RÖPORTAJLAR
22 Aralık 2017 Cuma

'Her isteyene kız verilmez'

Bayındır Belediye Başkanı Ufuk Sesli gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet Karabel, Hanzade Ünuz ve Mehmet İşler’in sorularını yanıtladı.

 Her isteyene kız verilmez

Bereketli topraklara gittik...

Çiçeklerin, zeytin ağaçlarının, kuzuların memleketindeydik.

588 kilometrekare alanıyla İzmir’in en büyük ilçelerinden Bayındır’da.

Bayındır’da yaklaşık 5 milyon zeytin ağacı var.

Dağ taş zeytin kaplı.                                                                         

İzmir’de metrekare başına en çok zeytin ağacı düşen Bayındır’ın markası yok.

Bayındır doğal güzelliklerini, bereketini, değerlerini pazarlamakta atak değil.

Ne Ilıca’daki kükürtlü termal suyunu biliyoruz, ne dağ köylerindeki muhteşem doğayı.

Bayındır’ın ilk CHP’li Belediye Başkanı Ufuk Sesli, yaraya merhem olmaya gelmiş.

O Bayındır’ın hem eniştesi, hem doktoru, hem Başkanı...

Bayındır için “Haddinden fazla geri kalmış” diyor.

Başkan Ufuk Sesli partisiz hizmet anlayışı güdüyor.

Sağın kalesi Bayındır’da rozetsiz dolaşıyor.

Zaman zaman Pollyannacılık oymayı seviyor.

Enişte Başkan Ufuk Sesli, ikinci dönemi istiyor.

Hangi partiden olursa olsun Bayındır’da ipi göğüsleyeceğini düşünüyor.

“Herkesin oyunu aldım, ikinci dönem yüzde 60 oy alırım” diyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu aday olmazsa CHP’nin İzmir’i kaybedebileceğini söylüyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için harekete geçen taliplileri de, “Her isteyene kız verilmez” diye yanıtlıyor.

Başkan Ufuk Sesli CHP’de “Ben-ci” anlayış yerine “Biz-ci” anlayışın hüküm sürmesini istiyor,  

“Bir parmak iş yapmaz, yumruk her şeyi ezer...” diyor.

 

SİYASETİ İLK NASIL ÖĞRENDİM?Ben babam memur olduğu için 1961 yılında Erzurum’da doğdum, büyüdüm. Babama Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ni kurma görevi verilmişti. Üniversite lojmanlarında oturduğumuz için doktor ahbaplarımız çoktu, doktorluğu bize sevdirmeleri nedeniyle bu mesleği seçtim. Doktor olmasaydım büyük ihtimalle makina mühendisi olurdum. İki branşı da çok severim, bizim eve usta gelmez elim tamirata çok yatkındır. Hedefim cerrah olmaktı, 1985 yıllarında ilk TUS sınavına girdiğimde cerrahide dokuzuncu yedektim. Herkes kesin cerrah oluyorsun dedi. Mecburi hizmetime Erzincan’a döndüm, bir anda onbeşinci yedek oldum ondan sonra da siyasetin ne olduğunu öğrendim. İlk siyaset tohumu orada atıldı, haksızlığa karşı mücadelemiz, ezilenin yanında olma duygusu orada başladı. Ben doktorluğu severek yaptım ve başarılı olduğuma da inanıyorum. Çünkü ben acilde nöbet tuttuğum zaman herkes bana muayene olmak için gelirdi, poliklinik sayım fazlaydı. İnsana kalp gözüyle yaklaşıp doğru teşhis koymanız yeterli olur, tedavinin yüzde 60’ı yakın ilgidir.

ROZETİMİ ÇIKARDIMBen 1988’den beri Bayındır’dayım, 1989 yılında evlendim. Pratisyen hekimim, Bayındır Devlet Hastanesi’nde 19 sene acil servis sorumlusuydum. Her türlü pis vakanın içine girdik çıktık. Arkasından 2010 yılında aile hekimliğine geçtim. 2014 yılında da siyasete girdim. Neden siyaset dediğiniz zaman, Bayındır’ın gidişatının iyi olmadığını, yolsuzlukların olduğunu biliyorduk. Bunların üzerine gidebilmek dur diyebilmek için siyasete girdim. Birçok haksızlık vardı, gidişat kötüydü. Kayınbiraderim Alaattin Çapuk’un Başkanlığı döneminde birçok sıkıntıyı biliyorduk. Maddi manevi kaybımız olacağını biliyorduk, buna rağmen  siyasete girdik. Toplumsal ayrışmalar vardı, ben CHP’den aday oldum ama kazandığımın ertesi günü arkadaşlar ben rozetimi çıkarıyorum, ben herkesin belediye başkanıyım dedim. Alnının teriyle, hakkıyla çalışmak isteyen herkesle çalışıyorum. Ben bir siyasi lider değilim ya da bir siyasi kolun uzantısı değilim. Siyasi görüşüm var, bir partiyle seçildim ama ben burada sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin Belediye Başkanı değilim.

ELİMİZİ TAŞIN ALTINA SOKTUKNeden Belediye Başkanı olmak istedim? Çünkü Bayındır’da birisinin elini taşın altına sokması gerekiyordu. Ben kimseye belediye başkanı olmak istiyorum demedim. Vatandaşın baskısı oldu, sivil toplum örgütlerinin isteği oldu. Sağlık ocağı kapısını açan vatandaş “Başkanım seni destekliyoruz” muhabbetine başlamıştı. Öncesinde aktif olarak siyasi temasım yoktu ama perde arkasında CHP’yi destekliyordum. Parti üyeliğim de yoktu, memur olduğum için üye olamazdım. Partinin yaptırdığı araştırmalarda tanınırlılığımın yüksek çıktığını sonradan öğrendim. Bayındır’da bazı gidişatların sıkıntılı olmasından dolayı Bayındır için elimizi taşın altına sokmamız gerekiyordu. Kayınbiraderim Alaattin Çapuk’un 15 yıllık yani üç dönemlik Belediye Başkanlığı var Bayındır’da. O zamanın şartları gerektirdiği için abim seçimlere girdi, hatta seçimden 45 gün önce girdi ve ben tehdit olarak kullanıldım. Ailede memur tek ben vardım, benim tayinimi çıkarma tehditleri yapıldı. Biz ne olacağını biliyorduk, Alaattin abim Başkan seçildi ve hakikaten ertesi gün Bakanlıktan gelen faks emriyle Bayındır’dan Karaburun’a tayinim çıktı. Arkasından mahkemeler sonucunda beş ay sonra tekrar Bayındır’a döndüm.

ENİŞTE BAŞKANDoktor olarak Bayındır’ın nüfusu kadar, 40 bin dolayında muayene sayım vardır. Birçok eve girdik. Vatandaş bana o kadar güvenirdi ki telefon açardı, doktor bey demezdi, “Enişte, yengen hasta bizim eve kadar gitsene” derlerdi. Bir erkeğin eşinin hastalığı sırasında evine doktor yollaması... Güvenmediği kişiye yapamaz. Muayenemi yapardım, para muhabbeti yok, para ne zaman gelirse gelsin sorun değil. Ben Bayındırlılar için Başkandan çok Enişte’yim. Bayındır’da evlendim, Bayındır’ın damadı oldum. Kısmet buradaymış, çöp burada çatılmış. Bayındır’da fazla sosyal bir etkinlik yoktu, Türk Sanat Müziği Korosu açılmıştı. Bekar arkadaşlarla konuştuk, biz de koroya gidelim dedik. Eşimle orada tanıştık. Eşim sağ kolumdur, iyi ki Nuray Hanımla evlenmişim iyi ki onun gibi bir eşim var. Dışarıdan gözler, yeri geldiği zaman eleştirir uyarır. Fikirlerine her zaman saygı duyarım.

SEÇİMİ BAŞKA PARTİDEN DE ALIRDIMBen Bayındır’ın ilk CHP’li Belediye Başkanıyım, o zamanki CHP ilçe Başkanımız Ali Fuat Özbuldan da ilk CHP’li ilçe Başkanıdır. İkimiz de Bayındır tarihine geçtik. Sağın kalesinde CHP’li olmak çok zor bir olay. O zamanki şartlar itibarıyla tırnaklarımızla nasıl kazandığımızı biliyorsunuz. Ama bana oy verenlerin hepsi CHP’li değildi, ben AKP’den de, MHP’den de, diğer bütün partilerden de oy aldım. Neden? Çünkü benim hepsine karşı bir yakınlığım, yardımım mutlaka olmuştur. Dediğim gibi Bayındır sağın kalesiydi. Aday her zaman önemlidir ama parti de önemlidir. Ben partim olmadan çıksam seçimi alır mıydım, almaz mıydım bilmem. Parti önemli ama ben bir başka partiden aday olsaydım da seçimi yine alırdım. Çünkü yerel seçimler hiçbir zaman partiye fazla bakılan bir seçim değildir. Yerel seçimler genellikle kişinin özelliklerine bakılan seçimdir. Genel seçimde kişiye bakılmaz, seçmen gider partiye oy verir. Ama yerel seçimde kişiye oy verilir. İkinci dönemi düşünüyorum çünkü yapılacak işlerim var, partim layık gördükten, destek verdikten sonra niye olmasın?

SİYASETTE TEŞEKKÜR YOKTURSiyaseti sevdim mi? Bu değişik bir soru, doktorlukta mesainiz bitti mi evinize gittiğiniz zaman rahatsınız. Siyasetteyken evinize ne zaman gideceğiniz belli değil, ne özel hayatınız ne sosyal hayatınız, planlamanız hiçbir şey olmuyor. Yorucu bir olay, doktorken işiniz bittiğinde evdesiniz. Belediye başkanı olduğunuz zaman eve iş taşıyorsunuz. Kafanızda her türlü iş var, yeri geliyor işler bitmediğinden eve geç gidiyorsunuz. Farklı bir ilçeye gitmeniz gerekiyor eve giriş saatiniz belli değil. Ben her şeyi eşimle paylaşan biriydim, şimdi paylaşamıyorum. Onu siyasete o kadar sokup huzursuz etmenin anlamı yok çünkü. Kendimize saklıyoruz, saçlar kolay beyazlamıyor. Ama evet siyaseti sevdim, insanların sorunlarıyla uğraşmak neşeli. Zevk almayı bildikten sonra her iş güzel, vatandaşın sorununu çözdüğünüzde çok güzel oluyor. Doktorlukta hastayı iyileştirdiğinizde teşekkür alırsınız. Siyasette teşekkür yoktur, her zaman eleştiri alırsınız. Teşekkür nadirdir ama ben bu kişinin işini hallettim demenin de zevki var. Doktorluğu da özlüyorum ve yanımda tansiyon aletimi, dinleme aletimi hep taşıyorum. Hastalarımız hala tahlillerini gösterirler, ilaçlarını sorarlar.

YARAYA MERHEM OLDUMGeçen 3.5 yılda Bayındır’ın bazı yaralarına merhem oldum. Ama daha yapacak çok iş var. Göreve ilk geldiğim zamanlar Bayındırspor sahasını düzelttik, Büyükşehir’den destek alarak üretim yollarının yapılmasına başladık. Yapmamız gereken şeyleri yaptık, Hasköy’de arıtma yoktu arıtması bitti. Büyükşehir yaptı ama mühim olan yaptırabilmek. Aracı, katalizör olmak meselesi var. Bazı köylerde okul, cami tamiratları yapıldı. Alanköy camisi kayıyordu, projelerini yaptık. Köylü parasını topladı, imece usulü, biz de bir miktar destek verdik. Doğalgazın gelme ihtimali yoktu, çünkü abone sayısını metreküp satışını yeterli bulmaları gerekiyor. Büyükşehirin Küçükmenderes bölgesinde şantiye yapacağı bilgisi geldi, yerini bulduk. Asfalt şantiyelerinde doğalgaz kullanıldığı için bir yıllık kullanımını çıkarıp İzmirgaz’a götürdük, böylece doğalgaz bağlandı.

Temiz hava, temiz tabiatla ilgili karbon ayak izi konusundaki projelerimizi Sağlıklı Kentler Birliği’ne sunduk. Türkiye’nin 10. belediyesi olarak karbon ayak izi belgemizi aldık. Bizim hayvancılıktan ötürü Bayındır’da karbon üretimimiz çok fazla, hayvandan çıkan gazlardan ötürü karbon, metan gazı çok fazla.  Hayvandan çıkan gazı toplamak konusunda yurtdışından destek almaya çalışıyoruz. Bir de bir Aquapark projemiz var, büyük ihtimalle 2019’a kadar yetiştireceğiz. Büyükşehir projemizi inceliyor. Bölgemizde meyve olayı çok fazla üzüm, incir, kestane, ceviz, kiraz, domates, biberimiz var. Büyükşehir ile soğuk hava deposu ve paketleme tesisi yaparak üreticiyi destekleyeceğiz.

BORÇTAN KORKMUYORUM1985 yılında yapılan nüfus sayımında Bayındır’ın nüfusu 50 binin üzerindeymiş ama şu anda 40 binlerde nüfusumuz. İş, aş imkanı olmayınca gençler dışarı kaçıyor. Bayındır Belediyesi’nde 378 personel çalışıyor. Yıllık bütçemiz 47 milyar lira, yatırıma kalan miktar yüzde 20’nin altında. 2009’da bu belediye sıfır borçla devredildi, 2014’te ben yaklaşık 22 milyon lira borç ile devraldım. Şu anda 30 milyon lira borcumuz var. Ben borçtan korkmuyorum, borçsuz belediye yok. Borçsuz belediye çalışmayan belediye demektir. Örneğin belediye binasının restorasyonunu yüzde 20 belediye yüzde seksen vilayet üstlenmiş. Ama 4.5 milyon borç bana kaldı, ben ödüyorum. Okul ve cami  tamiratlarına, yol tamiratlarına yatırım yapıyoruz.

YÜZDE 60 OY RAHAT TOPLARIMSiz AKP ve MHP ile gerçekten birlikte olduğuna inanıyor musunuz? Yoksa sadece MHP Başkanı mı ben birlikteyim diyor. Tabanda MHP ve AKP birlikte değil. Yukarıda birlikte gözüküyor, tabanda gözükseydi Bahçeli çok daha fazla omuzlarda dolaştırılırdı. Tekrar söylüyorum, küçük yerlerde partiler oy almaz şahıslar oy alır. Ben şu anda burada belediye başkanı olarak oturuyorsam herkesin oyunu alarak oturdum. Ve yine herkesin oyunu almaya adayım. Bütün partilerin oyunu almaya adayım, çünkü ben insan ayrımı yapmıyorum. MHP’lisi de AKP’lisi de, HDP’lisi de herkesin işini görüyorum. Bu kentin yüzde 60 oyunu çok rahat toparlarım.

MAHKEMELİK ARSA OLAYIArsa olayı Şubat ayında olmuş bir olay, tamamen yasal bir olay, yasal olarak yapılması gereken her şey yapıldı. Biz herhangi bir para görmedik zaten. O firmaya bizim bir borcumuz vardı, ihaleye girdi yüksek bir meblağ ile anlaşıldı ve borcundan düşülmeye çalışıldı. Şimdi mahkemelik olduk satışın iptalini istiyorlar, mahkeme ne karar verirse ona göre davranırız. Tapu şu anda karşı tarafta, biz onun ayıplı mal olduğunu bilmiyorduk. Avukatlarımız şu anda takip ediyor, biz belirli bir metrekaredeki araziyi sattık diye biliyorduk meğerse orman arazisi de varmış biz onu bilmiyorduk. Mahkeme ne karar verirse ona göre davranacağız, kaybedersek parayı zaten görmemiştik. Üç liralık borç beş lira olacak.

POLLYANNACILIK OYNAMAK ZORUNDAYIZAziz Bey bize her zaman destek oluyor. Yeri geldiği zaman bir abi, bir baba yeri geldiği zaman bir siyasi liderdir. Yeterince katkı alıyoruz, yüzde yüz olmasa da yüzde 90 istediklerimizi alıyoruz. Ben de her istediğimi alamadım ama aldığımızla yetinip, mutlu olmasını bilmek lazım. Bardağın boş yanına bakmıyorum, dolu yanına bakıp Allah bereket versin diyorum. Her şeyi kötü görmeyeceksin, alıyorsanız mesele yok ama alamadıysanız niye onu alamadım diye uğraşmam. O bir sonraki aşamadır. Kadercilik değil buna Polyannacılık diyorlar. Yeri geldiği zaman hepimiz Polyannacılık oynamak zorundayız. Her zaman her şeyi alamazsınız. Bir daha isterim, mücadelemi sürdürürüm.

VATANDAŞ GAZI YEMİYORBen Karadenizliyim, kolay kızmam. Kızdığım zaman kolay parlar, kolay sönerim. Beni o aşamaya getirmemeye çalışırlar. Gergin olduğum zaman hırladığımı, kırıcı olduğumu bilirler o aşamaya getirmemeye çalışırlar. Hoşgörülü, uyumlu olduğun zaman her şey uyumlu gider. Bağırmak çağırmakla ne olacak? Milletvekili şöyle demişse, kötü söz sahibine aittir derim geçerim. Cevap vermem. Sabırlı olmaya çalışırım. Hükümet milletvekillerinden Atilla Kaya benim için “En başarısız belediye başkanı” demiş. Bu seçimden öncesi yapılmış bir mülakattır, kötü söz sahibine aittir dedim, bitti. O beni yargılayacak bir insan değil ki.

Benim sert çıkışlarım çok nadirdir, kolay kolay göremezsiniz. Geçen gün AKP İlçe başkanı İZSU çalışmalarıyla ilgili paylaşım yapmış. İZSU’nun çalışmalarını belediyeye yıkmaya çalışıyorlar. Kendileri de biliyor bunun İZSU’nun olduğunu, kendileri de biliyor iş teslim edilmeden asfalt atılmayacağını. Maksat vatandaşı gaza getirmek ama vatandaş o gazı artık yemiyor, neyin ne olduğunu biliyor. İZSU’ya da kızıyorum, ambulans olsa yoldan nasıl geçecek dedim. Her gün kameraya çekip size göndereceğim dedim. Yapmazlarsa Büyükşehir ile o taşeron firma kapışacak, bu İZSU’nun işi verdiği taşeron firmanın gevşekliği. Ama burada mağdur olan benim. Ama 1990’lı yıllarda döşenmiş asbestli kanserojen borularından kurtuluyoruz. Hepimiz yıpranıyoruz, sabırlı olmak zorundayız.

KOLTUĞUN HAKKIBayındır CHP İlçe Başkanı Behzat Aydilek abimdir partilimizdir, birbirimize kızarız ama o aramızdadır. Aramızı bozmaya çalışanlar var, laf götürüp getirenler var. Kendisi yüksek okul mezunu bir abimizdir, avukattır, büyüğümüzdür. Ben fazla konuşmak istemem o nedenle. Siyasi anlamda CHP olarak ilçe örgütünün biraz daha hareketli olması lazım, üye sayısını artırması, köylerdeki etkinliklerimizi arttırması lazım. Benim faaliyetlerimin halka biraz daha eşgüdümlü anlatılması lazım, tanıtılması lazım. Bir ilçe örgütünün görevleri bunlardır. CHP’li bir belediyenin işbaşında olduğu anlatılması lazım, o diyaloglar eksik kalıyor. Kendisi avukat birisi, yüksek okul okumuş. Benim ona yol yordam öğretmem doğru olmaz. Kişi kendi görevini yapmak zorunda, kim o koltuğa oturduysa koltuğun hakkını vermek zorundadır.

SORMAK AYIP DEĞİLTecrübeli belediye başkanlarımıza açar bazen sorarım, bunu nasıl yapmak lazım diye. Kıdem olarak en taze, en tecrübesizlerinden biri benim. Sormaktan erinmem, bazen Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem’e de açar sorarım. AKP’liye sormak da ayıp değil, Tayfur abiye de, Abdül abiye, Çalkaya’ya da sorarım. Sıkıştığım yerde “Abi ya sen bunu nasıl yapıyorsun” derim. Bu arkadaşlıktır, paylaşmaktır. Kadınlar da birbirine şu yemeği nasıl yapıyorsun diye sorarlar ya, onun gibi.

EV PANSİYONCULUĞU EĞİTİMİ VERDİRECEĞİMBüyükşehir ön üretim sözleşmeli çiçek alımı yapıyor. Bu sene 250 bayana arıcılık eğitimi verdirdik, herkese kovanlar dağıtıldı üretim başladı. Arkasından termal pansiyonculuğu artırmak için Büyükşehir’e ev pansiyonculuk eğitimi verdireceğim. Koyun, keçi dağıtımıyla ilgili destek verildi. Üretici desteklendikçe memleket kalkınır. Köylünün cebinde para varsa beyaz eşyacı, konfeksiyoncu, ilaççı kazansın, diğer çarklar dönsün.

Şu an ki iktidar üreticiyi giderek kısıtlıyor, pamuk tohumları bile değiştirildi. Şimdi yurtdışından pamuk alıyoruz. Köylü borcunu ödeyemiyor. Konya ovası tahıl ambarıyken, şu anda TOKİ binaları var ve sulu tarım yapılıyor. Dışarıdan saman alıyoruz. Güneydoğu’da çok büyük hayvancılık yapanlar var, o hayvanları Batı’ya getirip satsa, Batı’daki meyve sebzeyi Doğu’ya götürse ülke kendi çarkını içinde çevirmeye başlayacak. Kesilmiş et gelmeye başladı ne eti aldığımızı bilmiyoruz.

Amaç köylüyü, üretimi bitirmek. Singapur üzerinden binlerce hayvan getiriliyor, Türkiye’ye hayvan ihracatı yapan bir ya da iki şirket var. Bu işi yapanlar iktidara yakın kişiler. Bilimsel olarak Singapur’da kayıtlı toplam 280 kadar büyükbaş hayvan var ama Singapur üzerinden bilerce hayvan geliyor Türkiye’ye. Bir yerde bir aktarma var. Nohutun kilosu 41 liraya çıktı, dışarıdan gelen birçok ürün de katma değer sıfıra düşürüldü. Sen içeridekini desteklesene ama bu imkan verilmiyor. Hep yabancı sermayeye doğru gidiyoruz.

BAYINDIR MARKASI YOKBayındır’da 5 milyona yakın zeytin ağacı var, metrekareye en çok zeytin ağacının düştüğü bölgeyiz. Ama markamız yok, Bayındır markası yok. Zeytinyağı burada sıkılıp farklı markalar tarafından tankerle alınıyor. Bayındır çok bakir bir bölge, bazı şeyler pompaladıkça ortaya çıkıyor. Bayındır biraz değil, haddinden fazla geri kalmış bir bölge. Biz 20 yılın açığını kapatmaya çalışıyoruz, bu çok zor bir iş. Bayındır’da Osmanlı’dan kalma termal var, Ilıca bölgesinde çok eskilerden kalma tesisler var. Doğal termal tesisler kuracağız, ev pansiyonculuğunu başlatacağız. Kükürt oranı yüksek şifalı bir termal su var.

AZİZ BAŞKAN BEN BURADAYIM DİYORAziz Bey aday olur, toplayıcı birleştirici ve vatandaşın yanında olan bir Başkan. 30 ilçeye bakın, belediye başkanlarından daha fazla oyu vardır. Metal yorgunluğu bizim partiye has bir şey değildir. Aziz Başkan’ın yorulduğuna inanmıyorum ben, konuşması yaklaşımı her şeyi ben buradayım diyor. Yerine konacak bir isim söyleyin bana. Var mı? İstekli olmak sorun değil, her isteyene de kız verilmez. Aziz Başkan gibi barışçıl, bir bir baba gibi olacak bir kişi ben göremiyorum şu anda. Mecbursanız yaparsınız. Aziz Başkan İzmir’in başında olmasa İzmir’in daha kötü bir ortama düşeceğine inanırım. Aziz Başkan yatırımına dikkat eder, bütçesini çok iyi ayarlar. Düşünür düşünür bir karar verir, çok güzel oturtur. İzmir’i Aziz Başkan gibi toparlayabilecek birini göremiyorum.

Aziz Başkan aday olmasa İzmir kaybedebilir. Toplama baktığınız zaman Aziz Başkan’ın aldığı oy hepimizden fazladır. Neden? Herkes seviyor, insanlarla yakındır, dosttur. Çocukla çocuk, büyükle büyük, kadınla kadın olmasını bilir Aziz Başkan. Nasıl davranacağını çok iyi bilir. Kendini düşünecek olsaydı bu dönemde bile seçime girmezdi, ne olursa olsun belirli bir yaşı var. Bazı liderler topluma kendilerini feda ederler, Aziz Başkan bu tiplerden birisi bence. Siyasette 24 saat çok uzun bir zaman biliyorsunuz, zaman ne gösterecek bilemezsiniz. Ama Aziz Başkan aday olmalı, fedakarlık yapmak zorunda.

YUMRUK HER ŞEYİ EZERParti uygun gördükten ve sağlığımız müsade ettikten sonra ben bir dönem daha Belediye Başkanlığı yaparım. Ondan sonra çekilirim, ben de üçüncü dönem görmezsiniz. Bence iki dönem yeterli, birinci dönemin ilk yılları öğrenme, projeler oturtma ikinci dönem projeleri bitirme dönemi, ondan sonra yeter.  Siyasete CHP bayrağı altında bir nefer olarak devam ederim. Gençlere yol açılan bir ortam hazırlamamız, yol açmamız, şans tanımamız lazım. CHP’de bir ben-cilik vardır. Ben biz-cilik taraftarıyım. Birlikte yapalım, birlikte yürüyelim, birlikte gidelim. Ben yürüdüğüm zaman önemli değil, biz yürüdüğümüz zaman kıymetlidir. Bir parmak iş yapmaz ama yumruk her şeyi ezer.

 
'Hayatım boyunca taraf oldum'
 
'Odunu koysan seçilir dönemi' bitti!
YORUMLAR
Toplam 13 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
bayraklılı 23 Aralık 2017 Cumartesi 18:10

(yorumcu kunuğa) Sıkışınca hemen reisi falan ortaya atıyorsun.Reis şimdi söz konusu değil. önce aynadan kendimize bakmalıyız,sonra karşıdakine. Sizin gibi şakşakçılardan dolayı başkanlar kendilerine öz eleştiri yapamıyorlar. Ayrıca herhelde Akpli olduğumu düşünüyorsunuz. Şimdiye kadar chpye oy veriyordum bundan sonra İyi partiye...

Yorumu oyla      11      5  
konuk 22 Aralık 2017 Cuma 23:57

Yorumcu Bayraklı, bilmediğin konuda konuşma, o tesis avrupada kent içinde! Anladın mı şehir içinde, bilip bilmeden tutturdunuz bir çöp kokusu diye! Ayrıca trafik herkesin sorunu, hiç Ankaraya, İstanbula, hani şu reisin milyarlar yağdırdığı, metrolarını hükümetin yaptığı şehirlere gittin mi? Atıp tutmak kolay, bulusanıza bir örneğini?

Yorumu oyla      11      5  
çamdibi 22 Aralık 2017 Cuma 21:56

Kindar Başkan yeter 14 yıl oldu örgüt sevmiyor.Vefasız göçmenleri sevmez 14 yılda hangi derneğin gecesine gitmiş bir kere belki Göçmenler onun için önemli değildir balkanlılar festivali diyecekler göstermelik İzmir'in nüfusunun yüzde 65 i göçmen kadrolara bakın kaçtane göçmen yanında var Ankara dan genel sekreter getirdi CHP örgütü onu sevmiyor artık yeter İstemiyoruz İzmir'i kaybetmemek için AZİZ İ İSTEMİYORUZ KİNDAR BAŞKAN İSTEMİYORUZ

Yorumu oyla      12      5  
bayraklı 22 Aralık 2017 Cuma 21:15

Her isteyene kız verilmediği doğrudur. Ancak Kartlaşmış evde kalmış kızı da kimse oğluna almak istemez. İzmir bilgili kültürlü bir şehirdir. Bu manada Kocaoğlu'dan daha üstün insanlar çıkacaktır. Yeter ki izmir övgüsü lafta kalmasın.

Yorumu oyla      12      5  
bayraklı 22 Aralık 2017 Cuma 21:05

(Köylü vatandaş'a) Amacım köylüyü küçümsemek asla değildir. Ayrıca ben gerçekten köylünün milletin efendisi olduğuna inanıyorum. Vurgulamak istediğim merkezin sıkıntılarının çokluğudur. Malum merkezde nüfus da hayli kalabalıktır. Harmandalı(çiğli) insanı chp'ye sürekli oy veriyor, kokuya pisliğe mahkum ediliyor. Manisa İzmir'in çöpünü istiyor. Bu İzmir içiN utanç vericidir.

Yorumu oyla      12      5  
Vatandaşız 22 Aralık 2017 Cuma 17:06

Kamu hizmeti olan toplu ulaşımda merkez kent , çevre kent ayrımcılığını kim yaptı, Aziz Başkan yaptı ; ne oldu ben mi oldu biz mi oldu, toparlayıcımı oldu, ayrıştırıcı mı oldu, Bayındırlı köylünün toplu ulaşımda aktarma hakkı varmı ? Yok. Merkez le arasındaki fark ne. Merkezin temiz kullanma suyu , sebzesi, meyvesi acaba hangi topraklardan toplanıyor . Laf sırası gelince köylü milletin efendisi, ama Belediye otobüsüne binersen 90 dk. aktarma hakkın yok. Niye sen taşralısın.Bu anlayışlamı Aziz Kocaoğlu aday olursa benden oy isteyecek.

Yorumu oyla      11      5  
HASAN GÜRSEL ALTUĞ 22 Aralık 2017 Cuma 14:16

Prof. Kamil Oktay Sındır hoca Büyükşehir Belediye Başkanı olsun eminim İzmir'i Eskişehir gibi yapar.

Yorumu oyla      11      5  
KÖYLÜ VATANDAŞ 22 Aralık 2017 Cuma 13:28

KALİTE İNSAN UFUK BAŞKANIN SÖYLEDİĞİ SÖZE ALINMIŞSINIZ.. AMA O SİZİ BAĞLAR SADECE... İZMİRLİLER ADINA KONUŞUYORUM DERKEN....KULLANDIĞINIZ ŞU İFADE ÇOK ANLAMLI.....ÜÇ VE BEŞ KÖYLÜ YE BAKARAK DİYE UFUK BAŞKANA ATIFTA BULUNDUNUZ....HATA YAPTINIZ... O 3-5 KÖYLÜ SENİN KARNINI DOYURUYOR.... DAHA ÇOK SÖYLENECEK ŞEY VAR AMA NEYSE... SAĞOLSUN AZİZ BAŞKAN VE UFUK BAŞKANA...((((BAYRAKLILI YORUMCUYA....)))))

Yorumu oyla      11      5  
Vatandaş 22 Aralık 2017 Cuma 13:26

Ufuk başkan siz kendinizi düşünüyorsunuz alt yapıyı hazırlıyorsunuz önce kendi belediyenize bakın bayındıra ne hale getirdiğiniz koy bir daha kimse sana oy vermez artık bayındıra gerçekten çalışan başkan lazim güzelim bayındıra yazık oluyor aziz başkan gelsin de sizin yerleriniz devam etsin YÖK ole birsey sandıkta görürüz ön seçimde bile kaybedersiniz seçim yaklaşınca masallah bütün belediye başkanları aziz başkan devan etsin diyor çünkü aziz başkan belirliyor nasıl olsa

Yorumu oyla      12      5  
bayraklılı 22 Aralık 2017 Cuma 13:02

Ufuk Bey üç beş köylüye bakarak Aziz başarılı diyemezsiniz. Anlaşın hiç seçim sonuçlarına bakmıyorsunuz oy oranını % 56dan %49a sanki ben indirdim. Yeter artık yeni bir yüz görmek istiyoruz. Aziz'den başka sanki kimse yokmuş gibi izmirlilere saygısızlık ediyorsunuz. Aziz aday olursa kendiniz çalar kendiniz oynarsınız.

Yorumu oyla      12      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
'Hayatım boyunca taraf oldum'
Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet ...
'Foça'ya kıyamam!'
Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet Karabel ...
Bedel ödemeye hazır olacaksın!
Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet Karabel, ...
 
'Adayım demeyeceğim'!
Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet ...
'Kanıta dayalı bilimsel çalışırım'
Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet ...
'Kavga etmem, mücadele ederim'
Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet Karabel, ...
 
Buca'da hayatları değiştiriyoruz...
Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet ...
CHP’den bunları hiç duymadınız!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil ...
'Hiç kimseyi rakip görmem...'
Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu seçimin neden bunca talibi var?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva