HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında başlatılan süreçten amaç neydi?

HDP’yi kapatılırsa terörün kökü mü kazınacak?

İstanbul Sözleşmesi’in yürürlükten kaldırılması, Ak Parti’nin oyunu mu artıracak?

Son günlerde iktidar kaynaklı çılgın gelişmelerin ortak bir amacı olmalı. Sanıyorum çılgın girişimler, bunlarla da sınırlı kalmayacak.

Yenileri Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle ya yürürlüğe girecek ya da yürürlükten kaldırılacak.

***

Gergerlioğlu’nun milletvekilliğini düşürdükten sonra, dünyaya poz verir gibi tutuklanıp kısa bir sorgudan sonra serbest bırakılması neye işaret ey halkım!

PKK taraftarlarını veya sempatizanlarını cezalandırmak mı?

Güldürmeyin adamı! Bunun neresi cezalandırma?

Kolayından bir kahraman yaratmak değil mi?

İmam Hatip Lisesi’nden mezun olmuş, her İHL’ninin hayal ettiği Tıp Fakültesi’nde okumuş, ihtisas sınavını kazanıp onu da başarı ile tamamlamış… İnsan hakları mücadelelerine destek vermiş… Yazmış, çizmiş, konuşmuş… falan.

Benim diyen Ak Partilinin kılmadığı namaza 05.00’de uyanan, koşullar ne olursa olsun namaz kılmaya çalışan biri.

Bu;Gergerlioğlu’na ve HDP’yebir ceza mı yoksa ödüllü bir reklam mı?

Lütfen bunu tekrar düşünelim: Son olaylar ve sahnelenen manzara, nice zamandır itibar kaybeden HDP’lileri Ak Partililer nazarında sempatik yapmadı mı?

Umarım Gergerlioğlu operasyonunun neye ve kime hizmet ettiği anlaşılmıştır.

***

Gergerlioğlu’yla hiçbir ortamda karşılaşmadım. Tanımam da. Ama MAZLUM-DER günlerini ve basında çıkan yazılarını hatırlıyorum.

Hangi yazısını okuduğumu ve aklımda kalan bir eylemini hatırlıyor muyum, diyen varsa yanıtım çok net:

Hiç!

Uzun zamandan beri kamuoyunda bir şekilde yer alan Gergerlioğlu’nun HDP içindeki ağırlığı nedir, bunu da bilmiyorum!

Dediğim gibi, birileri Ak Parti’yi ve MHP’yi de kullanarak Gergerlioğlu’nu,demokrasi ve parlamenter sistemin mağduru ve kahramanı yapmaya karar vermiş olmalı ki bu düzenek kuruldu.

Sazanlar da konuya balıklama atlayarak kahramanı omuzlara aldılar.

Ne diyeyim artık, nur topu gibi bir kahramanımız oldu!

***

Gelelim kapatma davasına..

Az da olsa Kürt seçmenin Ak Parti’ye oy verme olasılığı vardı. Son iki olayla bu da hayal oldu.

HDP’li 700’e yakın kişinin söz ve eylemleri gerekçe gösterilerek, çoğu da gazete kupürlerinden ve sosyal medya alıntılarından oluşan bir kapatma davası açıldı.

İnsan sormadan edemiyor:

Bir parti kapatmada adap, erkan, yol, yordam bu mudur?

Çözüm sürecinde Ak Partililerin Abdullah Öcalan ve HDP’lilere yönelik sempatik ve övgü dolu mesajları itina ile ayıklanmış, sadece HDP’lilerinki kapatma gerekçesi yapılmış?

Yoksa bu da mı bir düzenek?

***

İstanbul Sözleşmesi ile dünya kamuoyunda övündüğümüz aylar ve yıllar da sona erdi.

Eyy haktan, hukuktan, adaletten, aile değerlerinden, âlem-i İslam’ın sosyolojisinden habersiz zavallılar…

Bre gafiller…

Zinayı kim suç olmaktan çıkardı?

Ailenin temeline kim su bağladı?

Akıllı ve mantıklı olmanın zamanı gelmedi mi?

Yoksa…

Yoksa bu dünyayı hiç kullanmadan akılsız ve mantıksız mı terk edeceğiz?

***

Lütfen kulak verelim:

-Gergerlioğlu ve HDP’nin kapatma davası ile Kürt seçmen Ak Parti’ye sırtını döndü!

-Andımız ile de Türkçüler elveda dedi!

-İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılması ile de kadın seçmenin % 85’i küstürüldü.

Bakalım seçime kadar daha nice sürprizlerle karşılaşacağız.

Allah sonumuzu hayr eylesin!