Hiç dikkat ettiniz mi?

Kentin yuvarlak beton elektrik direkleri “Pazar Vitrini” gibi…

Önüne gelen bir şeyler yapıştırmış; bu kirliliğe “dur” diyen yok…

Kiminde, “Üç seansta kekemeliğe son” demiş, altına telefon numarası koymuş… Kimi de, “24 ay sıfır taksitle doğalgaz tesisatı döşenir” diye yazmış…

Ancak…

Elektrik direklerindeki umuma açık “borsa”da iki sektör öne çıkıyor…

Birincisi, “Yedi yirmidört lokma dökülür” ilanları…

İkincisi ise, illallah dedirten “özel ders” duyuruları…

Fiyat yok, altında bir adet cep telefonu numarası…

Sanırsınız ki, her mahallede “ek gelir” için can atan, ama “öğretmenliğe susamış” bir kaç kişi var…

Bazıları daha açık yazıyor…

“Üniversite öğrencisinden matematik dersi verilir” diye…

Saat ücretini merak eden ilanın altındaki cep numarasını tıklatmak zorunda…

Bunlar neden başımıza geliyor?

Bu “destek öğretmenlik” sektörü nasıl “pazaryeri”ne döndü?

Gencecik beyinler, okulda öğrendikleriyle yetinemiyor mu?

Cevabı kendiliğinden ortaya çıkıyor…

Evet, çocuklar okulda yeterince öğrenemiyor!

Şimdi buna bütün milli eğitim camiası karşı çıkabilir…

Gelgelelim…

Çocuk, okulda “yeterli eğitim ve öğretim”i alabilse…

Neden “özel ders” sektörü şu sıralarda zirve yapsın?

Ha’di, diyelim ki, eskiden “para tuzağı” dershaneler vardı, kenarından köşesinden ilgi görüyordu, ya da ana-babalar öyle zannediyordu… Onlar üç yıl önce tarihe karıştı, bazıları temel liselere dönüştü; unutuldu gitti…

Şimdi, onların yerine “özel ders” sektörü hortladı!

Yine bu yıl yüzbinlerce öğrenci TEOG ve üniversite sınavlarına girecek… Çocuğu sınava hazırlansın diye “özel ders” aldırmak isteyen aileler, kesenin ağzını açmak zorunda kalacak…

Bu da, eski parayla “trilyonluk” bir sektöre “can suyu” olacak…

Sakın şaşırmayın; inanmıyorsanız bilgisayarınızdan kontrol edin…

Özel ders almak ve ve özel ders vermek isteyenleri buluşturan “internet siteleri” tıklanma rekorları kırıyor…

Örneğin…

Referans puanı yüksek bir öğrenci; haftada üç gün, 1.5 saat, ayda 18 saat özel ders almaya kalkarsa… Seans ücreti olarak 60 lira, saat ücreti olarak 40 lira olmak üzere ayda 720 lira ödemek zorunda…

Bi’sağlam örnek daha…

Yine referans puanı yüksek bir öğrencinin velisi; haftada 5 gün, 2 saat, ayda toplam 40 saat özel ders aldırmak isterse evladına, seans ücreti olarak 60 lira, saat ücreti olarak 30 lira; toplamda da 1.200 lira ödemek zorunda…

Sektöre bakar mısınız?

Vergisi yok, algısı yok, keş para…

Bu şehirde bin aile o “özel ders” veren öğretmenlere her ay 720 lira toka etse… Ayda 720 bin lira yapar… Bu da İzmir’de “orta halli” iki apartman dairesinin fiyatı demektir…

Yanlış anlaşılmasın…

Ben “özel ders”e karşı değilim…

Ama, bu açık pazar sektörün mutlaka “kontrol altı”na alınması gerekir…

Zor iş…

Bi’de şöyle düşünün…

Yarının fidanları öğrenmesi gerekenleri “okul”da öğrenebilse…

Ne özel derse gerek kalırdı, ne de yıllarca ailelerin ceplerini boşaltan dershaneye…

Sonsöz: “Zor diyorsun, zor olacak ki; onun adı imtihan olsun…”