Menderes’e bağlı Özdere Beldesinin Orta Mahalle Sahilinde.
Mavi renkli bir kamp çadırı peydah oldu yaklaşık üç aydır.
Kim olduğu ve nereden geldiği bilinmeyen otuzlu yaşlarında bir kadın kalıyor.
Avukat olduğu söyleniyor ama aslını bilen yok.
Önceleri, yani deniz mevsimindeyken kimsenin dikkatini çekmezdi pek. Onun gibi başka kamp çadırları da vardı. Kimisi günlük kalıyordu kimisi birkaç gün.
Hepsi gittiler. Bir tek mavi çadırdaki kadın kaldı.
Muhtemelen bir yerlerden bir şeylerden kaçıp gelmiş.
Belki bir hastahaneden belki birilerinden.
Kesin olan bir şey var ki psikolojik sorunları var.
Çadırında olmadığı zamanlar, bir bankta oturur denize karşı. Genelde konuşur. Görenler cep telefonu ile konuştuğunu zanneder ama o kendi kendine konuşur.
Gün olur Ankara-İzmir arasındaki yolun kaç şerit olması gerektiğine kafa yorar, gün olur yürüyüş yapanların neden eşofman giymediklerine karışır.
Dikkatli, ya da manalı bakanlara tepki verdiğini, saldırdığını söyleyenler de var.
Her daim uyumlu ve temiz giyer. Sonbaharın bu son günlerinde yakınında bulunan duşların soğuk suyu ile duşunu alır.
Muhtemelen parası var. Cips, kraker ve benzeri yiyecekler tüketiyor genelde. Kimseden bir talebi olmamış şimdiye kadar.
Dün gece şimşekli, gök gürültülü şiddetli yağmurlar yağdı. Bu yazının yazıldığı saatte yağmaya devam ediyordu.
Bizler korunaklı evlerimizde tedirginlikler yaşarken, o hafif bir fırtınada uçabilecek çadırında kalıyor.
Bir köpeğe yiyecek veriyor ki, köpek çadırın yakınından ayrılmıyor.
Şu ana kadar her nasılsa idare etmiş, ancak bundan sonrası, soğuk, yağış ve en önemlisi insan denilemeyecek mahlukatların tehlikesi altındadır.
Aile Bakanlığına, Valiliğe, Kaymakamlığa, Belediyelere, Emniyete, Jandarmaya sesleniyorum.
Bulunduğu yer geceleri çok ıssız. Tek başına bir kadın her türlü tehlikeye maruz kalabilir. Tecavüz edilebilir, öldürülebilir.
Açıktır ki kendine sahip olacak kadar sağlıklı değil.
Tedavi edilecekse tedavi ettirilmesi, barınması sağlanacaksa barınması için devletin yumuşak eline ihtiyaç vardır.
Kadın dernekleri veya konuyla ilgilenen her kim varsa el atmalıdır.
Sonra bir üçüncü sayfa haberi ile üzülmeyelim.
Kahrolmayalım….
Umarım devlet, devlet gibi davranır.
DEDİLER
Devleti makama düştü yolumuz
Bugün git, yarında gelme dediler
Güldük çünkü uzun değil kolumuz
Defol git buradan gülme dediler
Şaşırdık ne iştir bu hiddet niye
Bir imza işidir bu müddet niye
İşin görülmezse bu devlet niye
Sen öyle her şeyi bilme dediler
Hani bilgi çağı bilgisayarlar
Tuşa bassan Ankara’dan duyarlar
Belli ki devlette kaçmış ayarlar
Bir ikisi değil silme dediler
Anladık işleri sokarlar zora
Böylece vatandaş düşünce dara
O zaman gözüne görünmez para
Bu nedir deyince salma dediler
Üç kışı devirdik iki yaz geçtik
Şükrettik makamdan gene tez geçtik
Baktık ki olmamış hepten vazgeçtik
Daha çok çilen var ölme dediler…