Siyasette çok kullanılan ve fakat…

Hiç bir anlam ifade etmeyen ve sonuç vermeyen bir kelime…

Bu güne kadar “konuşulduğu” halde sonuç elde edilmiş bir tek eylem yok.

Zaten konuşan da yok…

Ama her sıkışıldığında kullanılır bu kelime…

“Konuşursam…”

“Yer yerinden oynar…”.

“Sokağa çıkamazlar…”

“Kimsenin yüzüne bakamazlar…”

Vesair… Vesair…

***

Şimdi gelelim son yaşananlara...

Geçmiş dönemlerde meydana gelen olaylarda birinci derecede sorumlular arasında bulunan Davutoğlu, bu kelimeyi kullanmıştı:

“Konuşursam sokağa çıkamazlar…” demişti…

Bekledik; konuşsa da pek çok olay açığa çıksa…

Görsek kimlerin sokağa çıkamadığını…

Ama ne gezer…

Ne konuşan oldu ve ne de sokağa çıkamayan…

***

Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Davutoğlu ve arkadaşları ile ilgili ağır ithamlarda bulundu.

İsim vermedi ama “malum kişi” dedi…

“Dolandırıcılık”tan söz etti…

Cevap:

“Üst düzeydekiler mal varlığını açıklasın…”

“Komisyon kurulsun…”

Kurulmayacağını bile bile…

İddia ile cevap örtüşmüyor.

Tahsis edilen arsa var, arsanın mülkiyetinin devri var, kullanılan ve ödenmeyen krediler var, malvarlığına el koyma var…

Bunlar benim iddialarım değil.

Cumhurbaşkanının söylemleri…

***

Şimdi:

Sadece Davutoğlu değil, Abdullah Gül’ün de bu konulara açıklık getirmesi gerekir.

Çünkü iddialar hepsini kapsar mahiyette gözüküyor.

Kamuoyu merakla soruların cevaplarını ayrıntılı bir biçimde bekliyor.

Bekliyor, çünkü:

Muhtemelen bugün, Davutoğlu parti dilekçesini İçişleri Bakanlığı’na verecek…

Bilelim; kim ne yapıyor?

Uzun bir dönem sorumluluk almış insanların, bugün kamuoyuna neyi nasıl söyleyeceklerini bilelim…

Karınlıklar aydınlığa çıksın diye, bilelim…

Sadece “konuşursam”la olmuyor.

Önce konuş ve sonra yola devam edip etmeyeceğine karar ver.

Bu yazdıklarım herkes içindir…

“Konuşursam”la işi geçiştirenler, içindir…

“Konuşması” gerekenler konuşmazsa mutlaka bir gün “tarih” konuşur…

Ve hem de ağır konuşur…