CHP ile AK Parti’de aday adayları netleşirken İzmir’de seçim heyecanı da giderek artıyor.
Haziran ayında yapılacak genel seçim öncesi iş dünyası ve STK’lardan da art arda deklarasyonlar geliyor.
TÜGİAD Ege Şubesi Başkanı Musa Turan da ‘İzmir’e nasıl milletvekilleri istiyoruz?’ sorusuna yanıt verdi.
Turan vekil profilini şu sözlerle çizdi:
“Milletvekili aday adaylarının ortaya çıkması ve seçimlerin iyice yaklaşması neticesinde her seçim döneminde olduğu gibi İzmir’in milletvekilleri nasıl olmalı konuşmalar öne çıkmaktadır. Biz TÜGİAD Ege Şubesi olarak, Milletvekili olma yolunda elini taşın altına koyan herkesi takdirle karşılıyor ve herkesin siyasi ahlak ve etik değerlere sahip olduğunu baştan kabul ediyoruz..
TÜGİAD Ege Şubesi üyesi Genç İşadamları olarak bizim takip ettiğimiz iki temel unsur vardır. Bunlardan ilki, İzmir’den Milletvekili olacak her adayın İzmir’i bilme, tanıma, anlama sorumluluğunda olmasıdır. İster farklı yörelerden İzmir’e gelmiş olsun, ister genel merkezlerin kontenjan tercihleri ile İzmir’e gönderilmiş olsun, İzmir milletvekili olacak her kişinin İzmir’i bilme, bilmiyorsa öğrenme zorunluluğu vardır. Bu da ancak toplumun her katmanı ile birlikte olarak, onlarla beraber soluyarak, üzülerek ya da mutlulukları paylaşarak olacaktır.
İzmir hiçbir zaman sandıktan çıkarak Ankara yolunu tutmak için bir ara istasyon olmayı kabul etmemiştir, etmeyecektir. Kartında İzmir Milletvekili yazan her kişi, hangi siyasi partiden, hangi konumdan gelirse gelsin İzmirli olmak zorundadır. İzmirli gibi düşünmek zorundadır.
Olaylara İzmirli gibi bakmak zorundadır. İzmir milletvekili olan kişilerin İzmir’in yollarını, semtlerini bilmeleri yetmez, İzmirli gibi bakmayı da becermeleri gereklidir.
Bunu gerçekleştiremeyenler belki milletvekili payesini almışlardır ama İzmir’in gönlünde yer alamamışladır. İzmirli olmayı başaranlar ise hangi parti olduğuna bakılmaksızın gönüllerimizdedir.
Bir iş dünyası örgütü olarak diğer takip ettiğimiz husus ise İzmir Milletvekili olan kişilerin İzmir’in gelişim vizyonlarının ve hedeflerinin diğer tüm siyasi hedeflerinin önünde olmasıdır.
İzmir Milletvekili İzmir’deki yatırımların, projelerin, problemlerin sıkı bir takipçisi olmalı, bu konularda ilgili tüm kurum, kuruluş ve kişilerle istişareye açık olmalı, ulusal ve etik değerler çerçevesinde kalmak kaydı ile İzmir’in menfaat ve çıkarlarının savunucusu olmalıdır.
Hangi partinden olurlarsa olsunlar İzmir Milletvekillerinin İzmir’in faydasına olan bir konuda karşı karşıya olma, kavga etme, ön kesme gibi bir davranışta bulunma lüksleri olamaz. Biz İzmirli genç işadamları olarak İzmir’deki Milletvekillerinin siyasi parti ayırımı yapmaksızın diyalog ve uzlaşı içinde işbirliği yapmalarını, söz konusu İzmir olduğunda siyasi farklılıklarını unutmamalarını istiyoruz.
İzmir bu seçimlerden sonra yerel yönetimleri ile genel yönetimleri ile siyasi partileri ve STK’ları ile dünya şehri İzmir hedefine odaklanmış, ortak bir sinerji ve güç yaratılmasını beklemektedir. Zira İzmir demokrasi ve özgürlük şehridir, İzmir farklılıkları zenginliği olarak algılar, farklılıklar ile birlikte huzur içinde yaşamayı bilir. Bu yüzdendir ki İzmir bir Dünya şehridir. İzmir Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı Türkiye’nin aydınlık yüzünün yansımasıdır. Bu aydınlık yüzden çıkacak vekillerden beklentileri de o derece büyüktür” dedi.