RÖPORTAJLAR
10 Mart 2020 Salı

Cesaret bulan kompleksler

Hanzade Ünuz psikiyatrist doktor Hüsnü Uçar ile ülkemizde son günlerde artan intihar vakalarını konuştu.

Cesaret bulan kompleksler

Güleryüzlü bir psikiyatrist var mıdır?

Belki ama sanırım oldukça az sayıda…

Yüzlerinde genelde fazla ciddi, fazla teknik ifade vardır.

Meslekleri gereği profesyonel hayatlarında az mimikli, az konuşan, çok dinleyen olurlar.

Ben güleryüzlü, elma yanaklı, pantalon askılı, konuşkan bir psikiyatrist buldum.

Hüsnü Uçar oldukça babacan ve deneyimli bir doktor.

Mesleğinde 45. yılını başarıyla sürdüren bir İzmirli…

Sakin sakin, tane tane ve samimiyetle konuşuyor.

İşi insanı anlamak, ruhsal sorunlarına yardımcı olmak olan Hüsnü Uçar’a…

Öncelikle Türkiye’de giderek artan intihar vakalarını…

Arka arkaya canına kıyan insanlarımızı sordum.

Psikiyatrist Hüsnü Uçar da ruh sağlığımızın neden ve nasıl bozulduğunu anlattı…

“İnsanlar çare bulamayınca intihar ediyor” dedi.

Topluma düzeysizlik pompalanmasının…

Hukuk düzenindeki aksaklıkların…

İnsanların adalet duygusunun zedelenmesinin…

Antidepresanların uygunsuz kullanımının…

Ruh sağlığımız üzerindeki etkilerinden bahsetti.

Kuralsızlığın, kanunların gevşemesinin toplumdaki sağlıksız, kompleksli bünyeleri cesaretlendirip harekete geçirdiğini söyledi.

“İnsanların kendisine karşı kör olduğu durumlar vardır, kendi defosunu göremez” dedi.

Psikiyatrist Hüsnü Uçar bizi bize anlattı. 
Neredeyse her gün bir başka intihar haberiyle sarsılıyoruz, bize neler oluyor?

- Aslında olan bir şey yok, eski tas eski hamam. Bu memlekette depresyona giren insan sayısı birden bire artmadı. Şizofreni olan insan sayısı birden çoğalmadı. Bir depresyon çöküntü hali var tabii, umudu kalmıyor ve ölmek çözüm gibi geliyor. Bu bir rahatsızlık ama eskisine göre birden bire artmadı, bizim ülkemizde çöken bir şeyler var. Bir ülkede milli eğitim çökerse insanlar iyi eğitim alamaz, sağlık sektörü çökerse sağlık hizmeti aksar ama hukuk çökerse hepsi birden çöker. Türkiye'de çöken bir kurum var, hukuk çöktü. Hukuk çöktüğünde hak arama özgürlüğü kalkıyor, sahtekarlık artıyor, haksızlık artıyor, insanların adaletsizlik duygusu artıyor.

Biraz fazla sıklıkta görülmeye başlamadı mı, alışa gelmediğimiz kadar çok intihar haberi okuyoruz?

-Toplumda işin kötüye gidip gitmediğini anlamak için parametreler vardır. Kadın cinayetleri artıyor mu, sokağa terk edilen çocuk sayısı artıyor mu, hırsızlık artıyor mu, çocuk istismarı artıyor mu, adam öldürme, tecavüz, fuhuş artıyor mu baktığınızda bunlar gösterge oluyor. Bunlardan bir tanesi de intihar sayısı artıyor mudur, evet intihar artıyor. Önümüzdeki yıllarda daha çok kadın cinayeti olacak, intihar eden sayısı artacak, fuhuş da artacak. Bu falcılık değil gerçekçi bir saptama. Kişiler zaman zaman intihar etmeyi düşünebilir, bu hastalık değildir. "Bıktım bu dünyadan der, " Orhan Gencebay gibi "Batsın bu dünya" diyebilir ama eğer bir çöküntü halindeyse umutsuzluk iyice sardıysa, iş bulamıyorsa, çocuğuna bakamıyorsa o zaman tek çare intihar diye düşünüyor.

KENDİ GÖBEĞİNİ KENDİ KESİYOR

Sokakta, evde, hatta trafikte bile şiddet arttı. Çocuk istismarı da çok yazık ki sıklıkla yaşanıyor..

- Üçüncü sayfa haberlerinin hepsi gerçek tabii. Trafikte el kol hareketi yaptı diye insan öldürüveriyor. Ne oldu, birisini öldürüverdi. Hukuk çöktüğü zaman her şey çöker dedim, hak arama çöküyor, adalet duygusu çöküyor. İnsanlar kendi göbeğini kendi kesmek zorunda kalıyorlar, bu davranış yaygınlaşıyor. Seni dava edeceğim, mahkemeye vereceğim demiyor ve kendi işini kendi görmeye çalışıyor. Bütün bunların sonucunda ortaya çıkan tablo bu. Aslında toplumda depresyona giren sayısı belirgin olarak artmıyor ama daha belirgin hale geliyor. İntihar oranı yine de dünya oranlarına göre daha düşük. Dini inançlar gereği intihar sosyal kabul görmüyor, örneğin bir Çinli, Japon ya da Norveçli gibi değil. Ama depresyona girince, umudu kalmayınca insan gözü hiçbir şey görmüyor.

KANUNLAR GEVŞERSE…

Toplum ruhen zehirlenmiş gibi, bazen içtiğimiz suya bir şey mi katıyorlar diye düşünüyorum...

- Cüppeli hoca erkeklere müjde veriyor, ne kadar çok salavat getirirseniz o kadar çok huriniz olacak diye. Böyle konuşmakta sakınca görmüyor, çocukla evlenmek uygun diyor. Ruhsal sorunu olan, çaresiz kalan insanlar bir çözüm arıyorlar. Bir insan neden bir çocuğa cinsel tacizde bulunur? Spor Akademisi üniversite öğrencisi küçük kız çocuğuna tacizde bulunuyor, neden? Kendisinden yana korkusu varsa, aşağılanma korkusu varsa bunu yapıyor. Ülkede kanunlar çok iyi uygulanıyor olsa, bu gibi arızalı insanlar buna kolayca kalkışamaz.

Zaten ceza almam düşüncesi teşvik mi ediyor?

-Sorunları olan insanlar toplumda daima vardır ama kanunlar gevşeyince, bunlar iyice ortaya çıkıyor. Türkiye'de kanunlar çöktü, 15 yaşında kıza 40 yaşlarında adam askıntı oluyor. Mesajlaşıyorlar, kızı baştan çıkarmaya çalışıyor anne baba şikayetçi oluyor. Ama adam bir ay sonra serbest kaldı. Gezi Parkı desen hapis, burada taciz serbest. Serbest kaldıktan sonra 15 yaşında başka bir kıza tecavüz etse, ki edebilir... Sen doktor olarak yanlış ameliyat yapsan ceza alıyorsun, peki hakim ceza alıyor mu? Bıraktı ve o kişi gitti cinayet işledi, kim bıraktı hakim...

Toplum nasıl rehabilite olabilir?

- Bu tek bir parametreyle çözülmez, sadece iktidar değişikliği ya da ekonomide düzelme değil hepsini bir bütün olarak ele almak lazım. Bir tarafta toplumun ekonomik düzeyinin yükselmesi ekonominin düzelmesi, bir tarafta hukukun yerleşmesi, bir tarafta da bireylerin eğitimden geçmesi yani bilinç düzeyinin yükselmesi lazım. En basitinden anne ve baba olmak konusu, bir bakıyorsun evleniyor ve 12 çocuk yapıyor. Ekonomi kadar toplumların bilinç düzeyi de çok önemli.

ANTİDEPRESANLAR MASUM DEĞİLDİR

Antidepresanların peynir ekmek gibi kullanılmasının intihar artışını tetikleyici bir etkisi var mı?

-Bütün antidepresanların içinde benzer laflar yazar, dikkat bu ilaç size şunu yapabilir bunu yapabilir, delirtebilir, ağız kuruluğu, intihar diyebilir. Ama bu laflar basma kalıp laflardır, ben 45 senedir bu mesleğin içindeyim tedavi olurken antidepresan kullandığı için intihar etti diye bir şey görmedim, tedavi yeterli kalmadığı için intihar eden oldu.

Antidepresanların çok daha dikkatli kullanılması gerekmiyor mu?

-Antidepresanlar masum ilaçlar değildir, gelişi güzel kullanılmaz. Biz de zaten bunu düşünürüz, bipolara ya da şizofreniye yatkınlık varsa ilaç yazarken 50 bin kere düşünürüz. Antidepresanlar bundan birkaç sene öncesine kadar çok daha yaygın, gelişi güzel kullanılıyordu. Şimdi antidepresanları mutlaka psikiyatristlerin yazması gerekiyor, diğer hekimler sürekli yazamıyorlar. Artık reçetesiz antidepresan alınamıyor, uygunsuz bir hasta kullanırsa her türlü halt olur.INSTAGRAM HAYATLAR

Biz neden bu instagram hayatları yaşıyoruz? Neden herkes en güzel kumsalda, en güzel yemekte, en güzel gülüşüyle, en çok eğlenen olduğunu göstermek peşinde?

- İnsan psikolojisi bu, her insanda olan bir duygu. Kapitalist sistemin getirdiği doğal bir aşama, insanlar arası ilişkiler samimiyet, dostluk azalıyor. Daha menfaat bazında ilişki kuruluyor. Sanal dostluklar oluşuyor, internet dostlukları oluyor. İki like almak daha önemli hale geldi, dostluklar bu düzeyde şimdi. Yemek, içmek türü fiziksel ihtiyaçlarımız gibi sosyal ihtiyaçlarımız da vardır. Beğenilmek, sevilmek gibi... Beğenilmek hepimizin arzu ettiği bir şey ama ölçüyü herkes kıvamında ayarlayamıyor. Sosyal medyada ne kadar çok kişiyle iletişimdeyse o kadar çok sevildiğini, takdir edildiğini düşünmek istiyor.

Peki o like’ın, o bir tık onayın aslında hayali olduğunu bilmiyor mu?

- İnsanların kendisine karşı kör olduğu durumlar vardır, kendi defosunu göremez. O kadar kolay bir şey değildir, oradaki gerçeği herkes göremez.

Sevgiyi nasıl üreteceğiz?

- Sevgi an andır, bir an gelir çok kızarsın itelemek istersin, bir an gelir çok seversin sarılmak istersin. Daima değişir, beraberliklerde daima gitgel olur. İlişki bittiği zaman bir şeyler bahanesi olur, bu kül tablosu neden burada duruyor diye kızar. Seks de ayvayı yer bu arada, o önemli bir parametredir. En önemli olay insanların birbirlerinin dünyalarına karşılıklı saygı göstermeleridir.

ROL MODELLERİN KALİTESİ DÜŞTÜ

TV'deki yemek yarışma programlarına, moda programlarına baktığımızda… Biz böyle hırçın, saygısız, ukala insanlar mı olduk gerçekten?

- Yok hayır, orada birbirine saldıracak, birbiriyle kavga edecek insanları buluyorlar. Terbiyesizce davranmaya yatkın insanları çıkarıyorlar TV'ye. Düzeyin düşmesinde tabii televizyonun daima bir etkisi vardır. Arızalı kişileri etkiler, bak bu da benim gibi davranıyor diye düşünür. Tartışma programlarına bakıyor, bak o da karşısındakinin sözünü dinlemeden konuşuyor diye görüyor ve olumsuz davranışlar pekişiyor. Ruhundaki psikopat ortaya çıkıyor, dengesizlikler çoğalıyor. Trafikte on misli daha fazla bu örnek, insanlar komplekslerinden kurtulmak için araba kullanıyor. Kaç kişiyi sollarsa o kadar erkek oluyor.

CESARET BULAN KOMPLEKSLER

Bu kompleksler zaten var ama kontrolsüz ortamda iyice ortaya çıkıyor, cesaret buluyor. ABD’de de aynı psikopat var ama mini etek giydi diye kimseye müdahale edemiyor, çünkü hapse gireceğini biliyor. Kravat taktı diye hafifletici neden sayılmayacağını biliyor. Kimse kimseye kolay kolay terbiyesizlik yapamıyor. Bizde ise düzeysizlik pompalanıyor, düzey daha da düştü bunda da televizyonların tabii ki etkisi var. Rol modellerin kalitesi düştü, siyasetçilerin düzeyi de düştü herkes o düzeyde tartışıyor. Zamanında bir kadın seçmen Churchill'e, "Senin karın olsam sana zehir içirirdim" demiş. Churchill de "Eğer benim karım olsan o zehri ben içerdim" diye yanıtlamış. Bu çok hoş bir espri.

 
Iphone yiyebilir misiniz?
 
'CHP'nin önceliği kazanamadığı ilçelerdir'
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
altan koralttan 10 Nisan 2020 Cuma 19:55

hüsnü alsancakta sarkoya devam mı çapkın...

Yorumu oyla      2      3  
Mehmet Hasbioğlu 17 Mart 2020 Salı 12:24

Adaletin çöktüğünü uzmanlığı psikiyatri olan üstadımız doğru tespit etmiş. Katılıyorum Hak, hukuk ve adalet

Yorumu oyla      2      3  
Yeşim Yucal 11 Mart 2020 Çarşamba 19:11

Eğitim Şart!

Yorumu oyla      2      3  
Lombak 10 Mart 2020 Salı 13:14

Katılıyorum. Tek eksik bence toplumsal sorunlar örgütlü toplum çerçevesinde protesto şeklinde meydana gelse, bu kadar bireysel intiharlara yönelim olmayabilir. İnsanlar bir toplu eyleme yakınlık hissetse, orada kendilerini görebilseler bunlar olmazdı. Bir de tabii bu eylemlerin sonuç vermesi(maaş artışı, daha iyi sigorta koşulları gibi) gerekir ki, toplumsal tatmin olsun. Bireysel intiharların yüksek olduğu ülkelerden biri de ABD. Yine örgütlü toplum olmadığı için intiharlar yüksek. Ülkemizde aşırı bireyselleşme ve sadece kendi küçük çıkarını düşünmekle ilgili sorunumuz var. İş yaşamında da örgütlülük bitmiş. Bu çok kötü.

Yorumu oyla      2      3  
Işık Dikicigil 10 Mart 2020 Salı 11:20

teşekkürler röportaj için

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Iphone yiyebilir misiniz?
Hanzade Ünuz gazeteci yazar Ali Ekber Yıldırım ile Türkiye’de ve dünyada tarımı konuştu.
Aşk var da, sen orada değilsin
Hanzade Ünuz yazar Gülşah Elikbank ile hayat, romanlar, aşk ve İzmir üzerine konuştu.
Artık her yol Bergama'ya çıkıyor
Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu hedeflerini, Bergama'nın bugünü ve ...
 
Bana 'baba' derler!
Hanzade Ünuz, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar ile konuştu.
Kim bu süslü kadınlar?
Hanzade Ünuz, Süslü Kadınlar Bisiklet Turu Organizatörü Sema Gür ile konuştu.
AASSM’de sezon başlıyor
Hanzade Ünuz, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Müdürü (AASSM) Mustafa ...
 
Teras’ta hayat var
Hanzade Ünuz, Teras 1885’in işletmecisi Osman Demirkaya ile konuştu.
Hedefsiz yaşayamam
Hanzade Ünuz, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas ile konuştu.
İzmir artık gol atmalı
Hanzade Ünuz, EGEV Başkanı Mehmet Ali Susam ile konuştu.
 
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Fenerbahçe ne istiyor?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yarattı... Veda ederken ağlattı!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Memleketin birinde insan manzaraları(!)
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Tükeniş!
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Kara kaplı defter!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Nereden nereye?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çanakkale artık barışın merkezidir!
Kemal ARI
Kemal ARI
'Cehennem savaşı'nda ne yediler ne içtiler?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bölgecilik, mezhepçilik ve inşaatçılık...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Unutulmazlar...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva