'Beni siyasetten soğutmak istiyorlar'

Güzelbahçe’nin yerlisi Mustafa İnce...

2009’da CHP’den Güzelbahçe Belediye Başkanı seçildi.

Sevilen, sayılan, sakin yapıda kibar bir Başkan Mustafa İnce.

Ne yazık ki beş hafta önce herkesi şok eden bir saldırıya uğradı.

Hafif atlatıldığı söylenebilecek silahlı saldırıda sol dizinin üstünden yaralandı.

Olayın nedeni ise hala netleşmedi.

Saldırgan yakalanarak tutuklandı.

Başkan İnce de olaya anlam veremiyor...

“Birileri beni siyasetten soğutmak mı istiyor” diye sorguluyor.

“Saldırgan birileri adına çalışıyor olabilir” diyor.

7.5 kilometre sahil bandı olan 57 kilometrekarelik cennetten bir köşe Güzelbahçe’de 30 bin şanslı İzmirli yaşıyor.

Özel okulların adeta gözde kampüsü olan ilçeye her gün 11 bin öğrenci eğitim için geliyor.

Güzelbahçe, İzmir’in yükselen değeri olmaya devam ediyor.

Başkan Mustafa İnce de her şeye rağmen yola devam diyerek, üçüncü döneme göz kırpıyor.

2019’a hazır ve bu kez yüzde 70 oy ile seçilmek istiyor.

Titiz bir Başkan olan Mustafa İnce, metaforik bir yaklaşımla “Kırmızı örümceği görmesem de sezerim” diyerek  her türlü suistimale karşı tedbirli ve dikkatli olduğunu da özellikle vurguluyor.

EVİN ÖNÜNDE SALDIRDIAkşam eşimle birlikte eve dönüyorduk, varmak üzereydik. Arabamıza arkadan bir araç çarptı. Arabadan indim, benim arabanın arkasına yürüdüm baktım. Diğer arabada hareket yok, göremiyorum da içerisini. Bizim arabanın altına doğru bakmak için eğildiğimde üç dört saniye içinde tepemdeydi. Adam sıktı, baktım vuramadı beni dedim. Hemen arkasından yine sıktı, ikincide vurdu. Ben elimi açtım bakıyorum kendimi koruyabilecek bir şey var mı diye. Tepki vermiş olsam o adam daha kötü bir şeyler yapacaktı.  Vuruldum bir adım oynamadım yerimden, düşmedim de.  Hanım direksiyondan koştu geldi, “Ne oldu vuruldun mu” dedi.  “Vuruldum” deyince, “Ne olur yapma“ diye bağırarak adamın üzerine yürüdü.  Adam bu sefer silahı hanımın üzerine çevirdi, “Dur, sen ne yapıyorsun” dedim. Bana iki el sıkıp eşime yöneldikten sonra ben ayaktayım, “Ne yapıyorsun, ne hesabın varsa gel benimle gör. Sen ne biçim erkek adamsın, yakışıyor mu erkek adama karısının yanında” benzeri bir cümle kurdum. Eşim o zaman adamın bana “Dön git” dediğini söylüyor ama ben hatırlamıyorum. O ana kadar da hiç konuşmadık. Sonra da arabayla kaçtı. O an eşim de tehdit altında diye düşündüm, eşim Nilüfer’e bir an önce eve gidelim dedim, karanlık kimse yok. Yalnızdık. Sonra ambülans çağırdık.  Farklı güvenlik kameralarından aynı arabanın gün içinde takip yaptığı anlaşıldı. Bizim evin önünü çok iyi tanıdığı anlaşılıyor.

NE İÇİN GÖZDAĞI?2009-2010 yılında tehdit almıştım. Aşağıdaki Çamlık’ta benim evim, Başkan olduğumda arabamla eve doğru yaklaştığımda Çamlık’ta bir şarjör boşaltıyordu birileri. Her gelişimizde yapıyorlardı, o zaman bunu yapanları biz biliyoruz, tahmin ediyoruz. Burada bir zümre vardı, o zümre baskı altında tutmak için yapıyordu. O zümre kalmadı, 2014 seçimlerinde biz o zümreyi unuttuk. Onlar geliyorlar gidiyorlar makama, ben çok iyi biliyorum. Onlar makama geliyor, etraftan beslenen eski dönemin insanları var. Biz o zaman daha tedbirliydik. O zamandan beri böyle bir tehdit hiç almadım, azıcık kuşkum olsa dikkatli olurdum. Böyle bir şüphemiz hiç olmadı. Zaten anlamsız olan da bu. Böyle bir korkumuz olsa yanımızda silah da bulundururuz, güvenlik de. Şimdi en az bir kişi bulunduruyoruz yanımızda çünkü hanım rahat etmiyor. Gözdağı vermek için ise ben anlamadım ne için gözdağı veriyor, ne yapmayacağımı anlamadım. Neden başka biri değil de ben, neden Güzelbahçe Belediye Başkanı? Aslında bu sorunun cevabı açıklayacak her şeyi… Ama bu sorunun cevabını verebilsek, onu alelade konuşacak durumda değiliz. Elimizde bir şeylerin olması lazım. Anlam veremiyorum, en azından şimdilik bunu söyleyemiyorum.

ŞİKAYETLER, TUTANAKLAR, MAHKEMELER

Geçtiğimiz dönem Tacettin Bayır İl Başkanı iken, burada avukat Sedat Tecer rahmetli Ferhat Aslantaş’ın komşusuydu. Damatları Ferhat Bey’in rahatsızlığından ötürü evin banyosunda zorunlu tadilat yaptılar. Ferhat abinin damatları laf dinlemez şekilde aldılar evin ön tarafında da ray demirleriyle bir pergole yapmaya başladılar. Bu üste de bir şey yapacağım demek. Tacettin Bayır’ın evine doğru bakan tarafta. Biz de Tacettin Bayır’ı da aldık gittik damatlara, “Bunu yapmayınız” dedik. “Avukat bey size anlayış gösterdi, sizi şikayet edebilirdi, biz insani durumu ve rahatsızlığı anlattık, sizi şikayet etmedi. Abartmayınız” dedik. Tacettin Bayır da yanımda özellikle, sonra uzlaşamıyorsun demesin diye. Durmadılar ve sonra yıkmak zorunda kaldılar. Yıkınca da damatlar, bu avukat komşuyu yani Sedat Tecer’i şikayet ettiler.  Onun da projeye aykırı imalatları çıktı, ona da aynı işlemi yaptık.  Avukat da bu sefer 500 evi şikayet etti, biz 500 eve tutanak tuttuk. TCK 184’ten ceza alanlar oldu, 500 kişi mahkemeye gitti, biz o süreçte seçim kazandık.

BAŞKANLIKTAN SOĞUTMAK İÇİN Mİ?

Bu adamların az çok bize kızdıkları bir şeyler vardır. Bu dönemde imar kirliliği nedeniyle ceza yazılan yerler olabilir. 100 – 200 milyon ceza yiyen yerler var. Ama kapımdan gelip de hiç kimsenin bas bas bağırıp, “Neden yaptınız” dediğini bilmiyorum. Eğer zarar gören birileri varsa, bundan dolayı olamaz. Düşünüyorum düşünüyorum, bulamıyorum. Düşünüyorsun “Herhalde birileri  bizi bu işten, belediye başkanlığından soğutmak istiyor” diyorsun. Eşimle birlikteyken yapılmasına başka bir anlam veremiyorum. Niye bana bunu yalnızken yapmadı?  Her sabah yürüyüş yapıyordum tek başıma.  

BİRİNİN ADINA ÇALIŞIYOR OLMALIBence Güzelbahçe’de ne imar, ne de bir ruhsat problemi buna neden olabilecek bir problem yok. Benim bu şahısla direkt hiçbir bağlantım yok, bu şahıs birisinin adına çalışıyor sonucuna varıyor. O bağlantıyı çözmemiz lazım. Bu sorunun cevabını net şekilde almamız lazım. Ben 2009’da herkesin tek başına yüklenemeyeceği bir süreci devraldım. Hala devam eden bir Sarmaşık dosyası var. Ben çok zor bir görev devraldım, Güzelbahçe’de o dönemde çok zor bir siyaset vardı. “Emanetçi” dediler, her şeyle mücadele ettim. Ben onu geçmiş tekrar aday olmuş, seçimi kazanmışım. Bırakmamışım kolay kolay peşini. Bu süreçte bir gram kıvrılsaydım, beni çok rahat yerlerdi. Yaptığımız görev gereği bu işten soğumak gibi bir düşünceye hakkımız olduğunu da sanmıyorum. Bana partim git deyinceye kadar, halkım git deyinceye kadar ben görevimi yaparım. Ama eğer böyle ise demek ki Güzelbahçe’de CHP siyaseti olarak düşündüğünde artık Mustafa İnce de belli bir yere oturmuş bir kişiliktir. Ben bundan bu sonucu çıkarırım.

VERİLMİŞ SADAKAM VARMIŞÇok serbest bir hayatımız vardı, özgürce geziyorduk. Sabah çıkıp yürüyüş yapıyorduk, rahat bir yaşantımız vardı. Bir anda değişti hayatımız örneğin şimdi eşim akşamları çıkmak istemiyor, gece arabayla dönmek istemiyor. Doğal hayatımız değişti, ben geç kaldığım zaman eşimin yanında birini bırakmak zorunda kalıyorum. Ben geç kaldığımda merak ediyor, maalesef eşim için kolay değil. Ama her geçen gün  iyiye gidiyoruz. Ayağımda çok büyük bir sorumun yok, bandaj da çıktı. Yürüyorum artık rahatça. Kurşun dokudan girmiş çıkmış, Urla Başhekimimiz kurşunun sinir doku ile atar damar arasından kemik dokuya zarar vermeden geçtiğini söyledi. “Başhekim olarak sana verilmiş sadakan varmış diyorum, sakat kalabilirdin” dedi.

DESTEKLERE TEŞEKKÜRLERBu olaydan sonra insanlara daha çok bağlandık, inanılmaz destek gördük. Bu bize destek verdi. Eşimle daha da yakınlaştık, birlikte daha çok vakit geçiriyoruz. Özgürlüğümüz kısıtlandı diyemeyeceğim ama biraz daha dikkatli davranıyoruz.  Daha dikkatli oluyoruz. O adamın siması beynimize kazındı, beynimizden hiçbir zaman silinmeyecek. Artık bunu iyi mi kullanır, kötü mü kullanır? Bundan sonraki yaşamında o bilir. Biz bu simayı unutmayız. Hakkari’den, Ağrı’dan, Edirne’den ulaştılar bana geçmiş olsun dileklerini, desteklerini ilettiler. Türkiye’nin dört bir yanından destek mesajı geldi, herkese teşekkür ediyorum. 

NELER YAPILDI?Aslında 2009 – 2014 ve 2014 – 2019 seçim bildirgelerine baktığınızda vaatler ve neler yaptığımız ortaya çıkıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi  Ulaşım Koordinasyon planında Güzelbahçe’de 24.5 metrelik alternatif yol ve üzerinde hafif raylı sistem dışında hemen hemen bütün projeler gerçekleşmiş oluyor. Narlıdere metrosunun gerçekleşecek olması ve vapur seferleri de var. Aynı Narlıdere Sahilevleri’ndeki gibi kıyı düzenleme planı da devreye girecek. Bu dönem öngörülerimizin birçoğu gerçekleşmiş oldu. Sayın Başbakan’ın o günkü süreç içindeki bakışıyla bir balıkçı barınağı yapıldı, ileride üç balıkçı barınağıyla çalışma yapılabilir, bir dönüşüm gerçekleşebilir. 

SELÇUK YARA AÇTIBalıkçı barınağının yapılması, otobanın ücretsiz olması, doğalgazın gelecek olması, hastane yapılması işi sayın Başbakan ile iletişimi koparmamaktan ileri geliyor. Diyalogdan kaynaklanıyor, biz sayın Başbakan’ın yaklaşımında çok iyi ilişkiler içinde olduk. Ben de her zeminde yapılanı övdüm, teşekkür ettim. Binali Bey’in bu işlerde gerçekten emeği vardır. Bunların yapılmasında Binali Yıldırım ve Aziz Kocaoğlu’nun da iyi bir diyaloğu vardı, bu planlar Büyükşehir Belediyesi’nden de onaylandı. Bu diyalog şimdi koptu diyemem ama Selçuk olayı bizim için büyük bir yaradır. CHP için de Aziz Kocaoğlu için de yara oldu, bir gönül kırıklığı var tabii ki.

BALIKÇI BARINAĞINI BELEDİYE İŞLETSİNGüzelbahçe Balıkçı Barınağı açılışı biraz aceleye geldi ve hala da biraz eksikleri var.  Aslına baktığınızda barınağın bir sahibi yok. Barınak ısrarla ilk sahibi olan balık örgütlerine teslim edilmiyor. Edilmiş gibi görünüyor ama resmiyette teslim edilmedi. Bölgemizde iki balıkçı örgütü  var, Su Ürünleri Kooperatifi ve Su Ürünleri Birliği var. İkisinin kullandığı bir balıkçı barınağı var. Eski merkezi balık hali olan bir kooperatif de gırgırcılar derneğinin bünyesinde bir kooperatif var, Mehmet Aksoy başkanlığında. Şu anda buraya onlar sahip çıkmış durumda, bağış makbuzu keserek burada ukde sahibi gözüküyorlar. Esas sahibine bir türlü veremediler.

Biliyorsunuz kanunda yerel yönetimler de hak sahibidir diyor. Ben balıkçılık örgütlerinin işletmesiyle ilgili bir karşı duruşumuz yok ama bunlar aralarında uzlaşarak işletemiyorlar ise barınağın işletmesi ve inisiyatif hakları belediyenin kontrolünde olmalı. Biz kiralamalıyız, tabii ki devletin yeri ama parayı veren düdüğü çalar anlayışıyla da olmamalı. Balıkçılar işletmeli, balıkçılar da çözemiyorsa bu işi yerel yönetim işletmeli. Amaç tahsis olsun, biz devletten kiralayalım bedelini ödeyelim. Zaten bölgemizde çok zengin balıkçılar yok, böyle işletmeler sübvanse edilmek zorunda. Yerel yönetimin gücü olduğu için burayı temizleyebilir, yıkayabilir, güvenliğini sağlayabiliriz. Ama balıkçılık kooperatifi elde ettiği gelirlerle bu hizmeti verecek safhada değil.

BALIK HALİ İSTEMİYORUZBalıkçılık örgütleri bu hizmetler için balıkçıdan yeterli parayı toplayamıyor. Bu sefer beş balıkçı teknesi var ise 15 tane de yat teknesi görülüyor. Yattan aldığı gelirle balıkçıyı finanse ediyor. Amaç bu muydu, değildi. Bütün balıkçı barınaklarındaki sorun budur, kimse bunu konuşmaz ama sorun budur. Barınakların yüzde 25’i balıkçı teknesidir, geri kalanı gelir getirecek gezi tekneleriyle kaplanmıştır. Kooperatifler bu görevi yapamıyorsa bu görevi ilçe belediyeler üstlenebilir. Anketlerde de vatandaşlar yerel yönetim işletsin diyor. Biz burada balık mezatı gibi küçük bir tesise izin verebiliriz ama onun dışında balık hali gibi bir yapılanmayı Güzelbahçe’de kesinlikle istemiyoruz. Biz bu tür yan ünitelerin Güzelbahçe’nin vizyonuna uymayacağını baştan beri söyledik.

HEDEFİM YÜZDE 70 OY ALMAK Bugün seçim olsa Güzelbahçe’de benim iddiam yüzde 70’tir. Hedefim yüzde 70. CHP Güzelbahçe’de tercih oranı yüksek bir parti kuşkusuz. Benim partiye bir borcum var, bugüne kadar partinin gücüyle belediye başkanı oldum. Bundan sonra benim partime katkı vermem gerekiyor. Bundan sonra süreçte eğer adaylık bana nasip olursa benim CHP’nin oyunu yükselterek gelmem gerekiyor. Temel felsefe ve anlayış olarak buna böyle bakıyorum. Artık benim partinin üzerinde oy almam gerekiyor ki, partiye bir şeyler katabileyim.

AZİZ BAŞKAN POTANSİYEL ADAYDIRBizler potansiyel adayız. Aziz Başkan da potansiyel adaydır İzmir’de. Aday da olmalıdır, çok net söylüyorum. Çünkü gerek genel merkez düzeyinde hem Aziz Başkan hem de diğer belediye başkanlarımız bu kriterden geçmek zorundayız. Aziz Başkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak en güçlü adaydır şu anda. Önümüzdeki süreçte İzmir’de birçok şeyin ürünleri alınmaya başlayacaktır. Tramvayından tutun, Buca metrosu, Narlıdere metrosu olmak üzere. Benim uzmanlık dalım peyzaj, İzmir Büyükşehir Belediyesi tramvay yoluna bile çim döşeyerek damlama sulamayla yeşertiyor. Dünyada nadirdir. Çim yaptı diye Büyükşehir Belediye Başkanı olur mu diye algılamayın ama bu kadar hassas düşünebilen bir ekip yaratılmışsa bence bundan sonra Büyükşehir Belediyesi çok şey yapabilir. Siyasi yolda da biz Aziz Başkanla olduk, ben aday olacaksam bir dönem daha Aziz Başkan’la çalışmak isterim. Ben Aziz Başkan’dan yana tarafım.

ONUR DUYDUMEğer bu geçen zamanda 2009 yılından bu yana belediye başkanlığı görevinde bulunmasaydınız ne iş yapardınız diye soruyorsanız, ya özel okul işletmeciliği yapmak ya da müteahhitlik diye yanıt verirdim. Bu iki sektör Güzelbahçe’de çok iyi para kazandı. Ailemin tarım yatırımları sürüyor, kendimizi idame edecek kadar bir mal varlığımız var. Ama belediye başkanı olarak aktif siyasete devam etmezsem  kendi işimi hemen açarım, hayat uzun eşimle huzurlu bir hayat sürmek en büyük dileğim. Siyaseti hiçbir zaman bırakmam, örgütüme her zaman destek olma sözü verdim. Çünkü CHP bana doğduğum ve doyduğum kentte belediye başkanılığı yapma onuru verdi. Her zaman bir şeylere aday değilim ama partime destek olacağım, içinde olacağım.

YENİ İMAR PLANI YAPMALIYIZGüzelbahçe’nin 30 bin nüfusu değişmiyor ama ilçeye her gün 11 bin öğrenci geliyor. Seneye ODTÜ Koleji ve Bilfen de açılacak.  Hem devlet okulları, hem de özel okullar çok revaçta Güzelbahçe’de. Bu bahsettiğim özel okullardan dördünün bütçesi benim belediye bütçemden fazla. Son bir yılda 600 kişi İstanbul’dan Güzelbahçe’ye taşındı.  Gelecek dönem Büyükşehir Belediyesi ile yeni imar planı yapmak zorundayız. Kat yoğunluğu artmadan yeni imar alanları, yeni eğitim alanları açmak zorundayız.  Kafamda bir büyük eğitim kampüsü tasarlıyorum. Üniversite Güzelbahçe’ye gelmeli, ayrıca bir kültür merkezi ve bir alışveriş merkezine de ihtiyacımız olacaktır. Bunun için önerim otobandan çıktıktan sonra Seferihisar’a giden yol üzerinde sağ taraftaki Yelki bağlantısı aksı, bir ticari bağlantı olarak kullanılabilir. Bölgede bir alışveriş aksına ihtiyaç var. Bugünkü imar notlarına göre Güzelbahçe’de beş kat, 21.70’e tekabül ediyor. Bir emsal verdik, bunun üzerinde imar istiyorlarsa bana belediye başkanı olarak oy vermesinler.

KAÇ KÖK DİKİLİR BAŞKAN?Sarmaşık operasyonunda hücre koğuşunda 14 gün yattım. Ben o zaman spor kulübü başkanıyım belediyede. Yanıma biri geldi koğuşta, “Senin seraların varmış, kaç dönüm seran var” diye sordu. Ben de saf saf anlatıyorum, işte “Bende 5 bin metrekare ısıtmalı sera var. 10 bin metrede ısıtmasız sera var” diyorum. “Yok yok, beş bin metrekare ne kadar büyük” diye soruyor. “Birer metre arayla dikersen kaç tane dikerim” diye soruyor ısrarla. 5 bin tane dikersin diye anlatıyorum ben de. Meğerse  bu arkadaş esrar yetiştiriyormuş. Serada bir kök 10 kilo ürün veriyor diye duymuş, bana onu soruyor. “Başkan hiç riksi yok bu işin” diye anlatıyor bana… Meğer hint keneviri yetiştirecekmiş adam benim serada. “Başkan ne biçim final yaparız be” diyor (kahkahalar)... Hapishanede herkes final yapmayı düşünüyor.

AYAKKABIYA, SAATE BAKARIM...Ben adama yetki verdiğim gün saatine ve ayakkabısına bakarım. Süreçte değişebilecek şeylerdir, kıyaslama yaparım. Hayat tecrübesi bana böyle diyor. Belediye Başkanlığı ve onun altındaki kadro her zaman etkilenmeye çalışılır. Biz belediye başkanlarının bu süreci izlemek ve izleyecek kadroları oluşturmak gibi bir görevi de var. Bir insan sizinle yola çıktığında ne durumdaydı iyi izlemeniz gerekir. Değişiklik olursa izlettiririm. “Benim size güvenmem en doğal olaydır ama sizi kontrol etmem de en doğal görevlerimden bir tanesidir. Bu konuda alınmayınız” diye her zaman söylerim. Bu da kontrol mekanizmasıdır. Bu konuda bugüne dek bir suç duyurusunda bulunmadım. Bu bir yönetim algısıdır. 5 bin lira maaş alan adamın kolunda 20 bin liralık saat görürsem, ayağında beş bin liralık ayakkabı varsa dikkatimi çeker. Bir dakika derim.

HORTUMLAYAN ÖRÜMCEKBen bir peyzaj mimarı olarak bir seraya girdiğimde oradaki durumu anlarım, sezerim. Örneğin kırmızın örümcek denen bir hastalık vardır, emici bir hayvandır. Hortumunu bitkinin dokularına yerleştirir, bir süre sonra bitkinin ölmesine neden olur bu kırmızı örümcek. Seraya girdiğimde 60 metrelik alanda hissederim kırmızı örümceği, görmesem de hissederim. Kırmızı örümceği göremezsin, yaprağın altına saklanır. Ama ben o bahçede kırmızı örümcek olduğunu hissederim. Kırmızı örümceği sezerim. Belediye Başkanı da ekibiyle birlikte imaj oluşturur. Önder kişileri kendileri değil ekibi batırır genelde, o nedenle her zaman dikkatli titiz olunmalıdır. Ben kırmızı örümceği görmeden sezerim. Bakarım, 60 metre uzaktan bile anlarım, “Burada kırmızı örümcek var” derim.