Tayfun MARO
Kaos ve paradoks
11 Ağustos 2015 Salı

Ülkenin içinden geçtiği akıl dışı dönemi anlamak ve anlatmak için aklımdan geçen düşünceler ne yazık ki bu iki kavrama kilitleniyor; kaos ve paradoks.
 
Haziran seçimlerinde, AKP, iktidar çoğunluğunu kaybediyor. Neo Osmanlı projesi fiilen son buluyor. Hemen ardından, Suruç’ta 32 genç canlı bomba ile öldürülüyor. Katliamın IŞİD tarafından gerçekleştirildiği söyleniyor. IŞİD’e karşı hava operasyonları yapılıyor. Fakat operasyonlarda asıl hedefin PKK olduğu görülüyor.
 
Erdoğan’ın “IŞİD terör örgütü ise PKK da terör örgütüdür” mesajı uluslararası sistem tarafından alınıyor ve onaylanıyor.
Fakat birkaç gün sonra, dünya basını, PKK kamplarına yapılan hava saldırılarını kınamaya başlıyor; Saldırılarda orantısız güç kullanmaması için Türkiye uyarılıyor.
Operasyonların IŞİD ayağı için Türkiye hazırlık yapmaya başlıyor. İncirlik, ABD uçaklarına açılıyor.
 
Seçimlerin hemen ardından, Erdoğan, Hükümet ile PKK arasında başlatılan çözüm sürecinin kilometre taşlarından sayılan Dolmabahçe mutabakatının sonuçlarını yok sayıyor. Oslo’da konuşulanlar, Kürt açılımı ağza bile alınmıyor.
Erdoğan hızlı bir dönüş yaparak milliyetçi görüşleri savunmaya başlıyor. Çözüm, barış gibi kendisinin başlattığı süreçleri yadsıyor. Utanmasa, “Ne Kürdü ulan!” diyecek.
 
HDP Meclis’e giriyor, Kürt sorununun konuşulabileceği meşru bir zemin oluşuyor. Bu durum, toplum genelinde kabul görüyor. Ve bu olumlu gelişmelerin hemen ardından, PKK, şiddet eylemlerini başlatıyor. PKK’nın gerçekleştirdiği söylenen bazı eylemler, bir hafta süren sessizliğin ardından, KCK sözcüsü tarafından yalanlanıyor. Bununla birlikte, PKK eylemleri sürüyor.
Selahattin Demirtaş, PKK silahları sustursun, Devlet de operasyonları durdursun, diye demeç veriyor.
 
Cumhurbaşkanı, “koalisyon görüşmeleri yapın ama bir yararı olmaz, illaki erken seçim olacak…” diyor.
O kadar kan boşuna dökülmüyor, değil mi?
Koalisyon, dış politikada kilitleniyor. Suriye’den Mısır’a uzanan bir hatta politik tercihlerin değişmesi için Batı’nın Türkiye üzerindeki baskısı giderek artıyor. 

Ne var ki olası değişimin Erdoğan’ın sonu olacağı kimsenin meçhulü değil.
 
AKP ve CHP, iki hafta boyunca, “Koalisyon görüşmelerini başlatalım mı, başlatmayalım mı?” görüşmelerini başarıyla sürdürdükten sonra, bir hafta boyunca heyetler liderlere sunumlar yapıyorlar. Nihayet iki lider bir araya geliyor ve birlikte yemek yiyorlar. Yemekten sonra, “Koalisyon görüşmelerini başlatalım mı, başlatmayalım mı?” görüşmelerinin koşulları olgunlaştı mı diye bir hafta daha derin düşünmeye devam kararı açıklanıyor.
 
Sınırlar yolgeçen hanına dönmüş, yasa dışı işler almış başını gitmiş; uluslararası ajanlar, terör örgütlerinin elemanları, Suriye’den gelen sığınmacılar, insan kaçakçıları, silah kaçakçıları, uyuşturucu ticareti yapanlar ülkede cirit atıyor. Ülke güvenliği çökmüş. Kamyona patlayıcı yükleyen eyleme çıkıyor. Hergün cenazeler geliyor, cenazeler gidiyor.
Hal böyle iken, Ankara’da, takım elbiseli, ciddi görünümlü adamlar, koalisyon mu yapalım, erken seçime mi gidelim diye, ağırbaşlı toplantılar yapıyorlar. Sanki Türkiye’nin orta yerinde, Ankara, bağımsız bir ülke…
Ve bütün bu olan bitenden sorumlu olanlar, ülkeyi bu kadar kötü yönetenler, tek başına iktidar hesapları yapıyor. Erdoğan, erken seçim için bastırıyor; Bu rezilliğe halkımızın verdiği destek birkaç puan daha yükselir de AKP tek başına iktidara gelir mi, diye…
Neyse ki Borsa’da işler yolunda gidiyor... Koalisyon olma ihtimalini Borsa satın almış, piyasalarda iyimser bir hava varmış… Türkiye Borsa’ya kote oldu da bizim mi haberimiz yok!
 
Toplum gerçeğin bilgisinden günbegün uzaklaştırılıyor. Olan biten hakkındaki bilgilerimiz bütünlükten yoksun, iç tutarlılığı yok. Birbiriyle çelişen tutarsız açıklamalar ve şaibeli bilgiler ortalığa saçılmış durumda.
Çelişkili ve tutarsız ifadelerin akla getirdiği ilk kavram haliyle paradoks oluyor.
“Benden sonrası tufan” kafasıyla ülkeyi yönetenlerin akıllara düşürdüğü kavram ise, kaostur.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Eteklerimizde biriken güneş rengi bir yığın yaprak…'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Elgin Mermerleri!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Buraya kadarmış!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ah Alaçatı vah Alaçatı!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Vasatlar Baharı
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Değinmeler: Çin, Asgari ücret ve Mourinho…
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Tolkien’in Oxford’u ve yüzüklerin efendisi
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Güneşli günler
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Zoraya ter Beek’in ötanazi kararı üstüne
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva