Ulusal Pamuk Zirvesi kapılarını açtı: Gündem havza bazlı model!

Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - Ulusal Pamuk Konseyi (UPK) tarafından iki yılda bir düzenlenen Ulusal Pamuk Zirvesi 4.kez kapılarını açtı.

Kaya Termal Otel’de İzmir Ticaret Borsası, Kahramanmaraş Ticaret Borsası, Söke Ticaret Borsası, Çukobirlik, Ege İhracatçılar Birliği, John Deere, Progen, ve Tekstil İşverenleri Sendikası sponsorluğunda gerçekleşen organizasyona Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in TBMM’deki bütçe görüşmelerinde olması nedeniyle Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurul Başkanı Işınsu Kestelli, Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz, oda ve borsa temsilcileri ile çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.

1 MİLYON 400 BİN TON HAYAL DEĞİL
‘Milli tarım, milli pamuk’ sloganıyla kapılarını açan organizasyonun açılış konuşmasını yapan Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı ve İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, pamuğun ülke ekonomisine olan katkısını anlatırken, “Bu denli stratejik bir tarım ürünü olan pamuk için ne yazık ki üretimimiz 930 bin tonlardan 400 bin tonlara kadar düşmüş idi. Bunun en büyük nedeni; üretimin rakip ülkelere göre çok daha olumsuz koşullarda yapılmasına bağlı olarak maliyetlerin yüksek olmasıdır. Bu nedenle üreticimiz; üretimi daha kolay, geliri daha yüksek alternatif ürünlere kaymıştır. Bunun yanında, Türk üreticisi destekleme primi ile desteklenmese, bırakın 400 bin tonu 1 kg dahi pamuk üretiminin de olmayacağı gerçeği önümüzdedir. Ne mutlu ki, son yıllardaki olumlu uygulamalar ile üretimimizi tekrar 800 bin ton seviyelerine yaklaştırdık. Buna rağmen, bu stratejik üründeki açığımızı her yıl 800-900 bin ton ithalat yaparak karşılayabiliyoruz ve bunun için her yıl 2-2,5 milyar dolar bedeli yurt dışına, diğer üreticilere ödemek zorunda kalıyoruz. Halbuki önceki yıllardaki ekim alanlarına dönebilirsek, bugünkü verimlerimiz ile 1 milyon dört yüz bin ton üretim rakamlarına ulaşmamız hayal değil” şeklinde konuştu.

HAZIR VE TALİBİZ
Havza bazlı destek modelinin doğru bir şekilde kullanılması için çağrı yapan Kocagöz, “Ancak konsey olarak sizden ricamız dekara ve alan bazlı verilecek desteklemelerin müracaat dosyalarının sadece alan bilgileri ile değil, mutlaka üretim evrakları ile de zenginleştirilmesidir. Bunun nedeni, çok önceki yıllarda bu uygulamada yaşanan suiistimallerdir. Ödenecek toplam plasmanın tümünün gerçek üretime gitmesi bizim için çok önemli. Ayrıca yine büyük ricamız pamuğa verilen ve 75 kuruş olan son destekleme gelirinin ülke verim ortalaması dahilinde ve hiç olmazsa enflasyon oranında korunarak ve arttırılarak yeni dekar başı destek gelirinin hesaplanmasıdır.  Ayrıca pazarlama konusunda çok büyük adım olarak gördüğümüz, lisanslı depoculukta ton başına 7 TL olarak yapılan depo kiralama desteğinin arttırılmasını diliyoruz. Bizler kendi ülkemizin ihtiyacı olan üretimi yapmaya ve onu ürüne dönüştürmeye sektör olarak hazırız ve talibiz... Sizin ve ekibinizin bu olumlu adımları ile bizim, bunu başaracağımıza inancımız tamdır. Bu güzel başlangıç ışığında el ele milli tarım destekleme modeli ile yaratılacak sinerjiyle birlikte kendi ihtiyacımıza yetecek kadar "milli pamuk" için hep beraber çalışmayı umuyoruz ve istiyoruz” diye konuştu.

184 OVA TARIMSAL SİT ALANI İLAN EDİLECEK
Kocagöz’ün ardından kürsüye gelen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, kongrede alınacak kararların bakanlık tarafından özel olarak takip edileceğini söyledi.

Sözlerine dünya ve Türkiye’de gıda tüketimi ve tarımsal alanların yok edilmesi gibi konuları değerlendirerek başlayan Daniş, tarımsal alanların korunması için çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. Daniş, “Tarımsal alanların kullanımı için Türkiye’de 184 ovayı tarımsal sit alanı ilan edeceğiz. Ekilmedik alan bırakmayacağız. Dünyada her gün 12 hektar alan yok oluyor. Eğer biz bu tarımsal üretimi sağlamazsak tarımda yetersizlik ve arz açığı kaçınılmaz olacak” diye konuştu.

GENÇLERİMİZİ KÖYLERDE TUTMALIYIZ
Daniş, “Ekmeğin hamuru alın teri ile yoğrulmuş topraktan geçmektedir. Bunun için daha fazla çalışmamız gerekiyor. Türkiye’nin 2023 hedefleri için havza bazlı modele geçtik. Tarım ve Hayvancılık stratejik önemini sürdürecek. Tarımla uğraşmaktan vazgeçmeyeceğiz. Ne olursa olsun köylerimiz boşalmamalıdır. Köylerimiz şehirlerle birlikte kalkınmalıdır. Bizler gençlerimizin köylerde kalmasını sağlamalıyız” dedi.   

PAMUK İTHALATINI SONLANDIRACAĞIZ
Pamuk üretiminin Türkiye sanayisinde önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Daniş,”Pamuk tarım için olduğu kadar sanayi için büyük bir önem oluşturmaktadır. Tekstil hazır giyim ihracatı 26 milyar dolar ile zirvede yer alıyor. Pamuk her alanda önemli… 3 milyon insan geçimini pamuktan sağlıyor. Pamuk üretiminde dünyada 8., tüketiminde ise 4. sıradayız. Maalesef pamuk üretiminde bazı sıkıntılarımız var. Pamuk ekim alanlarımız yarı yarıya azalmıştır. Bizi mutlu eden ise pamuk üretiminde verim artışıdır. 2002’de hektar bazında 353  kilogram ürün elde edilirken, 2015’te 553 bine çıkarılmıştır. Bu çerçevede artık pamuk ithalatını sonlandırmamız gerekiyor. Bu potansiyelimiz var. Pamuk ihtiyacını kendi kendimize karşılayabileceğimiz gibi ileride dışarıya da satacak hale gelebiliriz” ifadelerini kullandı.

KÜSTÜRÜLEN ÜRETİCİ HAVZA BAZLI MODELLE DÖNECEK
Son dönemlere tarlalarındaki pamukları sökmek zorunda kalan üreticiye seslenen Daniş, “Bilinçli pamuk üretememe sorunumuz var. Maalesef pamuk üreticimiz sektöre küstürülmüş, pamuk yerine mısıra yönelmiştir. Havza Bazlı Model ile bu sorunu çözeceğiz. Kimse kafasına göre ürün ekemeyecek” şeklinde konuştu.

BAKANA DESTEK ÇAĞRISI
Açılış konuşmalarının ardından kürsüye gelen İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, pamuk üretimindeki veriler hakkında bilgi verdi.