24 Haziran gecesi…

Kılıçdaroğlu’nun CHP’si…

Yüzde 22.5’ta kaldı…

CHP’nin Cumhur adayı İnce 31’i yakaladı…

Şöyle de okunabilir…

Muharrem İnce’ye “evet” basan…

15 milyon 340 bin kişinin bir kısmı…

CHP’ye “evet” demedi…

Altıok’u tercih eden seçmen sayısı

11 milyon 350 bini geçemedi…

Demek ki…

Muharrem İnce’ye sempati…

CHP’ye sempatiden 4 milyon fazla…

Eh, bu fark herkesi uçurur!

İki gün sonra…

Muharrem İnce, CHP’nin liderliğini isteyince…

Genel Merkez hemen “gardını” aldı…

Önce “Siyasi nezaketsizlik…” yakıştırması yaptılar…

Ardından…

“Kurultay filan yok, buyur 634 delegenin noter tasdikli imzasını getir; kurultay ancak öyle toplanır…” dediler…

Üstüne bi’de…

CHP’nin Kalesi İzmir’in Reisi Kocaoğlu…

37 kelimelik “kısa mesajı” ile ortalığı salladı:

“24 Haziran seçimleri, CHP’de acil bir değişimi zorunlu hale getirmiştir... Kamuoyu ve parti tabanının talebi de bu doğrultudadır… Söz konusu değişimin Sayın Genel Başkanımızın öncülüğünde gerçekleşmesi, partimize büyük güç katacaktır…”

Her kafadan bir ses çıktı…

Filmin esas aktörleri Kılıçdaroğlu ile İnce bile…

Siyaseten engin deneyime sahip Kocaoğlu’nun ardında…

İkinci planda kaldı…

Ancaaak…

Baktı Aziz Bey o “37 kelimelik” mesaj…

Yerli-yersiz bi’taraflara çekiliyor; o da sustu…

Sonuç…

Kılıçdaroğlu, tam yedi gün konuşmadı…

Yakınlarına da bi’şi söylemedi…

Seçim sürecinin çağlayan seli…

Muharrem İnce de…

Ağzına kilit vurdu, o da konuşmuyor…

CHP’deki suskunluk…

Hayra alamet değil, böyle zamanlarda…

Çoban ateşini daima ilk yakan adres olarak ün yapan…

İzmir ise resmen fokurduyor…

Yalnız buraya dikkat!

İzmir fokurdarken, diğer illerde tık yok…

“Ege’de Sonsöz”ün siyaset muhabiri Mehmet İşler…

Salı günü patlattı haberi…

İzmir’in CHP’li 52 Kurultay delegesi ile tek tek konuştu…

Tablo evlere şenlik…

Benzerini Türkiye’nin hiçbir köşesinde göremezsiniz…

***

Sıkı durun…

Olağanüstü kurultay için imza verecekler…

Asuman Ali Güven, Nevzat Kavalar ve Alaattin Yüksel dahil…

Toplam 8 (sekiz) kişi…

Başta CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel olmak üzere…

“Biz imza filan vermeyiz; unutun o işi…” diyenler…

Toplam 20 (yirmi) kişi…

Ve geliyoruz bomba bölüme…

Birbirinden ilginç bahanelerle…

“Çevir kazı yanmasın” modunda olanların sayısı…

Toplam 24 (yirmidört) kişi…

Özgün cevaplar…

Yüreklerden gelen sesi mi yansıtıyor?

Yoksa…

“Du’bakalım acaba yarın nelere gebe olacak?”

Endişesi ile mi seslendirilmiş…

Valla çözemedim…

O cevapların en ilginç olanlarından bi’demet yaptım…

Karar sizin:

“Basın Yoluyla partimin tartışılmasını istemiyorum…”

“Bireysel olarak fikir beyan etmiyoruz…”

“Henüz karar vermedim… Bende kalsın…”

“Bu konular basın önünde konuşulmaz?”

“İzliyorum… Daha düşünme aşamasındayım… Ne vereceğim ne de vermeyeceğim diyorum…”

“Şu an beklemedeyim…”

“Yurt dışındayım… Olayları yakından takip edemedim…”

“Siyasetten bir menfaatim yok ama görüşümü açıklamak istemiyorum…”

“Parti içi bir mesele… Sadece genel başkanımla konuşurum…”

***

Tam “Sonsöz”ü yazacaktım ki…

Bi’de baktım…

İzmir’in “Koca Başkan”ı Kocaoğlu…

(Belli ki, 37 kelimelik iç ses yeterli olmamış…)

Bu kez, Dede Korkut hikayeleri gibi…

Uzuuuun “bi’iç döküş” daha kaleme aldı…

Bana göre meali şu:

Bir; Arkadaşlar, ben kurultay demedim; “acil değişim” dedim… (Haklı, 37 kelimelik ilk mesajda (Kurultay) sözcüğü yok…)

İki; Kavga etmeyin; parti içi mücadele ile bir yere varılmaz… (İyi de, siz  “Parti tabanı böyle istiyor” deyince çarşı karışıverdi…)

Üç; Esas olan, iktidara kimlerle değil nasıl ve hangi yöntemlerle yürüyeceğimizdir… (Güzel ama, CHP yarım asırdır o formülü bulamıyor!)

Dört; “Ben seni seçeyim, sen de beni…” mantığıyla bu gemi yürüyemez… (Yerden göğe haklısınız ama bu hastalığın ilacı yok…)

Beş; Değişim talebim olağanüstü kurultayın toplanıp toplanmamasının çok ötesinde anlamlar taşıyor… (Bi’tanecik örnek verseydiniz keşke…)

Altı; Bugünkü CHP yönetimi yeteri kadar yerel yönetimleri dikkate almıyor… (Neden? Kılıçdaroğlu geldiği günden beri İzmir’i yere-göğe oturtamıyor; dünyaya örnek gösteriyor…)

Yedi; Değişim; tehdit değil, fırsat olarak görülmeli… (CHP yönetiminin “İmza toplanırsa kurultay olur, toplanmazsa bu mesele biter” sözleri sizce tehdit mi?)

Sekiz; Değişim, yaşamın vazgeçilmez bir kuralıdır… (Kabul, o zaman ayıptır söylemesi, “Yeter artı! Aziz Bey artık gitsin…” diyenlere hak mı vermemiz gerekiyor?) 

Ben de diyorum ki…

Eyyyy Aziz Başkan…

En azından…

İzmir’deki Kurultay delegelerinin…

Yukardaki “imza sorusu”na verdiği cevaplarla…

CHP’nin iktidara yürümesi…

Sizce mümkün mü?

Sonsöz: “Ben mükemmelliği vicdanda ararım, çünkü bilirim ki, vicdanı eksik olan başkalarına zarar verir… / Zata…”