İzmirli’ydi lafı hiç sektirmedi…

Dudağının ucuna geleni…

Canlı yayında…

Tarihe geçsin niyetiyle…

Masanın üstün bırakıverdi:

“İki belediye başkanından birini aday gösterseler bile itiraz etmeyiz… Kendi içlerinde tartışsınlar en güçlü adayla gelsinler… Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu... Bizim için hiç fark etmez…”

Bu cümle…

Etkin bir “meydan okuma” biçimidir…

Hatta…

İnce hesap, “Boşuna uğraşmayın!” mesajıdır ama…

Aynı zamanda “oyun”un adını…

Bi’zamanların çizgi film kahramanı He-Man gibi sufle etmektir:

“Gölgelerin gücü adına güç bende artık…”

Göreceğiz; şunun şurasında ne kaldı?

***

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ…

Bunları söylemekle kalmadı…

Erken Seçim mevzusu açılır açılmaz…

Son derece “hassas” bir cümleyi daha masanın üstüne bıraktı:

“Ülke açısından haziran ayının tatil dönemine denk gelmesi gibi bir çok durumu değerlendiriyoruz…”

İyi de…

2018 Türkiye genel seçimleri, 24 Haziran’da yapılmadı mı?

O gün İzmir’de hava sıcaklığı gölgede 31 dereceydi…

Aşırı nem nedeniyle banyodan çıkmış gibiydik…

Yine de…

Vatandaş koştu, oyunu kullandı…

Anlaşılan, bu tartışma daha çok su kaldırır ama…

Zaman daralıyor…

Daralan zaman da…

Vatandaşın bi’türlü cevabını alamadığı şu sorusunu haklı çıkarıyor:

“Zamanında da olsa, az buçuk erkene de çekilse Millet İttifakı neden Cumhurbaşkanı adayını açıklamıyor?

Bu hassas soruyu…

Türkiye ve İzmir politikasında…

Son yarım asırda iz bırakmış bir siyaset ustasına…

İzmirli büyüğümüz Bülent Baratalı’ya sordum…

Yılların politikacısı dedi ki:

“Sandıkbaşı tarihi 14 Mayıs Pazar, pekala olabilir… Bence, sayın Cumhurbaşkanı seçim tarihini açıklamak için AK Parti olarak aldıkları kararların geri dönüşümünü bekliyor… Nedir bunlar? Asgari ücret, EYT’lilere verilen haklar, 3600 göstergenin getirileri, kadroların verilmesi, muhtemel af’lar (ceza, imar, sicil, vergi gibi…) işçi ve memur emeklisi maaşlarının memnuniyet göstergesi, altılı masanın son durumu ve tabii ki, HDP’nin Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatılma davasından çıkacak sonuçlar seçim tarihini belirleyecek…”

Yaşamının yarım asrını CHP’de politikaya veren Baratalı…

“Altılı Masa”nın son durumunu da yorumladı:

“Herkes merak ediyor Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayını… Ancak, erken açıklarlarsa bugünkü mevcut heyecan yok olur… Hatta, partilerin içi boşalır, herkes adı ilan edilen etrafında toplanır… Parti’nin asli mevcudiyeti önemsiz kalır… Ayrıca adayın kim olduğunu bugünden seslendirin, eksiği / fazlası ne varsa anında tartışmaya açılır… Bu da hiç iyi olmaz…”

Kıdemli politikacı İzmirli Baratalı, “Sizce Kılıçdarnoğlu’nun adaylığı yüzde 100 kesin mi?” sorusuna, bakın nasıl karşılık verdi:

“Bana göre Kılıçdaroğlu, Altılı Masa’nın kafa adayı olarak hala gündemde… Zaten o masadan başka bir ismin çıkması mümkün değil… Kaldı ki, Altılı Masa’nın tabanı seçime tek adayla girilmesini istiyor… Belki, dışarıdan bir aday da düşünülebilir(!) ama o da sıkıntılı bir ihtimal… Bunun için de ocak-şubat mutlaka beklenecek…”

Siyaset Ustası Baratalı…

Sorular zincirinin sonunu şöyle tamamlıyor:

“Herkes biliyor ki, ikinci tur Tayyip Bey’indir… Ancak, her şeye rağmen Cumhur İttifakı rahat değil… Çünkü, farklı kamuoyu yoklamalarına baktığımızda Millet İttifakı HDP’siz bile rekabeti önde götürüyor… Sayın Cumhurbaşkanı’nın (yüzde yarım) oya bile ihtiyacı var…”

***

Bülent Baratalı büyüğümüzün…

Millet İttifakı için seslendirdiği…

“Belki dışarıdan da bir aday düşünülebilir!” cümlesi…

Bana…

10 Ağustos 2014’teki…

(Sekiz yıl geçmiş aradan…)

Siyasi tarihimizde ilk kez doğrudan halkın oylarıyla gerçekleştirilen…

Cumhurbaşkanı seçimini hatırlattı…

CHP ile MHP…

Adı olmayan bir ittifak yaratmışlardı…

Kılıçdaroğlu önerdi; Bahçeli kabul etti…

Erdoğan’ın karşısına…

Türkiye’nin hiç tanımadığı Ekmeleddin İhsanoğlu çıktı…

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Genel Sekreteri’ydi…

Kimsecikler tanımıyordu…

Haziran’ın ortasında adı ilan edildi…

60 gün kendini tanıtmakla geçti…

Sandık’tan %51.8 ile Erdoğan çıktı…

Kimseciklerin tanımadığı İhsanoğlu, %38.3’te kaldı…

Demirtaş %10 aldı…

Erdoğan ilk turda Türkiye Cumhuriyeti’nin 12’nci Cumhurbaşkanı seçildi…

(2018 seçimlerinde CHP adayı Muharrem İnce %26’da kalmıştı!)

***

Bitiriyoruz…

AK Parti’nin Çatısı…

Millet İttifakı’nın “Altılı Masa”sını…

Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun baş başa görüşmesinden sonra…

“İkili Masa”ya düştüğünü iddia etse de…

Asıl sinir harbi…

Millet İttifakı’nın “Cumhurbaşkanı Adayı”nın kim olduğu…

Israrla açıklanmadığı için…

Yaşanıyor…

Ve, o isim kamuoyunda yüzde 90 bilindiği halde…

Resmi açıklama olmadığı için…

Bir türlü…

“Hayalet Aday Kim?” puzzle’ından öteye gidemiyor…

Bu da “karşı yaka”nın sinirlerini bozuyor…

Bir bilen böyle diyor!

Nokta…

Hamiş: Cumhurbaşkanlığı Seçimi tartışmalarının alev topu olmasının temelinde,  biraz da İYİ Parti Lideri Sayın Akşener’in, bir ay önce Grup Toplantısı’nda yol arkadaşlarına, şöyle seslenmişti: “Cesurları, dün korkutabildiler mi? Bugün de başaramayacaklar... O halde soruyorum: Benimle, bu kutlu mücadeleye, var mısınız? Benimle omuz omuza iktidara yürümeye hazır mısınız?” İyi de, bu soru, döndü, dolaştı (Akşener, Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı olacak) haline dönüştü… Gerisi zaten çorap söküğü gibi geldi… (Akşener Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor!) lafını yayanlar bile iki gün sonra kendi salladıkları dedikoduya inandılar… Olacak iş mi?

Sonsöz: “Çalınan her kapı hemen açılsaydı, ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılamazdı… / Hz. Mevlana…”