Göztepe’nin yeni teknik patronu Önder Özen ile olağan basın toplantısında gazeteci arkadaşlarla bir araya geldik. Son dönemde teknik adam konusunda iskirarlı bir görüntü çizemeyen ve Türkiye’nin genel futbol sendromuna katılarak başarısızlıkta faturayı teknik adama kesen Göztepe’de basın toplantısında ilk temasta, ilk izlenimlerin ışığında Göztepe adına Teknik Direktör Önder Özen’i gözlemledim.

Daha önce ekranlardan gördüğümüz Beşiktaş ve Kasımpaşa’daki serüvenlerinden bildiğimiz Özen, içten, güven veren ve iki haftada sarı kırmızılı kulübün değerini fazlasıyla özümsemiş ve kendini bu köklü ailenin içinden hisseden, gelecekte de böyle olacağının sinyallerini veren bir tablo ortaya koyarken, Göztepe’nin kendisi için uzun vadede de anlam taşıdığının altını net bir dille ifade etti.

Sarı kırmızılı ekibin yeni teknik patronunun sağlam tespitleri var. Bunlardan biri de “sadece hakem konuşmanın” ana fikri kaçırmaya yol açacağı, gerek kendisinin, gerekse futbolcularının hatalarını görmekten ve düzeltmekten alıkoyacağı yönünde.

Eleştiriye açık Özen, toplantı öncesinde öncelikle “Sizlerin görüşü ne?” diye gazetecilere soru yöneltirken, bu konuda da sıradışı bir teknik adam profili ortaya koyuyor. Bazen bir basın mensubundan, bazan bir taraftardan, hatta bir çocuktan bile bir şeyler alabileceğini belirtiliyor ve yeni tanıdığı takım ve kulübü analiz ederken her türlü yapıcı katkıya açık olduğunu da ifade ediyor. Balıkesir maçında rakibinin ofansif kadrosunun ne yapacağını görmek bağlamında beklediğini ve oyuncu değiştirmekte 5-6 dakika geciktiğini de belirtip, özeleştiri de yapabiliyor.

Kadro içindeki çok değerli, hatta ligin en üst oyuncularının gerçek performanslarını ortaya koymasında küçük aralar vermenin etkili olabileceğini ve futbolcusuyla da tartışıp rotasyonu uygulamaya koyan Özen, gençlerin takıma kazandırılmasının yolunun da öncelikle genç futbolcuların özveri göstermesinden ve futbolcuların kendilerini adamalarından geçtiğini söylüyor. Gençlerin yükselmelerinin formülünü de tıpkı Nevzat, Halil ağabeylerin, rahmetli Aliler’in yaptığı gibi idmandan sonra kalıp özel çalışma yapmasına bağlıyor. Hedefinde Sadullah’tan sonra A Milli Takım’a oyuncu göndermek ve bu konuda şimdiden gözüne kestirdiği isimler var. Süper Lig ve transfer için mevcut ekibin edindiği önemli izleme verileri ve kendi dağarcığı da mevcut. 

Önder Hoca, “Ben bu kulübe büyük bir sadakat ile bağlıyım ve bunu herkesten beklerim. Herkeste oynama isteğini koşulsuz olarak görmek isterim ve bundan birazcık bile olsa tereddüt edersem kim olursa olsun bu oyuncuyla çalışmam.” diyerek bu konudaki kararlılığını da ortaya koyuyor.

Özetle hoca takımına güveniyor. Bir devre de olsa inançlı futboldan, idmanlardaki performanstan umut. “Durduğumuz yerden bakınca hem aşağısı hem de yukarısı görünüyor” diyecek kadar gerçekçi. Her şey bir iki galibiyete endeksli. Biraz da destek ve sabır gerek. Belki de sarı kırmızılılar için iyi günler yakında.