Pekdaş’tan itiraz yanıtı: Kentin limanı olsun…

Alsancak Limanı’nın İzmir’in kimliğini oluşturan yerlerin başında geldiğini dile getiren Pekdaş, “İzmir bir liman kenti ve bu özelliğini her anlamda yaşayan bir şehir. Bizler limanın gerçekten daha etkin, daha işlevsel ve daha nitelikli bir bölge olarak düzenlenmesini istiyoruz. Bütün amacımız İzmir kentiyle limanı buluşturmak. Liman kentin limanı olsun ve kenti coştursun. Liman coşsun, İzmir coşsun” diye konuştu.

DEĞİŞİKLİK YAPILMADI

Özelleştirme İdaresi tarafından yapılan 1000’lik uygulama planının ilçe belediyesi olarak kendilerini doğrudan ilgilendirdiğini dile getiren Pekdaş, “2012 yılında limanla ilgili yapılan plan o dönemki itirazlar sonucunda mahkeme tarafından iptal edildi. Bunun üzerine liman ikiye ayrılarak, bir yük limanı bölümü, bir de kruvaziyer bölümü olarak ayrı ayrı planlandı. Biz 2015 yılının Aralık ayında planlar askıya çıktığında hem yük hem de kruvaziyer limanına itiraz ettik. Özelleştirme İdaresi ile belediyemizin ilgili kişileri bu itirazların ardından bir araya gelerek, değerlendirmelerde bulundu. Sonuç olarak yük limanında bütün itirazlarımız yerine getirildi. Ancak kruvaziyer limanı planlarında hiçbir değişiklik yapılmadı” dedi.

KORDON’DAN BİLE DAHA YÜKSEK

Yaptıkları itirazların temelinde bölgenin inşaat alanındaki yoğunluk ve yükseklik olduğunu kaydeden Pekdaş, “Burası için 30,5 metrelik bir yükseklik öngörülüyor. Oysa Kordon’da bile yükseklik 24,8 metre. Kaldı ki bütün İzmir bu yükseklikten şikayetçi. Siz şimdi limanda bu yüksekliğe 6 metre daha ekliyoruz ve bina yapılaşmasının yüksekliğini 30,5 metreye çıkarıyorsunuz. Zaten liman arkası diye tabir edilen bölge ticaret ve turizm fonksiyonuyla tanımlanmış bir bölge. O bölgedeki ticaret ve turizm fonksiyonu ile limanda oluşturulacak yoğun bir ticaret ve turizm fonksiyonu yarışmasın. Liman kente açılsın. Yükseklik ile ilgili itirazımız yük limanı planlarında kabul edildi. 30,5 metre yükseklik burada 21,5 metreye indi. Kruvaziyer limanında ise hala 30,5 metre olarak duruyor. Biz Yük limanında yaptığımız itirazlarımızın değerlendirildiği için biz yük limanına bir itirazda bulunmadık. İstedikleri zaman yük limanında uygulamaya geçirebilirler” dedi. 

LİMAN İLE KENT BULUŞMALI

Liman bölgesinde yaşanacak yoğun yapılaşmanın kruvaziyerle İzmir’e gelen turistlerin kentle buluşmasının önüne set olacağını savunan Başkan Pekdaş, “Kruvaziyer gemi demek, yüzen otel demek. Bu yüzen otel gemilerle şehrimize gelen turistlerin kent ekonomisine, kent turizmine katkı koymasını istiyoruz. Burası yat limanı olmayacak. Kruvaziyerle gelen yolcunun özelliği farklıdır. Biz gelen turistlerin kente girmesini istiyoruz. Turistin kente girmesini engelleyen bir plan yapılmasına karşıyız. Bu plan kruvaziyerle gelen yolcunun kente girmesini engelliyor. Dolayısıyla biz bunun kentin ekonomisine zarar vereceğini düşünüyoruz. Burası kente baraj olmasın diyoruz” şeklinde konuştu.

VAZİYET PLANI EKLENMELİ

İtiraz ettikleri bir diğer noktanın da Kruvaziyer Limanı planlarında görülen yoğun yapılaşmanın ayrıntılı bir şekilde belirtilmemesi olduğunu dile getiren Pekdaş, şöyle konuştu:
“Biz diyoruz ki vaziyet planını da hazırlayın. Buranın ne kadarı dükkan, ne kadarı turizm amaçlı tesis, ne kadarı otel onu bilelim. Vaziyet planını da ekleyin, yüksekliği en azından Kordon’daki gibi 24,8 metreye düşürün ve limandan yolcunun kente girmesi sağlayın. Zaten bizim limana itirazımız yok. Kruvaziyer limanını destekliyoruz. Ancak liman fonksiyonunun önüne geçen ticaret ve turizm fonksiyonunun kente, kentte yaşayanlara, kentin esnafına, yeni kent merkezindekilere haksızlık yapabilecek uygulamalarına karşı çıkıyoruz. Kentin kimliğinin ve siluetinin korunmasını amaçlıyoruz. Yük limanına itirazımız yok. Yük limanıyla başlayalım, kruvaziyerde de bu düzenlemeleri yapalım. İzmir’i coşturan bir liman olsun.”