Gönül Soyoğul
Demirtaş: İzmir’den aday olmaktan keyif ve onur duyarım…
23 Mart 2015 Pazartesi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’den aday olmak için İkinci Bölge’den ön seçime katılma kararı alması, geçen perşembenin en bomba haberiydi.
İzmir için, özellikle CHP’deki aday dengelerini alt üst ettiği için, hala etkisini korusa da…  güzel ve şenlikli ülkemde ‘şok’ların, ‘flaş haber’lerin ömrü, yumurtadan çıktıktan sonra sadece yarım saat ile bir gün arasında hayat sürebilen ‘mayıs’, nam-ı diğer ‘bir gün sineği’ kadar!
Sonuç ortada.
Perşembe günü Kılıçdaroğlu’nun İzmir adaylığını,
Cuma günü Erdoğan’ın Hava Harp Akademileri’nde yaptığı ‘aldatıldık’ itirafı/özrünü,
Cumartesi ise Nevruz ve Öcalan’ın mesajı ile Bülent Arınç’ın Erdoğan’a ‘one minute’ çıkışını,
Pazar günü de AKP’deki Erdoğan-hükümet çatlağının nereye/neye vasıl olabileceğini…
Bu gündeme Norveçli/İsveçli dayanmaz ama son yıllarda şoka karşı mukavemet geliştirmiş olan halkımız ve biz gazeteciler dayanıyoruz evvel Allah!
Lakin şu da bir gerçek; gündemde her gün ne pişerse pişsin, bu aralar her konu 7 Haziran seçimlerine çıkıyor; dolayısıyla Türkiye sahnesinde ne konuşulursa konuşsun, İzmir’de nabızlar ‘aday listelerinde’ atıyor…
*
Çarşamba akşamı belli olan, kentin gündemine de Perşembe günü düşen ‘Kılıçdaroğlu’nun İzmir adaylığı’yla ilgili ilk refleksim bir gazeteci olarak Kılıçdaroğlu ile temasa geçmeye çalışmaktı.
İkinci girişimimin adresi de cumhurbaşkanlığı seçimlerinden itibaren İzmir’de iddiasını sürdüren HDP’ydi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ‘Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ve İzmir HDP adaylarıyla ilgili görüşme talebimin’ Nevruz hareketliliği nedeniyle gecikebileceği bildirilirken…
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile röportaj talebimin (ileri bir tarih için) kayda alındığı ifade edildi.
Ve bu sabah, gazeteye gelmek üzere hazırlanırken, telefonum çaldı. Görüşme talebim üzerine arayan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tı.
İşte o telefon görüşmesi…
 
-Sayın Demirtaş, hemen herkesin üzerinde görüş birliğine vardığı konu, İzmir’in HDP için ‘kilit kent’ konumunda olduğu. Sizinle cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yaptığım röportajda, siz de İzmir’in, bu kentten aldığınız oyların önemine değinmiştiniz. İzmir CHP için de, AKP için de çok önemli ki, Sayın Davutoğlu, kentte ‘Başbakanlık ofisi’ açacaklarını, sayın Kılıçdaroğlu da İzmir’den aday olacağını açıkladı. Partilerin bu İzmir teveccühleri ve Kılıçdaroğlu’nun İzmir adaylığıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
 
SELAHATTİN DEMİRTAŞ: Her şeyden önce siyasi partilerin İzmir özelinde özgün bir rekabete girmeleri olumludur. İzmir açısından da demokratik mücadele açısından da olumlu bir gelişmedir. Türkiye’de de daha önce belirttiğim gibi köklü ve kalıcı bir özgürlük ortamına ulaşmanın yolu, bütün ilericilerin el ele vermesinden geçer. Ve biz HDP olarak daha önceki röportajımda belirttiğim gibi… Diyarbakır-İzmir el ele verirse, Türkiye’de demokratik dönüşüm mümkün olur ve AKP’nin bu çerçevede ülkeyi rehin alma/esir alma, kendi hegemonyasını/diktatöryasını kurma hayallerini durdurabilmiş olur. İzmir’in tabii ki bu konuda özgünlüğü ve özelliği var. Diğer partilerin de bunu fark etmiş olmaları şüphesiz önemlidir. Biz de HDP olarak seçim çalışmalarımızı, aday adayı planlamalarımızı yürütürken, İzmir’in özgünlüğünü, İzmir’in bütün bu değişim dönüşüm sürecine sunabileceği olumlu pozitif katkıyı hesaba katarak yaklaşacağız. CHP Genel Başkanı’nın İzmir’den aday olması, kendi partilerinin kararıdır, bizim bu konuda bir diyeceğimiz olmaz, kendi bilecekleri iştir. Ama en nihayetinde bizim adaylarımızla bir genel başkanın yarışması, bizim için de olumludur, biz bu konuda kendimizi yeterli görüyoruz. Her halükarda bu rekabetten demokratik mücadeleden kazançlı çıkabileceğini, İzmir halkının İzmir’de yaşayanların kazançlı çıkacağını görüyor, öngörüyorum.
 
-İzmir adaylarınızla ilgili pek çok isim konuşuluyor. HDP Eş Genel Başkanlardan birinin İstanbul, birinin İzmir’den aday gösterilebileceği de var bunlar arasında. İstanbul milletvekiliniz Sırrı Süreyya Önder’in ismini zikredenler de. Bu konuda en azından ipucu verebilir misiniz?
 
DEMİRTAŞ: Bugün aday belirleme toplantılarını başlatıyoruz. Üç dört gün sürecek. Şu anda hangi isim nereden aday olacak, bunları benim tek başıma ifade etmem doğru olmaz. Bu konuda şu anda belirlenmiş bir tutum da yok, şu anda İzmir’den çok sayıda aday adayı başvurusu var. Bunları da değerlendireceğiz. Ama eş genel başkanlar için, Figen (Yüksekdağ) Hanım ve benim için henüz kesinleştirdiğimiz bir yer yok. Partimiz için, seçim sürecinde ve sonrasında mücadelemiz için en uygun gördüğümüz yer neresi olursa, onu kesinleştirmiş olacağız. Tabii ki benim açımdan da düşünüldüğünde; İzmir, aday olamayacağım bir yer değil. Türkiye’nin her hangi bir yerinde herhangi bir şehrinde aday olabilirim. Daha önce de İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğrencilik yaptım; bu benim için tabii ki çok daha keyifli, onurlu olurdu. Fakat bu konuda verilmiş bir karar yok; ne benim, ne de Figen Hanım için. Sırrı Bey de daha çok Ankara adaylığı konusunda yoğunlaştı. Daha çok Ankara’dan aday olma isteği var, bunu dün gece bir televizyon programında da açıkladı. O nedenle İzmir için belirlenmiş bir isim yok şu an itibariyle. Bunu net olarak söyleyebilirim.
 
-İsim vermiyorsunuz; peki, ‘İzmir adayı’ profilini çizebilir misiniz? Aday listesini belirlerken, neye/nelere dikkat edeceksiniz?
 
DEMİRTAŞ: Doğrusu toplumun bütün katmanlarını, ezilen bütün kesimlerini yansıtsın istiyoruz aday listeleri. Sonuçta İzmir tek bir tip, tek dilli, tek inançlı bir kent değil. Türkiye’nin bütün metropolleri gibi çok renkli ve bu renkliliği ile birlikte, bu çoğulcu yapısıyla birlikte özgünlüğü olan bir kent; dolayısıyla aday profilimiz de bu renkliliği, bu çok kültürlülüğü yansıtmalıdır. Fakat hepsinin ortak paydası, özgürlükler konusunda, demokrasi, kadın hakları, çevre hakları, inançlara saygı, yaşam tarzına saygı, barış hakkını savunma konusunda hepsinin ortak ilkelerde buluşuyor olması lazım, böyle bir aday profili olmalı ve yaşadığı yere, yaşadığı kente hakim olmalı, sorunlarına hakim olmalı, toplumun tüm dokularıyla temasta, sokağı mahalleyi koruyabilen halktan insanlar olmalı, buna dikkat edeceğiz. Ve yarı yarıya kadın-erkek profilini yakalamaya/tutturmaya  çalışacağız.
 
-AKP’ye karşı keskin çıkışlarınız, ‘Erdoğan’ı Başkan yaptırmayacağız’ gibi çok net ifadeleriniz olsa da HDP’nin AKP ile ‘gizli pazarlığı’ olduğu iddiaları hala gündemde. İnanmayanlar var, tereddüt yaşayanlar var bu konuda; ne diyorsunuz?
 
DEMİRTAŞ: Bu konuda tabii ki, böyle bir şey olmadığını ve olamayacağını bildikleri halde, bunu yazan çevreler de var. Bunlar çok art niyetlidir, bilinçlidir, bir karalama kampanyası yürütüyorlar. Ama bazı dostlarımızdan da bazı tereddütler, bu tür uyarılar, eleştiriler, danışıklı olduğuna, AKP ile gizli uzlaşma olduğuna dair…Doğrusu bunları seçim kampanyası boyunca anlatmaya devam edeceğiz, bizim AKP ile ideolojik olarak, dünyaya bakışımız, barışa bakışımız, demokrasiye bakışımız özgürlüklere bakışımız konusunda taban tabana zıtlık var. AKP iktidar ve barış müzakereleri onunla yapılıyor diye AKP ile çok uyumlu ve her konuda anlaşan iki partiyiz gibi yansıtılması, HDP’ye büyük bir haksızlıktır. HDP 7 Haziran’da bütün Türkiye ilericileri adına sol bir zafer çıkarmaya çalışıyor. Ve bu sol zafer hem neoliberal politikayı savunan kesimlere karşı, hem IŞİD ve benzeri anlayışları Türkiye’de bütün yaşama hakim kılmaya çalışan gericiliğe karşı, hem ırkçı faşist anlayışlarla Türkiye’yi teslim almaya çalışan otoriter diktatöryal anlayışlara karşı, muazzam bir sol zafer çıkarmaya çalışıyor. Büyük bir birikim var Türkiye’de, devrimci emek var, bedeller var. Biz bunların hepsini doğru temsil etmeye çalışıyoruz. Hepsine saygılı yaklaşıp hepsinin bu köklü tarihsel mirasını bir zaferle taçlandırmaya çalışıyoruz. Bizim bu büyük ve uzun vadeli yürüyüşümüzün AKP’yle pragmatist bir ilişkiye kurban edilemeyeceğini herkesin bilmesi ve buna inanması lazım.
HDP bugüne kadar AKP ile hiçbir yerde pragmatist bir ilişkiye, hiçbir ilkesiz bir ilişkiye girmedi, 8 yılı aşkındır parlamentodayız; parlamentoda da parlamento dışında da AKP’ye karşı en zorlu mücadeleyi biz yürüttük. AKP ile yeni anayasa konusunda en tutarlı mücadeleyi biz yürüttük. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda en ilkeli duruşu biz sergiledik. Uzlaşma olsaydı AKP ile Anayasa Komisyonu’nda uzlaşma olurdu. İki yıl boyunca orada tartışmalar sürdürüldü. Orada ne başkanlık sistemini kabul ettik, ne AKP’nin önerdiği tekciliğe yol açacak, yargıyı denetime alacak sistemleri veya önerileri kabul ettik. Ne de anti demokratik bir devlet aygıtı oluşturacak diğer önermelerini kabul ettik. Tek bir maddede dahi AKP  ile bu konuda uzlaştığımızı kimse iddia edemez. Bunun somut örneği Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun tutanaklarıdır. TBMM web sitesinde de hazırdır, herkes buradan okuyabilir. AKP ile HDP arasında uzlaşma mümkün mü değil mi, bunu oradan görebilirler. Dostlarımızın bu yönümüzü unutmaması lazım. Biz neyi temsil ettiğimizin farkındayız, yükümüzün ağırlığının farkındayız, bu ağırlığa denk, onurlu bir tutumdan asla vazgeçmeyeceğiz. Seçim sonuçlarını hep birlikte göreceğiz ve AKP’yi iktidardan düşürecek güç HDP olacak; bu, hepimizin ortak zaferi olacak.”
 
***********************************************************************
BİLGİLENDİRME: Bir gazeteci olarak tüm kanallara soru sormayı isteyen; seçmenin doğru bilgilendirilmesi sonucu en doğru seçimi yapacağına inananlardanım. İzmir açısından hiçbir parti ile basının ulaşama sorunu olduğunu düşünmüyorum. Ama Genel Merkez anlamında; kim ne derse desin, gazetecilere en açık kanallardan biri, muhatabını bulmak ve soru sormak açısından CHP’dir. Azarlanma riskiniz yok denecek kadar azdır.
Türkiye partisi olma çabasındaki HDP’nin de bu konudaki açıklık gayretini, iletişim kanallarını açık tutmaya çalıştığını gözlemliyor; bu tavrı, bir gazeteci olarak memnuniyet verici buluyorum.
Bu noktada AKP’nin de (Genel Merkez manasında) tam bir kilit olduğunu söyleyebilirim. Kendisini ‘tam biat’ desteklemeyen gazetecilerle görüşmeyen, hasbelkader soru sorabilenleri, soruyu beğenmediği zaman azarladığına şahit olduğumuz sayın Erdoğan ile röportaj yapabilmeyi çoktan beri ‘umutsuz vaka’ olarak görüyorum. Buna karşılık, İzmir’e Başbakanlık Ofisi açmayı planlayan Sayın Davutoğlu ile ‘söyleşi yapma umudumu’ koruyorum. Keza, etrafının görünmez bir zırhla çevrili olduğunu düşündürten, gazetecilere milyonda bir röportaj veren MHP lideri Bahçeli’yle de…
Röportaj taleplerime olumlu yanıtlar alırsam, zaten cevaplarıyla okuyacaksınız.
Alamazsam… Yapacak bir şey yok, ‘kendilerine de İzmirliye de güvenleri yok’ der geçerim. Bilgilerinize…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
seçmen 24 Mart 2015 Salı 23:48

Chp'de kontenjanlar ve hazırcılar olduğu sürece bu parti oy alacaktır.Rıza TÜRÜMENİ CUMHUBAŞKANI ADAY GÖSTERİN dedi HDP size oy verelim dediler.Ne oldu?Sonuç ortada chp çok oy kaçıracak.

Yorumu oyla      11      5  
YILDIRIM KORKMAZ 24 Mart 2015 Salı 10:51

BUNLAR SADECE BATININ SEVDİĞİ SEKÜLER KÜRTLERİN OYUNU ALABİLİR.DİĞERLERİ GENE AK PARTİYE VERECEKTİR.

Yorumu oyla      17      12  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva