Dayak cennetten çıkmadır, gibi…

Salak-sepet bir atasözünü ağızlarına sakız yapanlar…

Bu memlekette…

Her gün sopa yiyen doktoru-hemşireyi gördükçe…

Herhalde hoplata hoplata karnını kaşıyordur!

***

Bugün, Türkiye’nin dört bir yanında…

Sağlıkçılar “iş bırakma” eylemi yapacak…

Ve yine bugün…

Acil servisler dışında sağlık hizmeti mafiş…

Diyaliz merkezleri…

Yoğun bakımlar ve COVID klinikleri hizmete devam edecek…

Çünkü…

Gün “G(ö)rev” günü!

Medya, “Bugün hastaneye gitmeyin!” uyarısı yapıyor…

Eylemi başlatan Türk Tabipler Birliği’ne…

Türkiye’nin önde gelen sağlık örgütleri destek veriyor…

***

Görüyor musunuz, şu sağlıkçıların yaptığını(!)

Sanki, her şey yolunda…

Memleket, güllük gülistanlık…

Onlar…

Evine bi’kilo domates alamayan…

Elektrik ve doğalgaz faturasını ödeyemeyen…

Bırak adım atmayı…

Marketin kapısından içeri kafasını sokamayan…

İşsizlik yüzünden evine ekmek götüremeyen…

Enflasyonun altında ezildikçe ezilen vatandaşına…

Bi’de…

Hastaneye gelme(!) diyorsun…

Olacak iş mi, şimdi bu?

***

Bi’sormak lazım tabii…

Doktorların özlük hakları için…

İyileştirme yapılmasını öngören teklif…

Büyük Millet Meclisi’nde neden…

AK Partili vekillerin teklifiyle geri çekildi?

Bilen var mı?

Hani, taaa bir buçuk yıl önce…

Koronanın en “civcivli” zamanında…

(Hoş hala öyle…)

Sağlık Bakanımız, bugün eylem yapacak olan sağlıkçılara…

Neden?

“Hakkınız asla ödenmez!” demişti…

Hatırlayan yok mu?

***

Acı gerçeklere dönelim…

Haklı eylemin hakkını verelim…

Bunlar harbi rakamlar:

Bir buçuk yılda 30 bin sağlık çalışanı enfekte oldu!

400’den fazlası…

Hayat kurtarayım derken, hayatını kaybetti…

***

Bu millet, bir asırdır…

Doktorun odasına girerken ceketinin düğmesini ilikler(di)…

Neredeyse…

Son 10 yıldır…

Memleketin her köşesinden…

Hasta yakını tarafından dayak yiyen…

Burnu kırılan…

Kaşı gözü patlatılan…

Hepsinden önemlisi, hayattan koparılan sağlıkçıların…

Acı haberleri geliyor…

O doktorların, hemşirelerin, sağlık ekibinin…

Bizi, sizi, hastamızı…

Hayata döndürmek için çabalamaktan başka…

Suçu var mı?

***

Utanç verici en yeni rakam…

Birkaç ay önce açıklandı…

Sağlık çalışanlarının yüzde 67’si…

Son 10 yıl içinde…

En az bir kere şiddete maruz kaldı!

Ve yine…

Son 6 yılda 68 bin 375 sağlık çalışanı şiddet mağduru oldu!

Oysa…

Sağlık çalışanları, ölüme meydan okuyarak çalışıyor…

Cansiperane, ne demekse…

Aynen öyle…

Sizin sağlığınız için…

Kaç kişi “canını ortaya” koyar, dersiniz?

Hastalıkta… Kazada…

Hiç fark etmez…

Bize “canımızı iade etmek” için çırpınan…

Sağlıkçı Ordusu’nun…

Sırf senin kafanın tası attı diye…

Canını almaya çalışmak…

Hangi kitapta yazıyor?

***

Sağlık çalışanlarının…

Bugün yaşanacak haklı ve meşru talepleri için…

Sergileyecekleri greve…

Kem gözle bakmayın lütfen…

Unutmayın…

Onların ellerinde dünyaya geliyor…

Onların ellerinde sağlığımıza kavuşuyoruz…

Bilakis…

Yanlarında olalım…

Gün gelir; yanımızda doktor – hemşire bulamazsak…

Dövünmeyelim!

***

Bitiriyoruz…

Çok bi’şi istemiyor aslında sağlıkçılar…

Çalışma koşulları iyileşsin…

Şiddete karşı etkili yasalar hayata geçsin…

Covid-19 meslek hastalığı sayılsın…

Onlar…

Hayatınızı sil baştan size sunuyorlar…

Gönlünüzde…

Bu kadarcık hakları yok mu?

Hiç olmazsa şunu yapalım…

Sağlıkçıyı darp ederek hayatını kast edenlere…

Hak ettikleri cezayı verelim…

Belki asabı bozuk, doktor dövmeye meraklı olanları…

Aramızdan ayaklayabiliriz…

Nokta…

Sonsöz: “Bir ülke halkının sağlığı, hakikatte bir devletin dayandığı bütün mutluluk ve gücün temelidir… / George Sand – Fransız Yazar…”