Rektör Hoca'dan türkü resitali: Uzun ince bir yoldayım

Organ bağışı ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Eğrilmez, “Türkiye’de yılda 380 bin kişi vefat ediyor.  Ege Üniversitesi’nde ve Türkiye’de kornea bekleyen insanların acısını en iyi bilen kişiyim. Biz görüyorduk, kornea takıldığı anda insanlar Türk filmlerindeki gibi seviniyorlar. Türkiye’de kornea bekleme süresi bugün itibariyle 1 aya inmiştir.  İzmir şuan 49 bin organ bağışçısıyla Türkiye’de birinci sıradadır” dedi.

Etkinliğe,  Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, EÜ Rektör Yardımcısı Vekillileri Prof. Dr. Ali Saffet Gönül, Prof. Dr. Canan Fisun Abay, Prof. Dr. Mehmet Ersan, İletişim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Müge Elden, akademisyen ve öğrenciler katıldı.

Programın açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Milli kültürümüzün ve aşıklık geleneğimizin en önemli temsilcilerinden Aşık Veysel’in vefatının üzerinden tam 45 yıl geçti. Türk halk şiirine damgasını vuran Aşık Veysel, toprak ve insan dostu, doğa aşığı bir ozandı. Doğruluk, çalışkanlık ve güzel ahlak sahibi olmanın erdemlerini topluma nakış nakış işledi. Büyük halk ozanı Aşık Veysel’i bir kez daha saygıyla ve özlemle anıyorum. Bugün aynı zamanda Dünya Nevruz Bayramı.  Aşık Veysel'in "Benim sadık yârim kara topraktır" dizesiyle özetlediği, Toprak Ananın yeniden doğuşunun ve yeniden dirilişinin sembol günü. Bu vesile ile tüm katılımcıların Nevruz Bayramı’nı da kutluyorum” dedi.

“İYİ HEKİM OLMAYI ÖĞRENCİLERİNE BAĞLAMASIYLA ANLATIYOR”
“Korneanın Sesi" grubu, kornea nakli özelinde organ bağışı farkındalığını artırmak için konserler verdiğini söyleyen  Rektör Prof. Dr. Budak,   “İdeal Hekimliği ve ‘İyi Hekim Olmayı’ öğrencilerine bağlamasıyla anlatan Üniversitemiz Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Eğrilmez hocamız çok önemli ve anlamlı projelere imza atıyor. Aşık Veysel’in insan sevgisini, kültürel mirasının ruhunu genç nesillere aktarmaya çalışıyor. Prof. Dr. Sait Eğrilmez, bir yandan genç tıbbiyelilere ışık olurken, diğer yandan görmeyen gözlere ışık kazandırıyor” diye konuştu.

 Aşık Veysel’in can yoldaşının sazı olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Budak, “Türküler onun gören gözleri,  ruhu ise müziğinin gıdası olmuştur. Türküleri aracılığı ile kendini ifade etmesinden doğan irfanı, eşsiz bir yol olmuş gidebilene. “Sazım Sen Kal” Belgesel Filmimizin hikâyesi bu eşsiz yoldan gidenlerin hikâyesidir. Sizleri yedinci sanatla baş başa bırakıyor iyi seyirler diliyorum” dedi.

Ege Üniversitesi Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Dilek Takımcı’nın yönetmenliğini yaptığı belgesel film  Aşık Veysel’in ölüm yıldönümü dolayısıyla hazırlandı.

“VEYSEL’İN TÜRKÜLERİ, ONA ŞİFACI RUHUNU KAZANDIRDI”
Açılış konuşmasında ’Sazım Sen Kal’ belgesel filminin ortaya çıkışının duygusal öyküsünü anlatan Prof. Dr. Dilek Takımcı, “Yaklaşık 2 yıl önce yine bu salonda organ bağışı için düzenlenmiş bir konser izlemiştim. Bağlama çalan bir göz doktoru vardı. Görme engelli halk ozanımız Aşık Veysel Şatıroğlu’nun türküleri, müziği, derin içgörüsü ile kendisine çocukluk yaşlarda şifacı ruhunu kazandırdığını anlatıyordu. Doktor Sait Eğrilmez her ne kadar Aşık Veysel’in zamanına yetişemese de, görmeyen gözlere ışık kazandırarak kendi yaşamının Aşık Veysel’ini bulmuştu. Cem Cansız’dı bu kişi. Cem Cansız bağlama çalmadaki yeteneğinin yanı sıra etkileyici sesiyle salondaki insanları organ bağışına ikna etmekte Doktor Eğrilmez’in çabalarına önemli bir destek oluyordu. İnsanlığa şifa yolculuğunda bu 3 adamın hikayesi çok etkiledi beni. Bu 3 adamın insan sevgisine dair kültürel mirasımızın ruhunu genç nesillere özellikle yetiştirdiğimiz sevgili öğrencilerimize müzik yaparak aktarma çabalarına bende filmim ile bir katkı sağlamak istedim” diye konuştu.

“KORNEA BEKLEYEN İNSANLARIN ACISINI EN İYİ BİLEN KİŞİYİM”
Organ bağışının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Eğrilmez, “Kornea, doku, kan grubu uyumu, beyin ölümü gibi özel bir şart gerektirmeden nakledilebilen bir doku olduğu halde bağışlanması unutuluyor. Türkiye’de yılda 380 bin kişi vefat ediyor.  Ege Üniversitesi’nde ve Türkiye’de kornea bekleyen insanların acısını en iyi bilen kişiyim. Biz görüyorduk, kornea takıldığı anda insanlar Türk filmlerindeki gibi seviniyorlar. Farkındalık yok. Her vefat eden organ vericisi, kornea vericisi olabilir. Dolayısıyla Türkiye’nin sadece yüzde biri şu salondaki farkındalığı yakalamış olsa Türkiye’de bir tek kişi kornea nakli beklemez. Biz 2009 da ‘kornea ikilisi’ olarak burada Ege Üniversitesi çatısı altında çalışmalarımıza başladık. Diğer müzisyenlerle çalışmalarımızı genişlettik ve şuanda Türkiye’de 3 yıl olan kornea bekleme süresi bugün itibariyle 1 aydır.  İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ile çok iyi bir koordinasyonumuz var. Bu nedenle, İzmir şuan 49 bin organ bağışçısıyla Türkiye’de birinci sıradadır” dedi.

Kültür ve sanat dolu gecede  “Sazım Sen Kal” belgesel film gösteriminin ardından “Korneanın Sesi” grubu sahne aldı. Aşık Veysel’in kendi sesinden türkülerin, Korneanın Sesi grubundan bestelerin ve ney şarkılarının icra edildiği konserde türkü severler adeta mest oldu.