RÖPORTAJLAR
14 Temmuz 2015 Salı

Babamı şimdi anlıyorum...

Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, Gazeteciler Ümit Yaldız, Fahrettin Dokak, Gönül Soyoğul, Fatih Yapar ve Hanzade Ünuz’un sorularını yanıtladı.

Babamı şimdi anlıyorum...

Genç bir adam...

Heyecanlı, istekli, enerjik bir Belediye Başkanı.

Levent Piriştina.

İzmir’in efsane Başkanı merhum Ahmet Piriştina’nın oğlu.

2014 yerel seçimlerinde girdiği siyaset arenasında zorlu bir mücadeleden galip çıkarak Buca’da CHP’den Belediye Başkanı seçildi.

Şimdi 500 bin nüfuslu Buca’nın geleceğini planlıyor.

Hızlı düşünen, isterse siyasetin gereklerine hakim kıvraklıkta konuşabilen bir Başkan.

Sokağı seviyor, sokağı dinliyor.

Sahip olduğu siyasi görgüyle dengeleri gözetirken, neşeli, hoşsohbet tavrının hemen yanında bekleyen gizli otoriter bir bakış seziliyor.

Bürokrasinin dilinden anlıyor.

Ve Buca’yı çok seviyor.

Buca Belediyesi’nin Başkanlık koltuğunda 15 ayı geride bırakan Levent Piriştina Ege’de 
Sonsöz Sohbetleri’ne konuk oldu.

İlk defa tam anlamıyla içini döktü.

Adaylık sürecinden bugüne dek yaşadıklarını, hayallerini, yaptıklarını, yapacaklarını ve 
konuşulmayanları anlattı…

Gazeteciler Ümit Yaldız, Fahrettin Dokak, Gönül Soyoğul, Fatih Yapar ve Hanzade Ünuz’un sorularını yanıtladı.

 
EGEDESONSÖZ: Bir yılı geride bıraktınız, Buca gibi siyaseten zor bir kentin Belediye Başkanlığını yapmak nasıl bir duygu?

PİRİŞTİNA:
Buca’yla ilgili hayaller kurup, bütçe şekillenirken hep şunu söyledik; Buca artık farklı kimlikle anılmalı. Üniversitesi, tarihi ön plana çıkmalı, spor kenti olmalı gibi hedefler koyduk. Bunun için de kente huzurun ve barışın gelmesi lazımdı. Meclis ve başkan ilişkisinin ötesinde kentin tüm dinamiklerinin birbirine sevgisi, saygısı gerekiyordu. Ben bunu yakaladığımıza inanıyorum.

EGEDESONSÖZ: Nasıl başardınız?

PİRİŞTİNA: Herhalde sevmekle, saygıyla ve dürüstlükle başlıyor. Biz geldiğimiz günden beri planlarımızı dileklerimizi açıkça söyledik. 1.500 belediye personeli, 37 meclis üyesi, ilçenin kendi dengeleri ve 500 bin nüfusla beraber yaptık. Benim tek başıma bir şey yapma ihtimalim yok. ‘Ben bunu istiyorum, Buca’da 5 sene patron benim, bunlar olacak’ demedim. ‘Millete rağmen karar alınmaz’ dedik. O zaman kavga olmuyor. Sorunları bitirmesek bile minimuma indirdik.

GELECEKLE İLİŞKİ KURDUK

EGEDESONSÖZ: 1.5 senede somut, şunu hallettim dediğiniz bir şey var mı?

PİRİŞTİNA: Buca’nın geleceğiyle ilişki kurmaya başladık. Buca’nın geleceğine, çocuklara ve kadınlara yatırım yapmaya başladık. Onlarca şey var.  Parklarımız var, yollarımız var, çevre yolu bağlantılarımız var. Gediz’de 67 bin metrekare parke döşüyoruz. 20 yıldır oraya bir hizmet aracı girmemiş. Çöp arabası dışında bir araç görmemiş Gediz, Göksu, Mustafa Kemal, Yeşilbağlar mahallelerinde, Dumlupınar’daki, Kozağaç’taki, Yaylacık’taki taş döşemeleri yapıldı.

POZİTİF AYRIMCILIK YAPIYORUZ

EGEDESONSÖZ: O bölgeler de size katıldı şimdi değil mi?


PİRİŞTİNA: Bugün ülkede ne sorun varsa zenginliğin adaletsiz dağıtımındandır. Buca’da da bu olmuş. İzmir’de de bu olmuş. Buca İzmir’in zenginliklerinden yeterince pay alamamış. Biz de şu an buradaki mahallere pozitif ayrımcılık yapıyoruz. En azından arayı biraz kapatmak için. Gediz’de okuma yazma bilmeyenler için kurs açıyoruz, Menderes mahallesinde de İngilizce kursu açıyoruz. Aslında sadece demografik yapıyı göz önünde bulunduruyoruz. Buca tam bir 81 il örneği. Bunların dışında da Arnavutu, Boşnağı, Giritlisi de var. 


BUCA İZMİR’İN YÜKÜNÜ ÇEKİYOR

EGEDESONSÖZ: Başlangıç yıllarında bir fotoğraf çeker genelde başkanlar. Siz Buca’nın fotoğrafını çekebildiğinizi düşünüyor musunuz? 

PİRİŞTİNA:
Biz altıncı, yedinci ayda fotoğrafı çektik. Şunu anladık 15 ay sonunda Buca İzmir’in bütün yükünü çekmiş. Kentte ne kadar olumsuzluk varsa, cezaevi, mezarlık, balık hali, sebze hali, düğün salonu… Aslında ekonomik, istihdam ve sosyal yönünden artı getirmeyen ancak trafik, yoğunluk gibi kentin moralini bozan her şey buraya gönderilmiş.
Bir dönemi suçlamak istemiyorum. Ama bu bir gerçek. 30 - 40 yıllık bir süreç bu. Bu olumsuzluklardan kurtulmak lazım. Trafik sorunu keşmekeş olmuş. Trafiği çözmek lazım. Kentin yüzde 60’a yakını kaçak yapıya sahip. İmar düzenlemelerinin yapılması lazım. Altyapı düzenlemelerinin yapılması lazım. Kentte kültür yok, sanat yok, spor yok. Burada da hangi öğeleri kullanacağımıza karar verdim. Fotoğrafın özü oydu. Tabi bu fotoğrafı çekmek uygulamadan daha kolay. Uygulamada her ilçe belediyesinde olduğu gibi çektiğimiz zorluğa Büyükşehir Belediyesi yetişiyor.

EGEDESONSÖZ: Mesela ekonomik yardım mı?

PİRİŞTİNA:
Tabii ki ama planlama da önemli. Fotoğrafı yanlış çekerseniz, yanlış para harcıyorsunuz. Biz ekip arkadaşlarımızla Buca’nın altyapı yatırımlarına, trafiğine öncelik verdik.

ÖNÜMÜZÜ KESEN HER ŞEY KALKACAK

EGEDESONSÖZ: Siz makamınıza kolay ulaşabiliyor musunuz?

PİRİŞTİNA:
Trafik çilesinden bahsediyorsunuz değil mi? 15 dakikalık yolu 30 dakikada gittiğim dönemler oluyor. Bakıyorsunuz Buca denince akla cezaevi geliyor, trafik geliyor. Hep problemlerle akla geliyor… Buca ünlü bir yer. Buca olumsuzluklarıyla da ünlü bir yer. İnsanların definlerine zor yetiştiği bir yer. Bu sorunu çözmek ve sonra prestij projelerini geliştirmek gerekiyor.

EGEDESONSÖZ: Neleri kaldıracaksınız ya da kaldırmak için mücadele edeceksiniz? Düğün salonları ruhsatsız. Ne olacak?

PİRİŞTİNA:
Cezaevinin artık kalkmasının gerektiğini konuşmuyoruz bile. Kentte trafiğin önünü kesen, ekonomik-sosyal akışın önünü kesen her şeyi kaldıracağız. Ne olmaması lazım? Düğün salonuysa düğün salonu, cezaevi ise cezaevi. Binaysa bina, işgallerse işgaller. 

EGEDESONSÖZ: Buca’nın düğün mekanı olması doğru mu?

PİRİŞTİNA:
O bölgenin plansız kalması baraj havzasında kalmasından dolayı olmuş. Bu düğün turizmi, düğün yatırımları 15-20 yıl önce kenti yönetenler tarafından yerinde ve zamanında planlanmış olsaydı, 80-100 tane ruhsatsız yapı yerine şimdi bizim yapmaya çalıştığımız şeyler olacaktı. Biz bölgeyi tarım ve turizm merkezi yapacağız.



GENÇLER ÜZÜMÜ FACEBOOK’TAN TANIYOR

EGEDESONSÖZ: Düğün bölgesinden mi bahsediyorsunuz?

PİRİŞTİNA:
Orası çok geniş. Kaynaklar, Belenbaşı… Ama düğün bölgesi diyelim. Nereden başladık? 14 bin metrekarelik bir alana üzüm bağını kurduk. Şimdi üzümlerimizi döküyoruz, üzüm eğitim alanımız olacak.

EGEDESONSÖZ: Belediye arazisine bağ mı yaptınız?

PİRİŞTİNA:
Buca’da 1930’larda üzüm ana gelir kaynağıydı. Üzüm olmazsa, arı olmazsa, kovan olmazsa, tarım olmazsa ülkenin nereye gideceğini anlatabileceğimiz bir tesis kuruyoruz. Belediye arazisine bağ yapıyoruz. Hedefimiz üzümü Buca’nın logosundan çıkartıp, Kaynaklar Bölgesi’nin üzümü olduğunu herkese göstermek. İnsanları üzüm üretimine teşvik etmek ve öğrencileri, yeni nesili toprakla tanıştırmak. Şu an Buca’nın, İzmir’in, Türkiye’nin öğrencileri müthiş iPad, android kullanıyorlar ama üzümü Facebook’tan aldıklarını sanıyorlar.

EGEDESONSÖZ: Tarım ve turizmle ilgili başka neler var?

PİRİŞTİNA:
Pazar atıklarından solucan gübresi üreteceğiz. Zaten bizim ciddi bir gübre kullanımımız var. İlçeler de sırada. İthalat anlamında ciddi talep var. Tesisi açtıktan sonra 2020’ye kadar sipariş almanıza gerek yok. Bununla kalmıyoruz, önümüzdeki ay Büyükşehir Belediyesi ile bin yıllık çınar meydanını yeniliyoruz. Kaynaklar’da köy pazar yerini hazırlıyoruz. Büyükşehir aşağıyı yapıyor, biz yukarıyı yapıyoruz. Bir köy müzesi. Hemen akabinde bir gençlik kampı hazırlıyoruz.
Geldiniz Belenbaşı’nı gezdiniz. Kirazını yediniz, çınar ağacı altında keyifli zaman geçirdiniz, köy müzesini gezdiniz. Oradan güzüm bağlarına gittiniz. Oradan çıktınız şu an planladığımız film platolarında tur attınız, akşam konaklamanız da geliyor. 1/1000’liklerde turizmi işliyoruz ve her köydeki vatandaş evini motel yapabilecek. Şu an örnek gösterilebilecek bir spor tesisi hazırlıyoruz. Açık hava spor alanı. Adam geldi çocuğu spor yapacak, kendisi çınar ağacının altında duracak, eşi de üzüm bağlarını gezecek. Meraklı yeğeni film platolarını gezecek, film endüstrisi hakkında bilgi alacak. Spor, tarım, turizm…

YATIRIMA AÇIĞIZ

EGEDESONSÖZ: Plan, proje ve hayallerden söz ediyorsunuz. Para problemini çözdünüz mü?

PİRİŞTİNA:
Para problemi İzmir ve Türkiye’de bütün belediyelerin ortak derdi. Bu bir mazeret sebebi sayılamaz. Bu hepimizin ortak derdi. Ama göreve gelmeden önce de bildiğimiz bir şeydi. Biz kasamızda 150 milyon var diye gelmedik. Biz kaynak yaratacağız, gider kısacağız. Kente yatırım yapacağız. Hibe kredileri bulacağız. Yatırımın önünü kesici bahane nasıl borçsa bunun tam tersi de yaratılabilir. Birileri de bu kente yatırım yapmak istiyor. Birilerinin parası var, birileri kredi vermeye hazır.

EGEDESONSÖZ: Bazı ilçe belediyeleri öz kaynaklarına el attılar. Arsa satışları oluyor.

PİRİŞTİNA:
O da gelir yaratıcı en kolay yöntemlerinden birisi.

BEN HİÇ SATMADIM

EGEDESONSÖZ: Sizde de olacak mı gelir yaratıcı çalışmalar?

PİRİŞTİNA:
Genel prensip olarak o yerlerin millete ait olduğunu unutmamak gerekir. Ben hiç satmadım. Kendi malınızı satmak çok kolay ama burada bütün halkın malınızı satıyorsunuz. O atıl duran ve hiçbir katma değeri olmayan ama onun yerine konan proje kente gerçekten ekonomik, sosyal, kültürel bir şey sağlayacaksa ona da açık olmak gerekiyor. Ama onun dışında satalım, SSK’yı ödeyelim gibi bir ekonomik darboğaza da girmeyiz. Hayatta bir yeri satmam demiyorum. Gerçekten gerekirse kentin menfaati söz konusuysa satılabilir. O para başka bir dinamiği harekete geçirir.

EGEDESONSÖZ: Kaç köy var?

PİRİŞTİNA:
5 köy var. Ama aslında temelde bizim Doğancılar, Belenbaşı, Kırıklar ve Kaynaklar.. Aslında Kırıklar’da, Belenbaşı’nda, Karacaağaç’ta… oradakiler biraz daha başka amaçla kafetarya amaçlı çalışıyorlar ama Kaynaklar tamamen düğün alanı.

EGEDESONSÖZ: Peki o bölge ıslah edilecek mi? Bir kere ruhsatsızlar. Çözülecek mi?

PİRİŞTİNA:
Biz yasama görevinde uygulayıcıyız. Şu an bu yasalarla orayı ruhsatlandırabilmek mümkün değil. Ama yarın yarın yasa değişir…

EGEDESONSÖZ: Öncelikle DSİ’nin orayı baraj havzası bölgesinden çıkarması lazım değil mi?

PİRİŞTİNA:
Baraj havzası siyasilerin belirlediği bir konum değil. Hakikaten yağmurun düşüşüne göre tanımlanan bir şey. Mesela biz hükümete geldik baraj havzasını şuraya çektik. Öyle bir şey yok.

EGEDESONSÖZ: İnsanlar düğüne de gidemiyor. Yolu yok otoparkı yok, mezarlığa bile yetişemiyorsunuz. Acılı gününde yolda kalıyor insanlar...

PİRİŞTİNA:
Onu hallediyoruz, yolu genişletiyoruz. O eziyet hemen hemen sıfırlanacak. Biz köprünün altındaki yolu iki şeride çıkardık. Bizim yeni kurulacak hükümetten esas talebimiz tam o köprünün altında çevreyoluna bir çıkış var ama kapalı tellerle çevrili. Şu an AK Parti hükümeti var ama ne olacak bilmiyorum oradan bir gece yol verdiğiniz anda trafik yüzde 70 azalır. Bu kadar basit. Başka bir şey istemiyorum. 


SAMİMİYETSİZLİK VAR

EGEDESONSÖZ: Yazı yazdınız mı?

PİRİŞTİNA:
Yazıyoruz. Tabii çok doğru, bizim yazılara ilgi alaka hep var ama sürüncemede kalıyor. Cezaevi kalkmasın diyen var mı, yok. Ama kalkmıyor. Karayolları yolu açmasın diyen yok ama açılmıyor. Stat şu an eski müze stadı. Oranın bize verilmesi lazım. 20 yıllık mevzu. Devredilmiyor. Buca’nın hükümetle birlikte çözülmesi gereken konularda hep aynı fikirdeyiz. Ama uygulama hep aynı. Orada bir ciddiyetsizlik, bir samimiyetsizlik var. Buca’nın meydanı olmalı, kentler meydanlarıyla anılır, yapalım. Hayır. Nerede abi, yok? Cezaevi Buca’ya yakışır mı, kentin içinde olur mu? Tamam, hadi kaldıralım.Yok. O zaman olmuyor.

EGEDESONSÖZ: Sevgili babanız merhum Ahmet Piriştina bir uzlaşı sihirbazıydı. İkna ederek sorunları çözerdi. Levent Piriştina olarak görüşüp anlatarak çözme yoluna gidecek misiniz?

PİRİŞTİNA:
Tabii ki. İnşallah oradan genetik bir kazanımımız vardır. Bunu da mümkün 
olduğunca verimli kullanıp kentin yararına çevirmeye çalışacağız ama bu arada öyle bir şey oldu ki. 1 yılda yerel seçimi bitirdik, cumhurbaşkanlığı seçimi sonra genel seçim. Kiminle, neyi uzlaşacağız? İnşallah çözeriz ama böyle bir fırsat olmadı. Buca için herkesle görüşürüm.

HEP BUCA’YI DÜŞÜNDÜM

EGEDESONSÖZ: Siz aday gösterildiğinizde ‘O Alsancak’ta yetişti Bucalı değil. Alsancak’ın sokakları bilir’ dendi. Şimdi ne kadar Bucalı oldunuz?

PİRİŞTİNA:
1939’da bizim dedelerimiz Buca’da oyun oynuyormuş. 65 senedir Buca’da hiçbir istihdam sağlamamış, kimseye bir faydası olmamış bir adamla, 15 günde Buca’ya 1 milyon lira kazandırmış, Buca’ya hizmet etmiş, geleceğini düşünen adam arasında da bir ilişki kurmak lazım. Bizim Buca’nın hastalığı buydu. Bu Karşıyaka’da yok, Balçova’da yok. Göçmen değilsin diyen bile oldu da sonra neyse ki… Nereli olabilirim ben Piriştina soyadıyla? Ben kendine güvenen bir ekip kurup bir kentin kaderini değiştirebileceğimi düşündüm. Aklımda ne Konak, ne Karşıyaka ne Çeşme vardı. Hep Buca’yı düşündüm. Baba-dede toprağı oluşunun ötesinde yatırıma, ilgiye, alakaya en çok ihtiyacı olan yer bizim topraklarımızdı. O heyecan bende hep vardı.

İYİ KAMUFLE OLDUK

EGEDESONSÖZ: Zihninizden ilk ne zaman Buca geçti…

PİRİŞTİNA:
Yerel seçimlerden tam 3 yıl önceydi. Şu anda mevcut belediye başkanı arkadaşlarımızla konuşmuştuk, ‘Buca olur mu olmaz mı’ diye. Siyaset ne kadar tehlikeli bir yarış biliyorsunuz. Buca bunun on katı zordu. Deşifre olmak zaten…Koyduğunuz hedefi zikretmek başınıza alabileceğiniz en büyük dert. Buca ne kadar güzel şehir desen, yandın.

EGEDESONSÖZ: Yine de iyi kamufle etmişsiniz 3 yıldan öncesinden gelen bir zihni adımı.

PİRİŞTİNA:
Evet. İyi kamufle ettik.

EGEDESONSÖZ: Kimlerin desteği oldu bu aday adaylığı sürecinde?

PİRİŞTİNA:
Çok. Ailemden başlasın sizin gibi gazeteci arkadaşlarımız vardı, dostlarımız vardı. İşadamı, esnaf, partililer, örgüt. Örgütümüz daha sonra tabii ki. İlk başta tarafsızdı.

EGEDESONSÖZ: CHP’de bir şey olmak için genelde birisinin elinden tuttuğu söylenir ya. Örneğin Karşıyaka Belediye Başkanı’nı dönemin iki numaralı adamı Adnan Keskin’in desteklediği... İşte Sema hanımı Aziz beyin desteklediği gibi…

PİRİŞTİNA:
Onlarca isim var. İl başkanı katkı koydu, Aziz başkan katkı koydu. Benim buraya atanmamda herkesin tuzu var. Bana bu konuda 15 ay önce kefil olmuş, yapabileceğime inanmış insanları ve bütün oy verenleri mahcup etmemekti hedefimiz. Bir kişi yok yani.

EGEDESONSÖZ: Tabii ki merhum babanız Ahmet Piriştina’ya karşı duyulan bir vefa duygusu…

PİRİŞTİNA:
Hele bu ilçede.



7 YILI 7 AYA SIĞDIRDIK

EGEDESONSÖZ: Gördüğümüz kadarıyla Aziz Kocaoğlu ile fevkalade bir ilişki 
içerisindesiniz.

PİRİŞTİNA:
Ben Büyükşehir Belediyemizin ortaya koymuş olduğu 30 ilçeye bakış politikasına ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin temelindeki belediyecilik anlayışına uygun olmayan projeyi zaten kendisine asla götürmem. O anlamda Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kapısını asla  çalmam. Aziz Başkan’ın nasıl baktığını biliyorum. Buca’yı nasıl gördüğünü biliyorum.

EGEDESONSÖZ: Sizde de bir oto-kontrol var yani...

PİRİŞTİNA:
Tabii. Şimdi gidip de Başkan’ın genel dünya görüşüne, şekillendirmeye çalıştığı, 11 yıldır yönettiği kentin gidişatı dışında bir şey götürürseniz zor olur ya da ikna etmek lazım. Biz şu an öyle bir durumda değiliz. Kentin yararına, yeşili artıran, insan öğesinin ortaya çıktığı projeler üretiyoruz.

EGEDESONSÖZ: Ne kadar yol aldınız? Sizden önceki 5 yılda Buca ne idi, şimdi ne durumda?

PİRİŞTİNA:
7 yılda atılmayan altyapı - asfalt yatırımı 7 ayda yapıldı. 7 yılı, 7 aya sığdırdık.

EGEDESONSÖZ: Peki bu nedir, istemesini bilmek mi?

PİRİŞTİNA:
İstemesini bilmek ve doğru zamanda, doğru şeyi istemek. Ben Başkanıma sonsuz teşekkür ediyorum. Bana dediler ki meslektaşlarım zamanında ‘Büyükşehirden ne isteyeceksin, ne yapacaksın?’ Ben ‘Başkanım ne kadar çok Buca’ya gelirse …’ dedim. Başkan’dan Buca’ya gelmesini istedim.

EGEDESONSÖZ: Zor mu Aziz Kocaoğlu ile ilişki kurmak?

PİRİŞTİNA:
Hayır, hiç zor değil. Ben büyüdüğüm aile gereği bakan, başbakan, cumhurbaşkanı, gazeteci, milletvekili gördüm. Bu avantaj oldu. Baktığınızda Aziz Bey gerçekten doğru, planlı, programlı, kısa ve öz derdinizi anlatabiliyorsanız çözmeyeceği hiçbir durum yok. Ne istediğinizi iyi bileceksiniz, doğru anlatacaksınız. O da kentin ihtiyacı olduğuna inanacak…

MAKAMDA OTURMAM

EGEDESONSÖZ: Bucalılar sizi her gün sokakta görüyor mu?

PİRİŞTİNA:
Benim niyetim 2016 itibariyle makama hiç gitmemek. Bir tek imza için giderim. Otur orada Ak Saray gibi. Alkışlar kıyametler, el pençe divan. Sokak çok gerçekçi, sokak çok doğru. Ama hala açıkçası gitmeden yapamıyorum. Haziran’dı sokak hedefimiz ama 6 ay daha erteledik.

EGEDESONSÖZ: Sokaktaki Bucalı ne istiyor?

PİRİŞTİNA:
Park ve yol talebi var ama yüzde 90 oranında sorun istihdam. Ben hep şunu yapıyorum. CV’yi aldık ama sen şimdi hangi mahallede oturuyorsun ne istiyorsun? Kaldırımın köşesi kırılmış, mahalleli buna takmış. 10 yıldır böyleymiş. Onu kimse görmemiş, yazmışlar dilekçe vermişler bizim Fen İşleri umursamamış. Büyükşehir’e yazmışlar, Büyükşehir niye uğraşsın koskoca Daire Başkanlığı. Gidip gördük, yaptık. Kahramanız  şimdi orada. 10 yıldır yapılmadığı için yerinde gidip gördüğün için kahramansın. Adımını basarsan gerçekten görüyorsun.

BERBERDEN AL HABERİ

EGEDESONSÖZ: Sadece başkan mı basmalı? Meclis üyesi, bürokratı, fen işleri müdürü…

PİRİŞTİNA:
Meclis üyeleri de mahallerinde geziyorlar ama kendilerinin asli görevi bu değil. Ama başkan yardımcıları, müdürler, şefler sürekli sokakta olmalı. Siz böyle yapınca onlar da buna mecbur kalıyorlar. Bürokratın gözünün içine korku giriyor. Şimdi ben yerimden kalkmasam, geliyor ‘Başkanım, mahalleli size tapıyor’ diye konuşuyor. Sen de inanıyorsun. Ama biliyorsa senin o mahalleye girebileceğini başlıyor bu sefer dolaşmaya, ‘Var mı eksik’ demeye. Muhtara 50 kere uğruyor. Korku demeyeyim ama temkinli oluyor. Sokaktaki vatandaşa sormak önemli, hemen anlatıyor. Mesela ben her seferinde başka berberde traş oluyorum, sohbet ediyorum. Haberleri alıyorum.

EGEDESONSÖZ: Kadronuz oturdu mu?

PİRİŞTİNA:
Kadro konusunda eksiğimiz var diyelim. Yorulan oluyor, sıkılan oluyor. İyileştireceğiz, geliştireceğiz. İkinci adam konusunda  işe göre mümkünse iki değil üç, dört, beş kişi olsun istiyorum. Ben herkesle görüşsem 10 bin yıl falan sürer. Her şeyi ben yapacağım dersen ömür de kısa oluyor.

ÖRGÜTLE SEVİYELİ İLİŞKİ

EGEDESONSÖZ: 15 Ağustos itibariyle kongre süreci başlıyor.
Nerede duracaksınız, nasıl bir model Piriştina modeli?

PİRİŞTİNA:
Kesinlikle belediye başkanlarının örgütün işine karışmaması gerekiyor. Çünkü bizim yükümüz zaten çok ağır. Bu işin dizaynına da girersek…

EGEDESONSÖZ:
Siz bir ara bir takım beyanatlar, dışarıya karşı mesajlar verdiniz.

PİRİŞTİNA:
Biz Buca’da seçimi kazandıktan 15 - 20 gün sonra örgütün başarısız olduğu ve acilen ilçe başkanı değişikliğine gidilmesine dair bir kampanya başlattılar. Ben de, ‘Yanlış bilmiyorsam biz seçimi kazandık arkadaşlar’ dedim. Ha yüzde 60 - 70 alsaydık, 80-90 alalım ama öyle bir dünya yok. Biz zorlu, seçimin kayıp görüldüğü yerde seçim kazanmışız. 15 gün sonra acilen ilçe örgütünün değişmesi lazım dersen bu samimi değildir. Değişecekse değişsin kardeşim ama bir dur yahu. Koltuğumuza oturduk örgüt daha beni ziyarete gelmemiş.

EGEDESONSÖZ:
Genel mesajınız, ‘Ben karışmam, bana da karışmasınlar’ mı?

PİRİŞTİNA:
E tabii. Biz zaten 15 ay içinde örgüte sahip çıkarak, bizi buraya örgütün getirdiğinin bilinciyle seviyeli bir ilişki kuruyoruz.

EGEDESONSÖZ:
Seviyeli ilişki…

PİRİŞTİNA:
Evet. Bu çok kritik bir şey. 5 sene sonra görüşürüz mantığıyla ilgili değil bu. Zaten bizi buraya örgüt getirdi. Biz onlara sahip çıkmalıyız. Onlar da bize sahip çıkmalı. Karışmadaki mevzu bizim şahsi yetki sınırlarımızı ilgilendiren gelişmelere girmemek.

CEMİL ABİ 15 AYDIR GELMİYOR

EGEDESONSÖZ:
Rakibiniz Cemil Şeboy şu an milletvekili. Cemil Şeboy ile Buca Belediye Başkanı olarak seviyeli bir ilişkiniz olur mu?

PİRİŞTİNA:
15 aydır her gördüğüm fırsatta kendisinin belediyemizi onurlandırmasını, bir çayımızı içmesini ve halk onu seçseydi yapmak istediklerini paylaşmasını istememe rağmen bir türlü buluşamadık. Belki şimdi milletvekili olunca kısmet olur. Buca ile ilgili 15 yılda yapamadığı, eğer seçilseydi yapacaklarını anlatır, belediyeye gelir bir çayımızı içerse sevinirim. ‘Ben 15 aydır beceremedim. Cemil abi allahaşkına gel soracaklarım var. Anlatacaklarım var. Belediye başkanı olsaydın ne yapardın anlat. Güzel proje varsa ben hayata geçireyim’ diyorum. Bu hafta geleceğim, yoğunluğum bitsin geleceğim’ dedi. 15 ay oldu gelmedi.

KIZMAK OLMAZ

EGEDESONSÖZ:
Cemil Bey Bucalılar’a kırgın olduğunu söylüyor…

PİRİŞTİNA:
15 yıl vermişler görevi ama kusura bakmasın. Sen 15 yıl boyunca yol açmazsan, stat yapmazsan, cezaevini kaldırmazsan…  Buca’ya şefkatli bakışını yitirmiş. Niye kin, nefret yapıyorsun? Vatandaş beni seçmiş. AKP yüzde 51 alınca ben vatandaşa kızmıyorum da, seni seçmeyince mi kızıyorsun? Vatandaş böyle takdir etmiş. AKP’nin birinci bölge adayı, Nükhet Hotar, Hüseyin Kocabıyık bunu yapabilir ama Cemil Şeboy’un yapmaması lazım.

HANİ BUCA’YA AŞIKTI?

EGEDESONSÖZ:
Milletvekili Şeboy’un şansa dönüşmesi bile söz konusu. Hipodromla ilgili talepleriniz olacak, haralarla ilgili problemleriniz var.

PİRİŞTİNA:
Geçen yardım yapmayacağını söylemiş. Ama ben bunu avantaja çevireceğim. Yardım etmezse Buca’da yürüyememesi lazım. O zaman ben de çıkacağım, ‘Hani sizin Cemil abiniz Buca’ya aşıktı’ diyeceğim.

EGEDESONSÖZ:
Yaklaşık 20 bin kaçak binadan söz ediliyor Buca’da. Bir de kentsel dönüşüm maddesi var. Tavrınız ne olacak?

PİRİŞTİNA:
Kaçaktan kurtuluşun yolu yerinde dönüşüm. Seyhan bölgemiz var, akabinde Çaldıran ve İnkılap mahalleleri var. Onun dışında ada bazlı yerlerde kendi çabalarımızla çalışmalar yapılıyor. Ama makro düzeyde Seyhan’dan başlayabilirsin. Burası bir ticaret merkezi olarak şekillendiği için Buca’nın kaderi de değişecek. Yerinde olacak, rant vatandaşta kalacak.

SPORUN NABZI BUCA’DA ATACAK

EGEDESONSÖZ:
4 yıl içinde olacak mı?

PİRİŞTİNA:
Bitmez tabi 4 yılda ama yüzde 100 başlayacaktır. Biz vergi alamıyoruz, yıllık bütçemize bakın. Buca en büyük ikinci ilçe ama bizim üçte birimiz ilçeler daha fazla para alıyor. Çünkü yapılar kontrollü ve kaçak değil. Buca en mağdur ilçedir. Sorumluluk artıyor ama cebine girene bakıyorsun herkesten düşük.

EGEDESONSÖZ:
5 yılın sonunda nasıl bir Buca bekleyelim?

PİRİŞTİNA:
Şirinyer pazaryeri iki sene sonra biter, Doğuş biter. Aziz Başkan okey derse, Yıldız’daki nikah salonunu yıkacağız kültür sanat merkezi yapacağız. Tramvayı eğitim dönemine kadar bitirelim dedi Başkan. Fidanlık taşınırsa orada Türkiye’nin en büyük spor tesisini yapacağız. İki futbol sahası, iki halı saha. Altında, üstünde spor salonu olan proje çizdik. İzmir’in bütün amatör spor kulüpleri gelecek. Sporun nabzı Buca’da atacak.


AKILLI İŞİ DEĞİL…

EGEDESONSÖZ: Belediye Başkanı Levent Piriştina şimdi baktığı zaman babası Ahmet Piriştina’nın ne tür zorluklar çektiğini daha iyi anlıyor mu?

PİRİŞTİNA:
Kesinlikle. Çok akıllı işi değil gibi duruyor siyasetle uğraşmak. Yerel iyice… Herkes bir şey istiyor sizden ve bu çok doğal. Şikayet etmek için söylemiyorum bunu. Çocuğum niye 12 ay askere gidiyor diye bize geliyor vatandaş. Anlatabiliyor muyum? Onu anlamak, ona da anlatmak lazım.

EGEDESONSÖZ: Ahmet Piriştina’nın oğlu olarak siyaset ve belediye başkanlığı yapmak nasıl bir sorumluluk hissettiriyor size?

PİRİŞTİNA:
Siyaset yapmak hem zor, hem de büyük bir sorumluluk. Bütün kentin yükünü taşımak ve de Ahmet Piriştina’nın oğlu olarak yapmak iyice zor. Çünkü bizde çıta farklı. Bana bakarken, beni değerlendirirken tamamen o geçmiş performans üzerinden bakılıyor. Yeni nesil öyle değil. Onlar babamı tanımıyor ama eski nesil onun icraat döneminde İzmir’de nefes almış insanlar böyle geliyor. 20 yaşında birisi ‘Şu projen çok iyiydi’ dese de, 50 yaşında birisi ‘Şu iyi ama baban olsaydı böyle yapardı’ diyor.

EGEDESONSÖZ: İçinizden babanızla konuştuğunuz, dertleştiğiniz oluyor mu?

PİRİŞTİNA:
Bazen babam evde ‘Hakikaten yoruldum. Fiziğim kaldırmıyor, ne yapsam anlamıyorlar. Artık devam etmeyeceğim’ diye sabah evden çıkar, akşam geldiğinde ‘İkinci dönem ne yapacağız’ derdi. Şimdi babamı anlıyorum. O kapıdan çıkarken söyleniyorsun, kızıyorsun ya, ‘Beni anlamadılar, art niyetliler böyle...’ filan diye. Fakat sabah sokakta vatandaş ‘Eline sağlık, süper olmuş’ dediğinde, onu duyduğunda hemen iyileşiyorsun.

 
Yamanlar riske değer mi?
 
Terim için de, korkan, sinen insanlar için de üzülüyorum!
YORUMLAR
Toplam 27 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
acıklı 27 Temmuz 2015 Pazartesi 08:28

piriştinaya oy verdim ancak dişe dokunur kayda değer hiçbir hizmet yok. büyükşehirde, bucada 2 dönemdir chp de. hani metro hani tramvay? ağlama sızlama suçu başkasına atma süresi yeterince doldu artık.

Yorumu oyla      22      5  
Nazmiye 21 Temmuz 2015 Salı 20:17

Başkan 1.5 yıl geçti bir şey göremedik.Siz zaten Rahmetli Ahmet başkan ve Büyükşehir bşk.Aziz Kocaoğlu sayesinde başkanlığa atandınız.Bizi mahcup ettiniz size güvenenleri mahcup ettiniz.Hala Bucayı öğrenemediniz.işe başlayın artık

Yorumu oyla      30      5  
gül 15 Temmuz 2015 Çarşamba 10:08

sadece şow yapılıyor bucada reel hiç birşey yok reklamlara bakarsanız sabah belediyenin kapısının açılışı bile olay olarak yansıtılıyor halka ama görünen birşey yok hadi 1.5 yık gecti biraz kendinize gelin daha 3.5 yıl var bizi mahcup etmeyin

Yorumu oyla      43      6  
Hasan 15 Temmuz 2015 Çarşamba 09:16

Şuanki trafik sorunu tek başına Levent başkanın çözeceği bir sorun değil. Ankara, İstanbul, Bursa, GAziantep, Konya, Kayseri gibi illere devletin yaptığı yardımların onda biri İzmir' e yapılsa bizim hiçbir sorunumuz kalmazdı. İşim nedeniyle diğer illere çok gidiyorum. Malesef İzmir' imiz cezalı. Bunu görmek için kör olmaya gerek yok.

Yorumu oyla      22      31  
Yorum 15 Temmuz 2015 Çarşamba 09:10

Bucada oturmayan Bucadan başkan olur ve hikaye başlar

Yorumu oyla      44      8  
Ufuk 14 Temmuz 2015 Salı 20:54

Özellikle şirinyerde trafik Felç Başkan'ım ;acil bir çözüm bekliyoruz.saygılar

Yorumu oyla      40      6  
levent piriştina hayranları sayfası 14 Temmuz 2015 Salı 20:45

Buca belediyecilik tarihinin engellilere en duyarlı yönetimi ve idarenin başı Levent Piriştina helal olsun sana. her akşam bir mahallede iftar cadırı kurmak binlerce bucalıya ramazanın renklerini güzelliklerini yaşatan unutulmaya yüz tutmuş bizide unutma die haykıran insanları her fırsatta bizzat gidip yerinde ziyaret eden.Buca'mızda yapılan ve yapılacak tüm güzel çalışmaları gelecek nesillere daha yaşanabilir kent yaratmak için. gecesini gündüzüne katan değerli başkan Buca tarihinde ilk defa bu kadar sokak hayvanlarına karşı duyarlı bi başkanla karşılaştı. Halkıyla barışık Ayrımsız herkese aynı mesafede ! Dahası ; dürüstçe çalışıyo çabalıyo ! Eeeeee daha ne olsun !!! Nasıl hayran olmuyacaksın ! İşte başkan Levent Piriştina gerisi teferruat....MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.ÜN izinde İşte LEVENT PİRİŞTİNA farkı...Fark var diyenler Beyensin. Başta Levent Piriştina olmak üzere emeği geçen müdüründen işçisine kadar bütün belediye çalışanlarına bu yolda başarılar,tebrikler.Biz her zaman onların yanında ve destekçisi olacağız.Başkanımız candanmı bizden birimi sadece begeni degil yorumlarla katılın lütfen !!!.(murat)

Yorumu oyla      16      40  
Nigar 14 Temmuz 2015 Salı 20:18

Eleştirmek kolaydır. Bol keseden atmak ise en kolayıdır. Yıllar yılı bu kenti ihmal etmiş, ikbal peşinde koşup cebini doldurmuş insanlara kredi vermekten bıkmayanların bir buçuk yıllık bir başkana reva gördükleri muameleyi anlamıyorum. Levent başkan sen bunlara kulak asma.

Yorumu oyla      19      36  
sedat 14 Temmuz 2015 Salı 20:18

geçmiş dönemde ve sizde merkezde ne varsa varoştada o olacak dediniz. merkeze ne yapıldı ki...

Yorumu oyla      36      5  
Aysel 14 Temmuz 2015 Salı 20:07

Göreve geldiği günden bu yana gece gündüz demeden canla başla çalışan bir başkan. Buca seninle hep ileriye gidecek inanıyoruz. Helal olsun Levent Başkan.

Yorumu oyla      19      32  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Yamanlar riske değer mi?
Jeoloji Mühendisleri Oda Başkanı Alim Murathan, Başkan Kocaoğlu’nun “Amacınız ...
Popülist olmadım, olmayacağım
Ege’de Sonsöz Sohbetleri’ne konuk olan Başkan Aziz Kocaoğlu gazeteciler ...
Millet AKP'ye 'dur' dedi!
Hanzade Ünuz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile 7 Haziran ...
 
'Kazanan' bir avukatım
Hanzade Ünuz, CHP İzmir 1. Bölge milletvekili adayı avukat Murat Bakan ile konuştu...
Başbakanımızın talebesiyim
Hanzade Ünuz, AK Parti İzmir 2. Bölge milletvekili adayı İbrahim Turhan ...
Bir basamak sonrasını düşünmem...
Hanzade Ünuz, MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir milletvekili adayı Dr. Oktay ...
 
Soma bende yara oldu, kalbimde bir yara…
Facianın ilk gününden itibaren Soma’da olan, bir yıldır gazetesi ile Soma ...
İzmir değil, bölge milliyetçiliği!
7 Mayıs’ta başlayacak büyük iş zirvesi öncesi Gönül Soyoğul sordu, BASİFED ...
Sevdim... Kolay vazgeçmem
Hanzade Ünuz, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir 1. Bölge milletvekili ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çoban ateşini 'topuklu' yaktı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva