Heyecanlı olsun, diye yazmıyorum…

Geçmişi hatırladığım için…

Masanın üstüne koyuyorum…

Muharrem İnce’nin, 29 dakika 15 saniye süren…

“Yeniden Yola Çıkış”ın hikayesinde…

Altına kalın çizgiyi hak eden bir sözü var…

Diyor ki, tecrübeli siyasetçi:

“CHP’nin iktidarı demek, CHP Genel Başkanı’nın cumhurbaşkanı olmasıdır... Eğer Erdoğan’ın arkadaşlarından biri cumhurbaşkanı olacaksa, bu CHP iktidarı olmaz… Genel Başkan’ın cumhurbaşkanı olma iddiası yoksa, CHP iktidara yürüyor diyemeyiz...”

Ne hatırladık?

Şunu hatırladık:

Tarih: 02 Temmuz 2018…

24 Haziran Seçimleri’nden tam 8 gün sonra…

Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce…

Eşleriyle birlikte gözlerden ırak akşam yemeğinde buluşuyorlar…

O akşam…

Muharrem İnce…

CHP adayı olarak sandıktan yüzde 31’le çıkmanın…

15 milyon 400 bin oy toplamanın verdiği…

Özgüvenle…

İki kez Kurultay’da yenildiği Genel Başkanı’na ne dedi?

Şunu dedi:

“Kurultayı toplayalım, siz aday olmayın… Onursal genel başkan olun, ben CHP Genel Başkan Adayı olayım…”

Peki…

Dün ne dedi, Türkiye’nin önünde?

“CHP Genel Başkanı, Kurultay’da konuşmacıları dinlememiştir… Kurultay iradesini tanımayan bir genel başkanımız var…”

Bu saatten sonra…

İpler kopmuştur, gari düğüm de tutmaz…

***

Dönelim o 29 dakikalık “gizli mesajları” bol basın toplantısına…

Muharrem İnce…

Her zamanki formundan biraz “uzak gibi” geldi bana...

Başlattığı harekatın adı, bana…

Bir Jules Verne klasiği olan “80 Günde Devrialem”i hatırlattı:

“1000 Günde Memleket Hareketi”…

Öncelikle…

“Memleket” kelimesi Anadolu’da çok tutulan sözcüktür…

İçinde “memleket” geçen bir türkü mırıldan; ağlatırsın herkesi…

İsabetli ama yetmez!

***

Atatürk’ün, taaa 101 yıl önce…

19 Mayıs’ta Samsun’dan başlattığı “Milli Mücadele” rotasını hatırlatan…

Bir sefer haritası çizmiş kendisine…

Çok benziyor, o günlerin takvimine…

Mesela…

4 Eylül’de Sivas’tan başlıyor…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de…

4 Eylül 1919’da düzenlediği Sivas Kongresi…

Önemli özelliklere sahipti…

Yeni Türkiye Devleti’nin “tam bağımsızlık” fikri…

Sivas’ta perçinlenmişti…

Mesela…

“Manda ve himaye benimsenemez!” kararı orada alınmıştı…

Bi’şi daha var…

Her ne kadar CHP’nin kuruluş tarihi…

9 Eylül 1923 olsa da…

Tarihçiler iyi bilir…

Sivas Kongresi, aslında CHP’nin Birinci Kurultay’ı olarak kabul edilir!

***

Nitekim…

Muharrem İnce, Cumhuriyet Bayramı’nda…

Çok büyük bir toplantı düzenleyeceğini belirtiyor ve…

Açık açık…

Bugünün CHP’sinde Atatürkçüler’in barınamadığını iddia ediyor…

İşte, burası çok önemli…

Neden?

Şundan…

Gazi Mustafa Kemal’e “Kefere Kemal” dediği iddia edilen bir adam…

Altıok’ta genel başkan yardımcısı oldu…

Hazırladığı bir raporda…

“CHP laikliği bir daha düşünmeli” diye yazdı…

Bir olay daha var…

Dört yıl önce…

Bir vekilin odasındaki Atatürk resmini indirtti iddiasıyla…

Dört yıl önce CHP’den ihraç edilen bir milletvekili…

Önce affedildi, şimdi çok önemli bir koltuğa seçildi…

***

Zaten, MHP Lideri Devlet Bahçeli de…

Sıcak yorumu ile bunu perçinliyor:

“Muharrem İnce, CHP içinde Atatürk’e dönüşü başlatacak…”

Keşke bu hassas yorumu…

CHP’nin çatı katında oturanlardan bir isim yapsaydı!

***

Muharrem İnce’nin bir sözü anlamlı ve kıymetli…

Diyor ki:

“Ben, bir bölen değilim; çünkü CHP’liyim… Bu parti beş paralık dilekçe ile kurulmadı ki, bir dilekçe ile ayrılalım… Partimdeyim, ayrılmam!”

***

Bu 29 dakikadan hangi sonuçlar çıkar?

Ya da, soru şu olsun:

Muharrem İnce, aslında Türkiye’ye ne demek istedi?

Önce bir tespit yaptı:

“CHP iyi yönetilmiyor…”

Sonra taş gibi soru sordu:

“Bu partinin dostları kim?”

İlla ki, şu soruda çok ısrarcı:

“Kılıçdaroğlu neden Cumhurbaşkanı Adayı olmuyor?”

Üstünde durulması gereken müthiş bir iddia:

“Bana tuzak kuruyorlar…”

Meral Akşener’e selam yollamayı unutmadı:

“Millet İttifakı’nı güçlendirmek için yola çıkıyorum…”

***

O zaman şu soruyu soralım…

Bu yola çıkış, Kemal Kılıçdaroğlu’nu nasıl etkiler?

CHP’nin aksaçlı bir bilenine sordum, hiç düşünmeden cevap verdi:

“CHP Lideri’ni çok sarsar… Dostlar grubu ise berhava olur!”

Peki…

CHP’nin, bu saatten sonra…

İnce’yi, Cumhurbaşkanı Adayı yapması mümkün mü?

Cevap: “Mümkün değil…”

Deniz Baykal, bi’kez daha devreye girer mi?

Cevap: “O da mümkün değil…”

Neden?

Çünkü, CHP Lideri Muharrem İnce için eski Genel Başkan’a…

“Randevu alsın, gelsin!” demişti…

Bu söz dizisi…

Bir “kapıyı kapatma” cümlesidir!

***

Muharrem İnce, eninde sonunda parti kuracak…

Ya da…

Mevcut bir partinin başına geçecek gibi görünüyor…

Doğru hareket budur…

Tek başına hareket etmeye karar verirse…

2023’teki Cumhurbaşkanı adaylığı için…

Ya 100 bin imza toplamak zorunda ya da…

20 milletvekili tarafından aday gösterilmesi şart…

Ufukta görünen budur!

Bir siyasi parti kurmaz / kuramaz ise…

Veya…

Bir siyasi partinin başına geçmez / geçemez ise…

Bu iş yaş’tır…

Korkarım, yanında yürüyecek adamı bile zor bulur…

***

Bitiriyoruz…

Bizim memleketimizde 70’li yılların sonunda…

Hicaz makamında bir şarkı çok moda olmuştu…

Mehmet Pekün diye bir şarkıcı seslendiriyordu…

O yıllarda resmen yıktı geçti, ortalığı…

Sözleri, basit ama çok anlamlıydı:

“Zor dostum zor… / Gülerken ağlamak… / Sevip sevip sonunda
yabancı olmak… / Zor dostum zor…”

Biraz esprili olacak ama…

CHP ile Muharrem İnce ilişkisini ne güzel anlatıyor, aslında…

Nokta…

Sonsöz: “Arzu öyle bir şeydir ki, hiç doymak bilmez; bir çok insanın hayatı, arzuları doyurma yollarını aramakla geçer… / Aristoteles – Antik Yunan Filozofu…”