Tayfun MARO
İnsanlık durumu
27 Haziran 2020 Cumartesi

İnsanlık durumu, “La Haine” filminin başında yer alan sahnedeki replikte, 50 katlı binadan aşağıya düşerken, her katta, “buraya kadar her şey yolunda” diyen adamın durumundan farklı değil. Kötüyüz, hem de çok kötüyüz… İyi hallerimizde bile kötülük olağanlaşmış…

Geçen yüzyılda, tüketim, konfor ve gösteriyle başı dönen insanlık sadece sahicilikten uzaklaşmadı, vicdanıyla da vedalaştı. Edinmenin her türlüsüne teşne, piyasada metalaşan ahlak ve kültürle hemhal riyakârlığı benimsedi.

Riyakâr ve vicdansız, taş gibi girdik 21. Yüzyıla… Ve kesinliklerin muğlâklaştığı postmodern iklimde, ikiyüzlü ahlakın ve vicdansızlığın meyvelerini toplamaya başladık.

Liberal, muhafazakâr, sosyal demokrat, solcu, milliyetçi; kim var kim yok hepsinin de bu büyük erozyonda tükenip gittiğini gördük.

Buradan bakınca, geçen yüzyılın ikinci yarısında, insanlığın “tükeniş çağı”na girdiğini söylemek pekâlâ mümkün. Öyle ki tükenişin bütün emareleri zuhur etmiş.

Vasatlık, ucuz ve satıh olmak, karakter yoksunluğu, ikiyüzlü ahlak, yarı cahil “aydın” tahakkümü ve yalan söylemek olağan hallerimiz...

Sol gruplar bile islamcılar gibi salt husumetten beslenir olmuş. Irkçılığın sağı solu kalmamış.

Kısaca, akıl ve sağduyu sükût etti.

Bu iç karartan manzaranın başka ülkelerde öyle aman aman farklılık gösterdiğini zannetmiyorum. Bu durumun bir Dünya problemini işaret ettiğini düşünüyorum. İnsanlık top yekûn irtifa kaybediyor.

Piyasa kültürüne dayalı uygarlık inşa ederek uygarlaşan insanlık, tüketimin kölesi oldu. Emeğin değerini ve üretmeyi yanlış anladı.

Mülkiyet, üretim ve piyasa üstünde yükselen uygarlığın insanı özgür kılmak gibi bir meselesi yoktur. Uygarlık özgürleştirmez… Ama tabi kılar.

Özgürlük, bir bakıma vazgeçiştir. İstemek değil, istememekle ilgilidir. Obezleşen toplumların doyumsuzluğu, özgürleşmeye engeldir.

Gerçek o ki insan zaruretin bilincine varamadı; tüketimin öznesi olarak gönüllü esareti seçti.

İnsan bir sisteme dâhil ise özgür olamaz. Zaten uygarlaşan insanlığın derdi, özgürlük değil serbesti olmuştur.

Uygarlaşarak elde ettiği serbestinin verdiği cüretle tabiat karşısında tanrılaşan insanlık, sonlu olanda sonsuzluğu aramaya başladı.

Sınırsız arzu ve taleple tabiata yüklenen insan, herşeyin bitimli olduğunu unuttu.

Nihayetinde hayat, unutulan sıradan ve basit gerçeğin altını çiziyor;

SON…

BİTTİ…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli bir tür
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Emek kutsaldır çünkü...
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yumuşama mı, oyun kurmak mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bitki kıyameti
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva