Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk ideolojisinden günümüze dersler
4 Kasım 2016 Cuma

Önce “Atatürk’ü Nasıl Değerlendirelim?”yazımdaki tesbiti tekrarlayarak başlayalım ; Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde emperyalizme karşı verilen bir bağımsızlık savaşı ile kurulmuştur .

Batılı güçler, bu nedenle Sevr Antlaşmasını yırtan ve Lozan Antlaşması ile siyasal ve ekonomik bağımsızlığını silahlı gücüyle kabul ettiren Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Atatürk’ü bir türlü kabul edememişlerdir. Çünkü Türkiye, bağımsızlık zaferi ile aynı zamanda diğer sömürge ve yarı sömürgeler için örnek olmuştur. Yaşadığımız yıllarda  Avrupa Parlamentosu’nun aldığı kararlarda, Amerika Birleşik Devletleri’nde üretilen senaryo ve yaklaşımlarda bu nedenle Kemalizm’in sona erdirilmesi görüşleri dile getirilmemiş miydi?

Kemalizmi nasıl anlayalım?

Atatürk, bir başka deyişle Kemalist ideolojinin özellikleri hakkında irdelemeler süregelmektedir. Ancak değerlendirmelerin, onun söylev ve eylemleri ile kurucusu olduğu Cumhuriyet Halk Fırkası (Partisinin) ilkelerine dayandırılarak yapılmasının gereği vardır.

Bu ilkeler bilindiği üzere Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Devletçilik, Laiklik ve İnkılâpçılıktır.

Diğer yandan O, tam bir anti-emperyalisttir, toplumcudur ve aydınlanmacıdır. Bize, çağdaşlaşma hedefini göstermiştir. Ancak batıcı değildir. İlkeleri, eskimemiş ve donmamıştır. Çünkü dünyada küresel kapitalizm, günümüzde unutturulan terimiyle emperyalizm,kimi zamanlar silah,kim zamanlar  ekonomik yaptırımlarla varlığını acımasızca sürdürmektedir.

Küresel kapitalizm, yapısında iki temel çelişkiyi barındırıyor.

Birincisi; Batılı,liberal / kapitalist zalimler ile Doğulu,sömürge, yarı ya da gizli sömürge mazlumlar arasındaki çelişki.

İkincisi ise; emek-sermaye çelişkisidir.

Anılan iki çelişkinin mazlum milletler ve emekçiler lehine çözümlenmesi, Kemalist ideolojinin hayata geçirilmesiyle olası gözüküyor. Bu nedenle Kemalizm dünya ve Türkiye için güncelliğini koruyor. Tekelci şirketlerin egemenliğindeki ABD/AB ülkelerinde Kemalizm’e karşı sürdürülen kampanyaların ardında bu gerçek vardır.

Türkiye neden bu duruma düştü?

Günümüzde, Atatürk ideolojisinin egemen unsurları olan “ Ulus Devlet ve Tam Bağımsız Ulusçuluk ya da Milliyetçilik, Devletçilik ve Halkçılık Temelinde Planlı Karma ekonomi, Tarım-Sanayi Dengesinin Kurulduğu Sanayileşme, Türkiye Çıkarlarına Yönelik Dış Politika ve Tarımın Korunması” gibi konular dış güçler ve bunlarla işbirliği yapan iç güçler tarafından zaafa uğratılmaya çalışılmaktadır.

Bu bağlamda, en büyük zafiyet ekonominin tarım sektöründe yaşanmaktadır. Tarımda meydana gelen gerilemeler ve çiftçilerin fakirleşmesi, en başta ülkenin gıda egemenliğini ortadan kaldırmıştır.

Bunu en iyi gören devlet adamlarından birisi, beklide en önde geleni Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Bu amaçla söylem ve eylemlerinde tarım en önemli konumda olmuştur.

Ancak, Atatürk’ün düşüncelerini tam olarak hayata geçiremedik. Çiftçilerimiz ve köylülerimiz ulusal gelirden en az payı alıyor. Bunun sonucu kırsaldan kentlere yoğun göçler oluyor. Son yıllarda, tarımsal üretimimiz nüfus başına önemli ölçüde geriledi.  Türkiye, tarım ürünleri dış alımcısı oldu. Gıda egemenliği kayboldu. Çiftçi örgütlerimiz güçsüz. Tarımsal ürünleri işleme ve pazarlamada kooperatiflerin payı yüzde 3-4’ü geçmiyor. Gıda perakendeciliği yabancıların tekeline geçmiş durumda. Kentlerde oturanlar da bu nedenden dolayı ucuz ve nitelikli ürün bulamıyor.

Aslında son günlerde Havza modeli ile ortaya konulmakta olan Milli Tarım Projesi, bir bakıma bu durumdan çıkmak için önerilen bir projeden başka bir şey değildir.

Özetle, tarım dahil Türkiye ekonomisi dışa bağımlı bir ülke durumuna geldi. Ortaya çıkan olumsuzluğun içsel ve dışsal birçok nedeni var. İçsel nedeni; çıkarları batıyla bütünleşmiş işbirlikçilerin topluma egemen olmasından kaynaklanıyor.

Çıkış yolu var mı?

Çıkış yolu;büyük çoğunluğun çıkarlarına yönelik ekonomi - politika yaklaşımlarıyla ilgili.

Çıkış yolu; toplumsal sınıf ve katmanların emperyalizme karşı duruşlarıyla doğrudan bağlantılı.

 İşbirlikçiler “Türkiye Ankara’dan yönetilemez” demişlerdi. Kimileri açık,kimileri örtük, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerinin Türkiye’ye biçtiği gömleği giymeyi savunuyorlardı.

Fetulahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün ,Türk Silahlı Kuvvetleri içinde mankurtlaştırılan adamları  ile askeri darbe girişiminde bulunması bunun için tezgahlanmadı mı?

Çözüm ekonomik ve siyasal tam bağımsızlıktan geçiyor. Çözüm, Atatürkçülük’ten geçiyor.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Milletin cebi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Cesur ve kararlı!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Katılımcı değil, kayırmacı belediyecilik...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Tüketim cehenneminde gündelik hayat
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Maymunlar Cehennemi ve Cujo
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Köylüler tarımı bırakmaya başlayınca neler oldu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmirli bir hukuk kahramanı: Bekir Behlül
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Düzen
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Ülkeme adalet diliyorum, gönüllere vefa!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva