Bu gün, milli şuurla en büyük bayram olarak bellediğimiz Cumhuriyet Bayramı…

1923 yılından bu yana, Ekim ayının başlaması ile birlikte…

Sevinçli bir heyecan daha sarar yurdun dört bir yanını… 

Cumhuriyet Bayramı coşkusu ile Cumhuriyet bilinci yeniden tazelenir yüreklerde…

Şanlı Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99. yılını geride bırakırken…

Cumhuriyet ilke ve inkılaplarının, bu ülkenin kuruluş ayarları olduğunu idrak etmiş Türk milleti

Yüreğinde muhafaza ettiği en halisane  duygularla, yine en büyük bayram sevincini yaşıyor.

***

Yaklaşık bir asırlık bir zamandır yaşanan…

Nesiller boyu sahip olduğumuz, bu büyük bayram bilincimizi…

Tüm yurtta yaşanan o coşkulu  sevincimizi…

Egemenliğin kayıtsız şartsız millete tevdi edildiğine olan sarsılmaz inancımızı…

Türk halkını ümmet olmaktan millet olmaya ulaştıran o kutlu kıvancımızı... 

Geçmişten binbir özenle  alınmış kutsal bir emanet olarak…

Üzerine zerre kadar halel getirmeyecek şekilde, gelecek kuşaklara aktarmak

Nesiller boyunca bu toprakları vatan bilmiş… Her Türk vatandaşının boynunun borcudur.

***

Cumhuriyet ilke ve inkılaplarının öneminin büyüklüğünü…

Türk ulusunun yüreğindeki bir asırlık tutkuyu…

Sarsılmaz inancı ve bitmeyecek heyecanı…

Acizane bir köşe yazısına sığdırmak ne kadar mümkün olur bilemem…

Lakin…

Gönlümden dilime, dilimden satırlarıma dökülüverenler…

Zihnimin derinlerinde yerleşip oturmuş hatıralarımın, bana öğrettikleridir.

Çocukluk yıllarımın coşkulu Cumhuriyet Bayramları…

Büyük bir özenle hazırlanılan Cumhuriyet baloları…

Ay yıldızlı bayraklarla süslediğimiz, seyretmeye doyamadığımız sınıflar…

Evde, okulda, sokakta avaz avaz bağırarak ezber ettiğimiz şiirler…

Nesiller arasında kurulmuş bir zincir misali hafızalara kaydedilmiş her bir öğreti…

Kutsal bir emaneti; bir sonraki yıla, devir teslim eder mahiyette idi.

***

Bir asırlık TC Devleti tarihinde…

Eşit hak ve özgürlüklere  sahip her bir Türk vatandaşına…

Her rütbede, her kademede önemli bir mevcudiyet kazandıran Cumhuriyet devrimlerinin

Bugün içinden geçmekte olduğumuz süreçte…

İzaha muhtaç tespitlerle, orasından burasından çekiştirilerek, farklı yorumların hedefi haline gelmesi…

Yüreğime çöreklenen bir karabasan gibi, gün geçtikçe içimi daha fazla acıtmaktayken…

Okumakta olduğum Şevket Süreyya Aydemir’in kaleminden süzülüp gelmiş…

M.Kemâl Atatürk'ü ve Cumhuriyet devrimlerini öneminin büyüklüğünü hatırlatan…

O büyük devrimciyi en sarih ifadelerle anlatan

Üç ciltlik “Tek Adam” kitabı…

M. Kemal Atatürk’ün doğumundan ölümüne kadar geçen yılları, okurlara yalın bir dille sunuyordu.

Türk milletinin ölüm fermanı olan Sevr’i yok sayarak başlatılan Milli Mücadele yıllarını…

Cumhuriyet’in kuruluş sürecini,Türk milletini muasır medeniyetler seviyesine ulaştıran o büyük devrimleri…

Ve de… Dünyanın tanıdığı, her zaman tazimle yad ettiği büyük önder M. Kemâl Atatürk’ü

Daha bir iyi tanımak, anlamak, anlatmak ve anlamlandırmak için…

Bir başucu kitabı niteliğindeki “Tek Adam” serisini okumanın şimdi tam da zamanı…

***

Cumhuriyet tarihini kayıt altına almış bu üçlü serinin sayfalarını büyük bir heyecanla  dolaşırken…

Atatürk’ü anlayabilmenin ve anlatabilmenin inceliklerine vakıf olarak, büyük bir titizlikle kaleme alınmış…

Muhteşem bir eser olan, bu üç ciltlik biyografi kitabının her satırının zihin açıcı etkisinde..

Ve…

Her bir cildin kapak fotoğrafında yer alan, Ata’mın gözlerine yerleşmiş ifadelerde…

Milli mücadele döneminde yaşanmış zorluklarını…

İdrakim nispetinde anlamaya çalışıyorum...

***

1881-1919 yıllarını kapsayan birinci cilt  Ata’mın kalpaklı, üniformalı asker resmine bakıyorum uzun uzun…

Çocukluk çağının sevinçleri ile  gençlik yıllarının ümitlerini; genç bir tuğgeneralin bakışlarında buluyorum…

Azim ve kararlılıkla çıktığı bu kutlu yolculuk için sarfettiği şu sözlerini  ibretle tekrar tekrar okuyorum.

“Rica ile, merhamet dilenmekle bir millet ve devletin şeref ve istiklali kurtarılmaz. Türk milleti, gelecek nesiller için bunu unutmamalıdır. 19 Mayıs güven, sevinç, hareket günüdür.”

***

1919 - 1922 yıllarında yaşanan milli mücadele yıllarını anlatan ikinci cilt kapak resminde…

Ülkesinin istikbalini kendine dert edinmiş, yedi düvele meydan okumuş…

Büyük  bir liderin yorgun bakışları ile göz göze geliyorum…

Yapıcı, onarıcı, birleştirici ve bütünleştirici şu kıymetli sözleri ile…

Yüz yıl öncesinden bugünün Türkiyesi’ne  seslenişini… Başım önümde dinliyorum.

“Türk ulusu büyüktür. Özgürlüğü ve barışı sever. Canı pahasına da olsa, Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacak güçtedir. Ve yaşatacaktır… Cumhuriyet etnik kökeni ne olursa olsun tüm yurttaşlarını Türk Ulusu çatı kimliğinde birleştirmiştir.”

***

Ve…

1922 - 1938 yılları arasında yaşanmış olayların kaleme alındığı üçüncü cildin kapak fotoğrafının düşündürdükleri ile…

Ülkesini muassır medeniyetler seviyesine çıkarmaya ant içmiş…

Kişisel heves ve  zaaflarından arınmış, önünde tüm dünya milletlerinin saygı ile durduğu…

“Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.”

Diyen bir  Reis-i Cumhur fotoğrafına bakıyorum uzun uzun…

Frak, papyon ve pelerin kıyafetleri içinde vermek istediği mesajın…

Türk milletine medeni dünyanın yol haritasını anlatmak olduğunu anlıyorum..

***

Hülasa… Büyük bir heyecan içinde elimden bırakamadığım…

Tek Adam kitap serisine kapak olan bütün Atatürk fotoğraflarının alt yazısını…

Demokrasi, özgürlük, hak, hukuk, adalet, cesaret, nezaket ve zarafet olarak okuyorum..

Kitabı bitirip de arka kapağını çevirdiğimde ise …

Gazeteci yazar Emre Kongar, kitap hakkında yaptığı yorumla yaklaşığı ile şöyle diyordu…

“Tek Adam, sadece Türk Devrimi’ni değil, aynı zamanda M. Kemâl Atatürk’ün kişiliğinde, bir devrimciyi de çok iyi çözümleyen ve okuyucuya aktaran bir başyapıt…”

***

Türk düşün insanı, edebiyatçı Şevket Süreyya Aydemir’in yazım dünyasına bir armağanı olan …

“Tek Adam” serisinin…

Atatürk ilke ve inkılaplarının tartışma konusu yapılmaması gerçeğini anlayabilmek için…

Bu kıymetli eserin okunması ve okutturulması genç kuşaklara en büyük tavsiyemiz olsun…

Zira…

Dünya kurulalı bilinen bir gerçektir ki…

Elbette insanlar fani, ilkeler bakidir… 

Dünyanın tanıdığı bir lider olarak M. Kemâl Atatürk isminin altın harflerle tarihe kazınmış olması.

Bir fani için ne güzel bir tecellidir…

Ve…

Yüce Türk Milleti’nin Atatürk ilke ve inkılaplarının aydınlığında yeni bir yüz yıla doğru yol alıyor olması ise...

Kıymetini bilmemiz gereken ne büyük bir şanstır. 

***

Ez cümle…

Yanlışların, doğruların yerine ikame etme ihtimallerinin ortadan kalkarak…

Bütün yanlışlar ve bütün doğrular… Kendi menzilindeki mertebelerini bulsun.

Yoktan var edilen bu vatanın… Kurtuluş ve kuruluş mücadelesinde tarih yazan…

M. Kemâl Atatürk ve tüm dava arkadaşlarının aziz hatıralarına sonsuz saygı ile…

İstikbalimizin teminatı olan; inandığımız, övündüğümüz, güvendiğimiz Cumhuriyet değerlerimiz

Her durumda her şartta…

Okulda, kışlada, camide… Beyinlerde ve yüreklerde ilelebet  payidar olsun… 

Coşku içinde kutlanacak nice Cumhuriyet Bayramlarına erişmek dileği ile.