Engin ÖNEN
Din, diyanet ve siyaset…
13 Temmuz 2022 Çarşamba

Aslında din, siyasetin konusudur. Yani “Dinin konumu ne olacaktır?”, “Devlet ile din ilişkisi nasıl düzenlenecektir?” soruları siyasetin yanıt aradığı sorulardır. Laiklik, bu sorulara verilen bir yanıttır.

Ama birçok temel konuda olduğu gibi, laiklik konusunda da anlaştığımız söylenemez. Herkesin laiklikten anladığı şey farklı. Mevcut durumun laiklik olduğunu söylemek kolay değil. Çünkü devlet dini yönetiyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı adında bir kurumumuz var. Bir devlet dairesi olarak Diyanet İşleri Başkanlığının dini dizayn etmesi, önemli ölçüde Cumhuriyetin, dini ve dinsel cemaatleri, modernleşme önünde bir engel olarak görmesinin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Onun için din ile devlet birbirinden ayrılmak yerine, devlet, dini içine almıştır. Tekke ve zaviyelerin kapatılması da, Diyanet İşleri Başkanlığının kurulması da bu amaca yönelik girişimlerdir.

Burada laiklik açısından iki temel sorun var. Birincisi dinin, devletin ideolojik aygıtlarından birine dönüştürülmesidir. Din adamı yetiştirme ve din adamlarını devlet memuru haline getirerek bu işlev yerine getirilmeye çalışılmıştır. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde aydın din adamı yetiştirme şeklinde meşrulaştırılan din eğitimi, daha sonra çok partili hayatta sağ iktidarlar tarafından farklı amaçlarla olsa hep kullanılmıştır.

Devletin dini örgütleme çabasındaki ikinci sorun, belli bir din ve mezhebi esas alarak, diğerlerini dışlayıcı bir konuma düşmesidir.

Devletin dine kayıtsız kalması veya yok sayması gerekmez. Devlet, yurttaşlarının inançlarını ve ibadetlerini güvence altına alabilir. Ya da bu konuda bazı hizmetler de sağlayabilir. Ama bunu yaparken dine yön vermek ve dinin belli bir yorumuna destek olup diğerlerini dışlamak çağdaş devletin işi değildir.

Dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığının varlığına karşı çıkmak, siyasi bir tavırdır ve asla dine karşı çıkmak değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı, belli bir tarihsel dönemin ürünü olarak ortaya çıkmış bir model olmakla birlikte, pratik olarak bugün, iktidarın istismar ve ayrımcılık aracına dönüşmüş bulunuyor. Dolayısıyla dinin, ancak Diyanet İşleri Başkanlığı ile var olacağını varsaymak, hem prensip düzeyinde hem de demokrasinin pratiği açısından doğru değildir.

Her inanç ve mezhebin ibadet ve gündelik yaşama ilişkin yorumları, dini bilgiyi gerektirebilir. Ama Diyanet İşleri Başkanlığının konumunu tartışmak, bazılarının ifade ettiği gibi, din bilgisini değil, demokrasi bilgisini ve kültürünü gerektirir.

Cumhuriyetin, dönemin koşulları gereği, laiklik kaygısı ile dini devletin içine alma yöntemi ile kurduğu Diyanet İşleri, aslında laiklik ve Cumhuriyet düşmanı bir kuruma dönüşerek ayrımcı bir işlev üstlenmiştir. Yine aydın din adamı yetiştirmek kaygısı ile kurulan ve desteklenen imam hatipler de, bu açıdan başarılı bir proje olmamıştır.

Camide linç ve öldürme telkinlerinde bulunan devlet memuru imamlar, bu eğitim kurumlarında yetişmiştir.

Popülist sığ politik bir ortamda, siyasi partilerin ve temsilcilerinin bunu gündeme getirmesini beklemiyorum ama pekâlâ aydınlar yeni bir model tartışabilir. Bugünkü haliyle Diyanetin finansmanı ve dini eğitimin desteklenme şeklinde hiçbir kamu yararı yoktur.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
HZS 13 Temmuz 2022 Çarşamba 13:34

DİB lığını bu hale getirip asıl amacından uzaklaştıranlar dini siyasete alet edip dinden siyaseten nemalanan siyasetçilerdir. Önce onlar ellerini DİB lığından çekmeli çağdaş ve laik bir sistemi hazmetmeli ki DİB lığı gerçek görevi ile uğraşsın...

Yorumu oyla      3      3  
Fikret ASLAN 13 Temmuz 2022 Çarşamba 08:50

Bizi yönetenlerin hiçbirinde ahlak ve dürüstük göremediğim için bir imam hatip mezunu olarak dinden imandan soğudum ve deist olmaya karar verdim. Çevreme bakıyorumda müslümanım diye geçinenlerin çoğunluğu hırsız, namussuz ve sapık. O yüzden müslümanlık bana göre değil.

Yorumu oyla      5      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Zoraya ter Beek’in ötanazi kararı üstüne
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bu adam yine mi başkan seçilecek?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
'Bitti' sanmayın; gelecek!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Paradigma çökmesi bir gerçek
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Amma velakin, bir şey yapmalı!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
57 yıllık gururun şerefine!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kılıçdaroğlu’nun öfkesi ve yeni dengeler…
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Milletin cebi
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Maymunlar Cehennemi ve Cujo
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva