Metin ÖNEY
23 Nisan
10 Nisan 2020 Cuma

On üç gün sonra Milli Egemenlik Ve Çocuk Bayramımızı kutlayacağız.

Bu kutlama salgın sebebiyle törenlerle olmayacaktır.

Oysa bu 23 Nisan, diğerlerinden çok farklıdır.

Çünkü 100. yılını kutlayacağız.

50.yıl,100.yıl gibi yıllar Milletlerin tarihinde çok önemli yıl dönümlerdir.

Yarım asır ve bir asır bir kurumun yaşamış olması, şüphesiz ayrıcalık yaratmaktadır.

Hepimizin "salgın hastalık tehdidi" altında bulunduğu şu günler de hem biraz soluklanmak ve hem de "fikir jimnastiği" yapabilmek için 23 Nisan vesilesiyle bir başka konuya temas etmek istiyorum.

Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şubesi olarak, önceden yaptığımız planlama ile bu tarihi günü anlam ve önemine uygun bir biçimde kutlayacaktık. Çeşitli kurum ve kuruluşlarla yaptığımız ön görüşmeler sonucu bu büyük bayramımızı, aynı zaman da "Parlamenter Sisteme" dönüş için de bir başlangıç olmasını düşünmüştük. Ancak içinde bulunduğumuz olumsuz şartlar buna imkan vermemektedir.

Bu vesileyle önemli gördüğüm bazı konulara temas etmek isterim:

Dünya'da bütün sorunların çözmüş, memleketini gül gülistan yapmış, vatandaşlarını bir eli yağda, bir eli balda yaşatan ülke gösterilemez. İşte şu salgın halinde ki virüs, ABD’yi de Avrupa’yı da ve bütünüyle dünyayı perişan etmektedir.

İnsanlık adeta çaresizlik için de çırpınmaktadır.

Bir maskeye bile muhtaç hale geleceğimiz hiç insanoğlunun aklına gelir miydi?

Şüphesiz çözüm, bilim de ve akıldadır.

Soruna ve sorunlara ideolojik yaklaşımlar değil, akıl ve bilimin ışığın da çözümler aramalıyız.

Ve "danışma ve istişare" ile…

Çünkü ideolojik kamplaşmalarda taraflar başkalarının yokluğundan varlık, imhasından hayat ararlar.

Oysa demokrasiyi diğer rejimlerden ayıran, "bizim gibi " düşünmeyenlerin olması ve yaşamasıdır.

Demokrasi iki kanatlı bir kuş, iki kefeli bir terazi gibidir. Tek kanatla uçmaya çalışmak, çakılmadan önceki beyhude çırpınışlardır.

Demokrasi sadece yağmurlu havalarda kullanılan bir şemsiye, mevsimlik bir ihtiyaç değildir.

Demokrasi bütün hayatımızı kucaklayan bir yaşama biçimi ve hepimizin ortak paydasıdır.

Bu gün gelinen noktada, çıkış yalnız demokrasi de ve onun kalbi olan TBMM dedir.

Bunalımdan çıkış "egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu, hür rejim de ve Millet iradesinin nabzının attığı Meclistedir".

Elbette bütünüyle Anayasal işlevi yerine getiren bir Meclisten söz ediyoruz.

Milli Mücadelenin o ateşten günlerin de Yunan ordusunun top sesleri Ankara'da duyulurken, Atatürk'ün önderliğinde, kuruluş ve kurtuluş yolunu bu Meclis bulmuştur.

Bunun içindir ki bu Meclis "Gazi Meclistir".

Türk'ün "ateşle imtihan edildiği", "ya istiklal ya ölüm"lü günler,  bu günlerle karşılaştırılmayacak kadar ağır ve zor günlerdi.

Meclis her şeye ve her şarta rağmen açık tutulmuştur.

Özetle, her ne kadar 23 Nisan'ı meydanlarda kutlayamasak da, şüphesiz ruhumuzda, kalbimizde gönlümüzde büyük bir coşkuyla kutlayacağız.

Bununla birlikte ve bu vesileyle "Demokratik parlamenter sisteme" dönüş için muhalif, muvafık her kesin gayret göstermesi gerektiğine inanıyoruz.

Şartlar bunu apaçık göstermiştir.

"Danışma ve müzakere" kültürünün yeniden yaratılması ve yaşanması için böylesine bir demokratik girişim şarttır.

Şimdi içinde bulunduğumuz "ağır salgın" sebebiyle bu konuları düşünmenin zamanı mı diyecekler olabilir.

Ancak birçok sorunu aynı anda halletmiş Türk Milleti, bir taraftan "salgın hastalıkla" mücadelesini sürdürürken diğer taraftan önündeki sorunların da üstesinden gelmenin yollarını düşünmek ve bulmak zorundadır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Sevim Yılmaz 10 Nisan 2020 Cuma 11:40

Parlementer sisteme dönelim derken birbirimizle sohbet özgürlüğümüzü de kısıtlamak istiyorlar. Kimbilir bunu yazmak bile suç olacak. Türk milleti özgürlüğüne ve bağımsızlıpına çok önem verir. Haydi öncü olun. Hep beraber

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Manisa bir 'olmaz'ı nasıl 'olur' yaptı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Endüstriyel futbol öğütüp yutuyor!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva