İhsan Özbelge ÖZDURAN
Ne garip tecellidir ki…
30 Temmuz 2022 Cumartesi

Yine… Akıl almaz, yürek dayanmaz, takat yetmez haller içindeyiz…

Öncelikle… 

Nisan ayından bu yana… Sınırötesi operasyonlarda şehit düşen elli beş vatan evladımızın ardından…

Şehitlerimize rahmet, ailelerine ve ülkeme başsağlığı ve sabırlar dilerken…

İnsanların yaşama hak ve özgürlüklerinin ihlali ile yaşananlar üzerine…

Yazılan hiçbir yazının, söylenen hiçbir sözün…

Yaşadığımız yürek sıkıntılarını anlatmaya yetmediğini düşünüyorum… 

***

Son günlerde ülke gündemine düşen haberlere bakınca..

İzan, feraset, vicdan, merhamet, nezaket, feragat vb erdemlerin…

Yürekleri ve beyinleri terk edip gitmesiyle birlikte…

Çok uzun zamandır… Ferah bir gönülle…

Refah içinde, umut dolu bir ülke hikayesi yazamadık.

Kalemine serzenişte bulunan şairin dizelerindeki gibi…

(*) “Bizim de bir çift sözümüz vardı 

   Nar çiçeği, gül dalı üstüne 

   Dudaklarımızda kaldı.

   Göremedik sıkıntısız yaşandığını 

   Rahatın şiirini yazamadık… 

***

Ölüm gemisi olarak adlandırılan Brezilya donanmasından emekli olmuş Sao Paulo adlı uçak gemisi… 

Bünyesinde var olan… Kimilerine göre 900 ton, kimilerine göre 9 ton asbest ile!..

Anayasamızın çevre kanunu kapsamında yer alan… 

Çevrenin taksirle kirletilme suçu; failin, çevreyi kirletmeyi istememesine rağmen, öngörülebilir sonuçları öngörmeyerek atık ve artıkları su, hava veya toprağa bırakılmasıyla oluşur.” 

İbarelerini hatırlata hatırlata… 

Aliağa gemi söküm tesislerine vasıl olmak üzere… Alabanda diyerek yola çıkmış…

Archimedes prensiplerine uygun bir şekilde…

6250 mil uzaklardan… Suları yara yara geliyormuş.

Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığının yaptığı açıklamalara göre…

Uluslararası hukuka göre alınan kararlarla, uluslararası uzmanların yaptığı incelemelere dayanarak…

Ve de…

Tehlikeli atıkların… Sanayileşmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru taşınması…

Bertaraf edilmesi ve geri dönüştürülmesi konularını kapsayan Basel sözleşmesine göre 

Herhangi bir riskli durum görülmemiş. 

Lakin…  “Bizim ülkemiz çöplük değildir!” diyen birçok gelişmiş ülke…

Böylesi ağır metaller, nükleer atıklar barındıran geminin söküm işine onay vermemiş…

Ne garip bir tecellidir ki… 

Biz, bu işi üstlenen gelişmekte olan ülkelerden biriymişiz..  

Hindistan ve Türkiye’de Aliağa… Ha bir de… Bangladeş ve Pakistan varmış…

Ölüm gemisinin seyri yaklaşık 45 gün sürecekmiş…

Gemi, hele bi Türk karasularına girsinmiş… Kontrol edilip de ters bir durum tespit edilirse 

İşte o vakit tornistan geri gönderilirmiş… Gönderilmez de Aliağa’da söküldüğü takdirde…

Ölümlere sebebiyet verecek olan asbest maddesi ve daha bir çok zehirli metal… 

Havaya, suya, toprağa, dereye, denize karışarak…

Yıllar yılı yaşanacak sağlık sorunları ile  ve ölümlerle geleceğimize yön verecekmiş…

Bu konuda…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, çeşitli oda başkanları ile birlikte…

Yaptığı ortak basın açıklamasında… Halkı duyarlılığa davet ederken…

Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Ben bu şehrin bir vatandaşı olarak kişisel dava sürecini de başlatmayı düşünüyorum.Tüm İzmirlileri de bu dava sürecine katılmaya davet ediyorum. İzmirlilerin içi rahat olsun, bu kent sahipsiz değil. Hep birlikte İzmir’i korumaya, sahip çıkmaya devam edeceğiz. İzmir’de bu duyarlılığı taşıyan herkesi, bu mücadeleyi büyütmeye ve bunun bir parçası olmaya davet ediyoruz.”  sözleri ile…

Bu gemiyi durdurun” cümlesindeki haykırış… Umalım ki, Ankara’dan duyulurmuş!

***

Bursa’nın  Nilüfer İlçesindeki evinin kirasını bir yıldır ödeyemeyen bir kadın, ev sahibi ile davalık olmuş…

Tahliye işlemleri için eve gelen zabıta ekipleri, karşılaştığı çöp evde…

Kilitli bir odanın açılması ile çöp yığınları arasında… 

Uzamış saçları, tırnakları ile açlıktan ve bakımsızlıktan bir deri bir kemik kalmış…

Baygın vaziyette yatan dokuz yaşında bir erkek çocuğu bulmuş…

Kiranın muntazaman ödendiğini ve evin tahliyesinin söz konusu olmadığını varsayarsak

Bir yıldır kilitli tutulduğu bu odanın içinde yaşama tutunmaya çalışan…

Bu minik beden, çektiği bu işkenceye daha ne kadar süre dayanırdı bilinmez!

Ona ben bakacağım diyerek teyzesinin alıkoyduğu…

Oyun nedir, okul nedir, arkadaş nedir bilmemiş bu karagözlü kuzu…

Tedavi sürecinin ardından annesine teslim edilecek ve eğitimine başlanacakmış…

Ve… Ne garip tecellidir ki…

Cem Muhammet ismi ile e-Devlet kayıtlarında kaydı mevcut olan…

Dokuz yaşındaki bir çocuğun… Okula kayıt ettirilmediğinden…

Belli ki… Devletin eğitim işlerinden mesul hiç kimsenin malûmatı yokmuş!

Ve… 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim kanunun ikinci maddesinde belirtilen…

İlköğretim, öğrenim çağında bulunan kız ve erkek çocuklar için mecburi ve Devlet okullarında parasızdır” 

İbaresinden de…

Bir çocuğun hayatını ipotek altına alma cüreti gösteren  ‘teyzenin’ hiç haberi yokmuş!

***

Ve…

Güzel memleketimin camilerinden birinde hilafet meraklısı o imam yine konuşmuş.

Akıllara durgunluk verecek o sözlerini sosyal medya hesabından da bir güzel paylaşmış.

Sarfettiği sözlerinden anlayabildiğim kadarıyla…

Kadın erkek eşitliği külliyen yalanmış.

Kadınlar iş hayatında yer almamalıymış! 

Ayrıca… Kadının rızık  kazanma mükellefiyeti de yokmuş…

İmam efendinin mantalitesine göre; çalışmak, adamların göreviymiş!

Ve de… Sokaklar kasap dükkanı gibiymiş…. Allah sonumuzu hayır etsinmiş…

T.C Devletinin bir kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarında…

23.657 kadın personel istihdamı olduğundan…

Ve… Bu yılın Mart ayında… Diyanet İşleri Başkanlığınca yapılan duyuru ile…

Diyanet kadrolarına, mülakatla toplam 265 kadın vaiz alınacağı ilan edildiğinden…

Anlaşılan o  ki… İmam efendinin haberi  yokmuş.

Ayrıca… İslam tarihinde kadının ticaret hayatındaki yeri dendiğinde…

Hz.Muhammet’in eşi Hz. Hatice’nin güçlü bir ticaret erbabı olduğundan…

Ve… Türklerin İslamiyeti kabul edişinden bu yana…

Savaş meydanlarında, çarşıda, pazarda, bağda, bahçede, tarlada…

Büyük bir coşku ile 100. yılını kutlamaya hazırlandığımız Laik T.C Devleti kurumlarının her kademesinde…

Orduda, yargıda, siyasette, ticarette, üniversitede, okulda, fabrikada, hastanede…

Bu ülkenin inkişafı için… Bir asırdır, erkeklerle omuz omuza çalışan Türk kadınının…

Rızık mükellefi oldukları gibi… Aslanlar gibi vergi mükellefi de olduklarından…

Ve de… M.Kemâl Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşlerinden… Her ay aldığı maaşında…

Memleketine aslanlar gibi vergi ödeyen Türk kadınının da katkısı olduğundan…

Ne garip bir tecellidir ki… Bir din adamının malûmatı yokmuş! 

***

Hülasa…

Yaşadığımız şu devirde çok iyi anlaşıldı ki…

T. C Devletinin kuruluş felsefesi olan çoğulcu demokrasi…

Demokrasinin temel direği olan laiklik ilkesi…

Ve laikliğin temelini oluşturan…

Din ve vicdan özgürlüğü ile kadın erkek eşitliği dediğimiz birey özgürlüğü…

Cumhuriyet Türkiye’sini refah bir geleceğe taşıyacak olan yol aydınlığıymış…

Ne diyelim? 

Cumhuriyetin, bilimin ve aklın aydınlığından bir an umut kesmeden…

Ferah bir gönülle… Ülkemiz geleceğine dair, refah hikayeleri yazabilmek dileği ile.

En büyük savaş, cahilliğe kaşı yapılan savaştır.”     

Gazi M.Kemâl Atatürk 

(*)Rıfat Ilgaz

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 14 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Çiçek Şensan 10 Ağustos 2022 Çarşamba 21:37

Çeşitli konulara değinilmesi yeknesaklık olmaması açısından çok olumlu buldum . Tebrikler..

Yorumu oyla      3      3  
Mürvet Sungur 31 Temmuz 2022 Pazar 17:44

Basından izlerken bizi çok üzmüş konuları ne güzel kaleme almışsınız..Emeğinize sağlık Umudumuzu kaybetmeyelim ..Güzel şiirlerin yazılacağı günleri göreceğiz

Yorumu oyla      3      3  
Aysel şairoğlu 31 Temmuz 2022 Pazar 16:03

Gerçekten her gün duyduklarımızdan gördüklerimizden ve yaşadıklarımızdan yüreğimizin daraldı. Ama bu gidişe dur diyecek olan yalnızca biziz. “Nar çiceği , gül dalı “ üstüne yazılan ferah yazıları tez zamanda okumak için artık harekete geçelim İhsan Hanım kaleminize sağlık.

Yorumu oyla      2      4  
Aysel şairoğlu 31 Temmuz 2022 Pazar 16:03

Gerçekten her gün duyduklarımızdan gördüklerimizden ve yaşadıklarımızdan yüreğimizin daraldı. Ama bu gidişe dur diyecek olan yalnızca biziz. “Nar çiceği , gül dalı “ üstüne yazılan ferah yazıları tez zamanda okumak için artık harekete geçelim İhsan Hanım kaleminize sağlık.

Yorumu oyla      3      3  
Saadet ülkün 31 Temmuz 2022 Pazar 12:17

İhsan cım eline sağlık. Sen ve yorum yapan arkadaşlar ne güzel ifade etmişsiniz. Karanlıkların en şiddetlisi sabaha yakın olanıdır.Herşeyin güzel olacağına inanıyorum. Allah ım islamı müslümanlardan korusun. Hak ve hakikati zuhura getiren bir toplum olmayı nasip etsin. ATATÜRK ÜME ve de sizlere selam olsun.??

Yorumu oyla      3      3  
Dilek Oral 31 Temmuz 2022 Pazar 08:16

Kalemine ve yüreğine sağlık İhsancım.Harika yazıların için seni kutluyorum.Sevgiler.

Yorumu oyla      3      3  
Hülya Sabuncu 31 Temmuz 2022 Pazar 02:59

Güncel konulara ne güzel parmak basıyorsun İhsancım. Kalemine yüreğine sağlık.

Yorumu oyla      3      3  
Şafak Attroğlu 30 Temmuz 2022 Cumartesi 19:34

Ellerinize sağlık İhsan hanım, Asbest yüklü gemilerin memleketimize gelmesindeki sözde demokrat ve eşitlikçi devletlerin adaletsizliğinin engellenmesi için üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırım.

Yorumu oyla      3      4  
Berrin Yağcı 30 Temmuz 2022 Cumartesi 14:39

Gerek İzmirimizin, gerekse ülkemizin sorunlarını en güzel şekilde yazılarıniza taşıyıp farkındalık yarattığınîz için teşekkürler. En kısa zamanda yazılarınızda güzelliklerden, iyi şeylerden bahsedebileceğiniz bir Türkiye umut ediyoruz.

Yorumu oyla      3      3  
Erol Çağlar 30 Temmuz 2022 Cumartesi 13:41

Yeter artık dur diyecek, bir irade gücüne ihtiyacımız var, Atatürk hava alanının son durumunu da görünce, artık sözün hiç bir anlam ifade etmediğini anladım. Ülkem adına hiç ümüdüm kalmadı.

Yorumu oyla      3      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Doğarken ağladı insan!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Şimdi ne olacak?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Siyasette yumuşama devrimi mi başlıyor?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İtiraz seven kadınların kenti: İzmir
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva