Yıldırım’dan ‘DEÜ’ mesajları: O geceyi anlattı, Körfez Geçiş için tarih verdi!

Mehmet İŞLER / EGEDESONSÖZ - Bir dizi temas ve Ödemiş’te yapılacak tarım mitingi için İzmir’e gelen Başbakan Binali Yıldırım’ın ilk durağı Dokuz Eylül Üniversitesi oldu.

Yıldırım, Dokuz Eylül Üniversitesi'nin Sabancı Kültür Merkezi'nde yapılan olan akademik yılı açılış törenine katıldı.

'ŞAKA MI?' DİYE SORDUM
Başbakan burada yaptığı konuşmada sözlerine "Çiçeği burnunda rektöre başarılar diliyorum" ifadesiyle başlarken, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşadıklarını anlattı.

Başbakan Yıldırım, "15 Temmuz’daki FETÖ küresel terör tehdidi, alçak darbe girişiminin altında bu var. İnananların düşüncelerini kutsallarını istismar ederek kullanarak, sömürerek insanlığın başına bela olacak bir terör örgütü oluştu. Yıllar sürdü bu. Birden bire olmadı. Nasıl bu hale geldi? Çünkü ortak değerlerimizi kullandılar. ‘İyilik yapıyoruz. Yoksullara yardım ediyoruz, himmet topluyoruz’ dediler.  Afrika’da orada burada ihtiyaç sahiplerine yardım ediyoruz diye insanların ve hepimizin hassas olduğu bu yardımseverlik duygularını sömürerek maalesef işin sonunda amacın bu olmadığını amacın hak etmeden ter dökmeden milletten destek istemeden milletin silahı, tankı helikopteriyle yine milletin evlatlarının üstüne kurşun yağdırarak devleti ele geçirmeye çalıştırlar. Bunu yaşadık… O gece olay olduğu anda İstanbul’daki eve yeni geldim. ‘Şaka mı?’ diye sordum. Büyük torunum Sena, ‘Dede bu askerler bizim değil mi? Niye insanları öldürüyorlar?’ dedi.  11 yaşında… 11 yaşındaki bir çocuğun muhakemesi bu alçak terör örgütün de bile yok. Ülkemiz dosta düşmana karşı güçlü olsun diye aldığı silahı uçağı siz sorumsuz şekilde kalkıp bu milletin üstüne acımasızca sürerseniz bu millet gereğini yapar. 15 Temmuz’da da bu millet kalbindeki düşüncesini fikrini siyasetini görüşünü bir kenara bırakarak ay yıldızlığı bayrağı aldı yollara düştü. Meydanlara toplandı. Çünkü mesele memlekete meselesidir. Siyasetin önemi yok.Memleket meselesi konu olunca her şey teferruattır. Bu büyük Türk milleti ne kadar asil olduğunu büyük Atatürk’ün ‘bağımsızlık benim karakterim’ dediği bu millet yine kendine yakışanı yaptı. Bu alçaklara unutamayacağı bir ders verdi" diye konuştu.

Başbakan'ın açıklamalarından öne çıkan mesajlar şöyle:

FETÖ BİRİKİMİNİ YAPTI, YAPTI…
Bulunduğumuz coğrafya zor bir coğrafya… Bugün değil. Tarih boyunca bu coğrafya hep hareketli olmuştur. Medeniyetlerin kültürlerin geçiş bölgesi olmuştur. Doğudan batıya doğru ipek, baharat, kral yolları yer almış. Ticaret doğudan batıya gitmiş. Batıda zenginlikler oluşmuş. Zaman değişmiş bu sefer batıdan doğuya göçler başlamış. Bu bir süreç. Tarih boyunca ülkelerin inişleri çıkışları var. Ama Türkiye ve Anadolu toprakları zaman zaman buluşmanın zaman zaman çatışmanın merkezinde olmaya devam etmiştir.  Sadece deprem ve fay kırıklarıyla değil sosyolojik ve kültürel farklılıkların da buluştuğu bir coğrafyadan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu coğrafya ayakta kalmamız için çok güçlü olmamız lazım. Nasıl güçlü olacağız? Bir olacağız beraber olacağı diri olacağız diri olacağız birlikte Türkiye olacağız. Farklılıklarımız elbette var. Kimimizin gözü kara, ela, kimimiz beyaz tenliyiz, esmer tenli, farklılıklarımız elbette zenginliğimiz ama farklı olmayan bir şey var. Hepimizin gözünden akan damlaların rengi hep aynı. Acılarımız ortak acılarımızı azaltacağız. Sevinç ve başarılarımızı çoğaltacağız. Bunun yolu empatiden geçiyor. Birbirimiz hakkında olumlu düşüneceğiz. Seveceğiz. Karşılıksız birbirimizi seveceğiz. Bayrağımızı vatanımız, millet olma şuurumuz bizi birleştiren en büyük değerimiz olacak. Atalarımızın, Atatürk ve arkadaşlarının bize bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti bizim en büyük birleştirici özelliğimiz olacak. Bugün ülkemizi çeşitli nedenlerle bölmeye çalışan başımızı ağrıtan meseleleri var. 80’li yıllardan beri mücadele ettiğimiz bir bölücü terör örgütümüz var. Onlar erken zamanda elini silaha aldılar ülkenin enerjisin tüketiyor. Ama FETÖ birikimini yaptı yaptı, sinsice kendini gizleyerek 40 yıl çalıştı bekledi ve bir gün ansızın çıktı.

NASIL BİR ÖRGÜTTEN BAHSETTİĞİMİ…
Bir terör örgütüne karşı önlem nasıl alınır? Eğer silah çeker insan öldürürse huzursuzluk çıkarır toplumu rahatsız ederse önlemini alırsınız. En üst düzey komutanın yanında 20 yıldır özel kalem adeta nefes almasını bilen, her tarafında yanında olan adam bir gün ‘komutanım buraya kadar sizi tutukluyoruz’ derse ne yaparsın? Nasıl bir örgütten bahsettiğimi lütfen anlayın. Kapalı, saydam olmayan ilişkileri net olmayan bir örgütten bahsediyoruz.  Amaç uğruna her şeyi mubah sayan kutsalları yerle bir eden alçak bir örgütten bahsediyoruz. Zaman zaman sizinle omuz omuza namaz kılar başka yerde farklı bir kılığa girer. Bunun İslam’la insanlıkla hiçbir şeyle alakası yok. Kimse kusura bakmasın.

HALKI UNUTTULAR
Bu örgüt bölücü terör örgütü ve tüm şer odaklarıyla var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. Ama bunların aklı kendi aklı değil. Bir başka akıl var o karşımıza çıkmıyor. O akıl arka planda Hacivat ve Karagöz gibi bunları oynatıyor. Bölücü terör örgütüyle FETÖ 15 Temmuz’dan önce bir araya geldiler. Bunu planladılar görev bölümü yaptılar. Darbe başarıyla sonuçlanacak konusunda şüpheleri yoktu. Kaleyi içerden fethettiklerini düşünüyorlardı. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Hava üsleri zırhlı birlikler, polis, yargıda hatırı sayılır dostları, oldukça mesafe almışlar, STK’larda ve her alanda müthiş bir yol aldıklarını düşünüyorlar. Daha ne kaldı? Düdüğü çalalım ihtilali yapalım. Hesap bu…. Çıktılar meydana fakat bir şeyi unuttular. Halkı unuttular halkı. Halkın gücü tankın gücünü yenmiştir. Cuntacılar contayı yakmıştır. Bu aziz milletle her zaman gurur duyacağız. Bir kez daha böyle bir milletin evladı olduğumdan dolayı bahtiyarım. Hiç kimse milletinden asla mahcubiyet duymasın. Böyle bir millet tarihte yok. Dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Tankın önüne yatan helikopterden gelen mermiye göğsünü açan ölümle vatan bayrak için dalga geçen 241 kahramanımıza ve vatan savunmasında hayatını veren şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Gazilerimiz bu toprakların tapu senedi ve teminatıdır. Bu topraklarda yaşıyorsak şehit ve gazilerimize şükran duymamız lazım.

İZMİR’DE NE VARSA HAKKARİ’DE DE AYNISI VAR
14 yıl boyunca Türkiye’de önemli işler yaptık. Çok büyük hizmetler yaptık. Tevazuya gerek yok. Türkiye 3’e katladı. Ama aynı zamanda bölgesel kalkınmışlık farklarını da ortadan kaldırdık. Doğu’yla Batı’nın Kuzey’le Güney’in arasındaki uçurumu azalttık. 2002’de Doğu ve Güneydoğu Anadolu, terörle mücadelenin yapıldığı 23 ilimizin toplam kişi başı geliri 750 dolar. O zaman Türkiye’nin ortalaması 3 bin 200 dolar. Ne kadar fark var? 4 kat… Şimdi ne oldu? Türkiye ortalaması hemen hemen üç kat arttı. 9-10 bin dolar bandına geldi. Bu 23 ilimizdeki 5 bin 700 dolara geldi. Türkiye 3 kat artmış bu bölge 8 kat artmış. Kardeşliğimizi, birliğimizi geliştirmenin yolu vatandaşlarımız nerede yaşarsa yaşasın aynı hizmeti görmesi lazım. Bugün Hakkari’nin içinde de internet var İzmir’de de var. Orada da 4 buçuk G var burada da… Orada da bölünmüş yol var burada da… Hastane hizmetleri aynı... Ulaşım aynı… Önceden yoktu. Yüksekova havaalanını yaparken 99 kere PKK şantiyeyi bastı makinaları yaktı. İnatla karşı çıktılar. Biz de inatla yaptık. Hizmet götürmeye çalışıyoruz, engellemeye çalışıyorlar. Niye? Belli. Dağa adam götürecek. İş yok, okul yok, fabrika yok. Bunları kullanarak bölücü faaliyetlerine lojistik destek sağlayacak. Bunları elinden alınca da hırçınlaşıp sağa sola sallıyor. Geçtiğimiz yıllarda 4 bin 500 bu sene 10 ay içinde 400 civarında gencimizi götürebildiler. Kandıramıyorlar. Gençlerimiz artık geleceğin dağda değil geleceğin büyük Türkiye’de olduğunun gelişmiş, büyümüş, her yönüyle kendi kendine yeten bir ülke olduğunu gördüler. Bölücü terörle mücadelemiz ve operasyonlarımız bütün hızıyla devam ediyor. Kırsalda şehirde nere olursa olsun vatandaşlarımızı güvenlik güçlerimizi tehdit edenlerin tüm faaliyetleri sona erinceye kadar, her bir vatandaşımızın yurdun her yerinde yaşayacağı ortam oluncaya kadar bu mücadeleye asla ve asla son verilmeyecek

BUNUN ÇOK BÜYÜK BEDELİ OLUR!
Bir mağdurluk edebi tutturdular.  Bu darbeyi yapanlar mağdur da darbeden hayatını kaybedenler, geleceği karartılmaya çalışılan bir millet mağdur değil mi? Asıl mağdur millettir. Ülkenin tüm değerlerini yerle bir ettiler. Dünyaya karşı görünümünü ne hale getirdiler. Bunların sorumlularına hesap sorulmayacak mı? Bunların avukatlığına soyunmanın zamanı mı? Yeni darbe arayışına onları sokmak bu ülkeye hizmet değil. Vatanseverlik hiç değil.  Bu konuda üniversiteler kamu kurumlarımız, yargı, polis devletin temel güvenlik unsurları içinde örgütün mensupları birer birer ayıklanacak. Aksi halde bu tehdit daha büyüyerek devam eder. Bu konuda dikkatli çalışıyoruz. Yaşın yanında kurunun yanmaması, suçsuzla suçsuzun aynı muameleyi görmemesi için uğraşıyoruz. Suçluysa gereği yapılacak. Husumetlerimiz varsa geçmişte, kırgınlıklarımız varsa, rakip olmuşsak aman fırsat elime geçti FETÖ sepetine koyayım diye bir şey yaparsanız bunun çok büyük bedeli olur. Sadece vicdani değil hukuki de olur. İntikam duygusal değil merhametle de değil adalet… Adaletten şaşmayacağız. Bir kere bunlar yargıya teslim edildi. Türkiye bir hukuk devletidir. Nasihat vermeye çalışanlar var. Niye OHAL ilan ediyorsunuz?’ diyorlar. Biz OHAL’i kendimize yaptık. Vatandaşa değil. Vatandaş bir gece olağanüstü hal yaşadı 15 Temmuz… Çıktı işi bitirdi. Ama bizim bu hasarı mutlaka tamir etmemiz lazım. Fransa’da terör saldırısı oldu, OHAL ilan edildi hala devam ediyor. 1 seneyi geçti. Bize laf edenler orayı görmüyor. Bunların adetidir çifte standart. Avrupa ülkelerinin kendilerini üstün görme gibi hastalıkları var. Kendi arızalarını görmezler. Başkalarınınkini büyütürler. 3 milyon mülteci Türkiye’ye sığındı. ‘Aferin Türkiye güzel yapıyor’ dediler. E gelin paylaşın. Yok. Ama biz evelallah hepsinin üstesinden geliriz. Ancak ihtiyacımız kardeşliğimizi birliğimizi beraberliğimizi sağlam tutacağız. Kendi içimizde zafiyete düşmezsek bize kimse bir şey yapamaz. Bunu gördük. 15 Temmuz bunun en yakın şahididir.

Tarım ve hayvancılık sektörümüze yönelik kapsamlı teşvikleri Ödemiş’te yapacağımız toplantıyla, İzmir’den, bir numaralı tarım şehrinden bakanlarımıza açıklayacağız.

BİLİMLE YOL GÖSTERECEKSİNİZ
Bizim petrolümüz doğalgazımız yok. Ama başkalarında olmayan insan kaynaklarımız var. Gençlerimiz geleceğimiz. Bilgi çağının bütün nimetlerinden faydalanmak için Türkiye’yi tüm alt yapısıyla geliştiriyoruz. Sanayiye bilimle yol göstereceksiniz. Ülkemizin hedeflerini hep birlikte gerçekleştireceğiz.

HAVAALANINA YENİ PİST
Ulaşım çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyoruz. İzmir’de hızlı tren çalışmaları Ankara’dan başladı afyon Manisa devam ediyor. Konak Tünelini açtığımızdan beri 15 milyon İzmirli kullanmış. Ciddi bir katkı. Hem hava kirliliği hem trafik. Bunlar hepsi para. Trafikte geçen zaman para demek. Her bakımdan faydalı olan projeler. Açtığımız yeni i,ç hatlar terminali bugüne kadar 225 milyon taşıdı. Rekor derece bir sürede Türkiye’nin en modern tesisini açtık. Eskiden hatırlayın kafanıza tavandan parça düşecekti. Harabeydi. Şimdi en güzelini yaptık. Yine şu anda da yeni pist çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

SIĞ DÜŞÜNCEDE OLSAYDIK İZBAN BİTMEZDİ
En büyük iş birliği projesi İZBAN’da gerçekleştirdik.  Hizmette siyaset olmaz dedik. CHP, AK Parti muhalif diye İzmirli mağdur olamayacak dedik ve yaptık. Şimdi Kuzey’e ve Güney’e uzatıyoruz. Tamamlandığında 188 kilometreye çıkacak. Günde 300 bin İzmirli Kuzey ve Güney’e trafiğe girmeden seyahat ediyor. Şu anda tek hat olarak Türkiye’de en kapsamlı proje. Eğer küçük hesaplar içinde olsaydık, Burası Büyükşehir’e yazar, burası hükümete yazar deseydik, sığ düşünce içinde olsak bu proje tamamlanmazdı. Kime yazarsa yazsın yeter ki vatandaşa yazmasın. Yaptığımız iş vatandaşın işini kolaylaştırmıyorsa iktidar olsanız ne olur muhalefet olsanız ne olur.

KÖRFEZ GEÇİŞİ İÇİN 2017 MÜJDESİ
Körfez geçiş proje çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. ÇED ve proje aşaması tamamlandı. 2017’den itibaren yeni sürece girmiş olacağız. Sadece İstanbul’un gerdanlığı olmayacak İzmir’in de gerdanlığı olacak. İzmir’e 35, İstanbul’a 34 proje dedik.  İzmir’e üçüncülük yakışmaz.