Metin ÖNEY
Cumhurbaşkanlığı seçimi
9 Nisan 2014 Çarşamba

Bir seçimin sonuçları bile alınmadan öteki seçimin tartışmaları başladı bile.
Garip bir Ülke.
Bir türlü gündemini tayin edemiyor.
Biz de madem ki tartışma başladı, katılalım dedik bu kervana.
Önce bir tespitle başlayalım :
Mevcut Anayasamıza göre söylenenin aksine ,Cumhurbaşkanı son derece yetkili bir makamdır. Öyle söylendiği gibi temsil makamı değildir.
Değildir çünkü :
TBMM nin kabul ettiği bütün kanun ve kararlar Cumhurbaşkanının onayına tabidir.
Bakanlar Kurulunun bütün kararnamelerini Cumhurbaşkanı onaylar.
En üst düzey atamalar ha keza O’nun onayı ile yürürlüğe girer.
Yüksek Mahkemelere atamalar yapar.
Üniversite rektörlerinin tayinlerinde son karar merciidir.
Ordunun Baş Komutanıdır.
Kurumlar arasın da  uyumu sağlar.
İsterse ve şartları varsa erken seçim kararı alabilir.
Bakanlar kurulunu dilediği zaman toplayabilir.
Bakanlar Kurulu listesini de O onaylar.
Manevi durumu sebebiyle söyledikleri bütün kurum ve kuruluşları bağlar.
Milli Güvenlik Kuruluna Başkanlık yapar.
Devlet denetleme Kurulunu harekete geçirir.
Her kurum ve kuruluşun yetkilisini çağırır ve bilgi alır ve gerekil talimatları verir.
Ve daha pek çok yetki.
Şimdi buna bir de Milletin yüzde elli bir oyu ile aldığı desteği eklerseniz hangi Başkanlıktan söz ediyorsunuz.
Garip muhalefet yıllardır oyalanıp duruyor Başkanlık sistemini istemeyiz diye. Oysa mevcut Anayasa ile zaten Başkanlık gibi yetkiler var ve muhalefetin bundan bile haberi yok. Ve bir de buna ilaveten  yüzde elli bir oy ve yetkilerini değil olmayan yetkilerini bile tereddütsüz ve sonuna kadar kullanan Recep Tayyip Erdoğan’ı eklerseniz o zaman Başkanlık sistemi bile gölge de kalır ve Başkanlık sistemini bile arar oluruz.
Bu tespitlerden sonra gelelim konunun öteki boyutuna :
Yerel Seçimlerle Recep Tayyip Erdoğan’ın eli fevkalade güçlenmiştir. Seçim sonuçları apaçık ortadadır. Kimin kazanıp kimlerin kaybettiği de apaçık bellidir. Bu   bir gerçektir ve gerçeğin tespitidir. Bunun dışın da söylenenler lafigüzaftır.
Hele kendi  adayları ile ilgili hiç bir açıklama yapamayan muhalefetin “ O olamaz” söylemi asla inandırıcı değildir.Kendi adayları yerine karşı tarafın kuvvetle muhtemel adayı üzerine aylardır yorumlar yapılması da oyalanmadır.  Olup olmayacağını sanki  muhalefete soran mı var?
“O olamaz” sözünün gerçekleşmesi için Milletin oyunun o doğrultu da yani “olamaz” doğrultusun da gerçekleşmesi gerekir.
Bunun yolu var mı? Var.
Türk Devletinin bir kuruluş felsefesi vardır ve ben buna yıllardır “Omurgası” diyorum.
Nedir ?
Atatürk İlke ve İnkılaplarıdır. Gerçek anlam da Devrimleridir.
Üniter Devlettir.
Ulus Devlettir.
Türk Milletidir.
Laik Cumhuriyettir.
Demokratik Hukuk Devletidir.
Parlamenter Rejimdir.
Başkenti Ankara’dır ve resmi dili Türkçedir.
Atatürk’ten bu yana farklı dünya görüşlerinden gelseler de Abdullah Gül’e kadar gelenlerin bu “omurga” ile bir sorunları olmamıştır. Sorun Abdullah Gül ile başlamıştır.
Abdullah Gül’ün de nasıl seçildiği herkesçe bilinen bir gerçektir.
Şimdi eğer muhalefet samimi olarak altını çizerek vurguluyorum samimi olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasını istemiyorsa işte benim “omurgası” diye nitelendirdiğim Devletimizin kuruluş felsefesin de ittifak etmeli ve bunları  kendisine dünya görüşü olarak söylemleri ve icraatları ile ortaya koymuş bulunan bir kişiyi aday göstermelidir.
Burada en geniş anlam da muhalefeti kastediyorum.
Laf salatası ile Milleti oyalamanın hiçbir anlamı yoktur.
Bu ittifak asla gecikmeden hemen acilen sağlanmalı ve derhal yola koyulmalıdır. Ülkemiz de belirttiğim vasıfları taşıyan bir değil pek çok kişi vardır.
Yok üzümün çöpü, armudun sapı denirse aha altını çizerek yazıyorum ki 10 Ağustos akşamı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanıdır.
Ondan sonrası mı ?
Onu gereğini yapmayanlar düşünsün diyeceğim ama……
Keşke sadece o kadar olsa…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Cesur ve kararlı!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Katılımcı değil, kayırmacı belediyecilik...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Tüketim cehenneminde gündelik hayat
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Maymunlar Cehennemi ve Cujo
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Köylüler tarımı bırakmaya başlayınca neler oldu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmirli bir hukuk kahramanı: Bekir Behlül
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Düzen
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Ülkeme adalet diliyorum, gönüllere vefa!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
İmamoğlu’nun suskunluğu!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva