HABERLER>GÜNCEL
14 Ağustos 2019 Çarşamba - 12:12

TBMM Üstün Hizmet Ödülü verildi... 40 milyon torunu var!

Muhterem Okutur, orman yüksek mühendisi olarak 30 yıl boyunca Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çalıştı. On binlerce ağaç dikti. Birçok sahanın orman haline gelmesine öncülük etti. 1978’de emekli olduktan sonra da ağaç dikmeye devam etti. 92 yaşındaki ‘Yeşil Dede’ Okutur: “Bugüne kadar diktiğim ve diktirdiğim fidanlar 40 milyonu geçmiştir. Çocuklarım ve torunlarım gibi onlar. Hâlâ gördüğüm her boşluğa fidan dikesim geliyor.”

TBMM Üstün Hizmet Ödülü verildi... 40 milyon torunu var!

Gaziantep’in Nizip ilçesinde 1927 yılında doğan Okutur, Orman Fakültesi’ne devam ederken bir taraftan da orman işletmesinde işçi olarak çalışıyordu. Aldığı yevmiye ile okul giderlerini karşılıyor, işçilik yaparken boş zamanlarında bir çam ağacının üzerinde ders çalışıyordu. İstanbul Orman Fakültesi’nden 1951 yılında mezun olduktan sonran ilk görev yeri Kahramanmaraş’tı. 3 yıl sonra Hatay’ın Serinyol ilçesine tayin oldu. Denizli’den Isparta’ya kadar birçok bölgede görev aldı. 1978’de emekli oluncaya kadar miyonlarca fidanın dikilmesine, dekarlarca alanın ormana dönmesine fiilen emek vermişti. 2009’da TBMM’den üstün hizmet öldü aldı.

AĞAÇ KESİLDİĞİNİ GÖRÜNCE AĞLAYASIM GELİYORDU

Hürriyet'ten Musa Kesler'in haberine göre, Okutur fidan dikmekle geçen ömrünü şöyle anlattı:

“Fidanlıkta çalışmayı istiyordum. Çünkü sahadayken bütün ağaçlara sahip çıkamadığımı düşünüyordum. Mesela bir ağacı kesmişler, oturup ağlayasım geliyordu. Koruyamadım diye çok üzülüyordum. Oysa bir bölge şefi bütün ağaçlara sahip çıkabilir mi? Yoldan geçerken, güzel bir ağaç görürüm, hemen bir parça bez alır bağlardım ki burayı ‘ziyaret’ sansınlar da ağacı kesmesinler. Teknik imkânlar da kısıtlıydı. Serinyol’daki fidanlığı kurarken traktör yoktu. Dört at verilmişti. Atlarla halletmeye çalışırdık. Boş parsellere o atlar için yulaf ektirirdik. Atlara sıcakta arpa verilmezdi. Biz de yem olarak yulaf verirdik. Atlar yemlerini kendileri çıkarır, bizim de işimizi görürlerdi. Her gün boş sahaları sürerek ıslah etmeye çalışırdık. Diktiğim ve diktirdiğim fidanların sayısı 40 milyonu geçmiştir. Hem orman içi hem orman dışı fidanlar... Hâlâ da bir boşluk görsem oraya fidan dikesim var. Benim çocuklarım, torunlarım gibi oldular. Bugün de fidan dikimleri devam ediyor. Ancak bir an önce organik tüp sistemine geçmemiz lazım. Orman artıklarından yapılıyor bu tüpler. Bütün dünya plastik torbada fidan yetiştirmeyi bıraktı. Biz de bu yeni sisteme geçmeliyiz.”

AMERİKALI MİSYONERİN KÜLLERİ DÜLÜKBABA’YA

Okutur, Gaziantep’te İngilizce öğretmenliği yapan Amerikalı misyoner Merril N. İsely’nin teklifiyle kurulan ‘Gaziantep Ağaç Yetiştirme ve Koruma Derneği’nin hikayesini ise şöyle anlattı: “Isely, 1952’de derneği kurmayı teklif etti. Ziraatçı, eczacı, öğretmen herkes bir araya geldi. Gaziantep’te ağaçlandırma bilincinin oluşması, ağaçlandırmanın hızlandırması gayesi güdülüyordu. 1952-1970 arasında 816 hektar alan ağaçlandırıldı. Isely, 1962’ye kadar Antep’te yaşadı. Ağaçlandırmaya desteğini sürdürdü. Fotograf ve film makinesiyle ağaçlandırma bayramlarında fidan dikenlerin, özellikle de talebelerin fotoğraflarını çeker, sinemalarda gösterirdi. 1962’de Amerika’ya dönen İsely 1973’te vefat etti. Küllerinin Dülükbaba’ya serpilmesini vasiyet etmiş. Eşi Mildred, Myers Isely küllerini Gaziantep’e getirdi. Bu konuyu hakim Hakkı Yaşar’a danıştı. Hakim de Vali’ye telefon edip, müsaade istedi. Böylece Vali’nin müsaadesiyle İsely’nin küllerini Dülükbaba’ya serpmişler...”

Bakras - 1961

İLK OKALİPTUS ORMANINI KURDU

Okutur kitabında o dönem ilk okaliptus ormanlarını Serinyol’da nasıl yetiştirdiklerini şöyle anlatıyor: “Okaliptus fidanlarını Bedirge’de (Serinyol) yetiştirirdik. Köklerini sarar, demet yapar pikabın arkasına koyardık. Ama pikap çamura saplanırdı hep. O zaman fidanları kayıklara yükleyip kanallardan sahaya götürür, dikerdik. 1074 dönümlük Haceraslı sahasından sular zamanla çekildi. Orası tamamen okaliptus ormanı oldu. Halk arasında okaliptusa ‘sulfata (sıtma) ağacı’ derlerdi. Bataklık kurutmak gayesiyle dikilirdi. Bataklık kuruyunca, sivrisinek, dolayısıyla da sıtma önlenirdi. Zamanla okaliptusa öyle bir talep oluştu ki fidanlar için sıraya girmeye başladılar.”

Dülükbaba - 1961

MARAŞ’TA MARSHALL ORMANLARI

“Bedirge’ye (Serinyol) gittikten sonra Marshall planı çıktı. Buna göre uygun görülen köylere bir orman kurulacaktı. Köylerin uygunluğu toprağa ve sosyo-ekonomik ihtiyaca göre belirlendi. Bu plan kapsamında Ahır Dağı’nda Kırkgöz Tepesi’ni ve Pazarcık’ta bir yeri verdiler. Orman dışı ağaçlandırma yapacağımız için valinin yanımızda olması gerekiyordu. Çünkü köylüler otlatma imkanı kalmayacak diye bizi araziye sokmak istemezlerdi. Geniş çukurlar açtırdım, meyve fidanı diker gibi seyrek diktim ağaçları... Ağaçlar yetişince baktım keçi sürüsü yayıyorlar. Bekçi lazım oldu haliyle. ‘Gavur Hasan’ adında biri vardı. Onu görevlendirdim. Kulübe de yaptırmıştım ama pek kalmazdı orada. Yine de Gavur Hasan’ın korkusundan kimse ormana yaklaşamazdı. Öyle ki bekçilik yapmasa bile insanlar onun korkusundan ormana giremezdi. ”

 
Urla'da kadınlar kahveci oldular
 
Başkan Oran’dan bayram mesaisi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Komşu alevlerle savaşıyor: Acil durum ilan edildi
Yunanistan'ın başkenti Atina'nın doğusundaki Eğriboz adasında dün çıkan ...
Hastane bahçesindeki bankta ölü bulundu
Antalya'da hastane bahçesinde bankta erkek cesedi bulundu. Ölen kişinin, ...
Ev konserveleri için kritik uyarı!
Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Doç. Dr. ...
 
Caddeler boşaldı, İzmir Kent Ormanı'na akın etti!
Kurban Bayramı tatilinde kent merkezi boş kalırken, deniz kıyıları, çocuklarıyla ...
İki ilçede yasa dışı geçiş operasyonu!
Çeşme ve Selçuk ilçelerinde, yasa dışı yollardan Yunan adalarına geçmeye ...
Pagos açıldı, kadınlar harekete geçti ve kooperatif kuruldu!
Karabağlar'da yaşayan ve ev ekonomisine katkı koymak isteyen kadınlar ...
 
Korkunç kaza! Çok sayıda ölü ve yaralı var
Aksaray'da sürücüsünün kontrolünden çıkan cipin şarampole devrilmesi sonucu ...
Balkondan düşen iş insanı hayatını kaybetti
Antalya'da ikinci kattaki balkondan düşen iş insanı tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
İzmir'de iki kardeşin miras kavgası kanlı bitti: Ahırda infaz!
Kınık ilçesinde dün hayvanlara yem verdikten sonra ahırdan çıkarken pompalı ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
N'oluyor o balkonda?
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Kazanan yok, kaybedenler Gazze’deki Müslümanlar
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İki yüzlü ahlak her yerde…
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Koltuklar devredilirken!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva