Tayfun MARO
Böyle gitmeyecek!
26 Aralık 2016 Pazartesi

Türkiye’nin bütün ayarlarıyla oynandı. Gerek dış dinamikler gerek iç dinamikler, sürekli sorun üretiyor. Parlamento, kamu düzeni, ordu, güvenlik, adalet, eğitim, ekonomi ve uluslararası ilişkiler; hepsinde sorun var ve sorunların çoğu kısa vadede çözülebilir durumda değil. Öte yanda, kurumlar da yönetilebilir olmaktan hızla uzaklaşıyor.
Elbet de durduk yerde altüst olmadı Türkiye! Küreselleşen kapitalizmin insanlığın önüne koyduğu fatura çok ağır oldu. Türkiye de payına düşeni ödüyor.
Fakat aynı zamanda, değişen sosyolojik yapının ve yeni kamusallık talebinin getirdikleri, Cumhuriyet’in yüzyıllık değerlerinin sorgulanmasının yolunu da açtı.
Cumhuriyet dönemini ve kuruluş felsefesini sorgulama ihtiyacının ortaya çıkışı, siyasal islama, modern Cumhuriyet ve Aydınlanma devrimiyle hesaplaşmak için çok uygun bir iklim yarattı. 
İslamcı hareket, değişim sürecinde merkez sağın yarattığı iktidar boşluğunu da değerlendirerek kendisini iktidara taşıyacak siyasal alana yerleşti.
Bu dönemde, liberallerin ve islamcı entelijansiyanın dilinden düşürmediği “paradigma çökmesi” gerçek oldu. Değişim ihtiyacı neredeyse bir paranoyaya dönüştü.

İkibinli yılların şafağında AKP’nin iktidara gelmesinden sonra, 14 yıl içinde, Türkiye’nin batılılaşma politikası önce duraklama dönemine girdi, şimdi ise gerileme döneminde…
Türkiye radikal bir değişim sürecinin tam orta yerinde; iktidar çevrelerinde, Doğu-Batı hattında eksen değiştirmek için bir irade oluşmuş durumda. 
Bu irade ne gibi gelişmelere yol açar kestirmek hiç kolay değil; Çünkü tarihsel olarak Türkiye ve Rusya hiçbir zaman aynı blokta yer almadı. Ya konjonktür uygun değildi ya izin verilmedi… Ne Osmanlı ne Cumhuriyet döneminde kalıcı iyi ilişkiler kurulamadı.

Türkiye gerçekten bir değişim yaşıyor. Fetö operasyonu adı altında Amerikancı kadrolar tasfiye ediliyor. Batı yanlısı politikalar bir bir terk ediliyor. Fakat bu gelişmelerin bir yol ayrımı veya Batı ile ilişkilerin sınırlı revizyonu olduğunu söylemek için henüz erken.
Şurası muhakkak ki Türk-Rus ilişkilerinde olumlu her gelişme, Batı’yı her zaman rahatsız etmiştir; Ellili yıllardaki yakınlaşma, 1960 darbesiyle sonuçlanmıştır. Altmışlı yıllardaki yakınlaşma ise, 1971 ordu muhtırasıyla kesintiye uğramıştır.

Türkiye, Doğu politikalarının çok kötü yönetildiği bir dönemin ardından, uluslararası ilişkilerde bozduğu dengesini düzeltmek için bir çıkış arıyor. Bu denge, Putin ile Trump arasındaki gerilim hattında kendisine yeni bir yer açmaktan daha fazlası değil. Ve ancak bu yeni yer belirlendiğinde, başının ağrıyacağı kesin olmakla birlikte, Türkiye’nin batı ile başının ne ölçüde derde girebileceğini görmek mümkün olacak.
Batı ile ilişkilerini revize eden Türkiye, belki de çok doğru bir iş yapıyor. Ne var ki, bunu doğru insanlarla yapıp yapmadığına dair toplumda çok fazla tereddüt var. 
Dahası, yeniden paylaşım kavgasının orta yerinde, uluslararası arenada meydan okumaların getirdiklerine Türkiye’nin bünyesinin ne kadar dayanabileceği, çok kritik meseledir.

Sonuç itibarıyla, artık hepimiz biliyoruz ki “böyle gitmeyecek.” Türkiye yeniden geleceğini arıyor.
Bu koşullarda, asıl ve öncelikli meselemiz, bundan sonra “nasıl gideceğine” dair toplumsal mutabakat sağlamanın yolunu bulmak olmalı. Umarım, seksende düşülen hataya bir kere daha düşmeyiz..

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Güneşli günler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Eskiçağ İnançlarında ve Ritüellerinde Şarap
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Ha’di, öldür beni!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Zoraya ter Beek’in ötanazi kararı üstüne
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
'Bitti' sanmayın; gelecek!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Paradigma çökmesi bir gerçek
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Amma velakin, bir şey yapmalı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kılıçdaroğlu’nun öfkesi ve yeni dengeler…
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Milletin cebi
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva