HABERLER>GÜNCEL
20 Haziran 2020 Cumartesi - 11:05

Prof. Taşçıoğlu'nun oğlu, babasıyla son konuşmasını anlattı

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle hayatını kaybeden Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu'nun oğlu Onur Taşçıoğlu, babasıyla son konuşmasını anlattı. Taşçıoğlu, "Son konuşmamızda 'Ne olacağımız belli değil, kendinize iyi bakın' dedi" ifadesini kullandı.

Prof. Taşçıoğlu nun oğlu, babasıyla son konuşmasını anlattı

Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu'nun oğlu Onur Taşçıoğlu, açıklamalarda bulundu.

Taşçıoğlu, "Babasız ilk Babalar Günüm. Kolay değil, herhalde tüm gün boyunca her saniye geçmişte neler yaşadıklarımızı düşüneceğim. Her babalar gününde sabah ilk babamı arardım. Bu kez annemi arayacağım çünkü o da bana babalık yapmıştır. Zor olacak ama güçlü olmamız lazım. Herhalde telefon edeceğime, mezarına gidip onunla sohbet edeceğim" dedi. 

Babasının bu kadar seveni olduğunu tahmin edemeyeceğini ve çok şaşırdığını ifade eden Taşçıoğlu, "Babamı 1 Nisan'da kaybettiğimiz zaman, daha doğrusu 1 Nisan'dan önceki o süreci yaşadığımız zaman ben de çok şaşırdım. Ben de babamın bu kadar seveni olduğunu tahmin etmiyordum. Fakat babamı tanıyan da, tanımayan da çok sevdi. Çünkü babam, hastalandığı gün çektiği videodaki doğallığıyla sevildi. Ki ben bunu babamın vefat ettiği iddiaları olunca istemiştim. İyi bir insan, bana göre zaten bakışlarından belli olur. O hissiyatı, o sıcaklığı veren insan, onu belli eder. Onun sıcaklığından dolayı, o videodan sonra tanımayanlar da nasıl biri olduğunu anladı. Babam kendisine hep hedef koyan ve o hedefler için hep uğraşan bir insandı. Babam sadece hastalarına değil, biz evlatlarına, dostlarına mesaj vererek ve bir şeyler öğreterek hayatı göstermeye çalıştı. Hiçbir zaman şunu yap veya bunu yap demezdi. Her zaman bir mesaj yoluyla bunu anlatırdı ve o size sözden daha değerli gelirdi" dedi.

'Öğretmenim olsa, herhalde benim de en sevdiğim öğretmenim o olurdu'
Cemil Taşçıoğlu'nun öğrencileri tarafından neden bu kadar sevildiğini ise Taşçıoğlu, "Babamın hastalığı ilk nüksettiği zaman ben İstanbul Tıp Fakültesi Öğrenci Birlikleri ile görüşmeye başladım. Kaldı ki ben onlara değil, onlar bana ulaştılar. O kadar üzgündüler ki, sanki el birliği ile hocalarını kurtarmaya çalışıyorlardı. Bu sayede ben de de öğrencilerine karşı, babamın öğrencilerine karşı da ne kadar duygusal olduğunu anladım.  Baktığınız zaman hoca kelimesi ya da doktor kelimesi insanlara biraz uzaktır. İnsanlara kaç tane hocanız, kaç tane doktor tanıdığınız var diye sorduğunuz zaman insanın aklına bir iki kişi gelir. Çünkü hoca veya doktorlar mesafeli gelebilir ya da insanlar onlara mesafeli durabilir. Babam öyle bir insandı ki, öğrencilerine karşı kesinlikle bir mesafesi yoktu. Öğrencileri de ona hem sevgi, hem saygı duyarlardı. Baktığınız zaman tıp kitapları binlerce sayfadan oluşuyor ama babam kitaba bağlı kalmazdı. O insanlara öğretirken bile farklı yollardan öğretirdi. Bundan dolayı da öğrencileri babama hayran kalırlardı. Öğrencilerle öğrenci olurdu. Aslında babamın sırrı buydu. Hastalarla hasta olması veya öğrencilerle öğrenci olması, dostlarıyla hakikaten dost olmasıydı. Bu onun içinden gelen bir şeydi. O yüzden öğrencilerinin babamı bu kadar sevmesi son derece doğal. Benim de öğretmenim olsa, herhalde en iyi öğretmenim olurdu" diye anlattı.  

'Keşke torunlarını daha fazla görseydi'
"Tek keşkem torunlarını daha fazla görseydi" diyen Taşçıoğlu, "Büyük kızımla arası çok iyiydi. Küçük kızımla da iyiydi ama aralarında biraz utangaçlık sorunu vardı. Babamla alakalı keşkem hiçbir zaman olmadı ama şöyle dedim, 'Keşke torunlarını daha fazla görseydi' vefat ettikten sonra tabii kızlarım onu göremeyecek, onu tanıyamayacaklar, bu yaşta hatırlayabilecekler mi bilmiyorum. Fakat ben şuna çok sevindim, babam vefat etmeden önce yoğun bakımdayken telefonuna son fotoğrafları yüklemiş, en son hep onlara bakmak için. Benim, ortanca ve en küçük kardeşimin fotoğrafları ile torunlarının fotoğraflarını yüklemiş. Ve sürekli onlara bakmış. Bu işte çok ince bir çizgi. Aslında benim, en duygulandığım noktalardan biri bu oldu. Çünkü iyi bir hoca ve ne olacağını bilmiyor. Belki de biliyor ve bizimle son konuşması biraz duygu yüklüydü. 'Ne olacağım belli olmaz' gibi konuşmuştu. Ve bunu bile bile, onların fotoğraflarına bakarak sonsuzluğa gitti diyelim. Bu yüzden, keşke torunlarıyla biraz daha fazla zaman geçirseydi. Ben bunu çok isterdim" ifadelerini kullandı. 

'Kahvaltısını istemesiyle dünyalar bizim oldu'
Babasıyla son konuşmasını ise Taşçıoğlu, şöyle anlattı: 

"Salı günüydü koronavirüse yakalandığını öğrendiğimizde ve kötüye gidiş vardı. Çarşamba günü yoğun bakıma girdi. 'Kahvaltı yapmak istiyorum ve Onur bana iç çamaşırı gönderebilir mi?' dedi. O iç çamaşırı veya kahvaltısını istemesiyle dünyalar bizim oldu. Çok garip bir şey ama mutluluk vardı içimizde. Bir torba yaptık, babama iç çamaşırı koydum, içine fular koydum ve son olarak da babama bir mektup yazdım. 'Baba, bir an önce iyileş, seni sevdiğimi unutma, iyileş ve daha sık vakit geçirelim. Fuları gönderiyorum, öğrencilerinin karşısına fularsız çıkma' diye bir yazı yazdım. Asistanı babama bunu verdikten sonra babam beni aradı ve 'Oğlum mesajını aldım, çok teşekkür ederim. Ne olacağımız belli değil, kendinize iyi bakın' dedi ve son konuşmamız bu oldu. Annem, eşi ve torunlarıyla da konuştu"

'Babam, hiçbir zaman test sonuçlarıyla karar veren bir adam değil'
Babasının hastalarına dokunarak, hissederek teşhis ve tedavi yaptığını dile getiren Taşçıoğlu, koronavirüse de bu nedenle yakalandığını düşündüklerini söyledi. Taşçıoğlu, şunları kaydetti:

"Koronavirüs farklı ülkelerde vardı fakat Türkiye'ye gelmemişti, ben sürekli babamdan vaka olup olmadığını öğrenmeye çalışıyordum. Babam 'yok' diyordu. Babam hafta sonu hastalanıyor, ondan önceki hafta ben babama telefon açmıştım son durum nedir diye. Ya Salı ya Çarşamba günü sağlık bakanımız tarafından ilk hasta açıklanmıştı. Babam, 'Oğlum o hastanın testlerini ben yaptırdım ve hastalık çıktı. Bugün bir tane daha çıktı' dedi. Ben sonradan öğrendim ki, hastalanmadan 10 gün önce babam o hastalardan birine bakıyor ve teste gönderin diyor. Asistana da büyük bir olasılıkla bu kişide de kovid var diyor. Peki babam neden kaptı virüsü? Çünkü babam, hiçbir zaman test sonuçlarıyla karar veren bir adam değil. Babam elle muayene etmeyi seven biri, önce kulağı ile dinleyip, sonra stetoskopu takan bir adam.

Önce dokunarak, hissederek, elleriyle hastalığı bulmaya çalışan, sonra testlerle kendi düşüncesinin doğru olup olmadığını çıkartarak testlere başvurur babam. Bundan dolayı büyük bir olasılıkla yine elle muayene ettiği için, virüsü 10 gün önce muayene ettiği o hastadan kaptığı düşünüyoruz. Yoğun bakıma girdiğinde de, akciğerinde o tahribatı görünce, kafasında kendiyle alakalı şüpheler oluyor tabi. Yeni bir hastalık, kimse bilmiyor hastalığı, hocalar bile ilaçları deneyerek tedavi yapıyor. Bunun üzerine diyor ki yoğun bakımda, 'Tüm ilaçları benim üzerimde deneyebilirsiniz.' Babam hakikaten çok iyi bir doktordu. Bir insan mesleğini eğer farklı yapabiliyorsa, doğuştan bu mesleği edinmiş diye düşünürüm.

Babam da bana göre doğuştan doktordu. Çünkü stoteskop görevi görüyorsa kulağı veya elleriyle bir insanın hastalığını teşhis edebiliyorsa, hakikaten teşhisi zor koyulabilen hastalıkları teşhis ediyorsa, bu dediğim gibi doğuştan bir yetenek. Babam işinde, hastanesinde son derece mutluydu. Bu da işini sevmesinden kaynaklanıyor. Doktor olmak, babama mutluluk verdi. Neden iyi bir öğretmen diyecek olursanız, öğretmeyi seviyordu. İnsanlara bir şeyler öğretmenin zevkini yaşıyordu." (DHA)

 
Dünya Müzik Günü'nde İzmir müziğe doyacak
 
Korona günlerinde büyük risk: Toplu taşımda 'klima' uyarısı!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'de maskeli-sosyal mesafeli LGS heyecanı!
İzmir'deki 641 okulda yaklaşık 70 bin öğrencinin katılımıyla Liselere ...
Bakan Akar: 700'den fazla hedef vuruldu
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK Komuta Kademesi, Pençe-Kaplan ...
6 saatlik sokağa çıkma kısıtlaması sona erdi
Türkiye'de LGS kapsamında uygulanan, 6 saatlik sokağa çıkma kısıtlaması sona erdi.
 
Polisten ceza yağmuru: En pahalı eğlence!
Kırıkkale'de eğlence merkezinde bir araya gelen 25 kişiye yeni tip koronavirüs ...
Yer: Buca... Pompalı tüfekle volta attı!
İzmir'in Buca ilçesinde, kimliği belirsiz kişi, elindeki pompalı tüfekle ...
İzmir merkezli dev operasyonda karar: 56 pişman, 81 tutuklu!
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki ...
 
Hastanede inanılmaz anlar! Yaşama böyle tutundu
Adana'da öğle saatlerinde etkisini gösteren sağanak yağış sonrasında bir ...
Pençe-Kartal Operasyonu'ndan acı haber!
TSK’nın Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirdiği Pençe-Kaplan Operasyonu’nda ...
Kilise saldırganı için istenen ceza belli oldu
Kuzguncuk'ta bulunan Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi'nin dış sokak ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çoban ateşini 'topuklu' yaktı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva