Nedim ATİLLA
Gıda düşmanları canımıza kastediyor!
25 Ocak 2016 Pazartesi

İnsanlarda beslenme şekli ve beslenme yanlışları, öncelikle şu dört ölüm nedenine yol açıyor: kalp, kanser, inme ve diyabet.  Sürdürülebilir sağlıklı hali desteklemek için en iyi beslenme şekli nedir?  Bunun cevabı sağlıktan ne anladığınıza bağlıdır.

Sözü edilen gözlenebilir hastalıkların olmaması optimum sağlık olarak bilinir.  2010 yılında “Sağlıklı İnsan 2010” beslenme girişimi projesi ABD’de uygulandığında, beslenme programında meyve ve sebze miktarı arttırılmış, doymuş yağ asidi tüketimi düşürülmüş ancak, vücut ağırlığı ve obezite ile ilişkili ölümlerde başarısız olunmuştur. Neden ABD’den söz ediyorsun derseniz, obezitenin yoğun olduğu bir ülke olduğu için derim. (yüzde 55-60 civarı) Ayrıca ülkemizde böylesi girişimler pek olmadığı için tabii istatistikler de yok.

“Sağlıklı İnsan 2010”, amaç sağlığı iyileştirmek ve ömrü uzatmak olduğunda “hastalığı önlemenin, var olan hastalığı tedavi etmekten daha önemli olduğunu” göstermektedir. Ayrıca bu proje göstermiştir ki, fast-food ve dışarıda yemek yemenin yaygınlaşması, gelecekte beslenme, yaşam tarzı tıbbı, reçete şeklinde hazır yiyecekler sağlayan sistemlere dayanacaktır.

Son yıllarda hayvansal ürünlerin daha küçük miktarlarda tüketilmesi, insan sağlığını iyileştirdiği ve ömrünü uzattığı gerçeği, vejetaryenliğe duyulan ilgiyi arttırmaktadır. Kalp, kanser, inme, diyabet, alzheimer, alerjik sorunlar refahın arttığı ülkelerde daha sık görülmektedir. Yiyecek sıkıntısı çeken ülkelerde bu sorunlara çok seyrek rastlanmakta, bilim adamlarını “Açlar niye sağlıklı?” diye düşündürmektedir.

Endüstriyel beslenme…

Bu durumun en önemli nedenlerinden biri; beslenmenin endüstrileşerek geleneksel yapısını kaybetmesi, doğallıktan uzaklaşması, besinlere eklenen kimyasallar nedeniyle gıdaların bedenimize yabancı unsurlar haline dönüşmesidir. Bedenimiz milyonlarca yıllık genetik mirasımızın bir bütünüdür.

Bu kadar yıllık DNA birikimimiz, kısa bir süreçte hızla değişen beslenme materyaline maalesef uyum sağlayamamaktadır. Daha önce tıp kitaplarında kısaca söz edilen hastalıklar, bu gün insanlığın büyük dertlerinden olmaktadır.

Siz hiç çocukluğunuzda “reflü”, “huzursuz bacak sendromu”, “mutsuz bağırsak”, vs. gibi hastalık duymuş muydunuz? Ya da obezite bu kadar yaygın mıydı? Eskiden şişman kişi o kadar azdı ki, parmakla gösterilirler, çocuklar arkasından “şişko, şişko” diye bağırarak koşarlardı. Beslenme; geleneksel ve yerelliği, saflığı, doğallığı terk ettiğinden bu yana insanların dengesi bozuldu. Bağışıklık sistemleri zayıfladı, birçok yeni hastalıklarımız oldu…

Sistem, tarım politikasında yüksek üretim ve ucuz gıda ile övünmekte ve genelde endüstriyel tarımı desteklemektedir. Küçük üretim, köylerde yerel üretimler dışlanmaktadır. Örneğin yeni yerel yönetimler yasası ileköyler yok edilmiş, köyler şehir statüsüne, şehrin mahallesine dönüştürülmüştür. Köylü köyünde hayvan besleyemez, köyüne yakın alanlarda tarım yapamaz hale getirilmiştir.

***

Enver Olgusoy hem bilim adamı hem de sanayici… Girişteki bölümü Enver Hoca’nın yakında kitaplaşacağını umduğum “sağlıklı beslenme” adlı çalışmalarından özetledim.

Bunu yapmanın nedeni de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen aralarında zeytinyağı, zeytin, et, süt ürünleri ile içeriğinde ilaç etken maddesi tespit edilen takviye edici gıda, bitkisel yağ, bitkisel çay, baharat, çikolata ve kahvenin yer aldığı 57 ürünü 1 Ocak günü duyurdu. Nasıl siyaseten  “bir kısım medya” var ise halkın çıkarları gündeme geldiğinde aniden gözleri kapanan “bir kısım medya” var. Ben listenin tamamına Sözcü Gazetesinde ulaşabildim. (http://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/bakanlik-taklit-veya-tagsis-yapildigi-kesinlesen-57-urunu-duyurdu-1026274/) Teşekkürler…

Çok meşhur, gıda işinde yüzyıldır bulunduğunu iddia eden firmalar da var. Aralarında bu kadar çok Egelinin, Akhisarlının,Aydınlının bulunması ayrıca utanç konusu…

Vaktiniz varsa, çocuklarınız, torunlarınız için bu listeye bakın ve bu firmaların sadece ilan edilen ürünlerinden değil, her şeyinden uzak durun…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
enver olgunsoy 26 Ocak 2016 Salı 11:34

sayın Atıla bu konuyu gündeme taşıdığınız ıcın teşekkürler.Tahşişi alışkanlık haline getiren bir firmamız EBSO nun disiplin kurulunu da yıllar sonra hatta yanılmıyorsam ilk defa harekete geçirmiş ve gerekli işlem yapılmıştır.

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Futbol ve siyaset...
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kırmızı çizgiler ne olacak?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
CHP’nin ‘sancak gemisi’ bunları neden yaşıyor?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Kapalı kapıların ardında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onun adı artık: İklim Cehennemi!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Oxford, Alice Harikalar Diyarında ve otizm
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Avrupa'daki mesaj!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
İzmir'in meltemi Manisa'nın poyrazı!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Takkiye
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Eteklerimizde biriken güneş rengi bir yığın yaprak…'
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva