Harun ÖZDEMİR
Allah’ın Yahudi İslâm’ı
1 Kasım 2020 Pazar

İsrailoğulları’nın iki bin yıllık hazırlık döneminden,binbir badireden sonra Kenan’da yerleşik düzene geçmeleri…

Bin yıl süren iç karışıklıklarla dolu devletli toplum deneyimleri…

Sonra tekrar iki bin yıl süren zorluklarla dolu sürgün yılları… unutulacak gibi değildir. 

İsrailoğulları’nın deneyimleri, tüm kavimler için acı tatlı “yol gösterici” olaylarla doludur.

Ne demek istediğimi Kur’an’ın herhangi bir çevirisini dikkatle okuyanlaranlamıştır. Beni İsrail, hûd, yehûd, hâdû… bunlara resulleri ve nebileri de eklersek karşımıza binlerce ayetten oluşan ilginç bir tablo çıkar.

Yoksa Kur’an da mı Yahudilerin kitabı, sorusunu sormadan edemeyiz.

***

İsrailoğulları Kenan öncesi hazırlık döneminde ve Kenan’da sorunları nebi ve resullerin önderliğinde çözdüler.

Tevrat ve Kur’an bunu anlatır.

Kutsal kitapların anlattığı resul de nebi de, bir topluluğun içinde doğup büyümüş kişi veya kişilerdir. Bir toplulukta aynı anda hem nebi hem de resul olabilir. Musa ve Harun örneğinde olduğu gibi. Tevrat’ın 400 kişiden oluşan nebiler mecliside var ki o da ayrı bir konu.

İsrailoğulları’nın tarihini inceleyenler bilir, Allah bu kavimle özel olarak ilgilenmiştir. Bunu görmek gerekir. Bu aynı zamanda Allah’ın Yahudileri sevdiğini ve şımarttığını dagösterir.

Daha dikkate değer yorum ise şudur:

Yahudilere uzun süre kesintisiz nebi ve resul gönderilmiş ise bu onların eğitimlerine verilen önemi gösterir.

Allah israfı sevmez. İnsanlığın eğitimini de israfsız yapacağına göre, bir kavmi seçip herbirini iyi birer öğretmen olacak şekilde eğitmişse, bu hem özel ilgiyi gösterir hem de ağır bir sorumluluk yükleyeceğini.

Şunu belirtmek gerekir:

İnsanların kolay anlamaları için her kavme “hâdiler - yol göstericiler” gönderilmiş veYahudilerin yeryüzüne dağılışına hazırlanmıştır.Bunu da gözlerden kaçıramayız.

***

Kur’an bir topluluğu anlatırken onları kategorilere ayırır. İyileri ve kötüleri ayrı ayrı anlatır. Aynı ayrımları Mü’minleri, Müslimleri, Yahudileri, Hıristiyanları, Paganları… anlatırken de yapar.

Benzer ayrımlar İsrailoğulları içinyapılırken gruplar “min - bir kısmı” edatı ile belirlenir. Tüm Yahudiler… Tüm Hıristiyanlar… denmez.

Ne yazık ki, ilmi bakış açısını yüzyıllar öncesinde bırakmış Âlem-i İslam, kavimleri ve dinleri acımasız toptancı bakış açısıyla ele alıyor. Aşırı politize edilen topluluklar, Müslüman olmayıp da iyilikten ve adaletten yana olanları görünce de şaşıp kalıyor!

***

İsrailoğulları’na çok elçi gönderip onları öğretmen bir kavim düzeyine yükselten Allah “sizlere öğrettiklerimizi sizler de insanlığa bir resul, bir nebi özeni ile öğretin” dendiğinde,bunu kabul etmediler ve hayret edilecek itirazlar yaptılar.

İtiraz etmek insanın doğasında vardır. Ama Allah’ın binlerce yılda eğittiği bir kavmin içindeki bazı liderlerin ilmi gerekçeler de ileri sürerek Kenan’dan çıkmak istememeleri, Yahudi İslam’ında bir dönemin kapanıp, acılarla dolu yeni bir dönemin aralanacağına işaret eder.

Yahudiliğin kurallarını, diğer kavimler aleyhine yorumlamaları ise sonu hazırlayan ikinci önemli neden olur.

***

İsrailoğulları’nın bir üyesi olan Hz. İsa; yanlışları düzeltmek için nebi ve resul olarak seçildi. Uyarma görevini yaptı lakin ona çok az Yahudi inandı.

Gerçekte İsa sevilen bir Yahudi idi. Çünkü şifa dağıtıyordu. Her hastanın da buna ihtiyacı vardı. Fakat İsa’ya talebe olan ve ona sahip çıkan azınlıkta kaldı.

Oysa İsa; İsrailoğulları’nın son büyük şansıydı. Sempati duyan büyük kalabalıklar da Yahudi idi. İsa’nın uyarılarına “sessiz” kalanların sayısı ise çok daha fazlaydı. Çoğunluk sessiz kalınca,ona tepki gösterenler az olsa da sesleri çok çıkıyordu.

Kısaca Kenan’da yaşayan Yahudilerin oradan ayrılıp insanlığa öğretmenlik yapmaya niyetleri yoktu. Bu görevi az sayıdaki talebesiyle İsa üstlenecekti.

Bunu da yaptı. İsa ve talebeleri bir gece Kudüs’ü terk ettiler, bir daha o topraklara geri dönmediler.

İsa’ya eziyet edenler, “min”le anlatabileceğimiz az sayıdaki Yahudi din adamıydı. Onların peşinden sokaklara dökülenler ise bir kalabalık oluşturacak kadardı. Büyük çoğunluk ise sessiz kalmayı seçmişti.

***

İsa muhaliflerini mucizelerle yenmeyi denemedi. Allah da ona bu konuda özel bir güç vermedi. Sonunda İsa talebeleriyle Kudüs’ten ayrılmak zorunda kaldı.

İsa’nın Kudüs’ten ayrılması ile Allah’ın Yahudi Müslümanlar için takdir ettiği iki bin yıl süren yeni bir devre başladı.

Kibirle, menfaatle, zulümle, haksız kazançla, insan onurunu ayaklar altına alan ayrımcılıklarıyla tanınmaz hale gelen Yahudi Müslümanlar için zor günler başlayacaktı.

Roma da bunun görünür sebebi olacaktı.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Fikret ASLAN 1 Kasım 2020 Pazar 15:09

İslamiyet ilk yıllarında inancın yanında ilmin ve bilmin uzağında olsada bu düşünce zaten bütün dinlerdede aynıydı. Ancak yüzyıllar geçtikçe ilim ve bilim diğer dinlerin önceliği oldu ve maalesef İslamiyetin çok uzağında kaldı. Zaten islamiyete yön veren islam alimleride bunun için çabalamıştır, halk cahil olsun koltuk bizde kalsın çabası... Şimdide durum aynıdır, insanlık tarihinin en kanlı ve cahiliye dönemini yaşayan İslam dünyasına liderlik edenlere bakın ne demek istediğimi anlarsınız. Hangi hacı hangi hoca Mercedeslere binip varlık içinde yaşarken fakir fukaraya “şükredin” diyorsa bilinki o iblistir ve şeytandır, lütfen ondan uzak durun.

Yorumu oyla      6      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva