Klişeleri sevenler için, “ders zili çaldı” bugün… Yeni eğitim öğretim dönemi başladı. Öğretmenlere, öğrencilere ve ailelere başarılar…

Eğitim bu memleketin en önemli problemlerinden biri. Sürekli olarak değişen sistem Levent Kırca’nın parodilerini aratmayacak şekilde sürüyor. Bu sabah okula başlayacak gençlerin de bulunduğu bir aile yemeğinde buluştuğumuzda 9 yaşındaki çocukların ana babaları bu yılın nasıl biteceğini bilemiyorlardı…

İnsan kaynakları… Bizde adam almaya adam kovmaya yarasın diye geliştirilmiş bir personel müdürlüğü gibi algılanır ama dünyada eğitimin temel taşıdır. Eğitim, insan kaynağının ülkeye ve insanlığa yararlı duruma getirilmesinde birincildir. Cumhuriyetimiz kurulduğunda çağdaş ve evrensel ilkeleri benimsemiş ülkeler gibi yaptı, kurucu meclisin koyduğu hedeflere ulaşabilmek ve dünyada daha çok söz sahibi olabilmek amacıyla, eğitimin kalitesini yükseltmek ve yaygınlaştırmak için çaba gösterildi. 1950’lerle birlikte eğitimde de gerici adımlar yükselmeye başladı.

Yeni bir sistem önermiyorum ama eğitim düzeninin insanımızın yeteneklerini geliştirecek biçimde sistemleştirilmesi temel amaç olmalıdır. Ve bölgesel eğitimlere dönülmeli… Büyük şehir merkezleri dışında “tarım” derslerinin yeniden konulması sembolik anlamda çok önemli…

Çünkü eğitim, geleceğin güvencesi. İyi eğitim almış bireyler, yaşamın her alanında karşılaştıkları güçlüklerin üstesinden gelebilecek, toplumlarını aydınlık yarınlara taşıyabilecek birer yurttaş olarak yetişiyorlar…

Bakın dünya Sanayi 4.0’ı, “Yapay Zekayı” konuşuyor… Eğitimi yaşam boyu süren etkinliğe dönüştürerek, araştırma ve sorgulama yetenekleriyle bilgi üretimine katkıda bulunan bireylerden oluşan toplumlar, güçlenerek, kalkınma sorunlarını aşmakta, uygarlığın gelişimine katkıda bulunuyor… Uygarlığın gelişimine katkıda bulunan o kadar az bireyimiz var ki…

Büyük Atatürk diyor ki:

"Çocuklarımızı artık, düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışılmalıdır."

Beni düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeyi öğreten, hiç katılmadığım düşüncelere bile saygı göstermeyi öğreten sevgili öğretmenlerimi minnet ve rahmetle anıyorum. Yaşayanlara uzun ömür diliyorum.