Geçen 14 Temmuz günüydü...

Sözcü ve Cumhuriyet Gazetesi yazarları soruyor, Deniz Baykal cevap veriyor...

Saygı Öztürk köşesinde... uzunca bir başlık altında bunu yazdı. Röportajda çokça Ecevit vurgusu da vardı... İlginç olanın birisi buydu!

Askerler 12 Mart 1971’de bir muhtıra verdiler. Hükumeti istifaya zorladılar, öyle de oldu !

Baykal’a göre... ‘CHP’nin önünü açacak diyerek, bundan yararlanma önerileri vardı... Bu önerilerin temelinde de ; CHP’nin, sosyal demokrat hareketin kendi başına iktidar olamayacağı... Ve mutlaka ordu artı CHP iş birliği ile, ülkede ilerleme sağlanacağı gibi bir anlayış...’ vardı.

Ve ekliyor... Bize karşı diyorlardı ki, ‘iktidar silahın namlusundan çıkar. Askerle, devrimci güçlerle işbirliği yapacaksın’

Biz bunu Ecevit’le birlikte reddettik...

Biz, Hayır... İktidar ve devrimci hareketler sandıktan çıkar dedik!

Demokratlara yakışan doğrulardı bunlar...

***

1980 Askeri darbesinden sonra, Demirel, Ecevit, Hamzakoy’da, Baykal ile bazıları da Zincirbozan’da bir süre zorunlu ikamete tabi tutulmuşlardı. Sonra bırakıldılar...

Ancak, partiler kapatılmıştı. Siyasi yasaklar da sürüyordu!

Ecevit sık sık İzmir’e gelir... Sedat Akman ya da Muhsin Bilgehan’ın evlerinde partililerle toplanılır, sohbet edilirdi.

Bu anayasa içinde parti kurulmaz. Fabriklarda, atölyelerde, STK’larda, örgütlenelim, anayasa değişince de partimizi kuralım diyordu...

Sohbette biz de dahil kimileri bu görüşte değildi. Parti kurulsun, örgüt dağılmasın, sonra toparlamak çok zor olur görüşü ve söylemi baskındı..

Ödemiş Belediye Başkanı rahmetli Tahir Çaylı... ‘Siz yasaklısınız, o zaman Rahşan Hanımın başkanlığında kurulsun, siz arkadan yönetin...’ önerisinde bulundu.

Evevit güldü : ‘Rahşan top sende...’ dedi!

Devam etti...

‘Ben taktik adamı değilim, strateji adamıyım... Hem, bir partiyi arkadan yönetmeyi kendime yakıştıramam! Ben kapalı kapılar arkasında değil, açık siyaset yaparım. Kapalı kapılar arkasında siyaset yapanlarla baş edemem. Onlar benim sırtımı yere getirirler’ dedi.

Kamu oyunda adları çok geçen kimilerini de ‘sırtçı’ olarak saydı!

CHP Genel Sekreterlerinden rahmetli Şeref Bakşık, o tarihlerde büroma geldi sordu... ‘CHP ile Bir Ömür‘ adlı kitabında,

Ecevit'in düşüncelerine de yer verdi...

***

1 Mart tezkeresi günlerinde...

Baykal, İstanbul’da talep üzerine bir araya geldiklerini söylüyor ve yardım isteğine de olumlu yanıt veriyor... Bu kararın sorumluluğunu alacağını ve bütün Türkiye’de bunun için çalışma yapacağını da vaat ediyordu...

Sonra da, 1 Mart tezkeresi konusunda Mecliste ‘esaslı bir mücadele’ verdiklerini söylüyor. Tezkere reddediliyor !

***

Demokrasi, Hukukun üstünlüğü ve İnsan Hakları ağızdan düşmeyen sözcükler... Sosyal demokrat politikaların da temel taşları. Genel Başkalarının da başlarının taçları... Bu ilkelere göre siyasi yasakların kaldırması doğru. Zaten adalet bir gün herkese de... lazım değil miydi ?

Şu da var ki, Sosyal Demokratların değişmez... doğruları, Dışa karşı hep demokratik olmaları...

Ama kiminin doğrusu da, Parti içinde antidemokratik olması !

Anlayamadığımız, yanlış olan, ikinci doğru !

İyi Pazarlar...