HABERLER>SAĞLIK
2 Şubat 2024 Cuma - 09:18

Uzmanından kanser hastalarına şeker önerisi!

Kanserli hastaların ve özellikle de kemoterapi tedavisi alan hastaların kulaktan dolma bilgilerle yanlış yönlendirilebildiğine dikkat çeken Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şener Cihan, “Konu ile ilgili uzmanlığı olmayan ‘üst komşu, yan komşu’ gibi birçok kişi, sağdan soldan duyma bilgilerle kemoterapi hastalarına önerilerde bulunabilmektedir. Yanlış önerilerden biri ise şekerin tamamen besin kaynağı olarak yasaklanmasıdır. Kanser hastaları şeker tüketebilir. Özellikle iştahı azalmış, zayıflama sürecindeki hastalarda enerji kaynağı olarak kullanılabilir” dedi.

Uzmanından kanser hastalarına şeker önerisi!

İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şener Cihan, kanser ve beslenme ilişkisi hakkında açıklamalarda bulundu. Kanser oluşumundaki sebeplerden yüzde 10'unun genetik, yüzde 90'ının ise çevresel olduğunu belirten Prof. Dr. Cihan, “Beslenme alışkanlığımızı oluşturan gıdalardan bazıları ve bu gıdaların hazırlanış biçimleri, kansere sebep olan önemli çevresel nedenlerdendir. Beslenme alışkanlığındaki değişiklikler bölgelere göre farklılıklar gösterir, bu yüzden hem ülkemizde hem de dünyada kanser çeşitleri de bölgesel farklılıklar gösterebilmektedir. Örneğin, ülkemizde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yemek borusu ve mide kanserleri daha sıktır. Çünkü bu bölgelerde doğrudan ateşle temas ettirilerek hazırlanan et tüketimi oldukça fazladır. Ege ve Akdeniz mutfağının ağırlıklı olduğu Batı bölgelerimizde ise sindirim sistemlerine bağlı kanserler daha az görülmektedir” diye konuştu.

SALAM, SOSİS VE SUCUKTA NİTRİT TEHLİKESİ
Hangi tarz beslenmenin kansere zemin hazırlayabileceğini söyleyen Prof. Dr. Cihan, “Karbonhidrattan, özellikle şekerden zengin besinler hem obeziteye yol açarak hem de aşırı insülin salınımına neden olarak kanser riskini artırmaktadır. Aşırı proteinli beslenmenin kanserle ilişkisi doğrudan proteinin kendisine bağlı olmayıp, proteinin tüketim şekliyle ilişkilidir. Proteinden zengin et ürünlerinin kızartma, tütsüleme ve doğrudan ateşle temas ettirilerek -mangal vb.- tüketilmesi, kanserojen ürünlerin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Protein tüketimi, çoğunlukla hayvansal gıdalarla olup birlikte doymuş yağ tüketiminin artmasına da sebep olmaktadır. Salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş hayvansal gıdaların aşırı tüketimi içlerindeki nitrit gibi koruyucu katkı maddeleri nedeniyle kanser riskini artırmaktadır” ifadelerini kullandı.

ANTİOKSİDAN İÇEREN BESİNLER TERCİH EDİLEBİLİR
Kanserden korunmak için ne yemeliyiz’ sorusundan ziyade, ‘ne yememeliyiz’ sorusuna odaklanmanın daha doğru olduğunun altını çizen Prof. Dr. Cihan, “Vücudumuzu zararlı uyaranlardan koruduktan sonra destek olan gıdaların etkisi ve önemi daha da artacaktır. Kanser oluşumunun en büyük nedeni vücutta artan oksidatif strestir. Vücuttaki bu stresi azaltan ve ‘antioksidan’ olarak bilinen bazı maddeleri içeren gıdalar vardır. A ve E vitaminleri güçlü antioksidanlardır. Likopen -domates, karpuz, kuşburnu-, flavonoidler -çeşitli meyve sebzeler, çay, kakao-, fenolik asitler -üzüm, domates, portakal, elma- ve allilik sülfitler -soğan, sarımsak- güçlü antioksidan özellikleri olan fitokimyasallardır. Bol sebze, meyve ve tahıl ürünü tüketmek kanserden koruyucu bir beslenme şekli olarak tanımlanabilir” dedi.

BESİNLERİN TÜKETİM ŞEKLİ KANSER OLUŞUMUNA YATKINLIK OLUŞTURUYOR
Kanseri tetikleyen besinlerden bahseden Prof. Dr. Cihan, şu bilgileri paylaştı:

“Şu besin direkt kanser yapar demek doğru değildir. Besinlerin tüketim şekli kanser oluşumuna yatkınlık oluşturmaktadır. Sade kırmızı et tek başına kanserojen değilken, birlikte aldığınız yağlar ve salam, sosis, sucuk gibi şarküteri ürünü haline getirip tüketmek kırmızı eti kanserojen yapacaktır. Keza doğal mısır kanserojen değilken mikrodalgada patlatılmış mısır, GDO’lu mısırlar ve hazır üretilen patlatılmış mısırlar kanserojen olabilir. Birçok sebze kanserojen değilken, bunları içinde bisfenol A içeren hazır konserveler şeklinde tüketirsek kanserojen olacaklardır.”

FAZLA YAĞLI BESLENMEK KANSER RİSKİNİ ARTIRIR
Fazla yağlı beslenmenin kanser riskini artırabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Cihan, “Fazla yağ tüketilmesi özellikle meme, prostat, testis, rahim, yumurtalık ve kalın bağırsak-rektum kanserlerinin oluşum riskini artırmaktadır. Kanserojen maddeler -özellikle doğal ortamlarda yetiştirilmemiş hayvan etleri- yağ içinde birikir ve fazla yağ alımı bu maddelerin vücuda girişini artırır. Kalın bağırsak-rektum kanserleri sebeplerinden olan safra tuzları gibi maddelerin yapımında yağ alımı arttıkça artar. Çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin sıvı yağlar kolay okside olurlar. Oksidasyon sonucu oluşan öğeler, bağışıklık hücrelerinin yıpranmasına neden olarak kanser riskini artırırlar” diye konuştu.

BOL SIVI TÜKETİLMESİ İYİ GELEBİLİR
Kanser hastalarının ve özellikle de kemoterapi tedavisi alan hastaların nasıl beslenmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Cihan, “Maalesef günlük pratiğimizde en çok zorlandığımız konu budur. Konuyla ilgili uzmanlığı olmayan ‘üst komşu, yan komşu’ gibi birçok kişi sağdan soldan duyma bilgilerle kemoterapi hastalarına önerilerde bulunabilmektedir. Eşek sütü, kaplumbağa kanı, lohusa sütü bu önerilerden birkaçıdır. Oysa, kanser ve kemoterapi hastalarının beslenmeleri çok da farklılık göstermemektedir. Greyfurt gibi ilaç etkileşimine giren gıdaların tüketilmemesi ile ilgili bilgiler onkolog tarafından söylenecektir. Böbrek toksisitesini azaltmak için bol sıvı tüketilmesi, azar azar ve sık sık beslenmek, kemoterapi sürecinde kişinin damak tadına uygun gıdalar seçmek, bol sebze- meyve tüketmek başlıca önerilerdir” ifadelerini kullandı.

SOSYAL MEDYADAKİ ÖNERİLERE GÜVENİLMEMELİ
Kanser tanısı alan hastaların bilgi açlığı içerisinde etrafındaki insanlardan ve yetersiz sosyal medya platformlarından bilgi edinmeye çalıştığını söyleyen Prof. Dr. Cihan, “Anlamsız beslenme şekilleri, gereksiz gıda takviyeleri ve bilgi kirliliği, günlük pratikte karşılaştığımız en önemli sorunlardır. Bilinçsiz şekilde aldıkları takviyeler sonucu karaciğer ve böbrek hasarlanması şikâyetiyle gelen hastalarımız olabilmektedir. Yanlış önerilerden biri de şekerin tamamen besin kaynağı olarak yasaklanmasıdır. ‘Kanserli hastanın kesinlikle şeker tüketmemesi gerekir’ gibi bir durum söz konusu değildir. Kanser hastaları hekimlerince önerilen miktarda şeker tüketebilir. Özellikle iştahı azalmış, zayıflama sürecindeki hastalarda enerji kaynağı olarak kullanılabilir” dedi. (DHA)

 
İstanbul Boğazı'nda iki gemi çarpıştı
 
Gaz dolum tesisinde patlama: 2 ölü!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Uzmanından 'kalıcı oje' uyarısı: Sık sık yaptırmayın
Dermatoloji Uzmanı Ceylan Emir, sık sık yaptırılan kalıcı oje işleminin ...
Diz önü ağrısında bunlara dikkat!
Gündelik yaşam içinde merdiven inip çıkarken ya da çömeldikten sonra diz ...
Uzmanı açıkladı: Güçlü bir hafıza için ceviz ve badem tüketin!
Hafızayı güçlendiren besinlerden bahseden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan ...
 
Kan testiyle beyin tümörü teşhisi
Bilim insanları, beyin kanserini erken evrede tespit etmek için dünyada ...
Bakan Koca açılışta konuştu: İzmir sağlık üssü olmaya adaydır!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinin açılışıyla ...
Evde serum uygulaması hayati riske yol açıyor!
Covid 19 pandemisiyle birlikte evde alınan sağlık hizmetlerinin popülerleşmesi, ...
 
DEÜ'den bir ilk daha: Uzaktan sağlık sistemi
Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi, uzaktan sağlık ...
Türk Tabipleri Birliği'nden 'X hastalığı' açıklaması
Türk Tabipleri Birliği, X hastalığının gerçek bir hastalık olmadığını, ...
Bakan Koca'dan X hastalığı açıklaması
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından X hastalığına ilişkin açıklamalarda bulundu.
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva