Vekil Arslan’dan ‘Deniz Yücel’ açıklaması: Devam edecekse destek veririm!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Sonsöz TV yayınına konuk oldu ve gazeteciler Mehmet İşler ile Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. Milletvekili Arslan kent ve ülke gündemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Arslan ayrıca partisinde start alacak olağan kurultay süreci üzerinden önemli mesajlar verdi. Mevcut İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’i başarılı bulduğunu aktaran Arslan, destek konusunda net ifadeler kullandı.

DENİZ YÜCEL DEVAM EDECEKSE DESTEK VERİRİM!
CHP’de yaklaşan kurultay süreci ile ilgili değerlendirmede bulunan Arslan, “Biz geçen dönem Deniz Yücel’i desteklemiştik ve kongrede de başarılı olmuştuk. Deniz Yücel iki seçimi başarıyla atlatmış genç bir arkadaşımızdır. Kişiler aralarında sorunları kişisel olarak tutmalı ve kurumsal soruna dönüştürmemelidir. Ben Deniz Yücel’in çok başarılı olduğunu düşünüyorum, herkes her zaman en doğru kararı veremez. Ben hem genel hem yerel seçimde aday gösterme sürecinde hem saha sonraki süreçte yapılanları parti menfaatine uygun olduğunu düşünüyorum. Eğer yola devam etmek istiyorsa ben destek veririm, katkı sunarım. Zaten geçen dönem de kendisine destek vermiştik, ben açık şekilde desteğimi sunarım. Belediye başkanlığı ve milletvekilliği kolay iş ancak il başkanlığı o kadar kolay değil. Herkesin hedef gösterdiği zor bir makamdır il başkanlığı. Ben buna rağmen il başkanımızın genç yaşında başarılı olduğuna ve CHP’nin dokusuna uygun olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı.

EVDE TENCERESİ KAYNAMAYAN İNSANLAR İNTİHAR DURUMUNA GELDİ
Son açıklanan rakamlara göre artışı devam eden işsizlik sorununa dair açıklamalarda bulunan Arslan, “Evinde tenceresi kaynamayan, evine ekmek götüremeyen insanlar artık intihar etme durumuna geldiyse herkes oturup düşünmeli. İşsizlik rakamları sürekli güncelleniyor ancak iktidar mevcut rakamlarla oynamayı çok iyi biliyor. İşçiye, memura ve emekliye zam yaparken dört dörtlük ülke izlenimi verilerek yüzde 3-4 seviyesinde zamlar yapılırken sadece dün gece benzine 35 kuruş zam geldi. Çiftçiler elektrik borcunu bile ödeyemez hale geldi. Ürünler tarlada kalıyor artık. Bazı büyükşehirler elimize geçince biz bu tabloyu daha iyi anladık. Bu işin çözümü üretimde, bu işten çıkış yolu üretimde” dedi.

PARLAMENTER SİSTEM DEVAM ETSEYDİ ERKEN SEÇİM OLURDU
Ülkemizin eğitimden hukuka, ekonomiden tarıma kadar her alanda yönetilemediğini ifade eden Arslan, “Telefonda yalvaran ve ağlayan anneler var. İntihar etmeyi düşünen anne babalar var ve bunlar eğitim dediler aldırdık, dil dediler kura gönderdik ama hala iş bulamıyor deniliyor. Gençlerimiz öyle mesajlar yazıyorlar ki insanın içi parçalanıyor ama maalesef onların sorunlarına çözüm üretecek bir iktidar yok.  Bu koşullarda parlamenter sistem olsaydı erken seçim olurdu. Ancak mevcut sistemde bunun olacağını düşünmüyorum. Mevcut sistemde ülkeyi erken seçime götürmek çok zorlaştı, cumhurbaşkanın canı isterse ülke erken seçime gider, istemezse gitmez” diye konuştu.

BUGÜNKÜ SORUNLAR HAKKINDA ÖNCEDEN YAPTIĞIMIZ UYARILARDA HAKLI ÇIKTIK
CHP’nin ülkedeki bugünkü sorunlar hakkında iktidara önceden gerekli uyarıları yaparak muhalefet görevini yerine getirdiğini belirten Arslan, “Biz CHP olarak bu iktidarın yaptığı yanlışlar hakkında ne söylediysek haklı çıktık. Suriyeliler konusunda, ekonomi konusunda çok öneriler verdik zamanında. 13 çözüm maddesi önerdik, hangisi yapıldı. Aslında iyi bir iktidar muhalefetin önerileriyle kendine çeki düzen verir. Biz muhalefet görevimizi yapıyoruz ama önemsenmiyor. CHP genel başkanına neden saldırıyorsunuz, hiçbir siyasiye saldırılmamalı ama ekonomiyi, eğitimi, hukuku, tarımı, ekonomiyi bu hale getiren biz değiliz ki. Ancak insanlar bizi anlamaya başladı, 31 Mart’ta bize hak verdi millet” ifadelerini kullandı.

İKTİDAR OY ALMAMAK İÇİN DAHA NE YAPABİLİR?
Ülkemizdeki ekonomik sıkıntılar hakkında konuşan Arslan, “Bir iktidar eğer işsizlik fonuna göz koyuyorsa, kıdem tazminatına göz dikiyorsa, bu milletin varlıklarını, varlık fonu oluşturarak borçlanmak için kullanıyorsa söylenecek söz kalmamıştır. Hastaneler yapılıyor, hasta garantili, yol yapıyorsunuz araç garantili ancak taahhüt edilen araçların yarısı geçmemiş. Bu iktidar artık oy alamamak için daha ne yapsın. Bu işin muhasebesini sağlıklı bir şekilde yaptığımızda zaten iktidarın değişmesi gerektiği açıkça ortaya çıkıyor. Herhangi bir kapıyı çalıp oradaki ev hanımını alıp ekonominin başına getirsek daha iyi yönetir. O kadınlar evi çevirmek için ay sonuna kadar neler çekiyor. Derdi olmayan derman bulamazmış. Saraydakilerin derdi yok, geçim sıkıntısı yok. Benzin ne kadar oldu, et kaç para oldu gibi bir soru yok kafalarında. Onlar Türkiye’nin her yerini saraydaki gibi yaşıyor sanıyorlar. Bunu göremedikleri için 31 Mart’ta halktan cevabını da aldılar zaten. Cumhuriyeti kuranların ilk yaptığı şey Osmanlı borçlarını yapılandırmak ve demiryollarını millileştirmek oldu. Telekomünikasyonu millileştirdik, üretim yaptık, uçak yaptık. Şu an bunun tersi yapılıyor, var olan veriliyor. Tabii ki bu ülkede yeni şeylere ihtiyaç var ancak ülkenin bunu kendi yapması için gayret etmesi lazım. Dolarla yol ihalesi yapıldı, dolar fırlayınca haksız kazanç denip sözleşme TL’ye çevrilmedi ama vatandaş cebindeki 3-5 doları gidip TL yaptı. Sonra enflasyonla topyekun mücadele dediler, o müteahhitlerin hangisi ne mücadele verdi acaba” açıklamasını yaptı.

HEM AK PARTİLİ HEM DE HER PARTİLİ BELEDİYENİN SORUNU
Yerel yönetimlerin İller Bankası’ndan aldığı ödenekte yapılan kesintiler ile ilgili konuşan Arslan, “Ekonomik kriz maalesef belediyelerin bütçesini de vuruyor. Şu an mesela inşaatlar durdu. Bu insanların belediyeye inşaat ruhsatı harcı ödemediği anlamına gelir. Yeni iş yerleri açılmıyor, böylece belediyeler vergi alamıyor. Hepsini geçtim insanlar emlak vergisini bile ödeyemez hale geldi. Şimdi bir de İller Bankası kesintisi ile birlikte belediyeler sosyal hizmetleri askıya alması anlamına gelmektedir. Mesela kente tiyatro gelememesi demektir, eğitim yardımı yapılamaması, gıda yardımı yapılamaması anlamına gelir bu. Ülkemizde yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerekiyor. Borçlu olmayan belediye yok, bu borçların yapılandırılması hatta belki affedilmesi gerekiyor. Bu sadece CHP’li belediyelerin sorunu değil, AK Partili belediyelerin de sorunu, her partili belediyenin de sorunu. Bu sorunu ortak akılla çözmek gerekiyor, oturup hep beraber kafa yormalıyız” dedi.

PM KARARLARI
CHP Parti Meclisi’nde alınan kararlarla Genel Başkanın yetkilerinin genişletildiği iddiaları üzerine açıklama yapan Arslan, “15 Eylül’deki PM’de bir önceki tüzük kurultayında alınmış kararları yönetmeliğe geçirmek oldu. Orada başka bir karar alınmadı. Önseçim ile ilgili karar zaten tüzük kurultayında alınmış. Tüzükte olmayan bir şeyi yönetmeliğe koyamazsınız. Eğer tüzükte olmayan bir şey yönetmeliğe geçirirseniz bir üyenin şikayetiyle mahkeme kararı bunu düzeltir. Her şey tüzük esas alınarak yapılır” diye konuştu.