Mehmet KARABEL
Bunun adı gözdağıdır!
29 Mart 2021 Pazartesi

Türkiye Cumhuriyeti Devleti…

100’üncü yaşını kutlama “onur” ve “kıvancı”na hazırlanırken…

Karanlıkta dolaşmayı seven “maskeli balo” ucubelerinin…

Cumhuriyet’le yaşıt “heykel parçalama” alışkanlığından…

Büstlere zarar verme gibi “intikamcı” duyguları okşamalarından…

Sanat eserlerine “tükürmek” gibi…

Kısır protestoların dayanılmaz hafifliğini yaşamaktan…

Ne yazık ki, kendini kurtaramıyor…

Burası, Türkiye…

Şarkılardaki gibi…

“Alışmak sevmekten zor geliyor”

***

Geçtiğimiz hafta İzmir gibi “kalbi altın” bir şehirde…

İki heykel…

Adeta “mesaj verir gibi” tahrip edildi…

Cansız oldukları için feryatlarını(!) duyamadık ama…

Heykellere verilen zararın…

Kalplerdeki yansıması “utanç” ötesidir…

İzmir’i yönetenlerin “yeis” içinde olması gerekir…

Buca’daki…

Gazeteci Bekir Coşkun ve şair Nazım Hikmet heykellerinin…

Balyozlanma eyleminin…

En kahreden sonucu…

Ertesi gün bu “barbarlığın” unutulmuş(!) olmasıdır…

Daha korkuncu…

Eskilerin pek güzel söylediği gibi…

Yapanın yanına kalmasıdır!

Bu vurdumduymazlık…

Kokuşmuş beyinlerin yeni yeni ürettiği…

“Vurun heykele…” komutunun hep canlı kalmasına neden olacaktır…

Bu böyle biline!

***

Türkiye’nin yüzünü Batı’ya çevirmiş…

En modern kenti İzmir’de neden “heykel düşmanlığı” nasıl palazlandı?

Döneceğiz, oraya…

Ama önce “Zaman Tüneli”ndeyliz…

***

Cumhuriyet’in ilk eseri, 3 ekim 1926’da…

İstanbul Sarayburnu’na dikilen üç metrelik Atatürk heykeliydi…

1926–1938 arasında…

Türkiye’nin çeşitli köşelerini 34 Atatürk heykeli süsledi…

Atatürk aramızdan ayrıldıktan sonra…

Ne hikmetse…

Ulu Önder’in heykelleri azaldı…

1946’dan (Demokrat Parti kuruldu) itibaren…

Atatürk heykellerine saldırılar başladı ve bi’daha hiç son bulmadı…

***

Yalnız Atatürk büst ve heykelleri parçalanmadı…

Neredeyse 50 yıl önce…

CHP-MSP iktidarında…

“Güzel İstanbul Heykeli”ni, müstehcen deyip kaldırdılar…

Bu ülke…

“Böyle sanatın içine tükürürüm” diyen belediye başkanı gördü…

Devamı var…

Öyle “heykel yaşatmaz” bir memleket haline geldik ki…

Konya’da şeker pancarı…

Nevşehir’de üzüm…

İnegöl’de köfte…

Rize’de bardağa çay boşaltan çaydanlık heykelleri bile…

“Kıralım, parçalayalım…” furyasından nasibini aldı!

***

Atatürk’ün büstüne ve heykellerine gelince…

Sadece son 10 yıl içinde…

Trabzon Of’taki Atatürk büstüne “gavur” yazdılar…

Gölbaşı’ndaki Ata’nın heykelini gaz döküp yaktılar…

Adapazarı’nda baltayla saldırdılar…

Fatih’te 3 metrelik Ata heykelini devirdiler…

Güvenpark’ta Atatürk’ün kolunu kopardılar…

Turgutlu’da heykele işeyen bile çıktı…

İstanbul’daki Cumhuriyet Anıtı’na moloz döktüler…

***

Bu güzel ülkenin “heykel düşmanları” sadece…

Atatürk büstü parçalamakla kalmadı…

Sabıkaları çok kabarık…

Hele son beş yıl içinde neler yapmadılar ki…

Berkin Elvan’ın İzmir Güzelbahçe’deki heykelini un-ufak ettiler…

Beylikdüzü’nde Rauf Denktaş heykeline saldırdılar…

Beş yıl olmadı; ressam Fikret Mualla’nın…

İstanbul Kadıköy’deki heykeli vandallıktan nasibini aldı…

Ordu’da kadın heykellerine spreyle zarar verdiler…

Eskişehir’de meçhul eller kent motifi güzelim heykelleri parçaladı…

Mersin’de Türkan Saylan heykelini tanınmaz hale getirdiler…

Taaa 10 yıl önce “Altın Portakal”ın simgesi Venüs heykelinin yaktılar…

Mülteci acısının simgesi Aylan Bebek heykelini tuz-buz ettiler…

Sekiz yıl önce Silivri’de Nazım Hikmet’in heykelini…

Açılış törenini bile beklemeden harab ettiler…

Bursa Nilüfer’de mini etekli kadın heykeli bi’anda duman oldu…

Aristoteles kimdir diye sor, bilmezler ama…

Ayvacık’taki Antik Yunan filozofuna ait heykeli kırdılar…

Kafayı yersiniz…

Tekirdağ’daki gevrek satıcısının heykelini kolsuz bıraktılar!

Beş yıl önce İzmir Metrosu’nda müzisyen heykelini kırdılar…

Aynı kişi…

Bir ay sonra aynı heykeli bi’daha parçaladı…

***

Daha yüzlerce örnek var ki; bu köşeye sığmaz…

***

Türkiye’de heykelleri istemeyen, sevmeyen…

Sergilendiğinde…

O heykeli parçalamazsa rahat edemeyen tipler var aramızda…

Olmaya devam edecekler…

Çünkü…

Cezası, “mala zarar verme”nin ötesine gitmiyor…

***

Atatürk’ü kalplerden silip atamıyorlar ama…

Daha “aptalca” olanı yapıyorlar…

Gazi Mustafa Kemal gibi…

Manevi olarak “gönüllerden asal silemedikleri” değerleri…

Göz önünden kaldırarak…

“Belki etkisi azalır, zamanla da unutulur!” diye düşünüyorlar…

Ne acı, değil mi?

***

Biraz uzattık ama konu önemli…

Dönelim İzmir’e…

Yılbaşı’ndan birkaç gün önceydi…

İzmir’in Buca Belediyesi, ilçeye çok yakışan yeni parka…

Kısa bir süre önce vefat eden…

Gazeteci – Yazar Bekir Coşkun’un adını verdi…

Parka bir Bekir Coşkun heykeli yakışırdı…

O’na da belediye meclisi “oy birliği” ile karar verildi…

Sonra?

Birileri o meclis üyelerinin kulaklarına…

“Uyanın arkadaşlar sabah oldu!” deyiverdi ama…

İş işten geçmişti…

Türkiye’de iktidar, İzmir’de muhalefet o grup…

Yeni bir önerge ile “kabul oyları”nı çekseler de…

Gazeteci Bekir Coşkun’un heykeli yerine yerleştirildi…

Oysa…

Türkiye’nin “Heykel Vandalları” unutulmuştu…

Nitekim…

O zifiri karanlığın aktörleri…

Olayı uzaktan izlemekle kalmadılar…

Tam zamanıdır dediler; Bekir Coşkun’un heykelini…

Bir gecede…

Balyoz darbeleriyle tanınmaz hale getirdiler…

Ertesi gün…

Bu kez yine Buca’daki Nazım Hikmet’in heykelini kırdılar!

Şimdi soralım, kendimize…

Eğer İzmir’de yaşanan bu çifte utanç…

Heykel üstünden bu kadim kente…

Dilimiz varmıyor ama bir çeşit “gözdağı” değilse…

Sizce bu çirkinliği…

Neden “inatla” sürdüren ve…

Bunu yaparken de “karanlıkta saklananlar” var?

Nokta…

Sonsöz: “Usta gazeteci Bekir Coşkun'un heykeline saldıranlar ve azmettirenler unutulmasın ki, halkın gerçekleri öğrenmesinden korkan; vefat etmiş gerçek gazetecilerin adına ve heykeline bile düşman olan zavallılardır… / Basın Konseyi…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
KSKLI 29 Mart 2021 Pazartesi 09:37

Acaba bu heykel yapma işinin sanat yapmaktan çok devlet kaynaklarinin sömürülmesi yüzünden tepki görmesi olabilirmi? . Kum çimento belediyeye devlete kes 5-10 milyon TL fatura.

Yorumu oyla      2      3  
iyi de 29 Mart 2021 Pazartesi 09:30

İyi güzel yazmışsınız da; 1) bu kentte polisin 'aydınlanma düşmanı' kişileri yakalamadığını, kentte yaşamı zora, sıkıntıya sokacak eylemleri görmezden geldiğini neden yazmadınız?, 2) dediğim gerçeği bizler gibi belediye başkanları da bilmiyor mu?, 3) Sözkonusu eserlerin olduğu çevreye güvenlik kameraları koymak çok mu zor?, 4) Polisi görevini yapmaya neden zorlamıyoruz? (Kadifekale ağaçlandırma alanı yangınları, surları elektrik kabloları, parkalarda oyuncaklara dönük vandallıklar, vb.)

Yorumu oyla      2      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva