Sorumluluk taşımalı “ben aydınım” diyen insan!
Omuzlarında birlikte yaşadığı toplumun ağırlığını hissetmeli…
Tabiri caiz ise sırtında yumurta küfesi varmışçasına hassas davranmalı, dikkatli olmalı…
Dilinde kemik yoksa taktırmalı, vara yoğa söz sarf etmemeli… Söyleyeceği sözün yarın, bir yıl sonra ya da ne bileyim on yıl sonra alkışlanacağını veya lanetlenebileceğini konuşmadan çok önce düşünmeli!
Ha,
Benim böyle sorumluluklarım yok, okuduğum kitaplardan, müşavirliğini aldığım insanlardan nasıl etkilendiysem o yönde yazarım ve konuşurum…
Bağlı bulunduğum çevre(!) benden ne bekliyorsa ben o beklentiye göre yazarım… Benim için genelin “mukaddesatı, kabulleri, inançları ve geleceğe dair umut ve ülküleri” önemli değildir…
Vatan denilen mefhumu “tarla” olarak görüp “bölerim”…. Millet denilen en büyük, en olgun ve en güzel insan topluluğunu “karpuz” gibi “dilim dilim” yaparım…
“Karşıma aldığım insanları hiç tanımadan, tanıma gayreti içinde dahi olmadan; “kendi bildiğimi yanılmaz ve şaşmaz doğrular olarak görür, dilediğimi yaparım” diyorsanız durum farklı tabii…
İşte o zaman elbet mukaddesatına ve umutlarına saldırdıklarınız; vatanını böldükleriniz, milletini parçaladıklarınız size meşru tepki gösterecektir.
Zira, elinize geçirdiğiniz koltuklardan, deruhte ettiğiniz makamlardan ve “sen yaz” denilerek sizin için ihdas edilen köşelerden dilediğinizi yazamazsınız!
Sırf AB böyle istiyor diye bunu savunamazsınız, masum ve meşru olarak gösteremezsiniz!
Bu sizin “taklitçiliğinizi, AB vesayetçiliğinizi, sömürge aydını olduğunuzu” ve bunlarla birlikte düşünmeden attığınız adımların ihanete nasıl dönüştüğünü gösterir.
Çünkü sizde eksik olan şu şartlarda da sahip olmanızın zor göründüğü büyük kemal sıfatı “irfandır”…
Siz de o irfan olmadığı için, AB veya herhangi bir kurumdan dayatılanlara karşı sorgulama düşüncesi de olmaz. Dayatılanı sunarsınız hepsi o!
Fakat, irfan sahibi sorar; “Bunlar bana dayattıklarını niçin kendileri yapmıyor?, geçtiğimiz yüzyılda vatanımın topraklarını emperyalist emellerle işgal edenler, işgallerinde daim olsalardı, acaba bugün benim topraklarımda o devletçikleri tesis ederler miydi? Son yıllarda başta AB devletlerinin yönetimlerine müdahale ettikleri Kuzey Afrika, Asya ve Ortadoğu Ülkelerinde uygun zemin varken neden şehir devleti kurmadılar?” vs.
Sırtında hançerle gezmeye alışık olan bu milletin evlatları için inan hiçbir değerin yok, seni dikkate almadıkları gibi istihza edip “nanik” yapıyorlar, bunu da bilesin!..
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri