HABERLER>GÜNCEL
14 Haziran 2016 Salı - 13:59

Soma davasında skandal: Delil torbalarında...

Soma maden faciasını aydınlatmak üzere, sonuçları bilirkişilere gönderilecek numunelerin konulduğu sondaj poşetlerinin içinin su aldığı, numunelerin ıslandığı anlaşıldı. 6'ı tutuklu 46 sanıklı davanın duruşmasında mahkeme ara karar verdi. Duruşmalar 9 Ağustos 2016 tarihine ertelendi. Tahliye yok.

Soma davasında skandal: Delil torbalarında...

Soma’da 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesi ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında, ’Olası kastla öldürme’, ’Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’, ’Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’ suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, 53 günlük ara ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden başlandı. Duruşma öncesi, yargılamanın yapılacağı kültür merkezinin yakınında toplanan Somalı işçilerin aileleri ile onlara destek veren sivil toplum kuruluşları üyeleri, polisin arama noktasından geçip davayı izlemek üzere salona girdi.

BİLİRKİŞİ RAPORU DURUŞMAYA YETİŞMEDİ 
Geçen Şubat ayında facianın meydana geldiği ocakta yapılan bilirkişi incelemesinin raporu, tamamlanamadı. İlk olarak heyete 3 ay süre veren mahkeme, ardından süreyi 6 aya çıkartıp Ağustos ayına kadar uzattı. Heyetin raporunun bu süre içerisinde de hazırlanmaması durumunda mahkemenin yeniden bir uzatmaya gidebileceği ifade edildi. Raporun yetiştirilememesinden dolayı duruşmanın bu periyodunun, kısa sürmesinin beklendiği kaydedildi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı’nın duruşmayı, ek talepler olmaması durumunda bugün bitirebileceği ancak, gerek mağdur aileler, avukatlarının gerekse de sanık ve avukatlarının bu yöndeki konuşmalarının, uzun sürmesi durumunda birkaç gün sürdürüp, erteleyebileceği ifade edildi.



MTA TUTANAKLARINDA SKANDAL
Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6’ı tutuklu 46 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşması, yoklamayla başladı. Mahkeme dosyasına ulaşan belgelerin okunmasından sonra isteklerin alınmasına geçildi. Mağdur aileler adına söz alan avukat Sercan Aran, geçen şubat ayındaki bilirkişi incelemesinden sonra başlatılan karot sondaj çalışmalarında skandal olduğunu söyledi.

DELİL TORBALARI BOŞ YA DA SU DOLU ÇIKTI
Bilirkişilerin gözetiminde Soma Kömür İşletmeleri ve TKİ görevlilerinin yaptığı korat sondaj çalışmalarında alınan numuneler özel poşet ve sandıklar içerisinde MTA’ya gönderildi. Ancak, sandıkların MTA uzmanlarının kamera kayıtları altında açılmasıyla skandal da ortaya çıktı. MTA uzmanları, Soma kömür İşletmeleri A.Ş ve TKİ yetkileri tarafından alınan numuneleri 16 tutunak hazırlayıp açtı. MTA uzmanlarının tutanaklarından, Soma maden faciasını aydınlatmak üzere, sonuçları bilirkişilere gönderilecek numunelerin konulduğu sondaj poşetlerinin içinin su aldığı, numunelerin ıslandığı, sondaj dışı örneklerin alındığı ve hatta içerisinde numune olmadan boş numune poşetlerinin sandıklara konulduğu tespit edildi.

Bu durumun kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Sercan Aran, şöyle dedi:
"Bu açıkça suçtur. Sondaj numuneleri özensizce alınmış, sondaj poşetleri korunmamış bir kısmı su almış ve numuneler ıslanmıştır. Sondaj poşetlerine sondaj dışı el ürünü örnekler konulmuş ve deliller değiştirilmiştir. Aynı şekilde numune poşetlerinin içerisinde örnekler yok edilerek deliller yok edilmiştir."
Bu durumu önceki duruşmalarda da gündeme getirdiklerini ifade eden avukat Sercan Aran, şöyle konuştu:

"2016 yılı Şubat ayı duruşma grubunda mahkeme dosyasına giren 15.02.2016 havale tarihli bilirkişiler Halim Bultan, Prof.Dr. Ali İhsan Yiğit ve Prof.Dr. Hülya İnaner imzalı tutanakta sanıklardan Halil Sarı ve Ümit Şahin’in kendilerine numune alımında yardımcı olacaklarına ilişkin kayıt tarafımızca görülmüştü. Aynı şekilde sanıklardan Halil Sarı ve Ümit Şahin’in imzasını taşıyan diğer tutanakta ise sanıkların numune aldıklarına ilişkin tutanak tarafımızca görülmüştü. Bu durumun ceza usulüne aykırı olduğunu, sanıkların dava dosyasının esasını teşkil eden bir kısım numuneleri toplamasının ’delil güvenliğini’ tehlikeye attığını bu durumun tarafımızca kabul edilemez olduğunu sözlü beyanlarla dile getirmiştik. Yine sanık şirketin çalışanları tarafından ve dosya kapsamında sanık olma ihtimali bulunan Türkiye Kömür İşletmeleri yetkilileri tarafından karotlu sondaj yapılmasının delil güvenliğini tehlikeye atmak bir yana yok etme durumu bulunduğundan derhal durdurulması talebinde bulunmuştuk. Ancak mahkeme bunu reddetti. MTA tarafından tutulan tutanaklardan da açıkça anlaşılacağı üzere sondaj numuneleri özensizce alınmış, deliller değiştirilmiş ve karartılmıştır. Bu sebeple karotlu sondaj sonuçlarında çıkacak aleyhe hususların tarafımızca kabulü mümkün değildir. Ayrıca bu durum suç teşkil etmekte olup karotlu sondajları gerçekleştiren Soma A.Ş. ve TKİ yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiği kanaatindeyiz."


 "PLANLARDAN HİÇBİRİSİ UYGULANMAMIŞ"
Mağdur ailelerin avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı avukatSelçuk Kozağaçlı ise Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin, TKİ’ye sunup onaylattığı planlamarın hiçbirisinin uygulanmadığını söyledi. 

Revize planlarının sadece yeni üretim sahası almak için yapıldığını vurgulayan Selçuk Kozağaçlı, şöyle dedi:
"Metanlı sahada üretim yapılacağına yönelik başvuruda bulunulmuş, bunun için yapıcak harcamalar sıralanmış ve yeni alana istenmiş. TKİ bunu üretim alanını vermiş. Ancak ’Metanlı’ denilen sahada hiç üretim yapılmamış. Metan dranajı yapılmayan alanda üretim yapılmış. Planlarda verilen taahütlerini hiçbirisi yerine getirilmemiş. Metana dranaj tesisi kurulacak denilmiş kurulmamış. ’6 milyon TL’ye mal olacak’ denilmiş, 200 bin euro harcanmış. Taahütlerin hiçbirisi yerine getirlemediği için katliam yaşandı."

Geçen 7 Mayıs ve 9 Mayıs tarihlerinde metan dranajlarının sensörlerde görüldüğünü facia günü de aynı biçimde bu durumunun görüldüğünü söyleyen Selçuk Kozağaçlı, "Metanlı bölgelerde tehlikeli şekilde arkada boşluklar bırakılıp çalışıldı. Eğer planlarda yer alan havalandırma bacası yapılsa can kayıplarının büyük bir bölümü olmayacaktı" dedi. 

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, mağdur ailelerin avukatlarının taleplerini aldıktan sonra duruşmaya ara verdi.

BİLİRKİŞİNİN MTA RAPORU 
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'ı tutuklu 46 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında, geçen Şubat ayındaki bilirkişi incelemesinden sonra yapılan karot sondaj numunelerinin sonuçları ortaya çıktı. 

Bilirkişilerin gözetiminde Soma Kömür İşletmeleri ve TKİ görevlilerinin yaptığı korat sondaj çalışmalarında alınan numuneler özel poşet ve sandıklar içerisinde MTA'ya gönderildi. MTA uzmanlarının kamera kayıtları altında açtıkları sandıklardaki bazı örnek poşetlerininde, numune olmadığı, bazılarının ıslandığı, içinde su olduğu ve sondaj dışı örneklerin alındığı tespt edilip tutanak altına alındı. 

YÜZDE 94 ORANINDA YANGIN VAR DENDİ 
Ancak incelenebilecek numuneler üzerinde araştırmalarda, facianın yaşandığı ocağa ilişkini yeni sonuçlar elde edildi. Mahkeme dosyasına da giren MTA inceleme sonuçlara göre, sondaj çalışmalarındaki yer yapısı, parçalı, çatlaklı, boşluk içeren küçük kırıntılardan oluştu. Ayrıca olukları dolduracak bütün kömür parçaları, elde edilemedi. Bunun da, bölgenin yorgunluğunu, üzerinde daha önce çalışıldığını, faylı bir bölge olduğunu gösterdiği belirtildi. Bilimsel anlamda çatlakların, fayları, boşluklar ise eski üretim yerlerini işaret ettiği ifade edildi. 

Ayrıca raporda yer alan topuklarda yapılan sondajlarda, tek ve bütün parça kömür elde edilememesinin, demir ile kauçuk parçalarına ulaşılmasının, topuğun tekniğe uygun olarak bırakılmadığını, topuk olarak nitelendirilen bölgenin yorgun, geçirgen ve parçalı karakterde olduğunu açıkça gösterdiği ifade edildi. 

MTA tarafından verilen raporlara göre, incelenen kömür numunelerinin %6'sında (6 kez) oksidasyonun belirgin olmadığı, %1'inde (1 kez) belirgin bir oksidasyon geçirdiği, %64'ünde, (67 kez) kısmen oksidasyon izlerinin olduğunu, %12'sinde (13 kez) belirsin oksidasyon izlerinin var olduğunu, %3'ünin (3 kez) çok fazlaca oksidasyon izlerinin, %10'unun (10 kez) çok az oksidasyon izlerinin, %2'sinde (2 kez) oksidasyon izlerinin göründüğü yeraldı. 

Rapor sonundaki değerlendirme de, karot sondaj çalışmaları içini alınan örneklerden %94'ünde oksidasyon saptandı. Mağdur ailelerin avukatları, elde edilen bu sonuçların sanıkların yargılanmalarında esasa teşkil eden savcılık aşamasındaki bilirkişi raporuyla da uyumluluk gösterdiğini söyledi. 

CAN GÜRKAN, YENİDEN OTOPSİ DEYİNCE AİLELER İSYAN ETTİ 
Bu arada verilen aradan sonra tekrar görülmeye başlanan duruşmada, tutuklu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan söz aldı. Önceki duruşmalarda olduğu gibi yargılanmalarına neden olan bilirkişi heyetinin raporunu eleştiren ve ocakta kömür yangını olmadığını savunan Can Gürkan, otopsi raporlarındaki 'kömür yangını' ibaresinin geçersiz olduğunu bunun için yeniden otopsi olabileceğini ima etti. Bununu üzerine salondaki ölen işçilerin aileleri büyük tepki gösterdi. Bu anlarda, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, sık sık aileleri uyardı. 

İki yıldır tutuklu olduklarını, bunun uzun bir süre olduğunu, bunun yanında suç vasfının da değiştiğini ileri süren Can Gürkan, "Burada bizlerin yargılanmasını sağlayan ifadelerin birçoğunun gerçek dışı olduğu ortaya çıktı. Bu da suç vasfının değiştiğini gözler önüne serdi. Bu duruşmada mahkeme heyeti olarak vereceğiniz karar bundan sonra davaya bakışınızı da ortaya koyacak. Eğer tutukluluğumuzun devamına karar verirseniz, bilirkişi raporlarına göre karar verdiğinizi düşüneceğiz" dedi. 

BERATCAN CİNAYETİNİ ÖRNEK GÖSTERDİ 
Can Gürkan, savunması sırasında, İstanbul'da kaybolduktan 15 gün sonra cesedi bulunan Beratcan cinayetini de örnek gösterdi. Beratcan'ı öldüren katil zanlısının ifadesine rağmen mahkemenin anne Türkan Karakütük'ü delil yetersizliğinden serbest bıraktığını söyleyen can Gürkan, kendileri hakkında verilen ifadelerinde duruşmalar sırasında yalan olduğunu ortaya çıktığını, delil kalmadığını öne sürüp tahliyesini istedi. 

Soma Kömür İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru da ocakta metan sorunu bulunmadığını, metanlı alanda üretim yapmadıklarını, facianın da ne kömür yangınından ne de metan patlamasından olmadığını ileri sürdü. Ramazan Doğru da mahkemeden tahliyesini istedi.

TUTUKLULUK DEVAM
Davanın görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin öğleden sonraki bölümünde, sanıklar ve sanık avukatları tutukluluk süresinin uzun olduğunu söyleyip tahliye istedi. Sanıklardan Can Gürkan'ın avukatı Abdurrahman Gök'ün, savunması sırasında bir gazelden mısralar okuması ailelerin tepkisini çekti. Adil yargılama talep etiklerini söyleyen avukat Abdurrahman Gök'ün, Ergenekon ve Balyoz yargılamalarına atıfta bulunup 'keser döner sap döner, gün gelir mana döner' sözlerini de söylemesi salonda bir kez daha gerilimin artmasına neden oldu.

9 AĞUSTOS TARİHİNE ERTELENDİ
Savunmalardan sonra duruşmaya bir saat ara veren Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, ara kararını açıklamadan önce, bazı sondajların sulu yapıldığını her detayın kayıt altında olduğunu, duruşma sırasında da izlenebileceğini, ancak yine de iddialar karşısında, bilirkişilerden görüş sorulacağını söyledi. Aytaç Ballı daha sonra, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve duruşmanın da 9 Ağustos tarihine ertelediğini açıkladı. 

Mahkeme ayrıca, sanıkların adli kontrol şartının kaldırılması, duruşmalardan vareste tutulmaları taleplerinin reddedilmesine, bazı mağdurların katılma isteklerinin kabulüne karar verdi. Ara kararda, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, MTA'ya giden karot sondaj numuneleriyle ilgili görüş sorulması kararını da yineledi.

ÖZGÜR ÖZEL, DURUŞMA İLGİLİ AZLIĞINI ELEŞTİRDİ
Duruşma sonrasında CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel açıklama yaptı. Duruşmaya ilginin azlığını eleştiren Özgür Özel, "Geçmişte acıların üzerinden zaman geçtikten sonra en kolayı o olayda ölmüş olanları suçlamaktı. Hep yapıldı, bugün de savunma avukatları, hücum futboluna geçtiler ve dediler ki 'U 3 bölgesindeki çalışan 40 kişi suçludur, tanık değil sanık olarak yargılanmalıdır.' Üstü örtülü olarak U 3 bölgesinde hayatını kaybeden maden şehitlerini suçluyorlar, ya da canını zor kurtaran kişileri suçluyorlar" dedi.

Soma A.Ş.'nin, 'sorumlu ben değilim, sorumlu çalışanlardır ölmüş de olsa sorumlu çalışanlardır' deme noktasına geldiğini belirten Özgür Özel, şunları söyledi:

"Bunun nedeni bellidir, davaya ilginin azalmasıdır. 4 kilometrelik kuyruğu, 10 bin kişilik yürüyüşleri hatırlıyoruz. Şimdi acılı analardan, eşlerden, duyarlı STK'lardan ve avukatlardan başka kimse yok. 'Soma'yı unutursak kalbimiz kurusun' diyenlere sesleniyorum. Siz sahipsiz bıraktıkça yavuz hırsız ev sahibini bastırır. Soma A.Ş., analardan şikayetçi olur."  

Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın avukatı Abdurrahman Gök'ün açıklamalarını da eleştiren Özgür Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Günün en beklenmeyen olayı, Avukatın açıklamaları oldu. Bu pervasızlık devam ettikçe, bir avukat 'ben en son konuşacağım' dedi, bir kasideyle başladı, anneleri, eşleri rahatsız etti. Salonu provake etti. Sonra döndü açıkça hakimi tehdit etti. 'Geçmişteki kumpas davalarının hakimleri şimdi yargılanıyor' dedi. 'Keser döner döner sap döner' sözleriyle tehdit etti. Bir avukatın, hakime 'keser döner sap döner' demesi hakime 'Sen de yanarsın' demesi, İslami referanslı kasideyle, cevap vermesi, 'HSYK kararlarında etkiliyiz, güçlü biziz, isteğimizi isteğimiz yere koyarız, istediğimiz karaları vermeyenleri de içeriye tıkıyoruz' demektedir. Hükümetle ilişkilerini hükümetin bu şirketi nasıl kolladığını, hakimin başına neler geleceğini söyleyip had bildirmiştir. Bunu bir kenara yazıyoruz. Mahkeme başkanının yönetimini, ilk günden beri takip ediyoruz. Arkasındaki kamuoyu desteğini hatırlatıyoruz. Bu hakimin geleceğini kamuoyu takip edecek. Bugün bir kara leke günüdür. Savunma avukatının geçmişte hoşa gitmeyen kararlar veren hakimlerin başına neler geldiğini söylemesi, tehdidi dikkat çekicidir. Hakimlik makamı açısından onur kırıcıdır. Mahkemenin kendi hukukunu ve evrensel hukuku nasıl koruyacağını takip edeceğiz."

301 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ
Manisa’nın Soma İlçesi’nde 13 Mayıs 2014’de meydana gelen maden kazasında, 301 madenci yaşamını yitirdi. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür RamazanDoğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik’in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Facianın yıldönümüne 2 ay kala 2 Mart 2015 tarihinde iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için, ’olası kastla öldürme’ suçundan 301 kez 20-25 yıl, ’neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’ suçundan 162 kez 2-6 yıl hapis cezası istedi. Tutuksuz 38 zanlı için de, ’Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 2-15 yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25’inin cezalarının, kusur durumundan dolayı 3’te 1 oranında artırılması istendi. Geçen 25 Aralık’taki duruşmada da tutuklu sanıklardan maden mühendisleri Hilmi Kazık ve Yasin Kurnaz, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (dha)

 
Alparslan Çelik ifade için İzmir Adliyesi'nde
 
Kocaoğlu’nun ‘8 ilçe çıkışı’na ilk tepki: Yüz yüze geleceğimiz ilk yerde…
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Alparslan Çelik ifade için İzmir Adliyesi'nde
Alpaslan Çelik, devam eden bir soruşturma kapsamında, sıkı güvenlik tedbirleri ...
LİYAKAT Girişimci Çocuk Atölyesi Kocaeli'nde
Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) tarafından organize edilen, Milli ...
İzmir ve Muğla’nın RES haritası!
İzmir’de rüzgar enerji santrallerinin (RES) doğaya, canlılara zarar verdiği ...
 
Ovacık saldırısının kan donduran detayları!
Tunceli’nin Ovacık İlçesi’nde PKK’lıların adliye lojmanlarına bomba yüklü ...
2 sendikayı karşı karşıya getiren davada flaş açıklama!
Tüm Yerel-Sen’den dava öncesi gelen sert açıklamalara yanıt geldi. 2 No’lu ...
Bir garip park vakası: Korkutan not işinden etti!
Antalya’da ön ve arka plakaları olmayan ve üzerinde ’Bombaları getiren ...
 
Onur Yürüyüşü öncesi tehlikeli çağrı!
Pazar günü yapılması planlanan LBTİ'nin Onur Yürüyüşü öncesi Müslüman ...
Atatürk Havalimanı’nda ‘ölü doğum’ soruşturması!
Bebeği ölü doğan Iraklı Sazgar Muhammed Arif, savcılığa şikayette bulunarak, ...
PKK’lı teröristler üs bölgelerine saldırdı!
Hakkari’nin Şemdinli İlçesi Derecik Beldesi’nde bulunan Hudut Bölük Komutanlığı ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Sesi, bize mirası...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tanrıları taştandı
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Ülkeme adalet diliyorum, gönüllere vefa!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
İmamoğlu’nun suskunluğu!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Muhalefete muhalefet…
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
‘Paranın içinden geçmişler...’
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Can dostlar tartışması!
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Beyaz tren...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
'Memleket' küçülüyor!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva