HABERLER>EKONOMİ
14 Eylül 2016 Çarşamba - 11:23

Tarım İl Müdürü ile A'dan Z'ye: Havza bazlı destek modeli geliyor!

İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal Egedesonsöz’ün sorularını yanıtladı.

Tarım İl Müdürü ile A dan Z ye: Havza bazlı destek modeli geliyor!

Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - Kurban Bayramı’nın son günlerinde vatandaşlar tatilin tadını çıkarmaya başlarken geriye kentin hayvan varlığının korunması için çalışmalar kaldı.

İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, bayram öncesi ve sonrasında gerçekleştirdiği yoğun çalışmaların ardından başarılı bir bayram mesaisini geride bırakılıyor.

İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal, bayramda Egedesonsöz’ün sorularını yanıtladı.

Güldal, Kurban Bayramı’nda alınan önlemlerden gündemde şok etkisi yaratan tağşiş ve taklit önlemlerine; İzmir’in tarım ve hayvancılık politikacından bakanlıkça geliştirilecek yeni yöntemlere kadar birçok konuyu değerlendirdi.

KURBANLIK KALİTESİ ARTTI

Kurban Bayramı öncesi yaptığınız çalışmalarda neler gözlemlediniz?

Kurban Bayramı nedeniyle İzmir’deki hayvan pazarlarını gezdik. Hayvan varlında bir azalma yok.  Ama hayvan kalitesinde çok ciddi artış gözledik. Geçen seneye oranla çok daha kaliteli kurbanlıklar İzmir’e geldi. Fiyatlar da Türkiye ortalaması gibiydi. Baskül fiyatları 17-19 TL arasıydı. İzmir’in hayvan varlığına baktığımızda bir sıkıntı olmadığını gördük. Hatta kurbanlıklar bu bayram sonunda arta da bilir. Küçükbaş hayvan varlığımız çok önemli. Vatandaşlarımıza ben küçükbaş hayvan almalarını öneriyorum.

Hayvan kalitesinin artışında neler etkili oldu?

Bu bir yıllık süreç değil.  Biz 15 yıl öncesine göre hayvan karkas ağırlığımızı 180 kilogramdan 270, 280 kilograma çıkardık. Bu hayvan ıslahı dediğimiz suni tohumlamayla, geçmişte yapılan kaliteli hayvan ithalatlarıyla olmuştur ama en önemlisi kültür ırkı, besi materyalinin Türkiye’de yetiştirilmesinin teşvik edilmesidir. Bakanlığımız çok ciddi destekler veriyor. Bu desteklerin sonucu olarak hayvan kalitesinde bir artış görüyoruz.

HAYVAN HASTALIKLARI KURBAN BAYRAMI’NDA GELİYOR

Kurban Bayramı için müdürlük tarafından ne gibi önlemler alıyorsunuz?

Kurban Bayramı nedeniyle Kurban Bayramı Komisyonu olarak alınan tedbirlerimiz var.  Şunu özel olarak söylemem lazım biz her sene kurban hareketlerini özel olarak inceliyoruz.  Biz her Kurban Bayram’ın ardından hayvan hastalıklarıyla ilgili bir sorun yaşıyoruz.  Bu sene çok daha fazla tedbir aldık. Kolluk kuvvetlerimizle beraber İzmir’in her noktasında hayvan hareketlerini izliyoruz ve belgelerini kontrol ediyoruz. Baktığımız belgeler, hayvan sağlık raporu, veteriner sağlık raporu, nakil belgesi, taşıyan kişinin izinli olup olmadığına dair belge ve aşılarının zamanında yapılıp yapılmadığına ilişkin belgeleri istiyoruz. Çünkü İzmir önemli bir hayvancılık bölgesi. Bize gelen hastalıkların çoğu da İzmir dışından gelen hayvanlardan gelen, özellikle de kurban bayramı için gelen hayvanlardan hastalıklar. Biz hastalıklar öğrenilince de biz bayramdan sonra 2-3 ay aşılama yaparak  o hastalıklar yok etmek için uğraşıyoruz. Bir sürü emek israf yok oluyor.  Bunu önlemek için ciddi bir kontrol yapıyoruz. Hiçbir belgesiz hayvanı İzmir’i sokmamak için çalışıyoruz.  Bu konuda emniyet ve kolluk güçlerimize teşekkür ediyoruz. Yine bu çalışmalar kapsamında havyan pazarlarına giderek kontrollerimiz gerçekleştiriyoruz.

TAĞŞİŞ RAPORU

İzmir’de yapılan kontrollerde taklit ve tağşiş yapan firmaların deşifre edilmesi kamuoyundan ilgi gördü. Neden deşifre yöntemine gidildi?

İzmir, Türkiye’de gıda üretiminin önemli bir merkezi. Biz, İzmir’de üretilen gıdaları Türkiye’ye ve dünyaya en sağlıklı ve en doğru şekilde ulaşmasından sorumluyuz. İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü olarak biz bu hassasiyeti göstermek zorundayız. Yapılan çalışmalar sonrasında ürünlerde sahtecilik, taklit ve tağşiş yapan firma veya kuruluşları biz müdürlük olarak tespit ediyoruz. Bakanlığımıza bildiriyoruz. Bakanlıktan yapılan incelemenin ardından tekrar değerlendirerek bu firmaları kamuoyuna ifşa ediyoruz. Belli dönemlerde oluyor bu. 

Hangi sektöre ağırlık veriyorsunuz?

Biz son dönemde ağırlıklı olarak süt ve süt ürünlerindeki tağşişi daha sık kamuoyuna deşifre ediyoruz. İzmir önemli bir süt üretim merkezi. İzmir’den 185 süt işleyen fabrikaya süt  gönderiyoruz. Bu 185 fabrikanın 130 tanesi İzmir’de yer alıyor. Elbette bunların içinde yanlışa düşen, kullanılmaması gereken katkı maddeleri kullanan firmalar tespit ediliyor. Laboratuar analizlerinden sonra tekrar incelemeler yaparak bakanlığımıza sunuyoruz.

AMACIMIZ ÜZÜM YEMEK BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL

Buradaki çalışmalarda amaçlanan seviyeye ulaşıldı mı? 

Burada amacımız kesinlikle üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. İşin doğrusu tağşiş ve taklit noktasında ifşa edilen firmaların bir çoğu da bu hatayı bir daha yapmamak için büyük bir gayret gösteriyorlar. Hatta bütün firmalar da bu duruma düşmemek için kendi oto kontrollerini geliştirerek daha özenli ve dikkatli çalışmaya başladılar.  İşin amacı da bu zaten.

TAĞŞİŞ CEZALARI ARTACAK

Bakanlık tarafından verilen cezalar kamuoyunda yeterli bulunmuyor. Cezaların arttırılması için bir çalışma olacak mı?

Taklit ve tağşiş konusunda kamuoyunda çok daha ağır cezalar isteniyor. Bu da bakanlığımızın gündeminde. Gerekli çalışmalar yaptırımlar yapılacaktır. Bu kuruluşların faaliyetlerin daha uzun süreli men edilmesi gibi daha ağır cezalarla ilgili çalışmalar yapılıyor. Biz müdürlük olarak çalışmalarımızı halen sürdürmeye devam ediyoruz. Ama genel olarak baktığımızda geçmişe göre daha azalan bir tablo var.

Yağ, süt gibi tağşişlerle birlikte kamuoyunda en çok tepki çeken olaylardan biri de kaçak et ve at eti kesimi… Bir dönem İzmir merkezinde sayısı giderek artmıştı. Şu an ne durumda?

At etinde biz bu işin kaynağını bulmaya çalışıyoruz. Tek tırnaklı hayvan kesiminin yapıldığı kaçak ve merdiven altı kesim yerlerini tespit etmek için biz,ilçe tarım müdürlükleriyle, emniyet birimleriyle, belediye zabıtalarıyla takip ediyoruz. İhbar mekanizmaları burada çok etkili. Birçoğu da bu yöntemle önleniyor. Biz bununla yetinmiyoruz. Toplu kesim yerlerinden sık sık numuneler alarak laboratuarlarımızda inceliyoruz.  Çok sınırlı da olsa bazen çıktığı da oluyor. Geçen sene vakalar çoğalmıştı. Bizim analizlerimizde çıkmadı ama kesim aşamasında ele geçirilerek imha edildi. Şu an kaçak et kesiminde de ciddi bir caydırıcılık var. Vakaların sayısı azaldı.



ET FİYATLARINDA GERİLEME BEKLENİYOR

Bakanlığın et fiyatlarında belirlediği kota uygulamasının yansımadığına dair eleştiriler vardı. Uygulama devam edecek mi, fiyatlar kışın nasıl seyredecek?

İzmir’de fiyatlar kısmen geriledi. Artış önlenmişti. Bakanlığımızın açıkladığı fiyatlara yakın fiyatlar  İzmir’de genel olarak sergilendi. Kurban Bayramı nedeniyle kurbanlık hayvan fiyatları her zaman et piyasasının üzerinde seyreder. Dolayısıyla bir artış dönemi yaşıyoruz. Bayramdan sonraki dönemde et fiyatlarında bir gerileme olacağını düşünüyorum.

TÜRKİYE’DE EN ÇOK SÜT İZMİR’DEN ÜRETİLİYOR

İthal hayvan alımı devam ediyor mu?

İthal ette besilik havyan ithalatımız sürüyor. İzmir’den de ufak bir hayvan girişi oldu. Bu bakanlığımızın tedbiridir. Et fiyatlarının üretici ve tüketiciye olumsuz yansımaması için alınan bir önlemdir. Ülkemizdeki hayvan varlığının arttırılması ve kalitenin yükseltilmesi için desteklemeler ve teşvikler yapılıyor.  Biz İzmir’de hayvancılığa yoğun bir destek veriyoruz. Özellikle süt üretiminin üzerinde duruyoruz. Türkiye’nin en çok süt üreten şehri İzmir’dir.  Türkiye’de üretilen sütün yüzde 9’u  İzmir’den sağlanıyor. Süt üretiminin asıl alt yapısı damızlık materyaldir.  Damızlık materyalin çok olması İzmir’e erkek hayvanların da girmesini önemli kılıyor.  Bakanlık, orta vadede besi hayvan popülasyonunu arttırarak yereldeki üretimi teşvik edip, ithalata ihtiyacın kalmadığı önlemleri alıyor.

SÜT SANAYİCİLERİNİN ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMASI GEREKİYOR

Süt üretiminde çok kötü bir sezon yaşadık. Yem fiyatları ve süt fiyatlarındaki dengesizlik nedeniyle üreticilerin sütü yola döktükleri bir dönem yaşadık. Önümüzdeki sezon nasıl bir tablo bekleniyor?

Biz bu yıl o konuda çok başarılı olduk. Bakanlığımız fazla sütün Et ve Süt Kurumu tarafından alınmasını ve süt tozu olarak kullanılması kararı aldık. Bunun için ilk uygulama İzmir’den başladı. Halen de devam ediyor. Şu an Türkiye genelinde en çok süt tozuna çevirtilen il İzmir... Süt birliklerimiz ve süt kooperatiflerimiz aracılığı ile yapıyoruz. Biz bu çalışmaları yapıyoruz ama uzun vadede süt sanayicilerinin elini taşın altına sokması gerekiyor. Kalıcı üreticilerin o geliri kaybetmeden sağlamaları gerekiyor. Hayvancılıkta en önemli faktör yemdir. Biz bu konuda çok sayıda kaba yem üretebilme imkanına sahibiz. Biz her zaman şunu söylüyoruz, her zaman saman ve yem alarak başarı elde edemezsiniz. Mutlaka kaba yemi üretmeniz lazım. Bunlarla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Zaten sonbahar’da da okul sütü uygulaması tekrar başlayacak.  Eğer süt fiyatları çok büyük bir arza dayalı bir kriz yaşamazsak sıkıntı olmayacak bir sezon yaşayacağımızı tahmin ediyoruz.

HAVZA BAZLI TARIM DESTEĞİ GELİYOR

Geçtiğimiz sezon tarım planlamasında eksiklikler gördük. Patates geçen sene yüksek fiyattayken bu sene satılmadı. Bunun temel nedeni nedir?

Patateste ekstrem bir durum yaşandı. Adana’da patates hasadı bitmeden bizim Ödemiş’te patates üretim dönemi başladı. Dolayısıyla Adana’daki de para etmedi, Ödemiş’teki de para etmedi. Biz her zaman arazilerimizin çok değerli olduğunu üreticilerimize söylüyoruz. Bu arazilerde patates kadar gelir getirebilecek ürünlere sahibiz. Bir arazinin tamamının patatese ayrılması demek, fiyatların düşmesi halinde tamamen zarar demek. Ama bir kısmını başka bir şekilde değerlendirirse o zaman zararı ortadan kaldırmak mümkün. Üreticiler olarak geçen sene para eden ürün neyse öbür sene ona yönelme var. Biz eğitim veriyoruz ama destek politikalarının buna göre şekillenmesi lazım.

İzmir’e verilen tarımsal teşvikler ne düzeyde? Yeni çalışmalar var mı?

Tarımsal desteklemelere biz hız kesmeden devam ediyoruz. Ama bakanlığımız 2017’de Havza Bazlı Tarımsal Destek yöntemine geçmek için çalışmalar yapıyor. Hangi ürün hangi bölge ve havzada daha kaliteli yetişirse oraya daha çok destek verilecek. Havza bazlı model uygulamaya girdiği zaman artık ihtiyacımız olmayan ürünlere biz hiç destek vermeyeceğiz. Ya da az destek vereceğiz. Hangi ürünlerde kaliteli verim varsa hangi ürünlere ihtiyacımız varsa ona destek vereceğiz.

Havza bazlı destek modelinin daha önceden hayata geçmesi gerekmiyor muydu?

Belki yıllar önce başlaması gerekiyordu ama çeşitli nedenlerden dolayı aksadı.  Havza bazlı çalışma az bir çalışma değil. Tüm havzalardaki toprak, iklim, su gibi faktörlerin incelenmesi ve hangi ürünler için daha efektif olduğunun ortaya çıkması için çalışmalar bilimsel olarak yapılıyor. Bu da zaman alıyor. Ülkemizin tarımsal toprak varlığını en değerli ürünlerle, ithal etmiş olduğumuz ürünlerle işlemek istiyoruz. İthalatta vermiş olduğumuz payı da yurt içinde kalmasını istiyoruz.  Bu yapılan çalışmanın temelinde bu var. Kısa vadeden çok uzun vadede bir fayda sağlanacak. 

İzmir şanslı bir şehir. Hem tarımsal üretim, hem hayvansal üretim hem gıda sanayi hem su ürünleri olarak baktığımızda bütün sektörlerin İzmir’de iddialı olduğunu görüyoruz.  Bizim müdürlük olarak çok deneyimli bir kadromuz var. 30 ilçede kuruluşlarımız var. İzmir’in ihtiyaçlarına karşılık vermeye çalışıyoruz. Hemen hemen hafta sonu dahil vatandaşlarımızın ve üreticilerimizin bize ulaşabileceği imkanlar var. Tarımla ilgili uğraşan kim varsa biz destek vermeye çalışıyoruz. İş birliği yapıyoruz. Bunun faydalarını hep gördük. İzmir son 5 -6 yılda çok büyük ivme kazandı. Ülkemizin birlik olmaya ihtiyacı olduğu günlerde daha çok çalışmamız gerekiyor.

KÖYDEN ALINDI DİYE HER ÜRÜNE SAĞLIKLIDIR DİYEMEYİZ

Piyasada organik ürün adı altında yüksek fiyatlı ürünler satışa sunuluyor. Vatandaş en doğru en sağlıklı ürünü nasıl anlayacak?

Organik ürünlerde esas olan, üzerinde etiket bilgilerinin içermesi lazım. Üretim yeri, son kullanılma tarihi, üretim tarihi gibi özelliklerin olması lazım. Ambalajlı ürünlerde belgelerin olması. Organik ürünlerde organik sertifikaların olması lazım. Bunlar tüketicinin aramsı gereken şeyler. Tüketicilerin sorunlarını ve şikayetlerini iletmesi için alo 174 hattımız hizmet veriyor. Bu hatta yapılan ihbarlar en geç 15 gün içerisinde denetlenerek şikayetçi ve ihbarcıya sonuç bildiriliyor.  Yerel ürünlerin ise daha çok yol kenarlarında, yöresel yerlerde köylerde satıldığını görüyoruz.  Yol kenarlarında bal satılıyor, zeytinyağı satılıyor. Tüketiciler bu organiktir diye alıyorlar. Bu ürünler şüphelidir. Bizim tavsiye edemediğimiz ürünler. Bunların analizlerinin mutlaka yapılması lazım.  Köyden alındı diye her ürüne sağlıklıdır diyemeyiz. Bu noktada üretici hassasiyetinin yüksek olması lazım. Etiket bilgileri olan yerler bizim tarafımızdan denetlenen yerlerdir. Biz etiketli ürünlerin alınmasını öneriyoruz.

 
Bakan açıkladı: Cezalar 10 kat artacak!
 
Milyonlarca kişinin maaşı düşebilir!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
EBSO Başkanı Yorgancılar'dan 'Afrika' çağrısı!
Yorgancılar, alternatif ihraç pazar arayışlarında Afrika ülkelerinin potansiyeline dikkat çekti.
İzmir-Ankara arası 4.5 saate iniyor!
Ankara ile İzmir'i birbirine bağlayacak otoyolu projesiyle iki şehir arasındaki ...
Suudiler petrol üretiminde ABD'yi geçerek zirve yaptı!
Uluslararası Enerji Ajansının geçen aya ait raporuna göre, Suudi Arabistan ...
 
Ayakkabı modası yine İzmir'de vitrine çıkacak!
40. SHOEXPO - İzmir Ayakkabı ve Çanta Fuarı, sektörün öncü isimlerini ...
Fitch Ratings'ten Türkiye değerlendirmesi
Fitch Ratings'in Kıdemli Direktörü ve Türkiye Analisti Gamble, Türkiye'nin ...
Dolar tatil yapmadı!
Piyasaların tatilde olduğu günlerde hareketlenen ve dün 3 sınırına dayanan ...
 
Çeşme'de tatil hedefi 1 milyon turist
ÇEŞTOB Başkan Vekili Demir: Çeşme'nin nüfusu 40 bin civarında. Çeşme'de ...
Ege Sahilleri bayramda kapalı gişe!
Kurban Bayramı tatili zorlu sezonun ardından turizmcilere doping oldu. ...
Kuru üzümde ihracat raporu: O baremi geçti!
Türkiye'nin dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzümde bu yıl sezon, ...
 
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Zoraya ter Beek’in ötanazi kararı üstüne
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bu adam yine mi başkan seçilecek?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
'Bitti' sanmayın; gelecek!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Paradigma çökmesi bir gerçek
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Amma velakin, bir şey yapmalı!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
57 yıllık gururun şerefine!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kılıçdaroğlu’nun öfkesi ve yeni dengeler…
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Milletin cebi
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Maymunlar Cehennemi ve Cujo
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva