Pazardan bir demet yeşillik alırız ya...

Nane maydanoz dereotu üçlüsü.

Üçlü bazan değişir... Roka reyhan maydanoz da olur.. Maydanozun yeri

hiç değişmez, demettedir hep.

Her derde deva... olur da !

Bazı insanlar... her şeyi çok iyi bilir.

Her konu da... bir söyleyeceği vardır !

Hep dikkat çekmek... toplum içinde sıradan olmamak ister.

Bu tip isanlara da...‘her şeye maydanoz’ olur derler !

Başlangıçta çok takdir görür... övülür.

Zaman içinde saman alevi... görülür !

Çünkü yorulur... kendisini yenileyemezse, insanlar da ondan yorulur... Yeni birilerine yönelir.

Çevresi giderek boşalır... Başı öylesine dönmüştür ki, farkında olmaz... gömülür !

Bunlardan toplumun çeşitli kesimlerinde olabilir. Partilerde, belediyelerde daha çookk yerlerde...

Güçten yararlanarak bir yere ve her yere varmak uğruna,

Gücün kimde olduğuna bakarak,

Tavır belirleyenler... bolca bulunur !

Gerçi sonunda tasfiyeye uğrasalar da...

O zamana kadar, insanlar sinir edilir !

Bilmezler ki, imperyum yetkilileri

gölgede kalmak... istemezler.

Yoksa onlara hayat hakkı... vermezler !

Alttaki sürekli olarak... Üstün’ün, kendisini üstün görmesini sağlıyorsa,

Gizli gizli bile olsa, ona bol bol iltifat ediyorsa tabii... o başka !

Yararlandığımız... Amerikalı yazar

Robert Greene ile Joost Elfeers’in “İKTİDAR” adlı kitabında,

Güç sahibi olmanın... 48 yasasını yazıyor.

Biri, yaklaşığıyla şöyle...

Efendinizi... asla gölgede bırakmayın !

XIV.Louis Fransa Kralıydı. 1643 - 1715 de,

72 yıl hüküm sürmüştü...

Monarşikti... Ben Devletim diyordu !

Maliye Bakanı Fouqet... güzel kadınları

ve şiiri severdi. Savurgan bir hayat sürer, yetiştirmek için... parayı da severdi !

Mazarin’den sonra... Başbakanlık bekledi.

Mazarin öldü... Kral Başbakanlığı kaldırdı.

Maliye Bakanı... Başbakan olamadı !

Bunu gözden düştüğüne yordu ki, yeniden gözde olmak istedi...

Görünürde Şatosunu tamamlamak için,

Aslında da... Kral’a minnet duyduğunu gösterip,

Etkilemek için... bir parti düzenledi !

Baş konuk... elbette ki Kral’dı.

Zamanın La Fontaine, Moliere gibi...

En büyük beyinleri, ünlüleri partiye katıldı.

Zengin ve muhteşem şölen... başladı.

Moliere’nin orada yazdığı oyun,

Envai çeşit yemekler... müzikler havai fişekler !

Kral’a şahsen eşlik etmeler.

Herkesten ona... övgüler övgüler !

Ertesi gün...

Bakan tutuklandı... Hazineden para çalmakla suçlandı. Oysa alınan paranın çoğu Kralın yararınaydı, bilgisi içindeydi.

Ama suçlu bulundu...!

Son 20 yılını... hücre hapsinde geçirdi.

Voltaire dedi ki...

Gece başladığında Bakan... dünyanın zirvesindeydi.

Sona erdiğinde... en dibindeydi !

Maliye Bakanlığına da... Paris’teki en

sıkıcı partileri veren, pinti Colbert’i seçti.

O da hazinede... Kral’ın serbest olmasını sağladı. Kral’da Paris’e, av evinden dönme Bugünkü Versay Sarayını... yaptırdı.

Dünyada... Bir çok ülkede ;

Liyakat Liyakat derlerse de, çoğu kez o laftadır.

Akrabalar arkadaşlar hemşeriler...

ön saftadır !

Demokrasi demokrasi derlerse de, çoğu kez o da laftadır.

Otokrasi otokrasi... kafalardadır !

Diyeceğimiz o ki, artık bu dünyada ;

Böyle gelmiş böyle gider... olmasın.

Ele verir talkını... kendi yutar salkımı değil,

Öğüt verenlerde de,

‘Hak Hukuk Adalet’... olsun !

İyi Pazarlar...