Bu meslekte…

“Ha’di gel artık İstanbul’da çalış” dediklerinde…

28 yaşındaydım…

İzmir aşkı ağır bastı…

Üstüne üstlük…

Cahide Sultan da, “Boşarım seni…” deyince…

Reddettim…

Ayrıca…

İzmir aşkımı hafife alanla da kapışırım…

Tamam, rahatıma düşkünümdür…

Her şey ayağıma gelsin isterim ama…

Bu İzmir benim…

Kıbrıs Şehitleri benim…

İnciraltı benim…

Konak benim…

Saat Kulesi benim…

Eşrefpaşa benim…

Agora benim…

Kadifekale ha’keza…

Çeşme, Alaçatı, Urla benim…

Püfür püfür esen İmbat benim…

Meryemana benim…

Pamucak benim…

Antik Efes benim…

Çok seviyorsa İstanbul’u beyaz yakalı kardeşim…

Ne’diye geliyor…

Hayatının geri kalanını yaşamak için İzmir’e?

Bi’sor bakalım O’na?

***

İşte O…

Suyu arsenikli dedikleri…

Sümüklü dedikleri…

Lağım kokuyor dedikleri…

Koca bir Köy’e benzettikleri…

Bir Bakan’ın…

“Acemi terzinin elinde paramparça olan güzelim kumaş…” dediği…

Hatta ve dahi…

Büyükşehir Belediyesi için…

“Sizin Çiftlik Bank’tan ne farkınız var…” yakıştırmasının yapıldığı…

İzmir…

Bugün önemli bir eşikten daha atlıyor…

15 sene önce…

11 kilometreyle aldığı “raylı sistem” ağını…

179 kilometreye uzatan Büyükşehir Belediyesi…

Bugün 7.2 kilometrelik Narlıdere Metrosu’nun temelini atıyor…

Temiz, çağdaş, hızlı ulaşımın…

Bir halkası için daha start veriliyor…

Fahrettin Altay – Narlıdere Kaymakamlık arasında…

Yedi durağı olacak…

1 milyar 27 milyon liraya mal olacak ve…

Ve Gülermak AŞ tarafından…

42 ayda bitecek…

Demek ki…

2021’in Haziran’ında seferler başlamış olacak…

***

Seçim üstü, yazsan bi’türlü…

Yazmasan bi’türlü…

Kimileri sallayacak, “seçim propagandası” diye…

O’ssun varsın…

Desinler…

Lafla peynir gemisi yürümüyor…

Yürümekle de yollar aşınmıyor!

Eğer…

Bu “sümüklü” kadim şehir…

Metrosunu…

İstanbul ve Ankara’dan…

Üçte bir daha ucuz yapıyorsa…

Belediyesinin uluslararası kredi notu…

Devlet Baba’nın kredi notundan…

En az üç kat daha “Pekiyi” ise…

Kıskanmayın gari…

***

Metro dedik, demir ağ filan dedik ya…

Aklıma geldi…

Hani, “10. Yıl Marşı”na…

İzmir’de söylendiği zaman…

“Siyasi Marş” deyip, dudak bükenler var ya…

Onlara bir çift sözüm var…

O marş…

Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar tarafından yazıldı…

Besteleyen de Cemal Reşit Rey…

Cumhuriyet’in 10’uncu yıldönümü için hazırlanmıştı…

Taaa, 85 yıl önce…

İçinde, seslendirilirken tüyleri diken diken eden bir dörtlük var:

“Çıktık açık alınla 10 yılda her savaştan; 
10 yılda 15 milyon genç yarattık her yaştan; 
Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan, 
Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan…”

Doğrudur…

İstiklal Harbi sırasında…

Bu topraklarda lokomotifleri çalıştıracak…

İlaç için tek Türk teknisyen yoktu…

Demiryollarının uzunluğu dört bin kilometreden azdı…

Raylar bile…

Fransız, İngiliz ve Almanlar’a aitti…

Sadece, 1923 ila 1940 arasında…

Genç Cumhuriyet’te…

3 bin 200 kilometre demiryolu inşa edildi…

Şimdi bu güzel kenti “demirağlarla örme” görevi…

Raylı sistem ağını…

14 yılda 16 kat arttıran…

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde…

Hani alkış?

***

Edebiyat’a düşkün olanlar bilir…

Fransız şair ve romancı Victor Hugo…

Nasıl tasvir etmiş “Güzel İzmir”i?

“İzmir bir prensestir… 
Nasıl vazo içindeki çiçekler gülümserse, 
O da denizler arasından ışıldar…”

Sonra, Victor Amca ne yapmış?

Dönmüş kendi memleketi Fransa’ya bakmış…

Ağlaya ağlaya…

“Sefiller”i yazmış…

İzmir’i kötüleyeyim derken…

Nane yiyenlere ithafımdır…

Narlıdere Metrosu kutlu olsun…

Sonsöz: “İzmir bir hayatın başladığı ama asla bitmediği yerdir…”