HABERLER>ASTROLOJİ
9 Mart 2017 Perşembe - 11:07

Şimdi geçecek iyileşeceksin! Regresyon Terapi

Çok az yazdığım bir konudur Geçmiş Yaşam Terapisi. Toplasanız bir elin parmaklarını geçmez makalelerim. Yine de hemen her gün bir terapi randevum vardır.

Şimdi geçecek iyileşeceksin! Regresyon Terapi

Çalışmaların hepsi kendi çocuklarım, her biri göz bebeğim olmakla birlikte Geçmiş Yaşam Terapisini tek geçerim. O nedenle çok uzun saatlerimi aldığı ve tüm dikkatimi verdiğim, beni çok yoran bu çalışma her zaman indirimdedir. Herkese ulaşsın, herkes mutlu olsun diye.

Benimde devam eden terapi süreçlerim var. Mümkün olsa her ay 2 kez terapi almak isterim. Her defasında kendimle ilgili yeni bir şey keşfederim. Geçmiş Yaşam Terapisi kendine dışarıdan bakmaktır bir anlamda.

Son terapimde konunun “şeker hastalığı” olduğundan kuşkulandığım ani el titremesi ve öfkelenmeler olmasını istedim. Konuyu danışan seçer. Ve ne seçerseniz seçin “regresyon therapy” sizi gerçek sorunla yüzleşmeye davet eder.

Görüntüler kendiliğinden oluşur. Görüntü almaktan ziyade hissetmek hislerle yolu ve duyguyu bulmak esastır. Bende de öyle olur.

Geçmiş yaşam terapimin ortalarında sağ elim aşırı ağrımaya başladı. Bu ağrıyı tanıyordum, yaklaşık 3 yıldır aşırı yazmaktan, ağır yükler kaldırmaktan sinir sıkışması oluştuğunu biliyordum. Sokak canları için dağıttığımız mamaları ve suları hiç düşünmeden kaldırıp arabama yüklemenin sonuçları olduğuna emindim. Sorun belliydi çözüm belliydi ama bu ağrı terapi sırasında nerden belirmişti! Bedene dikkat ettiğimiz her ağrıyı şifalandırdığımız bir çalışmadır Regresyon Therapy( geçmiş yaşam terapisi)

“Neden ağrın var, geçmişteki hangi olaydan kaynaklandı” diye sordu terapistim. “Hissetmeye çalış” dedi. O anda beliren görüntü inanılmazdı. 10 yıl önce kaybettiğim canım babam hastane odasında sağ elini şişiren serumla canı yanarak şişeye bakıyordu. “Serum şişesi bittiğinde eve gideceğiz” demiştim. Serum şişeleri bitmedi. Tam 15 gün sürdü yoğun bakım eziyeti. 15. günün sonunda kaybettik. Öldüğünde gözleri açıktı ve hala serum şişesine bakıyordu.

Ellerini şişiren özensiz hemşireyi hiç affetmedim ama unuttum. Serumu bağlayıp bir daha hiç kontrol etmemesinin sonuçlarına babacığım katlanmıştı. Ondan sonra tanıdığım melek gibi hemşirelerde kötü hemşireyi affetmeme yetmedi. Antibiyotikleri yaptığında kısık sesiyle canının acıdığını anlatan çığlık kulaklarımdan gitmedi uzun yıllar ama unuttum. 10 yıl geçti aradan.

Ve o his, o görüntü yeniden karşıma çıktı Geçmiş Yaşam Terapimde.

Babama

-“Elim ağrıyor” dedim. Şiş elini uzatarak :

-“Gel dokun koluma” dedi. Dokundum, kolum daha çok ağrıdı. Sonra diğer eliyle benim koluma dokundu:

– “Şimdi geçecek” dedi.

O anda hatırladım ki babam küçükken hasta olduğumuzda, bir yerimiz ağrıdığında bizi iyileştirmek için elleriyle dokunur “şimdi geçecek” derdi. Hakikaten geçerdi. Şefkatli ve anneliği annemden daha iyi başaran bir babaydı. Babalığı bir çok erkekten daha babacan, güven veren ve yücelten biriydi. Ve terapi  anında anladım ki şifacılığı babamın öğretilerinden dolayı benimsemişim. Bu yeteneğin bana babamdan geçtiğini o anda anladım.

Hemşireyi affetmemi istedi terapistim. Olmadı yapamadım. Hala kızgındım. Ve zaman zaman şeker sanarak dışa vurduğum, beni titreten öfke, hemşireye yöneltemediğim, başka yollarla dışa vurmak istediğim kızgınlıktı.

Bazen böyledir. Affetmek güç olur. Bir sonraki seansta mutlaka affedilir ve düğüm çözülür.

Terapiler uzanılarak ve gözler kapalı şekilde yapılır. Uzandığım yerden kalktığımda minnet doluydum. Kaç kez teşekkür ettiğimi hatırlamıyorum. Benim yaptığım Geçmiş Yaşam Terapi seanslarında kaç kişinin bana aynı minnetle teşekkür ettiğini de hatırlamıyorum. Ama hayatım her aydınlandığında, bir ışık daha yandığında biri daha benim gibi çözsün, kurtulsun ve mutlu olsun istiyorum.

Babamı yeniden görmek, konuşmak rüyalarda mümkün olamıyordu. Canlı ve gerçek bir görüntüydü. Beni hala koruduğunu ve yanımda olduğunu söyledi.

Babasını kaybedenler bilir, O gittiğinde bir kanadınız kırılmıştır. Yeniden uçmak ve kendine güvenmek evliyseniz bile mümkün olamaz. Geçmiş yaşam terapi yaşama güvenmek gerektiğini bir kez daha hatırlattı bana.( Su Karakuş / İletişim: [email protected])

 

Işıklı günlere..

 
Karşıyaka sağlıkta ‘çağ’ atladı!
 
8 adımda haftanın astroloji yorumu
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Şans ve Bolluk Enerjisi: Shamballa
Bir çoğumuz şanslı doğuyoruz çünkü şans enerjisi bütün evrende yayılıyor. ...
Tarot hakkında bilmeniz gereken 8 gerçek
Tarot hakkında doğru bilinen yanlışları, şehir efsanelerini, amatörlerin ...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva