Bu yazımda insan faaliyetlerinden oluşan karbon ayak izi nedeniyle dünyada yaşanan küresel ısınmadan,  aşırı ve gereksiz elektrik tüketiminden, çöplerin geri dönüştürülmesi veya ormanların neden korunmadığından bahsetmeyeceğim.

Bu kez, 1880 yılından buyana sadece 2011 ve 2017 yılında yaşanan olağanüstü doğal afetlerin yolaçtığı zararları ve can kayıplarını aktaracağım. 2011 yılında rekor seviyeye ulaşmış 486 milyar dolar. En az 50 milyon dolarlık ekonomik kayıp, en az 2 bin ev ve binanın hasar görmesi ve en az 10 kişinin hayatını kaybetmesine doğal afet deniyor.  

*Dünyada 2017 yılında 330 farklı doğal afet yaşanmış ve 10 bin kişi hayatını kaybetmiş.

*Çeşitli ülkelerde sel felaketlerinde 5 bin 500 kişi hayatını kaybetmiş.

* Kasırga, tayfun, orman yangını ve depremlerde 4 bin 500 kişi hayatını kaybetmiş.

*Kuralığın bedeli 7 milyar dolar.

*Kasırgalar nedeniyle 220 milyar dolar.

*Orman kayıpları 15 milyar dolar

*Tayfunların bedeli 4 milyar dolar

*2017 yılında yaşanan doğal afetlerin ekonomik kaybı 352 milyar dolar.

ULUSLARARASI RİSK YÖNETİMİ ŞİRKETİ ARAŞTIRMASI

Uluslararası Risk Yönetimi Şirketi’nin (AON) araştırmasına göre, 2017’de Türkiye’nin gündemini en çok meşgul eden doğal afetler, Ege ve Akdeniz’de yaşanan orman yangınları ile Marmara Bölgesi’ndeki dolu ve sel felaketleri oldu. Orman ve Su İşleri Bakanlığı verilerine göre 2017 temmuz ayının başından bu yana 147 ayrı noktada orman yangını meydana geldi. İzmir, Çanakkale, Kaş, Alanya ve Mersin’deki orman yangınları doğal hayatı yok etmesinin yanı sıra, bölgedeki tarım, turizm, hayvancılık gibi ekonomik faaliyetlere de darbe vurdu. 2017 Temmuz ayının sonunda Marmara Bölgesi ve özellikle İstanbul’da bir hafta arayla gerçekleşen dolu yağışı ve sel felaketlerinin toplam zararı 700 milyon TL’yi buldu.

Yazımı, iki bilim adamının sözüyle bitirmek istiyorum: Aydınlanma çağında yetişmiş olmakla birlikte, uygarlık eleştirisi ve doğaya dönüş önerisiyle romantik akıma öncülük etmiş Jean-Jacques Rousseau, “Doğa bizi hiçbir zaman aldatmaz, bizi aldatan daima kendimiziz” ve Rus filozof, eğitim reformcusu, kısa öykücü ve yazar Lev Tolstoy “Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor da kimse kendini değiştirmeyi düşünmüyor”

BAŞKA SÖZE GEREK VAR MI?