HABERLER>POLİTİKA
15 Şubat 2013 Cuma - 12:15

‘Su sayacı’nda 2.raunt: Yüksel’den çiftçiye isyan çağrısı

Yeraltı su kaynaklarının korunması için yürütülen çalışmalar kanun teklifi hazırlanarak tamamlanırken kuyulara takılacak su sayacı konusundaki tartışmalar devam ediyor. AK Partili Aşlık’ın açıklamalarına CHP’den tepki geldi. Alaattin Yüksel çarpıcı açıklamalara imza attı ve çiftçiye seslendi: Ayağa kalk!

‘Su sayacı’nda 2.raunt: Yüksel’den çiftçiye isyan çağrısı

EGEDESONSÖZ - Yeraltı su kaynaklarının korunması için yürütülen çalışmalar kanun teklifi hazırlanarak tamamlanırken kuyulara takılacak su sayacı konusundaki tartışmalar devam ediyor. AK Parti İzmir Milletvekili Ali Aşlık’ın TBMM’de yaptığı, tartışmalara neden olan konuşmada söylediği ifadelerin yankıları ise devam ediyor. Kanun teklifini hazırlayan isimler arasında bulunan Aşlık’ın düzenlemeyi savunan sözlerine CHP’den sert tepki geldi. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, çalışmaları eleştirdi. Su sayaçlarının takılmasının paralı olması konusunda çiftçinin zorlanacağını anlatan Yüksel, AK Parti’den üterim düşmanı’ diye bahsetti. Çiftçilere de ayaklanmaları konusunda çağrıda bulunan Yüksel, “Köylü kardeşim, ayağa kalk ve hakkını ara. Bunları iktidara sizler getirdiniz. Yine sizler götüreceksiniz” dedi.

- TBMM'de 'espiri dolu' sayaç takma polemiği...

TBMM’de yaptığı konuşmada çiftçilerin en kötü günlerini yaşadığını anlatan Milletvekili Yüksel, “AKP’nin kötü, beceriksiz, üretim düşmanı politikaları milyonlarca işsiz yarattı, çalışan yoksullar yarattı. OECD ülkeleri çalışanlarına göre bizim ülkemizde çalışanlar beşte 1, emeklilerimiz ise üçte 1 düzeyinde daha az ücret almaktadırlar. AKP, çalışanların büyük çoğunluğunu taşeronlaştırarak, milyonlarca işçiyi yıllarca asgari ücretle, izinsiz, kıdem tazminatsız kölelik düzenine mahkûm etmiştir. Hükûmetin üretim düşmanı politikaları en çok da çiftçiyi, köylüyü vurmuştur. On yıl boyunca tarımda, hayvancılıkta büyüme olmamıştır. Tarım kesiminde ağır bir yoksullaşma süreci yaşanmaktadır. On yıllık beceriksiz, köylü düşmanı AKP hükûmetleri döneminde 3 milyona yakın çiftçi tarımdan koparılmış, büyük şehrin gettolarında umutla iş bekler hâle getirilmiştir. Bugün İzmir’de, İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da, Antep’te, Diyarbakır’da, Samsun’da milyonlarca işsiz açlıkla yüz yüze gelmiş, aileler dağılmış, çok acıklı öyküler yaşamaktadırlar.Dünyada tarım sektörünün stratejik önemi hızla artarken, AKP döneminde, son on yılda, çiftçimiz, üreticimiz 3 milyon hektar alanda tarım yapmaktan vazgeçmiştir. 2012’de pamuk ekim alanları yüzde 35 azalmıştır, geçen yıla göre incir ve üzüm fiyatları yarı yarıya düşmüştür. Üzüm üreticisi 2011 yılında 4,20 TL’ye sattığı dokuz numara bandırmalı kuru üzümü bu yıl hâlen 2,60 TL’ye alıcı bulmakta zorlanmaktadır. Manisa Ziraat Odası verilerine göre 1 kilogram çekirdeksiz kuru üzümün maliyeti 3,56 Türk lirasıdır. Şu anda 2,60 TL’ye üzümünü satan üretici, bu işin altından nasıl kalkacaktır. Daha şimdiden çiftçilerimiz bankalardan yüksek faizlerle kredi alarak önümüzdeki yıl üreteceği mahsulünü harcamaktadır. Bu koşullarda yeniden üretim gerçekleştirmesi oldukça zor görünmektedir” dedi.
 
EKMEK BULAMAZLARLA PASTA YESİNLER
AK Parti Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş’ın İzmir’e gelerek yaptığı açıklamalara da değinen Yüksel, göndermelerde bulundu. Yurttaş’ın Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na yaptığı ‘üzümlü ekmek üret’ önerisi Yüksel’in de gündemindeydi. Yüksel, “Bu durama seyirci, bölgemiz AKP milletvekilleri ‘ekmeğe üzüm katın’ demekten başka çare gösterememektedirler. İngiltere kraliçesinin, tarihte yoksullara ‘ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler’ dediği gibi. Beş altı gün önce AKP milletvekillerini ekmeğe üzüm katılması kampanyasını başlattığı sıralarda Manisa’da benim de köyüm olan Köseali Köyünde naturel kuru üzüm 3,80 TL’ye satılıyordu. Bu kampanya başladıktan üç gün sonra naturel kuru üzüme şu anda alıcı bulamamaktadır çiftçiler, köylüler. Sayın vekilim âdeta tüccara “Üreticinin elinde çok üzüm var, vurun beline.” diye mesaj vermiştir. Bunlar uzun vadede iç tüketimi artırmaya yönelik iyi niyetli çabalardır. Bugüne çözüm değildir, bugüne çözüm arıyorsanız en azından Tariş Üzüm Birliğinin Suriyeli mültecilere maliyet fiyatlarından 10 bin ton üzüm verme teklifini ilgili bakanlarınız aracılığıyla değerlendirebilirsiniz” diye konuştu.

 
SU SATILAMAZ!
Su kuyularına sayaç takılması konusuna gelen Yüksel, AK Parti Hükümeti’ne yüklendi. Yüksel, “Yer altı ve yer üstü su kaynaklarımızın planlı ve verimli bir şekilde kullanılması, elbette hepimizin kabul ettiği olumlu bir gelişmedir. Ancak bu kararlar, çiftçilerin ve sulama kooperatifi üyelerinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik zorluklar göz ardı edilerek uygulamaya geçirilemez. Öncelikle, çiftçimizin içinde bulunduğu ekonomik sorunların çözümü için su kaynakları yönetim politikaları, tarım politikalarıyla birlikte ele alınmalıdır. Bunun tersine yapılan uygulamaların ne tarım sektörümüze ne de çiftçimize faydası yoktur. Bu planlanmış bir politikadır. Amacı, içme suyunu çiftçiye ticari bir meta olarak satmaktır. Su, ticari bir meta değildir.
 
Sayın Bakan, yılbaşında balık tutacağınızı söylediğiniz Gediz havzasında, ağırlıklı Menemen ilçemizde dün 40 bin dönüm bağ ve sebze tarlaları, Menderes havzasında Bayındır, Tire, Selçuk, Söke ilçelerimizde 90 bin dekar şalgam ekim ve sebze tarlaları sular altında kalmıştır. Sayın Bakan, bunun sorumluluğu Gediz ve Menderes havzalarında hiçbir ıslah çalışması yapmayan Bakanlığınıza aittir. Bir yıllık emekleri yok olan çiftçilerimizin zararları mutlaka ödenmelidir.
 
Gediz, Menderes ve Ergani gibi akarsularımızda çiftçinin doğal tarım su kaynaklarını, evsel ve sanayi atıklarıyla kullanılmaz hâle dönüştürdünüz. Çiftçinin kullandığı zirai ilaç, gübre, mazot gibi girdilerine “ÖTV”,” KDV” adı altında dünyanın en yüksek vergilerini yükleyerek tarımı bitirdiniz” diye konuştu.

ÇİFTÇİ ÖRGÜTLERİ İLE BİR ARAYA GELİN
Geçmiş yıllardan bu güne kadar çiftçinin alım gücünde yaşanan değişimleri de gündeme getiren Yüksel, “2002 yılında mazot 1,30 TL’ydi, bugün 2013 yılında 4,20 TL’dir yani yüzde 300’lük bir artış söz konusudur. Gübrede üre 237 liradan 1.111 liraya yükselmiştir. Tarımda kullanılan elektriğin 2001 yılında kilovatsaat fiyatı 35 kuruş iken bugün 2013 yılında 3,60 TL’dir; 10 kat yani yüzde 1.000 artmıştır. Çiftçi zaten iflas noktasında; bağ, bahçe ve tarlalarının büyük bir bölümü bankalara ipoteklidir; tarımsal sulamada kullandığı elektrik bedellerini ödeyemez durumda. Çiftçinin ödediği sadece elektrik parası da değildir sevgili milletvekilleri. Elektrik faturaları üzerinde kayıp kaçak bedeli yılda 2,7 milyar TL yani eski parayla 2,7 katrilyon; izlemediği TRT payı 500 milyon TL ve benzeri adlar altında 7 kalem, bir de bunların üzerine KDV’si eklenerek elektrik fiyatı dışında 8 kalem ücret alınmaktadır. Elektrik faturası üzerine yüzde 88,3 oranında “sorma, ver parası”nı insanlarımız evinde, tarlasında, fabrikasında ödemektedirler. Kullandığı 100 Türk liralık elektrik bedelini bu bindirmelerle 188 TL olarak ödemektedir. Su pompaları borçlarından dolayı kapatılmıştır. 2010 yılında, çiftçiyle TEDAŞ arasında bir yapılandırma gerçekleştirilmiş, çiftçilerimiz bunun iki yıllık süresini hâlen ödememişlerdir. İki yıl daha bu sözleşme gereğince taksit ödeyecek çiftçilerimiz… Yani eski borçlarını ödemekte zorlanırken, bunlar yetmezmiş gibi şimdi de çiftçinin kendi öz kaynaklarıyla açtığı artezyen kuyularında yer altı sularına gözünüzü diktiniz. Çiftçinin elindeki son doğal sulama kaynağını da paralı hâle getirerek çiftçiye ‘üretme’ diyorsunuz. Önce büyük kentlerde ön ödemeli sayaç sistemiyle içme suyunu ticarileştirdiniz, şimdi sıra sulama suyuna geldi; su kaynakları ticari mal değildir. Çiftçimize kendi elleriyle hayatına son verecek kararları uygulatabilmek mümkün değildir.
 
Bu yasa kapsamında suyun ölçülerek verileceği söylenmektedir ancak eskimiş sulama sistemleri nedeniyle bu suyun tarlaya ulaşana kadar uğrayacağı kayıplar düşünülmeden ve gerekli tüm hazırlıklar gerçekleştirilmeden bu uygulamadan beklenen sonuçlar elde edilemez, uygulama durdurulmalıdır. Bu konu, su kullanıcı örgütleriyle birlikte yeniden ele alınarak bir durum değerlendirmesi yapılmalıdır ve kesinlikle çiftçilerin kendi öz malları olan ellerindeki son doğal temiz su kaynağı ücretlendirilmemelidir” diye konuştu.
 
AYAĞA KALK VE HAKKINI ARA!
Konuşmasının sonunda çiftçilere seslenen Yüksel, haklarını aramalarını istedi. Yüksel, “Çiftçi kardeşim, AKP’nin bu niyeti iki üç ay önce ortaya çıktığında hep birlikte tepki gösterdik, biraz geri adım atıp bir yıl erteleme getirdiler. Bir yıl içinde -takatiniz yetmez- siz saati takamazsanız, sayacı ondan sonraki iki yıl içinde, yüzde 25 faizle, o günkü fiyat üzerinden takıp parasını sizden alacaklar, sizden.
 
Saat, bugün 3 bin TL civarındadır, 3 bin TL civarında kuruluyor. İki yıl sonra 4 bin TL ise, yüzde 25 fazlasıyla 5 bin TL olarak garip köylü bunun bedelini ödeyecektir.

Şimdi, ben AKP Hükûmetine “İnsafa gelin, bunları yapmayın, saati ücretsiz taktırın.” demiyorum çünkü biliyorum ki bunlarda insaf yoktur. Ey çiftçi kardeşim, sesini yükselt, ‘bu bedeli ödemem’ de, hatta, ‘elektrik üzerindeki haksız yere aldığınız TRT payı ve benzeri sekiz ayrı kalem ücreti de ödemem’ diye isyan et. Bunları iktidara siz getirdiniz ve yine siz götüreceksiniz. Köylü kardeşim, ayağa kalk ve hakkını ara” ifadelerini kullandı.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
çiftçi 16 Şubat 2013 Cumartesi 11:18

artık samanımızı bile diğer ülkelerden alıyoruz yeter artık kanımızı içtiğiniz artık çiftçi akp hükümetine dur diyecek

Yorumu oyla      11      5  
16 Şubat 2013 Cumartesi 09:20

Yeraltı kaynaklarını hor ve kötü kullanan sanayi kuruluşlarını denetleyin,çed raporu veren resmi kurumun yeniden düzenlenmesi,belediyelere yetkilerinin geri verilmesi gerekli.Köylü ve çiftçi olmaz ise bu ülke aç,sefil kalacak.

Yorumu oyla      12      5  
hüdai kayhan 16 Şubat 2013 Cumartesi 09:15

selam,çiftçi,köylü,arkadaşlarım köylü milletin efendisi söylenirdi..eskiden.Ülkemiz tarım ülkesi olarak kendi kendimize yeter durumdaydık,şekerpancarı üretip gerçek şeker ile çay içiyorduk,kendi buğdayı üretip,gerçek esmer ekmek yiyiyorduk.samanı dışardan ithal etmiyorduk,doğu anadolu büyükbaş hayvancılık ile geçiniyordu,şimdi dışardan angus diye ithal hayvanı kesip yiyiyoruz,kurban ediyoruz.Ülkemizin bugüne kadar köylüye,gözünüzü toprak doyursun,sizin için mi çalışacağım,ananı da algit demedi.

Yorumu oyla      12      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na Galileo göndermesi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerini sürdüren Başbakan ...
İzmirli vekiller güvenlikçilerin sıkıntılarını Meclis’e taşı
CHP İzmir Milletvekilleri, Plan ve Bütçe Komisyonu Üyeleri Rahmi Aşkın ...
CHP'den gay, transseksüel ve lezbiyen önergesi
CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak öncülüğünde hazırlanan önergede; ...
 
'Soruşturma var' diye cenazeleri 2.5 yıldır morgta!
AK Parti milletvekili morg dramını TBMM’ye getirdi. Belçika'da öldürülen ...
CHP'li vekile 'O makarnayı sen koydun' davası
CHP milletvekili Öğüt, ‘’Saman yok, inekler makarna yiyor’’ dedi ve ahırda ...
Erdoğan AB’den adım değil ‘netice’ istedi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gürcistan Başbakanı Ivanishvili ile yaptığı ...
 
“Kasıt bölücülükse o dili koparırız”
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, kendisine yönelik, "Önce ...
CHP'li Hülya Güven şiddete karşı dans etti
Kadına şiddeti protesto etmek amacıyla 14 Şubat Sevgililer Günü'nde tüm ...
TBMM'de ‘espri dolu’ sayaç takma polemiği!
Yeraltı suyunun düzenli kullanımı için gerçekleştirilen çalışmalar kanun ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Göçmenler Avrupa’yı faşizme taşır mı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
CHP’nin muhafazakârlarla sınavı
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
İzmir'in meltemi Manisa'nın poyrazı!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Erken seçim için çok mu 'erken'?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Siyasette Meral Akşener gündemi...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Takkiye
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Eteklerimizde biriken güneş rengi bir yığın yaprak…'
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Değinmeler: Çin, Asgari ücret ve Mourinho…
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Tolkien’in Oxford’u ve yüzüklerin efendisi
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva