Seçime 5 kala Zeybekci’den iddialı çıkış: 30’un yarısının bile yakınından geçemeyecekler!

Mehmet İŞLER/ EGEDESONSÖZ- Cumhur İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı AK Partili Nihat Zeybekci, kentteki basın kuruluşlarının temsilci, yönetici ve muhabirleriyle bir araya geldi.

31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala gerçekleşen programda konuşan Aday Zeybekci önemli mesajlar verdi. 1 Nisan’da yapacağı ilk iş hakkında bilgiler veren Zeybekci seçilip seçilmemesinin dışında yeni dönemde izleyeceği yol haritasına dair açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) uzun yıllardır İzmir’de sürdürdüğü iktidarını zaman zaman hedef alan Zeybekci iddialı konuştu.

ORADA DOLAŞIRKEN HAYALLERE DALIYORUM
Zeybekci programa geç katılmasını açıklarken, “Kemeraltı’na girmek gibi bir durumumuz vardı. Girdik, girmek serbest ama çıkmak yasak. Eğer gönül dokunuşları yapıyorsanız esnaf kardeşlerimiz bırakmıyor. 4 ayda en az 20 defa gitmişizdir. Orada kaybolup gidiyoruz. Muhteşem bir yer. Dünyanın en büyük alışveriş merkezi potansiyeline sahip. Her köşesinde ayrı bir zenginlik var. Dokunduğunuz yerden hazinelerin çıkacağı bir define adasında gibisiniz. Orada dolaşırken hayallere dalıyorum. ‘Kemeraltı 7 gün 24 saat yaşayan bir yer olsa, üstünü kapatsanız, her türlü aktivitenin yaşandığı bir yer olsa, Antalya’ya giden turist kafilelerine programınızda İzmir, Kemeraltı var mı?’ diye sordursak zaten yeter!” dedi.

HİÇBİR ZAMAN ‘OYUNUZU BANA VERİN’ DEMEDİM!
Zeybekci ayrıca, “Adaylığımızın ilan edilmesiyle başlayan süreçte dolu dolu 4 ayı geçirmiş oluyoruz. Oduncunun gözü ormanda olur derler ya tüm seyahatlerimde dolaşırken nereye baksanız işinizi görmeye başlarsınız. Bir yerde oturduğum zaman illa peçeteye, havluya, çarşafa bakarım, kumaşına bakarım. Belediye başkanlığından sonra da tüm dünyaya bir şehir olarak bakıyorsunuz. Ulaşım sistemleri, yeşil alanları ve her şeyine bakıyorsunuz. İzmir’e de hep o gözle baktık. 2014 yılında açık seçik beyan etmişiz. Nasip bugüneymiş. Çok güzel bir 4 ayı geçirmiş olduk. Sizlere çok teşekkür ediyorum. Son derece medeni, demokrat, hoşgörülü, bazı yerlerde duyarlı bazı yerlerde duyarsız bir süreç geçirdik. Hep ‘İzmir kazansın’ dedik. İzmirli vatandaşlara hiçbir zaman ‘oyunuzu bana verin’ demedim. Önceki siyasi yaşantımda da özellikle yerel seçimlerde hiç böyle bir şey söylemedim. ‘Oyunuzu kendinize, ilçenize, İzmir’e verin’ dedim.  İzmir’imiz için hayırlısı neyse o olsun! Bu Pazar günü İzmirlimiz İzmir’e oy verecek ve İzmir kazansın” diye konuştu.

BUNU BİR YERE NOT EDİN, 31 MART TÜRKİYE İZMİR’İ KONUŞACAK
31 Mart’a yönelik iddialı açıklamalarda bulunan Zeybekci, “Seçim kampanyamızla ilgili politikamızın Türkiye’nin genelinde de uygulandığını gördük.  Yeri görü inleten, gerek gürültü gerek ses olmadan son derece temiz bir seçim kampanyası yürüttük. Yağmur gibi yapmadığımız bir metrekare bile kalmadı. Bütün şehri yürüdük. Bütün ilçelerde yürüdük. En az gittiğim ilçeye 4-5 kez gittim. Çoğuna 15-20 defa gittim. Önceleri hızlı bir şekilde yürüyordum. Vatandaşımız daha seçim havasına girmemişti. Sonra, ‘merhaba, nasılsınız’ derken, ‘otur, dinleniver, kahvemizin tadına bak’ diyenler oldu, süratimiz düştü. Muhteşem bir seçim kampanyası oldu. İzmir’de bir tek kişi bir tek yerde olumsuz bir laf söyledi. Bir hanımefendiydi. Onun dışında hiçbir yerde, hiçbir şekilde ne işaret diliyle ne de sözlü olarak kesinlikle bir olumsuzluk yaşanmadı. Seçim kampanyasındaki hassasiyetlerimizi İzmir de gösterdi. O sene bu sene! Pazar günü akşam Türkiye’de tüm medya en çok İzmir’i konuşacak. Bunu da bir yere not edin. Demedi demeyin!” ifadelerini kullandı.

İZMİR BİZİ ALMIŞ!
Vatandaşın ilgisinden dolayı yollarda çok zor yürüdüğünü aktaran Zeybekci, “İzmir’i almaya değil, kendimizi İzmir’e vermeye geldik’ demiştik ya, İzmir bizi almış! Bence biz İzmir’in gönlüne girdik. Matematik olarak ölçtüm ve girdiğimi gördüm” dedi.  

İZMİR’DEN OLUMLU VE OLUMSUZ NOKTADA ETKİLENDİKLERİ
Zeybekci İzmir turu sırasında etkilendiği noktalara vurgu yaparken, “Boğazıma bir yumruğun tıkandığı, ‘olmaz ya, böyle değildir, burada bir kaza olmuştur’ dedim ve çok etkilendiğim yer Karaburun, Mordoğan, Urla, Çeşme, Alaçatı, Çiğli’den negatif anlamda etkilendim. Karaburun’da kanalizasyonun denize ulaştığını görürsünüz. Bunlar beni çok etkilemişti. Dikili’de de AK Parti ilçe binasının sol tarafında oturduk. Sivrisinekler ve koku vardı. Ne bu ya? Kanalizasyon dersi var. Direkt denize gidiyor. Çeşme’de gördüklerim. İnanmadım Olumlu yönde de etkilendiğim yerler oldu. Doğuştan ve yaradılıştan dünyanın en güzel şehri. Burada Gölcük, Bozdağ, Tire’den etkilendim. Kültürü, yaşantısı, insanın tavrıyla çok güzel” açıklamasında bulundu.

HARMANDALI’DA MUTASYONA UĞRAMIŞ HAYVANLAR VAR
“İzmir bizim tarif ettiğimiz yerde değil” diyerek sözlerini sürdüren Zeybekci, “Harmandalı’yı gördüğümde, çöp yığınları, zehir deresi, yayılan koku, mutasyona uğramış hayvanları herkesle paylaştım. Ama çaresiz bir bakıştan başka bir karşılık alamadım. Hayvanlar korku filmlerindeki gibiydi. Birbirlerini yiyorlardı. Bütün bunları söylediğimde birbirimizin gözünün içine bakıyoruz ve hayatımıza devam ediyoruz. Bizim İzmir’de çok güçlü bir yerel basının ve medyanın olması gerektiğini gördüm. Kök söktürecek, baskı oluşturabilecek bir şeyi görmek istersin. Bunu da tam anlamıyla yaşayamadık. 1 Nisan itibariyle sizlerle tekrar oturup, konuşacağız. Biz bu işi nasıl yaparız” ifadelerini kullandı.    

BU TOPLU KIYIM!
Seferihisar’da hayvan barınağında kötü görüntülerin hatırlatılması üzerine konuşan Zeybekci, “Kimseyi hedef aldığım falan yok. Ortada bir resim var. Yeri, yurdu belli. Bidonlara doldurulmuş… Onların nasıl bir hayat sürdüğü ve sizin gözünüzün içine nasıl baktıkları belli. Yüzlerce ölü hayvan var. Tam detaylarını görmedim. Dün gece uyuyamadım. ‘Nasıl olur, nasıl böyle bir şeye duyarsız kalır?’ diyorsunuz. Ben hayvan barınağına karşıyım. Türkiye’nin en modern hayvan kliniğini ben kurdum. Bizim yaptığımız muhteşem parklar vardı. Tekil anlamda aracın arkasına bağlayıp sürüyenler var ama bu toplu kıyım. O barınak olurken dünya starı olan sanatçılar da konserler düzenlemişler. İlk resimleri gördüm, bakamadım. Ben mesela çocukların üzüldüğü filmleri seyredemem” dedi.

SANKİ AĞZIMLA KUŞ TUTTUM, 30’UN YARISININ YANINDAN BİLE GEÇEMEYECEKLER
‘Zeybekci ağzıyla kuş tutsa seçim kazanamaz gibi bir algı var. Bununla ilgili ne söylersiniz?’ sorusu karşısında konuşan Zeybekci, “Sanki ağzımla kuştum gibi geliyor bana! İzmir’i almaya gelmedik. İzmir’e kendimizi vermeye geldik. Hayatım boyunca inanmadığım hiçbir işin başına geçmedim. İzmir’in bu seçimi alacağını düşünüyorum. ‘Ceketimizi koysak alırız’ dendi bu şehirde. 30 ilçeyi alırız dendi. Bu milletin kararı neyse o. Onun önüne ne nokta, ne virgül koyarız. 30’un yarısının bile yakınından geçemeyecekler. Risk olsa bunları söylemem” ifadelerini kullandı.

BAZI ŞEYLERE DAYANAMAZSINIZ YA, ONUN REFLEKSİDİR
Sürecin başında daha yumuşak bir dil kullanırken daha sonra üslubunu sertleştirmesiyle ilgili açıklama yapan Zeybekci, “Bazı şeylere dayanamazsınız ya, herhalde onun refleksidir. Milletin iradesine duyduğumuz saygıdan dolayı Aziz Kocaoğlu’na bir şey dediğimi kimse söyleyemez. CHP’nin değil Kılıçdaroğlu’nun adayı diyorum. ‘Benim projem yok’ diyor. İlk projesi Brüksel’e ofis açmak olabilir, beni ilgilendirmez. Ama bir bakıyorsunuz adanın, tatil köyünün satıldığını görüyorsunuz. İttifak ettiğin bir parti, yasal olarak seçimlere katılıyor ama vicdanı olarak da terör örgütünden habersiz tek kelime dahi edemiyor. Terör örgütünden habersiz seninle ittifak yapması mümkün mü? İzmir’de aday çıkarmayacağız, bunu destekliyoruz, demesi mümkün mü? Bu neyin karşılığı? Şeffaf olarak İzmirlinin karşısına çık, meclis listesinde şunlar şunlar bizim şunlar şunlar başka partiden diye söyle. Bu detaylarıyla İzmir’i yönetmek istiyoruz de. Biz yönetmek değil hizmet etmek istiyoruz. Oyun şeffaf değil, oyun net değil. Herkesin oyuna talibiz… Yok böyle bir şey. Çatır çatır söylüyor. Seçilenler bizim sayemizde seçildiğini unutmayacak diyor. Neye, kaça anlaştınız kardeşim?” açıklamasını yaptı.

SEÇİLEMEZSEM GÜNE GEÇ BAŞLARIZ
İddialı açıklamalarda bulunmasının hatırlatılması ve 31 Mart akşamı seçilemediği takdirde 1 Nisan sabahı ilk yapacağı işin sorulması üzerine konuşan Zeybekci, “Milletin takdiri neyse o olur. Zafer İzmir’indir. 31 Mart akşamı ile ilgili iddialı konuşuyorum, evet! Elinizde bilgiler mi var evet? Seçilemezsem ne yaparım? İzmir’deyim. Güne biraz geç başlarız, partide arkadaşlarımızla bir araya geliriz. 1 Nisan günü seçilip seçilmememiz önemli değil. Meclis üyelerimizle, il yöneticilerimiz bir toplantı yapacağız. Durmak yok! Derhal güne başlayacağız” diye konuştu.

İZMİR’E HAKSIZLIK YAPILIR BİR HAL VAR MI? SEN BECERİKSİZSEN BEN NE YAPAYIM?
‘Seçilemediğiniz taktirde vaat ettiğiniz projelerin kentte hayata geçmesi için çalışmanız olacak mı?’ ve ‘Cumhuriyet Halk Partili yerel iktidarın merkezi hükümeti hedef alarak, ‘İzmir’e ayrımcılık yapılıyor’ şeklinde sarf ettiği eleştirileri karşısında ne söylersiniz?’ sorularını yanıtlayan Zeybekci, “İzmir’e biz ayrımlığı biz yapmıyoruz. İzmir’e yerelde yönetici olanlar ayrımcılık yapıyor. Bununla ilgili rakamları ortaya koyduk. 2017 yılı bütçe gelirlerinden rakamları ortaya koyduk. Türkiye’de en fazla ödenek alan iki şehir. Kocaeli ve İzmir. 2018’de de aynı. Bundan önceki 15 yılda da böyle. Erdoğan 1994’te İstanbul’a başkan olduğunda yaşadığı en büyük haksızlık muhalefet belediyesi olmasından dolayı yaşadığı haksızlıktır. İzmir hak ettiğini alamadı derken önce bununla başlamışlardı. Bize ayrımcılık yapıyor diyorlar. Kamu yatırımına baktığımız zaman, hava alanları, çevre yolları, İZBAN, içme suyu çalışmalarımız var. Gördes Barajıyla ilgili de farklı yaklaşımları var. Şimdi İzmir’e haksızlık mı yapılıyor? Haksızlık yapılır bir hali var mı? Sen beceriksizsen ben ne diyeyim sana? 21 yüzyıl dünyasına uyum sağlamaya çalışan Türkiye, İzmirsiz bu yola devam etmek istemiyor. Ferhat dağları dele dele geliyor da Şirin ne halde? Çöp, ulaşım, trafik, otoparkımız ne halde? Kişi başına düşen yeşil alan ne halde? Spor salonlarımız ne halde?” dedi.

MEVZU BAHİS İZMİR İSE GERİSİ TEFERRUATTIR
Zeybekci cevaplarına devam ederken, “Belediye başkanlığına adayım. Seçilemediğim durumda, yeşil alanı, katı atık vahşetini ben mi bitireyim, körfeze verilen kanalizasyonu ben mi durdurayım, kent enstitülerini ben mi kurayım? İz bedel 30 bin TL diyor. İstanbul’daki de aynı. Bütçeyi bilmiyor mu? Biliyor. Sana yap parayı koyacağım diyor. Bunu bile kullanıyorsan… 4 yıl 15 gün ekonomi bakanlığı yaptım, Aziz Bey bir gün gelip de ki dostumdur, ağabey diye hitap ettiğim biridir, İzmir’de şu ihtiyaç var demiş midir? Bir kere ‘gittim’ desin! İkinci çevre yolu İzmir’in en büyük ihtiyacı. Metro, İZBAN İzmir’in ihtiyacı. Bize ricada bulunulursa başımla beraber! Mevzu bahis İzmir ise gerisi teferruattır!” ifadelerini kullandı.

BEKLEYEN PROJE YOK
İzmir’deki yerel yönetim temsilcilerinin Buca Metrosu’nun bakanlıkta onay beklediğini söylemesinin hatırlatılması sonrasında konuşan Zeybekci, “Kimse yalan söylüyor demek istemiyorum, Aziz Bey’i de seviyorum. Böyle bir şey yok. Bilgi edinme kanununa göre bakanlığa sorun, cevap vermek zorundalar. Böyle bir şey yok! Eksikleri olabilir ama onay makamında bekleyen proje yok” açıklamasında bulundu.  

ŞİRİN’İ BÖYLE GÖRMEK İSTEMEZDİM
İzmir’e dair görmek istemediği özelliklerini sıralayan Zeybekci, “Şirin’i böyle görmek istemezdim. Foseptikle uğraşan bir Şirin görmek istemezdim. Boyuyla, posuyla, endamıyla dünyanın en güzel şehri. Mütevazi olamam. Ama yaşantısına, mutfağını falan yakından görünce, karşılaştığımız nokta biraz kötüydü” dedi.

TÜM TESTLERDEN GEÇTİM
kendine güvendiği için yola çıktığını söyleyen Zeybekci, “İzmir Türkiye için lazım. İzmirsiz Türkiye eksiktir. İzmir’i olmayan Türkiye çok önemli bir şeyini kullanamamış demektir. Cumhurbaşkanımız bana bunu söylediğinde inanmasam, İzmir bana heyecan vermeseydi asla yola çıkmazdım. Denizli’de 7 yıl belediye başkanlığı yaptım. Hatalarım da günahlarım da vardır. aklım erdiğinden itibaren hesabını veremeyeceğim nefesim yoktur. 7 yıllık tecrübemden güç alarak İzmir’e geldim. Fena da değildim! Dünyada sıkıntıların olduğu dönemde de ekonomi bakanlığı yaptım. Tüm testlerden geçtim” ifadelerini kullandı.