Ruhisu Can AL
AB Türkiye İlerleme Raporu’na dair…
23 Nisan 2018 Pazartesi

Malumunuz, Türkiye’de gündem son derece hızlı ve ürkütücü bir olağanlıkla değişiyor.

Şimdi gündemimiz erken seçim…

Ülkece parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişte önemli bir oylama yapacağız.

Normalde erken seçim kararının Avrupa’da nasıl karşılandığı ile alakalı bir yazı yazmak son derece isabetli olabilirdi, ancak konu henüz taze.

Önümüzdeki günlerde elbet bu konuyu ele alacağım ancak biraz beklemekte yarar var.

O nedenle, 17 Nisan Pazartesi günü AB Komisyonu tarafından açıklanan ‘Türkiye İlerleme Raporu’ndan ve bir önceki yazıma uygun olarak AB’nin samimiyeti meselesinden biraz bahsetmek istiyorum.

Bilindiği üzere, raporun yayınlanmasının ardından, AB Bakanı Ömer Çelik, “Biz burada objektif bir dille yazılmamış bir metin görüyoruz. AB’nin FETÖ’nün ortaya koyduğu tehdidi anlamadığını görüyoruz” diyerek sert bir tepki gösterdi.

Bunun yanı sıra Çelik, raporda Türkiye’nin stratejik bir ortak olduğu belirtilmesine rağmen AB tarafından Türkiye’ye hakkaniyetli bir yaklaşımda bulunulmadığına…

Dolayısıyla raporda yer verilen “Türkiye AB’den uzaklaşıyor” ifadesinin tamamen siyasi bir söylem olduğuna vurgu yaptı.

Burada bir virgül koyarak Yenişafak yazarı Yasin Aktay’ın dünkü yazısından bir alıntı yapalım.

Ne diyor Sn.Aktay?

…AB bu gibi önerileri Fransa’ya da üst perdeden yapabilmiş olsaydı belki söylenenlerin bir miktar anlamlı olduğu savunulabilirdi. Ancak Fransa’da OHAL uygulamasına ses çıkarılmazken Türkiye’ye ayar verilmeye çalışılması kabul edilemez.”

Devamında raporu ‘mizahi bir tiyatro’ olarak nitelendiren Aktay, yazısını “… Üyelik perspektifinden uzaklaşan AB mi yoksa Türkiye mi? Bu sorunun cevabının Türkiye olmadığı açık.” ifadesiyle bitiriyor.

Akademisyen kimliğini bildiğimiz Aktay’ın bu ifadelerine “El insaf” mı demeli… Bilemedim.

Halbuki biraz araştırsa, Charlie Hebdo Saldırısı nedeniyle Fransa’da ilan edilen OHAL’in üzerinden henüz üç ay bile geçmemişken…

AB Konseyi Parlamenterler Meclisi başkanının…

Venedik Komisyonu’na bir yazı yazarak Fransa’daki OHAL’in Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AB Konseyi normlarına uyup uymadığı doğrultusunda görüş talep ettiğini…

Ve bu talep sonucu toplanan komisyonun, 2016 Şubatında OHAL uygulamasının olası etkilerini bir rapor haline getirdiğini görebilirdi.

Kaldı ki Fransa’nın hem AB üyesi olduğunu..

Hem de –Yasin Atay’ın dile getirdiği- böyle bir varsayımın AB’nin iç meselesi olduğunu peşinen belirtmek gerek.

Ayrıca Fransa’nın 1 Kasım 2017 itibariyle OHAL’i kaldırdığını biliyoruz..

Fakat Fransa OHAL’inde büyük çaplı meslekten ihraçlar, gözaltı ve tutuklamalar, ağır insan hakları ihlalleri ve “çocuklar ölmesin” diyenlerin bile trajik bir şekilde hapse atıldığı örneklerin yaşanıp yaşanmadığını bilmiyoruz. Bilen varsa da lütfen söylesin.

O yüzden biz yine aynaya bakalım ve öte yandan rapor meselesine geri dönelim.

Yazının başında Sn. Bakan Ömer Çelik’in  raporun samimiyetten uzak olduğuna dair kanaatini belirtmiştik.

Halbuki her cümlesini dikkatlice okuyanlar fark edecektir ki, söz konusu rapor “yiğidi öldür hakkını yeme” minvalinde yazılmış.

Coşkulu övgüler de var, yer yer sert eleştiriler de…

Yani raporda katılmadığım bazı hususlar olsa da, şahsi kanaatim kesinlikle bu yönde.

Fakat FETÖ ile Gülen hareketi arasındaki nüansı son derece iyi gören AB Bakanı Sn. Çelik, keşke bunun haricinde raporun hangi kısımlarını samimi bulmadığını açıklasa…

Ya da raporu tamamen Türkçe’ye çevirtip yayınlasa ve ilgili kısımlara itirazlarını kamuoyuyla tek tek paylaşsa…

Keşke o zaman anlasak raporun “dost tavsiyesi” mi yoksa “düşman başına” mı olduğunu.

Bu noktada demagoji yapmadan biraz rapordan bahsedelim: 

Söz konusu rapor,

Türkiye’nin ticaret ve yatırım fırsatları bakımından AB piyasalarına iyi entegre olduğunu…

Enerji sektöründe önemli ilerlemeler katedildiğini ve AR-GE bakımından önemli adımlar attiğını…

Özel sektörün ise son derece rekabetçi ve Avrupalı piyasa güçleriyle başa çıkma konusunda dirençli olduğunu belirtiyor ve %7.4’lük son büyüme oranını takdire şayan buluyor.

Misal, E-devlet sisteminden övgüyle bahsediyor…

Fakat aynı rapor,

Yüksek cari açık, yüksek enflasyon ve makroekonomik dengesizlikler..

Karmaşık vergi sistemi…

Ve yanı sıra TL’deki değer kaybı gibi etkenler nedeniyle ekonominin aşırı ısındığını..

Bu nedenle ekonomik büyümenin sürdürülebilir olmadığına dikkat çekiyor.

Ancak..

Bundan da öte,

Kamuda hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkelerinin bir an önce hayata geçirilmesini..

OHAL sonrası kötüleşen sosyal politikaların iyileştirilmesini…

Eğitime ve insan kaynaklarına daha çok yatırım yapılmasını tavsiye ederek vazgeçilmez bir hususun altını sürekli kalın bir çizgiyle çiziyor: Hukukun üstünlüğünün korunması ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi.

Bakan Çelik, rapora yönelik basın açıklamasında, OHAL gerekçesi olarak Türkiye’nin terör örgütlerinin hedefinde olduğunu ve terörle yoğun bir mücadele yürüttüğünün altını çizdi.

Elbet bu anlaşılabilir.

Fakat bu tür açıklamaların sıklığı Türkiye’nin bir terör cenneti mi yoksa yatırım cenneti mi olduğu konusunda kafa karıştırıyor.

Tabi ki benim değil, uluslararası yatırımcıların…

Şayet “Güçlü ülkeyiz” ve “AB tam üyelik hedefimizden vazgeçmedik” deniliyorsa…

Türkiye’nin hangi gerçeğe tabi olduğuna karar vermek ve ona göre hareket etmekte fayda var…

 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva