Tayfun MARO
Bu dönüşüm başka dönüşüm
13 Kasım 2015 Cuma

Yeni Dünya düzeninde, köyler mahallelere, mahalleler toplu konutlara, şehirler metropollere dönüşüyor. Küreselleşen kapitalizmin kentsel mekânlarda yeniden örgütlenmesiyle ortaya çıkan yapısal dönüşüm, kırsal alanda köylerin mahalle olması, kentlerde mahallenin yok olması gibi sonuçlar doğuruyor. Ve kentsel mekânlar yeniden oluşturulurken, bilişim toplumu ufukta beliriyor, yeni hayatın mekânları ortaya çıkıyor...
Tam böyle olduğuna inanmaya başlamışken, sınırların, ulusların ve üniter devletin tartışılır duruma geldiğini kabullenmeye başlamışken, o dillerden düşmeyen küresel iddianın aksine, kapitalizmin doğa kanunlarının gereği ortaya çıkmadığı, düpedüz bildiğimiz ideolojinin gereğini yerine getirdiği gerçeğiyle yeniden yüz yüze geliyoruz. Jeopolitik bir kere daha belirleyici rolüne geri dönüyor. Yani uluslar ve sınırlar, iki kutuplu dünya düzenindekine benzer bir rolle sistemde öne çıkmaya başlıyor.
 
Rusya ve İran, Ortadoğu’da Selefilikten zuhur eden Vahhabilik karşısında önemli mevziler kazandı. Suudi Arabistan merkezli bu islamcı hareket, uluslararası sistemde de tedirginlik yaratıyor. Görünen o ki, ABD, AB ve Rusya arasında, Selefilerin pek de hayrına olmayan bir mutabakat sağlandı.
Öte yanda, Çin denizindeki çıkarlarını savunmak konusundaki kararlılığını Pekin yönetimi oldukça yüksek sesle dile getirmeye başladı. ABD yönetimi bu durumdan duyduğu rahatsızlığı saklamıyor. Yani Çin denizinde sular ısınıyor, ABD ile Çin arasında ilişkiler git gide gerginleşiyor.
Avrupa’da da durum çok parlak değil. Merkez ülkeleri ile çevre ülkeleri arasında sorunlar giderek büyüyor. Yunanistan’dan sonra İtalya da Merkel yönetimiyle ipleri kopardı koparacak.
Cumhuriyet’ten Ergin Yıldızoğlu yazmış: “Merkez periferi” gerginliğine atıfla, Fransa Ekonomi Bakanı Macron diyor ki; “Kuzeyin Kalvenci ülkeleriyle Güneyin Katolik ülkeleri arasında bir din savaşı çıkacak”… “Kalvenciler, ötekilerin hayatlarının sonuna kadar borç ödemesini istiyorlar…” “Dayanışma yolunda hiçbir katkı yapmadan reform istiyorlar.”
 
Kapitalizmin metropollerinde durum böyle iken, “gelişmekte olan” veya “az gelişmiş” olarak kategorize edilen ülkelerde de yeryüzü nimetlerinden yoksun yaşayan nüfus hızla yükseliyor. Artı değerin önlenemez genişlemesi sonucu, Dünya nüfusunun %75’i yoksul.
Yeni sosyolojinin başat aktörü kent yoksullarının kentsel dönüşüm sürecinde yaşadıkları tehcire benzer süreç bir Dünya problemi olarak önümüzde duruyor.
Bütün bu olan bitenden anladığımız; tek kutuplu dünya üstüne inşa edilen “yeni dünya düzeni” sallanıyor. Elbet de sallanan sadece tek kutuplu dünya düzeni değil, Dünya sistemi olarak kapitalizm, en büyük bunalımına girdi girecek…
 
Bilim ve ilerleme adına insanlığın ulaşmakla övündüğü çağdaş uygarlık düzeyi ile Dünya sistemi kapitalizmin gelişme düzeyi aynı düzlemde hareket ediyor. Uygarlık, mülkiyet ve kapitalizm bir araya geldiğinde ortaya çıkan resim, Dünya’nın on bin yıllık hikâyesinin resmidir. Ve hiç de övünülesi bir resim değil.
Kapitalistler, ilerleme ve gelişme sonucu ortaya çıkan koşullar ve ihtiyaçlar bağlamında, sanayi devriminden sonra siber toplum ve bilişim dönemine hazırlanırken, tek kutupla Dünya’da sistemin küreselleşmesini bir zorunluluk olarak ifade ettiler. “Tarihin sonu”na bağladıkları zorunluluk…
Fakat bu dönüşüm, kapitalistlerin öngördüğü gibi gerçekleşmeyecek. Öncüller, büyük bir sistem krizinin yaklaşmakta olduğunu haber veriyor. Bu dönüşüm başka dönüşüm; belki de sistemin sonunu getirecek bir dönüşüm...
 
Kapitalist sistemde yaşanagelen bunalımın ortaya çıkardığı bir gerçek var; Bu aynı zamanda uygarlık krizidir. Ve yaşanmakta olan uygarlık krizi, sadece bir çevre sorunu olarak gezegeni tehdit etmiyor fakat aynı zamanda, insan türünün hayata tutunmak için ürettiklerinin de sonunu getiriyor.
Üretim/tüketim sarmalında oluşan kültür üstüne inşa edilen gündelik hayat, insanı tüketti. Ve o tükenmiş insan, yeryüzü yaşamını tüketiyor. 7.3 milyar insanın yaşam biçiminin yol açtığı iklim değişikliği Dünya’yı kaosa sürüklüyor.
Yaşam biçimini, mülkiyet ve üretim ilişkilerini, tüketim alışkanlıklarını değiştirmek artık insanlık için bir zorunluluk oldu.
 
Bu dönüşüm başka dönüşüm, bu defa, hiç olmadığı kadar ağır bedeller ödemek zorunda kalabiliriz. Dünya problemleri, öyle G20, G9 toplantılarıyla, 18 TIR’la gelip Antalya’da otel kapatarak veya ‘ilk golf vuruşu yaparak’ falan çözülecek gibi değil.

Yoksulluğuyla baş edemeyen beş milyar insana ve can çekişen yeryüzü yaşamına inat, gününü gün eden yeryüzü muktedirlerinin bu cinnet hali insanı gerçekten ürkütüyor.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Vasatlar Baharı
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Devlet baba nasıl yıkılır 33 yıl önce anlatmıştı
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Değinmeler: Çin, Asgari ücret ve Mourinho…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
5 Haziran Dünya Yeşil Yıkama Günü!
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Alevi köylerine cami yapmak…
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Tolkien’in Oxford’u ve yüzüklerin efendisi
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Güneşli günler
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Zoraya ter Beek’in ötanazi kararı üstüne
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
'Bitti' sanmayın; gelecek!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva