Spartaküs M.Ö. 70’lerde yaşamış ve tarihin akışını değiştirmiş çok meşhur bir özgürlük kahramanıdır. Roma’da köle taciri zenginlere karşı başlattığı özgürlük mücadelesiyle tanınıyor. Aslen Trakya’lı olan Spartaküs tek başına koskoca Roma İmparatorluğu’na kafa tutmuş gerçek bir cesur yürektir. O dönem Avrupa’sının başkenti sayılan Roma’da gücü elinde bulunduran zenginler sınıfı ile onlara esir olarak hizmet eden bir kölelik sistemi mevcuttu. Spartaküs de Batiatüs Gladyatör okuluna köle olarak satılmış bir gladyatördü. Görevi; dövüş arenasında zenginler ağızlarından zevkle salyalarını akıtırken, onlara şahane bir öldürme seyri tattırmak uğruna kendi gibi köle olan bir başka gladyatörü öldürmekti.

Oysa Spartaküs, köle arkadaşlarını öldürmeyi reddetti. Çünkü o; köleliğin doğuştan gelen bir alınyazısı olmadığına inanıyordu. Çünkü o; zengin oldukları için gücü elinde bulunduranların, ayrıcalıklı ve diğer insanlardan üstün olmadıklarını biliyordu.  Çünkü o; insanın insanı ezdiği bir dünyanın esaretine boyun eğmek istemiyordu. Çünkü o; yüreğindeki özgürlük ateşinin gücüne güveniyordu. Çünkü o; köle olmayı asla öğrenememiş, öğrenmek istememişti.

Örgütlü mücadelenin tarihteki belki de en görkemli savaşını başlatan Spartaküs, kısa zamanda gladyatör okulundaki diğer arkadaşlarını da örgütlemeyi başardı. Sonra hep beraber okuldan kaçarak, zenginlerin esaretindeki diğer köleleri de yanlarına katmaya başladılar. Arkadaşlarıyla birlikte Roma İmpartorluğu’nun köle rejimine karşı tarihteki en büyük ayaklanmayı yürüten Spartaküs, savaşlardan sağ olarak mı kurtuldu yoksa öldü mü bilinmiyor. Ancak onun başlattığı köle isyanları ve özgürlük savaşları sonucunda, Roma’da ve Avrupa’da artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktır...

Onun ateşlediği ve tarihe ‘’üçüncü büyük köle isyanı’’ olarak geçecek özgürlük kıvılcımları, ezilen ve güçsüz insanlara yol gösterici büyük bir meşale olmuştur. Bundan böyle dünyanın her yerinde, adaletsizliklere ve ezenlere karşı özgürlük mücadelesi veren bütün kahramanların artık tek bir adı vardır; Spartaküs! İşte yeryüzü, belki de sırf ‘’bu cesur yüreklerin’’ ölümü dahi göze alabilecek kertedeki onurlu ve kahramanca isyanları sayesinde daha yaşanılmaya değer bir yerdir...

Spartaküs bizim topraklarımızda doğmuş bir kahramandı. Anadolu coğrafyasının bir parçası... Aslında Spartaküs topraklarımızda hala yaşamaya devam ediyor. O, hiç bir zaman ölmemişti ki zaten! Dünya dönmeye devam ettikçe, başka toprak ve coğrafyalarda da varlığını çoğalarak devam ettireceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. Bu vesile ile özgürlüklerine kavuşan Ahmet Şık ve Murat Sabuncu’ya selam olsun!