Olayın adını tam olarak böyle koymak gerekiyor:

“Azerbaycan kendi kurtuluş savaşını veriyor!”

Yalnız Ermenistan’a karşı mı?

Hayır…

Ermenistan yalnız olsa, sorun bu kadar uzamazdı ki!

***

Biliyorsunuz; hem Ermenistan hem de Azerbaycan, Sovyetler Birliği’nin dağılışına kadar, onun içinde, ona bağlı olarak varlıklarını sürdürüyorlardı... Nasıl ki, Sovyetler Birliği dağıldı; ondan ayrılan her parça tek tek bağımsızlıklarını ilan ettiler…

Ermenistan ve Azerbaycan da…

Ancak emperyalizmin hiç değişmeyen kuralı vardır:

Kendi amaçlarına ulaşmak için daha küçükleri, birbirine kırdırarak, amacına ulaşmaya çalışır… Azerbaycan, zengin yer altı kaynakları üzerinde toprakları olan körpecik bir bağımsız devletken, o zamana dek hep kollanmış ve şımartılmış Ermenistan, Rus silahlarıyla Azerbaycan’a saldırdı ve topraklarının yüzde 20’sini işgal etti…

Henüz daha düzenli bir ordusu bile olmayan Azerbaycan, ne yazık ki bu saldırıya direnemedi…

Ve sonuçta büyük toprak kayıpları yaşadı; kendi içinde, kendi toprağı olan özerk Karadağ, Ermeni birlikleri tarafından işgal edildi…

Sonra da acımasız katliamlar yaşandı…

Hocali Katliamı’nı anımsayalım…

Bir gecede yüzlerce kadın, erkek, çoluk çocuk vahşice öldürüldü ve bu olay insanlığın yüz karası olarak tarih sahnesindeki yerini aldı.

Üstelik bu arada Azerbaycan bir iç savaşın içine sürüklenmişti…

***

Sonunda Haydar Aliyev zamanında siyasi birliğini tamamladı ve hızla kalkınma yoluna gitti.

Kendi milli ordusunu kurdu…

Türkiye, bu ordunun donatımı ve eğitiminde kardeş cumhuriyete büyük destek verdi…

Sonunda Azerbaycan ordusunu güçlendirdi.

Modern silahlar aldı ve kendi kendisini savunacak güce ulaştı…

Ve nihayet biliyorsunuz:

Ermenistan birkaç gün önce birkaç noktadan sivil halkı da katlederek, Azerbaycan topraklarına saldırdı…

Ancak ummadığı bir direnişle karşılaştı ve hatta Azerbaycan özellikle hava akınlarıyla, Ermenistan cephesini çökertti…

Bu Ermenistan açısından, ava gidenin, avlanması hikayesiydi…

***

Şimdi gelinen noktada öğrendiğimize göre, Azerbaycan ordusu ilerliyor ve önemli noktaları ele geçiriyor. Kendisinden tam 30 yıl önce koparılmış köyleri ve arazileri ele geçiriyor…

Bu Azerbaycan açısından tam bir kurtuluş savaşıdır… Ancak unutmayalım; Ermenistan’ın arkasında batılı güçlü devletlerden özellikle Fransa ile Rusya var…

Şimdilik, Azerbaycan kendi hakkı olan topraklar için mücadele ettiği için sesleri pek yüksek çıkmıyor.

Ancak yarın bir de bakmışsınız, bin bir türlü bahanelerle soruna aktif olarak el atmışlar…

Bu durumda ne yapmalı? Azerbaycan şu anda askeri üstünlüğü elde ettiği için, gidebildiği kadar gitmeli…

Bu işin diplomasiyle ya da büyük devletlerin arabuluculuğu ile çözülemeyeceği açık…

***

Gerek Birleşmiş Milletler’in, Gerek AGİT’in ve gerekse Minsk grubunun çabalarının sonuç vermediği ve hatta bu teşkilatların, dostlar alışverişte görsün edasıyla sorunu çözme yönünde irade koymak yerine, zamana yayarak, sulandırdıkları çok açık…

Bu işi, Azerbaycan Ordusu’nun süngüsü çözecektir…

Bütün yüreğimizle emperyalizme karşı direnen Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin yanındayız…

Emperyalistler kaybetsin, mazlum halklar kazansın…

Dileğimiz ve isteğimiz bu yönde…